İlişkilerde İçimizdeki Toksikliği Ortaya Çıkaran Pek de Hoş Olmayan 10 An
Hepimiz ilişkilerde ufak kıskançlıklar ya da inatlaşmalar yaşarız. Bu anlar, içimizdeki pek de hoş olmayan toksik yanların kendini gösterse de sakin ol, yalnız değilsin! İşte, farkında olmadan ilişkilerde ortaya çıkardığımız o toksik 10 yanımız!
1. Partnerinin mesajına hemen cevap vermemesi.
Mesaj atılmış ama cevap yok. İnsanın aklına ister istemez yüzlerce soru gelebiliyor: 'Acaba görmedi mi?', 'Yoksa gördü de önemsemedi mi?' ve 'Neden şu an online değil?” derken bir bakmışız 5 dakikada paranoyalar almış başını gitmiş. Oysa belki de o an ya duşta, ya yemek yapıyordu ya da marketteydi.
2. Eski sevgiliden bahsedildiğinde tepki vermek.
Geçmiş ilişkiler, çoğu insan için doğal olarak birer deneyim olsa dahi mevcut ilişkide eski sevgilinin de adı geçtiği bir hikaye anlatıldığında beynimizde 'Neden hala hatırlıyor?” ya da “Benimle mi kıyaslıyor?” gibi düşünceler ortaya çıkabilir. Bunu kişisel bir mesele haline getirebiliriz ki hayır, hemen orada bir duralım çünkü bunun için içimizdeki toksik yanın ortaya çıkmasına hiç de gerek yok!
3. Sosyal medyada beğenilerini kontrol etmek.
Sosyal medyanın ilişkilerde yeni bir kıskançlık alanı yarattığına şüphe yok! Öyle ki partnerinin kimin fotoğrafını beğendiği veya hangi gönderilere yorum yaptığı bazı kişiler için son derece önemli. Aslında yalnızca bir tıklamadan ibaret olan bir hareketin toksik davranışları tetiklemesi kadar sinir bozucu olan çok az an var...
4. Başkasının yanında fazladan güldüğünde sinirlerin bozulması.
Partnerinin arkadaş grubunda ya da iş yerinde başka birine biraz fazla gülmesi, bazılarımızda kıskançlık duygusunu harekete geçirebilir. Normal bir sosyal etkileşimi “O şakaya bu kadar gülünecek ne vardı?” şeklinde sorgulamaya başlayabiliriz. İşte bu minik kıskançlıklar aslında içimizdeki toksik yanı kontrol etmenin sinyallerini veriyor.
5. “Neden online’sın ama bana yazmıyorsun?” tripleri...
Partnerlerin çevrimiçi görünüp mesaj atmaması, ilişkilerde toksik tartışmalara yol açan bir diğer durum. Bunun birçok nedeni olabilir: oyun oynamak, haber okumak ya da sadece bir şeylerle vakit geçirmek. Fakat bazı kişiler bu anı doğrudan “öncelik vermemek” şeklinde yorumlar ki ne diyelim, bizce bir yönüyle kesinlikle haklılar!
6. Kendi hatamızı kabul etmek yerine topu tamamen karşı tarafa atmak.
Bir tartışma yaşandığında iki taraf da hatalı olmasına rağmen bazen bir şekilde suçu diğer tarafa atmaya çalışıyoruz çünkü genelde bu çok daha kolay geliyor, o an egomuzu korumak her şeyden daha önemli olabiliyor. Evet, sorunu düzeltmektense haklı çıkmak istemek biraz toksiklik göstergesi ama hey, arada bir yapmanın kime ne zararı var!
7. Açık duran telefonu karıştırma isteği.
Kimseye açık açık söylemeyiz ama bazen için için “Acaba gizlediği bir şey var mı?” diye merak etmeden geri duramayız. Telefonu açık gördüğümüzdeyse fotoğraflara ve mesajlara bakmak ya da kimlerle iletişim kurduğunu öğrenmeye çalışmak gibi düşüncelere kapılabiliriz. Belki hiç açığa vurmayız ama o merak zaman zaman kafamızın bir köşesinde kendine yer bulur.
8. Trip atarken partnerinin ne hissettiğini görmezden gelmek.
Bazen sadece kendi duygularımıza odaklanıyoruz. Trip atıyoruz, surat asıyoruz ama onun da kırılmış olabileceğini hiç hesaba katmıyoruz. Çünkü bazen o anda tek istediğimiz karşımızdakininin bizi anlamasını istemek oluyor. Tabii bunun sonucunda iki tarafın da mutsuz hissetmesi kaçınılmaz oluyor.
9. Arkadaşlarının ilişkisiyle kendi ilişkimizi kıyaslamak.
İçten içe ya da doğrudan partnere “Bak onlar sürekli tatile gidiyor. Bir de bize bak ne yapıyoruz, hiçbir şey!” ya da “Onların ilişkisi daha romantik!” gibi cümleler kurmak gerçek bir toksiklik göstergesi. Çünkü düşünsene başkalarının ilişkisiyle kıyaslamak, her iki tarafı da mutsuz etmek ve haksız yere baskı altında bırakmaktan başka ne yapıyor?
10. Sürpriz beklentisine girip yapmadığında aşırı hayal kırıklığı yaşamak.
Küçük jestler veya sürprizler ilişkilerde güzel olabilir ancak bunların olmaması büyük bir sorun haline getirildiğinde toksik bir durumun oluşması kaçınılmaz oluyor. Özel bir günde çiçek almadı mı ya da sevgililer gününde çok büyük bir jest yapmadı mı? İçimizden anında “Beni önemsemiyor...” düşüncesi geçse de hayat maalesef romantik film sahnelerinden ibaret değil...
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!


Yorum Yazın