onedio
article/comments
article/share
Haberler
İşletmelerin Alışveriş Yaparken Yaşadığı Komik Ama Gerçek 10 Sorun

etiket İşletmelerin Alışveriş Yaparken Yaşadığı Komik Ama Gerçek 10 Sorun

İşletmeler alışveriş yaparken sadece fatura kesmekle uğraşmıyor, aynı zamanda komik ama bir o kadar sinir bozucu durumlarla da boğuşuyor. Haydi gelin bunlara birlikte bakalım!

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

1. 'Bu fatura kimin adına kesilecek?' sorusu.

Müşteri, fatura şirket adına olsun der ama şirket unvanını söylemez. Sorarsınız, karşıdaki ise bir saniye, dur bakayım deyip telefonu karıştırır. Tam unvanı bulur, bu sefer vergi numarası kayıptır! Saatler geçer, fatura hala kesilememiştir. Çalışanlar şaşkınlıkla birbirine bakar. Müşteri ise sonunda boşver, şahıs adına kes der.

2. Acil denince panik butonuna basmak.

Bu ürüne dün ihtiyacımız vardı cümlesi, satın alma departmanının kabusudur. O an, sanki işletmenin kaderi tek bir kaleme bağlıymış gibi bir gerilim başlar. Normalde 3 günde gelecek ürün için uçak bileti ayarlanır, kargoculara yalvarılır, hatta bazen özel kurye seferberliği ilan edilir. Sonunda ürün geldiğinde ise, Neden bu kadar acele ettik diye düşündüren bir sessizlik kaplar ortalığı. Çünkü genelde o ürün, 2 hafta boyunca kimsenin ruhu bile duymadan bir köşede bekleyecektir.

3. En ucuzu kim verirse oradan alalım tuzağı.

Herkes bütçe dostu olmak ister, değil mi? Ama işletme alışverişinde en ucuz her zaman en iyi anlamına gelmez. Bazen en ucuz sandığınız ürün, kısa sürede bozulur, uyumsuzluk çıkarır veya beklenen performansı sunmaz. Sonuç mu? Tekrar alışveriş yapmak zorunda kalır, hatta ilk başta kazandığınızı düşündüğünüz paranın iki katını harcarsınız. İşte o zaman anlarsınız ki ucuz etin yahnisi yavan olurmuş.

4. Karşılaştırma yapamadığınız için ürünü pahalı yerden aldığınızı sonradan fark etmek.

Bir ürün acilen lazım olur, hızlıca bir yerden fiyat alıp tamam dersiniz. Çünkü vaktiniz yoktur, araştıracak enerjiniz kalmamıştır. Sonra bir de bakarsınız ki aynı ürünü bambaşka bir tedarikçi yarı fiyatına satıyormuş! İşte o an, kalbinize bir iğne batar, neden biraz daha araştırmadım ki diye kendinize kızarsınız. Bütçeden gereksiz yere çıkan her kuruşun acısı içe oturur. Bu durumdan muzdarip olmamak için ZerGO’da Buybox yapısı ile bir ürünü inceleyip diğer satıcılardaki fiyatı da görebilir, size en uygun fiyatlı ürünü satın alabilirsiniz.

5. Herkes farklı bir şey istediği için ortak karar alamamak.

Yeni bir yazılım alınacak veya ofis mobilyaları yenilenecek. Her departmanın, her çalışanın bambaşka bir beklentisi vardır. Pazarlama ekibi havalı bir tasarım isterken, finans ekibi en ucuzu arar. IT departmanı teknik özelliklere takılırken, genel müdürlük sadece şık olmasını önemser. Toplantılar uzar, tartışmalar büyür, sonuç mu? Haftalarca süren bir fikir fırtınasının ardından ya en standart ürün alınır veya kimsenin tam olarak istediği bir şeye sahip olunamadığı, tatmin etmeyen bir orta yol bulunur.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

6. Sipariş edilen ürünün yanlış gelmesi.

Beklersiniz, beklersiniz ve sonunda kargodan gelen paketi heyecanla açarsınız. Ama içinden bambaşka bir renk, yanlış bir model veya eksik adet çıkar. Sizin sipariş ettiğiniz 50 adet kalem yerine 5 adet kırmızı raptiye gelmiştir mesela. İşte o an hissettiğiniz şaşkınlık ve hayal kırıklığı, bu kadar da olmaz dedirtir insana. İade süreciyle uğraşmak, yeni sipariş vermek derken zaman ve enerjinizin nasıl boşa gittiğini fark edersiniz. Telaşlanmaya gerek yok ama çözümü var! ZerGO’dan vermiş olduğunuz siparişlerinizi eğer üründe hasar veya yanlış gönderim yapıldıysa, 8 gün içerisinde iade etme hakkına sahipsiniz.

7. Fatura ve ödeme süreci kabusu.

Ürünü almak kolaydır da faturalandırma ve ödeme süreci tam bir baş ağrısıdır. E-fatura mı, kağıt fatura mı? KDV dahil mi, hariç mi? Ödeme vadesi ne zaman? Hangi banka hesabına yatırılacak? Sorularla baş başa kalırsınız. Bazen fatura kaybolur, bazen yanlış kesilir, bazen de ödeme gününü kaçırıp tedarikçiden gelen sitem dolu telefonlara maruz kalırsınız. Bürokrasi ve evrak işleri, alışverişin tüm keyfini kaçıran gerçek bir canavara dönüşür. ZerGO'nun baremli fiyat özelliği, size esnek ve şeffaf bir fiyatlandırma deneyimi sunar. Bu özellik, tedarikçilerin müşterilere özel fiyat seçenekleri tanımlamasını ve aynı zamanda müşteri memnuniyetini artırarak işletmelere ve tüketicilere kazan-kazan bir deneyim sunmakta.

8. Stokta yok diyen tedarikçinin bir anda ürünü bulması.

Bir ürün için acele edersiniz, tedarikçiden stokta yok cevabını alırsınız ve haliyle de umutsuzluğa kapılırsınız. Sonra mucizevi bir şekilde, başka bir yerden veya aynı tedarikçiden buldum mesajı gelir. Meğerse ürün stokta varmış ama belki de biraz daha yüksek fiyattan satmak veya önceliğini değiştirmek için bekletilmiş. İşte bu durum, işletmelerin yaşadığı küçük güven krizi anlarından biri olur ve satıcıların elindeki gücü de gözler önüne serer.

9. Siparişin teslim edileceği yerin bulunamaması.

Yeni bir ofise taşınmışsınızdır veya bir şantiyeye malzeme sipariş etmişsinizdir. Kargo şirketi arar ve adresi bulamıyoruz, tarif eder misiniz der. Siz tarife başlarsınız. 'İkinci sokaktan sağa dönün, beyaz binanın karşısı, tabelası görünmüyor ama orası...' Kargo görevlisi ise sanki bir hazine haritası çözmeye çalışır gibi telefonda boğuşur. Sonunda ürün ya bir komşuya teslim edilir ya da yanlış yere bırakılır. İşletme adreslerinin GPS'te neden her zaman doğru görünmediği ise ayrı bir muamma.

10. Teslimattan sonra bu bizim işimize yaramıyor demek.

Günlerce beklenen, toplantılarda karar verilen ve sonunda işletmeye getirilen o devasa ürün, kurulumdan sonra aslında bu bizim işimize yaramıyormuş cümlesiyle damgalanır. Belki beklentiler yanlış kurulmuştur, belki de özellikler tam anlaşılmamıştır. Koskoca bir makine veya yazılım, atıl bir şekilde köşede kalır veya iade süreci başlar. Bu da otomatik olarak hem zaman hem de para kaybına yol açan, acı ama komik bir senaryo haline gelir.

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi, Radyo, Televizyon ve Sinema bölümünden 2012 yılında mezun oldum. Televizyona olan ilgim çocukluk yıllarıma dayanıyor zira gerçek bir TV geek’i olduğumu söyleyebilirim. Uzun yıllar boyunca Türkiye’nin en bilinen televizyon kanallarından birinde içerik editörlüğü yaparak ekranın mutfağında yer alma şansı buldum. 2020 yılından bu yana da Onedio’da ilişkiler, teknoloji, müzik ve tabii ki televizyon odaklı içerikler üretiyorum. Yazarken sadece bilgi aktarmaktan ziyade okuyucunun kalbine dokunacak bir his bırakmayı önemsiyorum.
Tüm içerikleri
right-dark
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın