İlişki Terapistine Göre Ayrılığınızın Yakın Olduğunu Gösteren 5 Kritik İşaret
Günümüzde insanlar bir ilişki kurmak için çabalıyor ama içindeyken her fırsatta ondan kaçmanın yollarını arıyor gibi görünüyor. Sosyal medya, ilişki dinamiklerini yorum bombardımanına çevirirken, her davranış “red flag” ilan ediliyor. Hatta bazı insanlar, ChatGPT’ye danışıp sevgilisinden ayrılmaya karar veriyor. Gerçek bir bağın ne zaman sağlıklı, ne zaman bitmeye yakın olduğunu ayırt etmek iyice zorlaşıyor. İşte tam bu noktada, terapi uzmanı Jeff beş önemli ve genellikle gözden kaçan sinyale dikkat çekiyor.
Eskiden sizi güldüren o küçük şakalar artık sönük geliyorsa...
İlişkilerde şakalar, çiftlerin kendine has bağ kurma yöntemlerinden biri. Başkası duyduğunda hiçbir anlamı olmayan ama iki kişi için oldukça komik olan o şakalar, ilişkinin ne kadar yakın ve samimi olduğunu gösterir. Ancak bir gün bu şakalar artık gülümsetmiyorsa ya da zoraki kahkahalara dönüştüyse, arada bir şeylerin değiştiği açık demektir.
Terapist Jeff’e göre bu şakalar artık komik gelmiyorsa, ilişkide duygusal mesafenin artmaya başladığının bir işareti olabilir. Çünkü espriler aradaki bağdan beslenir. Bağ zayıfladığında, mizah da yerini sessizliğe bırakır.
Konuşmalar “ne var ne yok” seviyesinde kalıyorsa dikkat!
Sağlıklı ilişkilerde sohbetler derinleşir, insanlar kendilerini güvende hissederek iç dünyalarını açar. Ancak eğer tüm diyaloglar hava durumu, trafik ya da ne yeneceği gibi yüzeysel konulara indirgenmişse, burada bir uzaklaşma vardır.
Yani karşındaki kişi partnerinden çok, tanıdık biri gibi hissettiriyorsa ve bu his giderek kalıcı bir hal alıyorsa, ilişkinin samimiyet katmanı ciddi şekilde zedelenmiş olabilir. Duygusal yakınlığın yerini zoraki nezaket aldıysa, içsel kopuş başlamış demektir.
Haber vermek istediğiniz ilk kişi artık o değilse...
Hayatın içinde küçük ya da büyük olaylar olur. Bir şey başardığınızda, moraliniz bozulduğunda ya da sadece komik bir şey gördüğünüzde, aklınıza ilk gelen kişiye yönelirsiniz. İşte bu ilk kişi artık partneriniz değilse, bu da duygusal önceliklerin değiştiğini gösterir.
Terapist Jeff, bu mesafe değişiminin çoğu zaman sessizce başladığını ama ilişkideki öncelik dengesini ciddi şekilde etkilediğini söylüyor. Paylaşma arzusu azaldıkça bağlar zayıflar.
Yalnız kaldığınızda üzülmek yerine rahatlıyor musunuz?
Elbette kişisel alan sağlıklı bir ilişkinin olmazsa olmazıdır. Ancak yalnız kalmayı bir kaçış ya da nefes alma şekline dönüştürdüyseniz, burada bir terslik olabilir. Partneriniz yanınızdayken değil de yanınızda olmadığında daha huzurlu hissediyorsanız, bu fark edilmesi gereken bir uyarıdır.
Jeff, bu duyguyu “baskıdan kurtulma hissi” olarak tanımlıyor. Kişi bazen birlikte olduğu halde kendi gibi hissedemeyebilir. Huzursuzluk, yalnız kalınca geçiyorsa ilişkinin artık duygusal anlamda sizi rahatlatmadığına işaret eder.
Gelecek planlarınızda onu artık otomatik olarak düşünmüyor musunuz?
Uzun süreli ilişkilerde geleceği birlikte düşünmek doğaldır. Tatile gitmek, taşınmak, kariyer planları yapmak....Bunlar genelde iki kişi üzerinden kurulur. Ama bir gün hayal kurduğunuz tüm gelecek senaryolarının sadece sizi kapsadığını fark edersiniz. Partneriniz, hayallerin hiçbir yerinde yer almıyor.
Terapist Jeff, bu durumun farkında bile olunmadan yaşandığını belirtiyor. Kimi zaman ayrılmayı düşünmeden bile zihinsel olarak “yalnız” gelecek planları yapmaya başlarsınız. İlişkinin, artık sizin için sadece bugünlük olduğunu ve yarınlarda yer almadığını gösteren en net işaretlerden biridir.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
İlginizi çekebilir:
Yorum Yazın