İlişkilerde En Sık Kavga Edilen 12 Konuyu Nasıl Çözebilirsin?
Harika bir birliktelik yaşarken bile küçük ama sürekli tekrarlayan sorunlar çığ gibi büyüyebiliyor. Evet, ilişkilerde anlaşmazlıklar çok doğal ancak bu anlaşmazlıkların nasıl ele alındığı, bazen sorunun kendisinden bile önemli olabiliyor. Bunun için en sık yaşanan 12 ilişki kavgasını ve tabii çözüm yollarını da paylaştık. İşte detaylar!
1. İlişkilerde “zaman ayırmak” bazen en büyük sorunlardan biri haline gelebiliyor.
Herkesin hayatı yoğun, bunu hepimiz biliyoruz ama yoğunluk içinde bile birbirinizi öncelik yapmalısınız. Bunun için geçirdiğinizin vaktin kalitesine daha çok önem verin. Çünkü bazen sadece 15 dakikalık samimi bir dertleşme, kahve eşliğinde sohbet veya birlikte film izlemek bile birbirinizi ne kadar önemsediğinizi gösterir.
2. Uzun soluklu ilişkilerde ailelerle yaşanan gerginlikler...
Aile, çoğumuz için çok değerli ama ilişkiye ne kadar dahil olacakları konusu bazen sıkıntı yaratabiliyor. Burada önemli olan taraf tutmak değil sınır çizebilmek. Aileleri kırmadan, partnerini de yalnız hissettirmeden bir denge kurmak gerekiyor. Bu noktada “Bu bizim ilişkimiz ve bazı kararları ikimiz vermeliyiz.” diyebilmek, hem seni hem de ilişkinizi güçlendirir.
3. Para konusu ilişkilerde hem çok özel hem de çok kritik.
Maddi konular çiftler arasında en çok tartışılan başlıklardan biri. Gelir farkı, harcama alışkanlıkları ya da ortak giderlerde yaşanan adaletsizlik hissi zamanla ilişkiyi yorabilir. Bu gibi durumlarda parayla ilgili konuşmaları ertelemek yerine açık bir iletişim kurmak daha sağlıklı olur. Bütçe planı yaparak, şeffaf olarak ve harcamalarda birbirinizi bilgilendirerek güven duygusunu pekiştirebilirsiniz.
4. Sosyal medya beğenilerinden arkadaşlık ilişkilerine kadar uzanan kıskançlık krizleri.
'Onu niye beğendiğin?' ve 'Bu hikayeyi neden attın?' gibi cümleler tanıdık geliyor mu? Bu tür güvensizlikler çoğu zaman geçmiş deneyimlerden ya da iletişim eksikliğinden kaynaklandığından önemli olan açık olmak, dürüst davranmak ve şüpheyi besleyecek davranışlardan uzak durmak. O yüzden konuşmadan anlamaya, anlamadan da yargılamaya geçmemek gerekiyor.
5. Ev işlerinin hep tek tarafın yapması sonucunda doğan tartışmalar kaçınılmaz oluyor.
Ev içinde sürekli aynı kişinin temizlik ve yemek gibi görevleri üstlenmesi zamanla değersizlik ve yorgunluk hissiyle birlikte ilişkide kırılganlığı da artırır. Oysa ev işi, bir kişinin yardım ettiği değil, iki kişinin ortaklaşa üstlendiği bir sorumluluk olarak görülmeli. Bunun için küçük bir listeyle başlayabilir, karşılıklı isteklerinizi dikkate alarak bir düzen kurabilirsiniz.
6. Eski sevgiliyle geçmişte yaşananların sürekli bugüne taşınması.
Eski sevgililerle hala iletişimde olunması, önceki ilişkilerin çok fazla konuşulması ya da kıyaslamalar yapılması ilişkide sorunlara neden olabilir. Bu gibi durumlarda netlik önemli. O yüzden partnerinizin duygularına ve sözlerine “abartıyorsun” demek yerine empati kurmaya çalışarak geçmişe değil, bugüne ve birlikte kurduğunuz ilişkiye odaklanmanız gerektiğini anlatın.
7. İlişkide sürekli bir tarafın karar vermesi ve diğerinin fikrinin alınmaması.
Randevudayken ya da tatil planı yaparken hep bir taraf mı karar veriyor? Diğeri sadece onaylamakla mı yetiniyor? O zaman orada bir dengesizlik var. Bu durum, küçük konularda bile yaşansa zamanla büyük tartışmalara dönüşebilir. Atılması gereken en temel adımsa büyük ya da küçük fark etmeksizin birlikte karar almaya alışmak. Bu, hem karşılıklı saygıyı besler hem de ilişkinizi güçlendirir.
8. Arkadaş çevresinden hoşlanmamak ya da yakınlık kurmamak...
Partnerinin arkadaş grubunu sevmiyorsan ya da o arkadaşlarla buluştuğunda dışlanmış hissediyorsan, bu hisler seni rahatsız edebilir. Ama hemen “Ya o, ya ben” demek yerine daha sakin bir zamanda duygularını açıkça ama suçlayıcı olmadan ifade et. Ayrıca, partnerinin sosyal çevresiyle zorla bir yakınlık kurmak da uzun vadede sürdürülebilir bir bağ olmayacağından zaman tanımak daha sağlıklı olur.
9. İfade edilmeyen beklentiler de en sık tartışılan konulardan biri.
İlişkide çoğu kavga, aslında hiç söylenmeyen şeylerden doğar. “Bunu anlamalıydı” gibi düşünceler, karşılıklı yanlış anlaşılmalara neden olabilir. Oysa hiçbirimiz zihin okuyamaz, bir endişen varsa partnerinin neye ihtiyaç duyduğunu anlaması için bunu dile getirmen gerekir. Bu beklentilerini açıkça ifade ederek ilişkinizi daha da güçlendirebilirsiniz.
10. Doğum gününü unutmak ya da yıldönümüne özel bir şey yapmamak...
Doğum günleri, yıldönümleri ya da özel günlerde yapılan jestler ilişkide büyük önem taşır. Bunun için partnerinin hangi günlere değer verdiğini öğren. Hediyenin illaki büyük ve pahalı olmasına gerek yok, küçük ama düşünülmüş bir sürpriz, sevgiyle yazılmış bir not ya da birlikte geçirilen anlamlı bir an bile bazen fazlasıyla yeterli olur.
11. Gelecek hedeflerinin farklı olması...
Kimi zaman partnerler evlilik, çocuk, kariyer ya da şehir değişikliği gibi geleceğe dair önemli konularda farklı hayaller kurabilir. Yapılması gereken, bu konuları dürüstlükle ama karşı tarafı kırmadan konuşmak. “Benim dediğim olacak” demek yerine ortak bir yol bulmaya çabalamak ilişkinizin geleceğini şekillendirme noktasında oldukça önemli.
12. Geçmişte yaşanan kırgınlıklar her zaman gündem olur.
Birlikte atlatılan zor dönemler, söylenen sert bir söz ya da bir konuda hissedilen yalnızlık, başka tartışmaların tetikleyicisi olabiliyor. O atışmayla birlikte bir anda iki yıl önceki olay masaya geliyor. Hala tam olarak sindirelemeyen duyguların bir yansıması olan bu durum konuşulmadığı sürece de hiçbir şekilde çözülmüyor. Bu yüzden her iki tarafın da duygularını bastırmak yerine açıkça ifade etmesi bu tartışmayı noktalamanın en kolay yolu olacaktır.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!


Yorum Yazın