Hayatını Kaybeden Güllü'nün "Annemi Öldürmek İstiyorum" Diyen Kızı Tuğyan'ın Tam İfadesi Ortaya Çıktı!
26 Eylül'de evinin camından düşerek hayatını kaybeden arabeskin usta ismi Güllü'nün 'Annemi öldürmek istiyorum' içerikli mesajlar attığı iddia edilen kızı Tuğyan'ın tam ifadesi ortaya çıktı.
Tuğyan'ın Güllü davasındaki tüm iddialara cevap verdiği ifadesini Emrullah Erdinç paylaştı.
Arabeskin kıymetli isimlerinden Güllü, ne yazık ki 26 Eylül'de ani bir şekilde hayatını kaybetti.

Yatak odasındaki camdan düşerek hayatını kaybeden Güllü'nün ölümü günlerce manşetlerde kaldı. Başlarda bir kaza olduğu düşünülen olay, zaman geçtikçe delil yetersizliği ve ifadelerin tutarsızlığı sebebiyle şüpheli hale geldi.
Cinayet büroya taşınan davada Güllü'nün tırnaklarından alınan örneklerin sonucunca herhangi birinin DNA izine rastlanmadı. Dün ise davada yeni bir gelişme yaşanmış, Güllü'nün Arap sabunuyla temizlendiği ve bu yüzden de kaygan olabileceği düşünülen evindeki zeminde herhangi bir kayganlaştırıcı madde bulunmadığı ortaya çıkmıştı.
Birkaç gün önce Güllü'nün kızı Tuğyan'ın, Güllü'nün patronu Ferdi beye attığı iddia edilen 'Annemi öldürmek istiyorum' içerikli mesajlar ortaya çıktığında da dava yeniden gerilmişti.
Güllü'nün "Annemi öldürmek istiyorum" içerikli mesajlar attığı iddia edilen kızı Tuğyan'ın ifadesinin tamamı ortaya çıktı. Tuğyan'ın ifadesinin tamamını Gazeteci Emrullah Erdinç paylaştı.

O gün neler yaşandığıyla ilgili;
'Ben o gün arkadaşım Sultan'la gündüz vakti Yalova merkezde bulunan Star AVM'ye gitmiştim. Hatta kızımın bakıcı adayıyla görüşme yaptık. O görüşmeden sonra da Çınarcık'taki evimize geldik. Zannediyorum hava kararmamıştı, Akşama doğruydu, saatini tam hatırlamıyorum. Hatta annem beni telefonla arayarak, 'Yağmur yağabilir, arabayı dikkatli kullan' diye uyarmıştı. Biz geldik, yukarı evimize çıktık. Eve çıktığımızda annem odasında uzanıyordu. Ben odama geçtim, üstümü değiştirdim hatta mutfakta yemek yedik. Arkadaşımla annem o ara bir duş aldı. Sonra biz salona geçtik, annem salona geldi. Üçümüz yani Sultan, annem, ben salonda oturmaya başladık, sohbet ettik. Bakıcıyla ilgili konuştuk, güldük, eğlendik.
Sonra televizyonda müzik dinlemeye başladık hatta ilk başta duygusal parçalar dinledik. Sonra roman havası gibi hareketli parçalar çalmaya başladı. Salonda hep birlikte çok oynadık. Hatta bana şarkı söylettirdi, bunun videosunu da çekmiştim. Sonradan aklıma geldi. O videolar hala benim telefonumda, dosyaya sunmaya hazırım.
Bu arada annem salonda içmeye başlamıştı. Bizim gözümüzün önünde iki şişe beyaz renkte şarap içti. Hatta şişeyi bittikçe çöpe attı geldi, üçüncü şişe kırmızıydı. Üçüncü şişeye de başlamıştı. Biz onunla beraber alkol almadık. Ben zaten çok nadir alkol kullanırım ama annem sıkça alkol tüketirdi. Alkol çok tüketiyordu, her gün alkol tüketirdi. İlerleyen saatlerde anneme, 'Anne biz içeri odaya geçiyoruz, yatıyoruz' gibi bir şey dedim. Annem salondaydı. Biz Sultan'la odama geçtik. Benim odamdaki cam açıktı. Zaten annem hem kendi odasını hem de benim odamı, mutfak, salon camlarını hep açık tutardı. Annem sıcaktan bunalan birisiydi, o yüzden camlar genelde hep açık olurdu.
Odada Sultan'la benim yatağımın üstünde oturdu. Saçlarımızı düzelttik, saçlarımızı düzelttik, ördük vs. Sultan bir ay önce kaza geçirmişti, bu sebeple alnında dikiş izleri vardı. Bu duruma çok kafasını takıyordu, sık sık dikişlerine dokunuyordu. Yine gardrobun aynasına gitti ve dikişlerine bakıp duruyordu. Annem sanırım o sırada tuvalete gitmiş. Ben tuvalete gittiğini görmemiştim. Sonradan kameralara baktığımızda gördük. Bir süre sonra bizim odamıza geldi.
Bu sırada salondaki televizyonda müziğin sesi yoktu, bir şekilde açıktı. Odama geçtikten sonra ben de telefonumdan müzik açmıştım. Annem odaya geldiğinde 'Malkata' isimli roman havası çalıyordu. Biz de Sultan'la beraber ayaktaydık ve oynuyorduk. Annem odaya geldiğinde bize eşlik etti, o da oynamaya başladı. Hatta Sultan'ın elinden tuttu, onu da roman havası oynatmaya çalıştı. Hatta ben anneme 'Anne Sultan roman havası oynamayı bilmez' dedim, güldük. Hatta annem bize şakasına o*** dedi. (Küfür ettiğini belirtiyor) Yine güldük, oynamaya devam ettik. Benimle de oynadı, hatta sarıldık. Bu sırada annem, söz konusu cama arkam dönük halde idim, camla aramızda biraz bir mesafe vardı.
Sonra annem oyun oynaması sırasında benim yanımdan, arkama, cama doğru oynayarak geçti. Hatta Sultan o sırada, yine eli alnında, yine dikiş izlerini kurcalıyordu. Sonra bir patırtı gibi ses duydum. Ama aslında tam ne sesiydi, onu bile hatırlamıyorum. Birden arkamı döndüğümde annemin elbisesini sanki görür gibi oldum. Annemi ne halde gördüğümü bile tam hatırlamıyorum. Sonra 'Anne' diye bağırıp dışarı çıktım. Aşağıya doğru koşmaya başladım. Sanki annemi kaldırmaya çalıştım gibi hatırlıyorum. Ona sarıldım ama o kadar şoktaydım ki her şey aşağıda hatırlamıyorum. Sanırım apartmandan çıkınca Çiğdem ablanın kapısını çaldım. Zaten aşağıya inerken de bağırarak iniyordum. Polisi, ambulansı kim aradı onu bile hatırlamıyorum. Ben koşmaya başladığımda Sultan da arkamda koşuyordu. Aşağıya o da koşarak indi.'
Güllü'nün nasıl düştüğüyle ilgili;
'Ben annemin aşağıya nasıl düştüğünü görmedim. Sadece arkamı döndüğümde elbisesini görür gibi oldum. Onu dahi tam hatırlamıyorum. Dolayısıyla aşağıya yüz üstü mü arka üstü mü düştü hatırlamıyorum. Ben bir ses duydum, öyle arkamı dönüp annemin düştüğünü gördüm. Ama sesin ne olduğunu hatırlamıyorum. Annem o sırada bağırdı mı hatırlamıyorum. Nasıl bir sesti anlam veremiyorum.
Kameralarda tuvaletten çıktıktan sonra bizim odaya bakarak 'O ne lan?' ifadesi sırasında, biz odadaydık. Ama biz odadayken onu duymadık, annemin tuvalete gittiğini de görmemiştik. Annem odaya girdiğinde de müzik açıktı ve biz oynuyorduk. Annem de zaten odaya girer girmez oynamamıza eşlik etmeye başladı.
Bu arada annem alkol alınca, 'O ne lan?', 'Hazır mıyız?', 'Hop', 'Bizimkiler' gibi sözler söylerdi. Bu sözleri alkol alınca sürekli tekrarlardı. O gün zaten çok neşeliydi. Bizimle de hep neşeli bir halde sohbet etti, oynadı.'
Güllü'nün bir düşmanı olup olmadığı ve asistanı Çiğdem hakkındaki iddialarla ilgili;
'Annemin düşmanı olduğu ya da nefret ettiği kimse yoktu. Sadece asistanı Çiğdem'le arasında çok basit bir kırgınlık vardı fakat yine de görüşüyorlardı. Hatta benim telefonum üzerinden birkaç kere birbirlerini aradılar. Hatta annem onu kısa bir süre önce kahvaltıya davet etmişti sonra Çiğdem abla gelmemişti. Yine de birbirlerini severlerdi. Birbirlerinin zor zamanlarında çok destek olmuşlardı. Çiğdem ablalar bizim katta oturuyordu, annesiyle yaşıyordu. Çiğdem ablanın salonuyla annemin odası bitişikti ama orada dikenli korkuluk vardı. Bunu da daha önce oturanlar zamanında yapmış dolayısıyla iki cam arasında geçiş sağlanamaz. İmkansız bir durumdu.'
Arkadaşı Sultan, erkek kardeşi ve kendisinin Güllü'yle arasındaki ilişkiyle ilgili;
'Benim annemle aram gayet iyiydi, hiçbir sıkıntımız yoktu zaten birlikte yaşıyorduk. Hatta arkadaşım Sultan'ı da manevi kızı gibi görüyordu. O da 1.5 sene önce annesini kazada kaybetmişti. O yüzden annem ona daha fazla merhamet ediyordu, üstüne titriyordu. Hatta 'Hep burada kal' diye ısrar ediyordu. Ona ayrıca güveniyordu, son 1 aydır Sultan çoğunlukla bizim evde kalıyordu. O da anneme 'Gül Anne' diye hitap ederdi, birbirleriyle çok iyi anlaşır ve birbirlerini çok severlerdi. Annem, erkek kardeşimle de çok iyiydi. O da gelir annemi ziyaret ederdi, İstanbul'da çalıştığı için orada yaşıyordu. O gün kesinlikle İstanbul'daydı. Yalova'da değildi.
Ben olay sırasında Yağız'ı aramışım ve hatta telefonda çığlık atmışım ama ben bunu hatırlamıyorum. Yağız bana anlattı sonra Yağız da komşumuzu arayıp, 'Ne oldu?' diye sormuş, olayı öyle öğrenmiş sanıyorum. Yağız Yalova'ya geldiğinde ben hastanedeydim diye hatırlıyorum.'
Uyuşturucu kullanıp kullanmadığıyla ilgili;
'Benim uyuşturucu veya alkolle ilgili hiçbir problemim yok. Alkol zaten çok nadir kullanırım. Uyuşturucuyu yaklaşık 7 yıl önce bıraktım çünkü kızım dünyaya geldi. Bir daha da asla kullanmadım. Zaten sonra hemşire olarak Yalova Uzmanlık Hastanesi'nde çalışmaya başladım. 8 ay önce işi bıraktım, Aktif hastanesine geçecektim. Arkadaşım Sultan'ın da uyuşturucu kullandığını hiç görmedim. Zaten annem bu konuda çok katıdır, hiçbir zaman kendisi uyuşturucu madde kullanmamıştır. Asla kullanılmasını da istemez. Hatta o kadar dikkatlidir ki bir ilacı uzun süre kullanmaz, bilmediğini kullanmaz sadece yatağının yanında raporlu antidepresan ilacı vardır. Annemin vertigosu yoktur. Beyin damarlarında genişleme ve daralma olduğunu biliyorum, bununla ilgili ozon tedavisi görüyordu. Tedaviyi yarım bıraktı. Ancak annem alkol alınca normalin dışında hızlı yürür, o gün de ifademin başında da belirtiğim üzere şarap içmişti ve yürümesi dengesizleşmişti. Hatta salonda da yine dengesizdi, alkolün etkisi başlamıştı.'
Evdeki kameraların ne zaman takıldığıyla ilgili;
'Evdeki kameralar 8 ay önce veya biraz daha önce takılmıştı. Annem dijital ürünleri ve gösterişi çok severdi. Kendisi taktırmak istemişti ama dijital veya teknolojiden de anlamazdı. Hatta kardeşim Instagram veya telefonuyla ilgili yapılacak şeyleri yapardı. Kameralarla ilgili sıkıntılarını da kardeşime söylerdi. Kameraların görüntü uygulaması Yağız ve annemin telefonunda var ama benimkinde yok.'
Yerlerin kaygan olması iddiasıyla ilgili;
'Annem çok titiz bir insandı. Her yerin düzenli, temiz olmasını isterdi. Eve haftada iki üç kez temizlik gelirdi. Annem kendisi de sürekli temizlik yapar, yerleri siler, toz alırdı. Çeşitli deterjanlar kullanırdı, deterjanlara çok düşkündü. Sürekli eve deterjan veya koku siparişi gelirdi. Bizim evimizde yerler parkedir, kaygan olabilir.
Annem evde daha önce birkaç kez düşmüştü. Hatta benim yanımda da düşmüşlüğü vardı. Bir keresinde Çiğdem ablayla otururken düşmüş hatta onu hastaneye ben ve erkek arkadaşım götürmüştük. Düşme sebebi alkol aldıktan sonra alkollü olduğu ve denge problemi yaşamasıdır. O yüzden düşüyordu.
Annem 'Malkata' isimli roman havasını oynarken 'twerk' benzeri hareketler yapıyordu. Sahnede de bu dansı genelde oynardı. Zaten olay anında da 'Malkata' isimli şarkı çalıyordu.'
Güllü'nün patronu Ferdi'nin ifşaladığı mesajlar ve 'Annemi öldürmek istiyorum' mesajıyla ilgili;
'Ferdi bey annemin patronudur. İstanbul Taksim'de işletmesi vardır, annem bu işletmede belirli zamanlarda sahne alıyordu. Ne kadar süredir tanışıyorlar tam bilmiyorum. Ferdi'nin medyada bulunan iddialarını kabul etmiyorum. Annem hiçbir zaman senede imza atmaz, borçtan korkar. Benim annemle aramda kötü olduğuna ilişkin iddialar tamamen asılsızdır. Ben hiçbir zaman annemi öldürmek istiyorum tarzında cümleler kurmadım.
Zaten Ferdi'yi yalnızca iki kez görmüşlüğüm vardı. Ortaya neden böyle iddialar attığını anlamıyorum. Bu görüştüğüm zamanlarda onun işletmesinde annemin kulisinde görüşmüştük, bize son derece güzel ve iyi davranmıştı. Anneme de gayet iyi davranıyordu. İki sefer görüştüğümüzde bize de kibar davranmıştı, onun dışında hiç görüşmedik. Beni tanımaz, annemle olan ilişkimizi bilmez, bizim evimize hiç gelmedi, özel hayatımıza hiç tanık olmadı. Bu söylentilerin hepsi gerçek dışıdır.'
'Annem neşeli, hayat dolu bir kadındı. Asla hayatı boyunca intihara teşebbüs etmedi. Böyle bir düşüncesi yoktu. Olay günü zaten neşe içindeydik, hiçbir tartışma ya da gerilim yaşanmamıştı. Ne yazık ki elim bir kaza gerçekleşti başka da şüpheli bir durum olmadı. Ne yazık ki annem kendiliğinden düştü. Olaya ilişkin bildiklerim bunlardan ibarettir.'
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!



Yorum Yazın
Yani anlamadım ben kadın öldü gitti yaşarken bu kadar meşhur değildi hergün manşet yapıyorsunuz
Biri özet gecsin ben bu trajediden bir şey anlamıyorum artık , kadın öldü rahat vermiyorsunuz ne anısina saygı duyuyorsunuz..
"Akıllı Sıralama" filtresinde tüm yorumlara ulaşamıyor olabilirsiniz.
Rahatsız edici veya saldırgan yorumlar, "Tarihe Göre" filtresi altında yer almaktadır.