İlişkilerde Giden misin Kalan mı?
Her ilişkinin bir başlangıcı olduğu kadar, bazılarının da kaçınılmaz bir sonu vardır. Kimileri daha en baştan bavulunu hazırlar, kimileri ise son umuda kadar direnir. Peki sen? Aşkta pes edenlerden misin yoksa kalıp savaşanlardan mı?
Hadi teste!
1. Öncelikle cinsiyetini seçer misin?
2. Yaşını seçer misin?
3. Biri seni gerçekten kırdığında ilk tepkilerin ne olur?
4. Sana göre bir ilişki ne zaman gerçekten bitmiş olur?
5. Bitmiş bir ilişkiye geri döndüğün oldu mu?
6. Bir ilişkinin kurtarılabilir olduğunu düşündüğünde ne yaparsın?
7. Ayrıldıktan sonra iletişimi tamamen keser misin?
8. İlişkide tartışmalardan sonra ne hissedersin?
9. İlişki seni yıprattığında ilk düşündüğün şey ne olur?
10. Aşk mı, gurur mu?
İlişkide giden sensin!
Hayatın sana sunduğu zorluklar karşısında, senin gibi biri hiçbir zaman fazla vakit kaybetmez. Kalbinin kırıldığı anlarda bile, mantığın seni hemen toparlar ve tekrar ayaklarının üzerinde durmana yardımcı olur. Duygusal tükenmişlik yaşadığın zamanlarda bile, içindeki huzuru korumayı bilirsin. Çünkü sen, sevginin bile bazen tüketici olabileceğini, seni yıpratabileceğini bilirsin. Bir ilişki seni tüketmeye başladığında, ondan uzaklaşmayı tercih edersin. Çünkü senin için sevgi, bir özgürlük olmalı, bir tutsaklık değil. Sevgi seni yükseltmeli, aşağıya çekmemeli. İçinde bulunduğun ilişkinin seni tüketmeye başladığını hissettiğinde, cesaretini toplayıp gitmeyi bilirsin. Çünkü sen, gitmenin de bir cesaret olduğunu, kalmaktan daha zor olabileceğini çok iyi bilirsin. Bu yüzden sen, hayatın zorlukları karşısında asla pes etmezsin. Kalbin kırılsa bile, mantığınla hareket etmeyi bilirsin. Duygusal tükenmişlik yaşasan bile, iç huzurunu korumayı başarırsın. Sevdiğin kişi bile olsa, seni tüketen bir ilişkide durmaz, gitmeyi bilirsin. Çünkü sen, gitmeyi de bir cesaret olarak görürsün.
Sen ne gidensin ne de kalan, arada kalmışsın!
Her ayrılık senin için bir bilmeceye dönüşüyor. Gidiyor muyum, kalıyor muyum diye düşünürken kendini bir labirentin içinde buluyorsun. İçinden çıkamadığın bu durumda, hem kendini hem de karşındaki kişiyi yıpratabilirsin. Ancak, bu durumun da gösterdiği bir şey var ki o da ne kadar değer verdiğin. Ayrılıklarınla baş başa kaldığın bu anlarda, belki de kendine biraz daha fazla değer vermen gerektiğini düşünmelisin. Kendine olan sevgini biraz daha artırmalı, kendini biraz daha önemsemelisin. Çünkü unutma ki, kendine olan sevgin ne kadar yüksek olursa, yaşadığın ayrılıkların da o kadar hafif geçecektir. Ayrılıkların zorluğunu yaşarken, kendini de karşındaki kişiyi de yıpratmamak için belki de doğru kararları biraz daha hızlı almalısın. Bu durumda, hem kendini hem de karşındaki kişiyi korumuş olacaksın. Ayrıca, bu durum senin ne kadar değer verdiğini de gösteriyor. Sonuç olarak, ayrılıkların zorluğunu yaşarken, kendini de karşındaki kişiyi de yıpratmamak için belki de doğru kararları biraz daha hızlı almalısın. Bu durumda, hem kendini hem de karşındaki kişiyi korumuş olacaksın. Ayrıca, bu durum senin ne kadar değer verdiğini de gösteriyor. Kendine olan sevgini biraz daha artırmalı, kendini biraz daha önemsemelisin. Unutma ki, kendine olan sevgin ne kadar yüksek olursa, yaşadığın ayrılıkların da o kadar hafif geçecektir.
İlişkide kalan sensin!
Birine kalpten bağlandığında, o kişi seni belki unutmuş olsa bile, sen onu kalbinin en derin köşelerinde yaşatırsın. Bu aşkın gücüdür, bu yüzden onu unutmak ya da ondan vazgeçmek kolay iş değildir. Ayrılmak, sanki en sevdiğin şarkıyı bir daha asla dinlememek gibi gelir, sanki en sevdiğin kitabın son sayfasını yırtıp atmak gibi, sanki bir parçanı koparıp atmak gibi... İşte bu yüzden gitmek, senin için bir tür ihanet haline gelir. Sadakat, emek ve umut... İşte bu üçlü, senin aşkını ayakta tutan en güçlü direkler. Onlar sayesinde, her şeye rağmen sevdiğin kişiye bağlı kalırsın, onunla aynı yolda yürümeye devam edersin. Çünkü sen, aşkın sadece sevdiğin kişiye değil, aynı zamanda onunla geçirdiğin zamana, biriktirdiğin anılara ve paylaştığın duygulara da bağlısın. Ama unutma, bazen gitmek de bir sevme biçimidir. Evet, belki de en zor olanı... Ama bazen, sevdiğin kişiye en iyi şekilde nasıl sevdiğini gösterebileceğini düşünürken, belki de en iyi seçenek onu özgür bırakmaktır. Bu, aşkın en acı, en zorlu ama en gerçek hali... Çünkü bazen, gerçekten sevdiğin kişiye en büyük iyiliği yapmak, onu serbest bırakmak olabilir.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
İlginizi çekebilir:
Sen Ne Kadar İyi Bir Evlatsın?
Burcuna Göre Hangi Kahveye Benziyorsun?
Seçtiğin Yemeklere Göre Ne Kadar Eğlencelisin?
Yorum Yazın