Her Gün Yeni Bir Terim Çıkıyor: İlişkilerin Yeni Trendi "Floodlighting"
İlişkiler dünyasında yeni bir kavram daha karşımızda: floodlighting. Bu terim, özellikle ilk tanışmalarda karşınızdakine yoğun ve erken duygusal açılmalar yapmayı ifade ediyor. Genellikle iyi niyetli bir yakınlık kurma isteği gibi görünse de, altında bambaşka nedenler yatabiliyor. TikTok gibi mecralarda hızla yayılan bu kavram, uzmanlara göre zamanlama hatasıyla başlayan bir manipülasyon biçimi haline gelebiliyor. Peki floodlighting nedir ve neden bu kadar konuşuluyor?
Floodlighting ne demek?

Floodlighting, ilk olarak Brené Brown tarafından tanımlanmış bir kavram. Brown’a göre bu davranış, gerçek samimiyetten değil, yoğun bir şekilde duygusal paylaşım yaparak savunma mekanizması geliştirme ihtiyacından doğuyor. Yani kişi, gerçek kırılganlığını saklamak için fazlasıyla açık ve hızlı biçimde kendini anlatıyor. Bu durum, karşı tarafa aşırı bilgi yüklemesi yaparak onu bir tür duygusal teste sokuyor.
Floodlighting sırasında kişi genellikle karşısındakinin sınırlarını fark etmeden veya önemsemeden davranıyor. Bu da ilişkilerde dengesiz dinamik yaratıyor; biri tamamen açılmışken, diğeri kendini köşeye sıkışmış hissedebiliyor. Böyle bir paylaşım biçimi, bilinçli olmasa bile manipülatif etki bırakabiliyor.
Hangi davranışlar floodlighting'e girer?

Floodlighting, yalnızca fazla konuşmak anlamına gelmiyor. Bu davranışın tipik örnekleri arasında ilk buluşmada çocukluk travmalarını anlatmak, eski ilişkilerden detaylıca bahsetmek ya da daha ilk dakikalarda ruhsal sıkıntılarını açmak yer alıyor. Bunlar kimi zaman bir bağ kurma isteğiyle yapılsa da çoğu zaman “beni kabul eder mi?” sorusuna yanıt aramak için kullanılıyor.
Alderson’a göre floodlighting’in belirgin işaretleri şunlar: ilişkinin başında derin kişisel bilgilerin hızlıca paylaşılması, karşılıklı bilgi alışverişinin dengesiz olması, erken ve yoğun duygusal bağ hissi, karşı tarafın tepkilerine aşırı dikkat etme. Yani kişi hem çok şey paylaşıyor hem de karşıdan aynı derinlikte bir açıklama bekliyor.
Floodlighting davranışı her zaman bilinçli bir manipülasyonla ortaya çıkmayabilir.

Çoğu zaman altında yatansa onay arayışı, kaygı ve duygusal sınır sorunlarıdır. Kimi insanlar için bu, “beni gerçekten sevecek mi?” sorusunun hızla yanıtını almanın bir yoludur. Ancak hızlı yakınlık isteği, çoğu zaman karşı tarafta geri çekilme etkisi yaratır.
2022’de yayımlanan bir araştırma, ergenlerde aşırı paylaşım davranışlarının kaygı, sosyal medya bağımlılığı ve dikkat çekme ihtiyacıyla ilişkili olduğunu ortaya koydu. Peki çözüm ne? Uzmanlara göre ilişkilerde derinlik aramak elbette yanlış değil. Ancak gerçek samimiyet, zamanla oluşur. Floodlighting ise bu süreci hızlandırmaya çalışırken, ilişkiye zarar verebilir. Gerçek bağ kurmak isteyenler için sabır, en güvenli yoldur.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın