Huzurla Arandaki Engel Ne?
Bir sabah uyanıp hiçbir şey düşünmeden, iç huzurla dolu bir güne başlamayı kim istemez ki? Ama gerçek şu ki, çoğumuzun içinden bir şey eksik gibi… Sanki tam mutlu olacakken bir şey geliyor, dengemizi bozuyor. Peki ne bu bir şey?
Hadi teste!
1. Öncelikle cinsiyetini seçer misin?
2. Yaşını seçer misin?
3. Sabahları ilk düşündüğün şey genelde ne oluyor?
4. Kendini ne zaman en huzursuz hissediyorsun?
5. Zihnini susturmakta zorlanıyor musun?
6. Telefonun olmadan bir gün geçirebilir misin?
7. Huzur senin için ne demek?
8. En son kendine gerçekten iyi davrandığın bir günü hatırlıyor musun?
9. İçinde en çok taşıdığın duygu?
10. Kendine sınır koyuyor musun?
Huzurla arandaki engel geçmişe takılı kalman!
Senin ruhun zaman zaman geçmişin tozlu sokaklarında dolaşıyor gibi… Belki bir travma, belki bir pişmanlık, belki de içine oturmuş keşkeler var. Her ne kadar hayatına devam ediyor gibi görünsen de, bazı anlarda zihnin seni alıp tekrar tekrar aynı yerlere götürüyor. O eski sözler, bitmemiş hikayeler, kapanmamış defterler... Ve işte bu yüzden, bugünün güzelliğini tam anlamıyla hissedemiyorsun. Çünkü sen hâlâ geçmişte bir şeyleri düzeltmeye çalışıyorsun. Ama zaman geri gitmiyor… İyileşmek, o anlara şefkatle bakıp “bitti” diyebilmekle başlıyor. Sen kötü bir şey yaşadın diye kötü biri olmadın. Sadece çok fazla yük taşıdın. Artık bırakman gerek... Affetmek, unutmaktan çok daha şifalıdır. Kendini de affet. Hatalarını sarıp sarmala. Çünkü geçmiş, ne kadar acı olursa olsun, bugünkü seni şekillendiren en gerçek parça. Ama onun direksiyonda olmasına gerek yok. Direksiyon sende artık.
Huzurla arandaki engel bastırılmış duyguların!
Senin içinde kelimelere dökülmemiş onlarca duygu var. Belki kimseye anlatmadın. Belki kendine bile itiraf etmedin. Zamanında güçlü olmalıyım diye içine attığın her şey, şimdi duvarların arasından yankılanıyor. Sustum dediklerin, şimdi kalbinde gürültü yapıyor. Ama bilmelisin ki, bastırılan her duygu bir gün başka bir şekilde kendini gösterir. Anksiyete olur, sinirlilik olur, sebepsiz ağlama krizleri olur... Bunlar senin çıkmak isteyen duygularının yansıması. Duygular kötü değildir. Hissetmek, seni zayıf değil, insan yapar. Kendine şu soruyu sor: Gerçekten nasılım? Cevabından korkma. Çünkü en karanlık his bile, gün yüzüne çıktığında gücünü kaybeder. Konuşamadığın şeyleri yaz. Anlatamadığın şeyleri çiz, şarkı yap, dans et. Ama içinden at. Kendine şunu söyle: “Kendimi duymaya hazırım.” İçindeki boşluğu doldurmanın yolu, onu anlamaktan geçer. Hislerine alan tanı. Onlar senin dostun olabilir.
Huzurla arandaki engel sürekli beklenti içinde olman!
Senin huzurun hep bir sonraya ertelenmiş gibi. Sanki bir şey olursa mutlu olacaksın. Bir hedefe ulaşırsan, biri seni seçerse, bir şey değişirse… Hep bir koşulun var huzura ulaşmak için. Ama hayat böyle değil. Çünkü her olunca huzur dediğin şey, olduğunda yerini başka bir hedefe bırakıyor. Bu zihinsel yarış bitmiyor. Ve sen farkında olmadan bir maratona dönüşen bir hayatın ortasında koşarken, aslında nereye gittiğini bile unutuyorsun. Belki durma vakti gelmiştir. Belki tamam demeyi öğrenmen gerekiyordur. Huzur, bir sonuç değil. Bir durma hali. Bir kabullenme. Her şey mükemmel değil ama ben buradayım ve iyiyim diyebilmektir huzur. Bugüne bak. Elindekilere bak. Bugün de değerli. Sen bugün de değerlisin. Kendine şunu hatırlat: “Beklentisizce var olmak, en büyük özgürlük.” Belki de huzur, zaten senin içinde bekliyordur. Sadece onu duymayı unutmuşsundur.
Huzurla arandaki engel aşırı düşünmen!
Senin zihnin hiç durmuyor. Her şeyi analiz ediyor, her senaryoyu düşünüyor, her ihtimali gözden geçiriyorsun. Belki dışarıdan zeki, planlı ve çözüm odaklı görünüyorsun. Ama içeride… içeride bir gürültü var. Düşünmekten yorgun düşmüş bir zihin, susmak isteyen bir kalp. Bu kadar çok düşünmek seni yavaşlatıyor, tedirgin ediyor, kararsızlaştırıyor. Ve en önemlisi: anı yaşamanı engelliyor. Çünkü her şeyin doğru olması gerektiğine inanıyorsun. Ama hayat mükemmel olmak zorunda değil. Sen de öyle. Belirsizlik kötü bir şey değil. Her sorunun cevabını bilmek zorunda değilsin. Bazen cevaplar sessizlikte gelir. Bazen bir şeyleri oluruna bırakmak, çözmeye çalışmaktan daha çok işe yarar. Kendine şunu söyle: “Düşüncelerim sadece düşünce; gerçek değil.” Meditasyon, doğa yürüyüşleri, telefon detoksu gibi adımlarla zihnini yavaşlatmayı dene. Ruhun dinlenmeyi hak ediyor.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
İlginizi çekebilir:
Hazırladığın Kombin Kişiliğini Anlatıyor!
Sana Sevilmeyeceğini Düşündüren Ne?
Şu An Zaman Makinen Olsa Hangi Yıla Giderdin?
Yorum Yazın