“İyi ki Almışım” Dedirtecek: İlk 6 Ayda Hayat Kurtaran 10 Bebek Arabası Özelliği
Bebek arabası dediğimiz şey, ilk başta dışarıdan bakınca “bir tane alsak yeter” diye düşündüren ama işin içine girince “bunun da şusu eksikmiş, öbüründe bu özellik yokmuş” dedirten o bambaşka dünya… Hele ki ilk 6 ay! Yani o uykusuzlukla mücadele ettiğin, emzirme saatlerinin birbirine karıştığı, her şeyin hızla değiştiği o dönemde iyi bir bebek arabası seni gerçekten hayata bağlayan şey olabiliyor.
Bazı modeller var ki, yalnızca taşımıyor, kol kanat da geriyor resmen! Şimdi gel birlikte “İyi ki almışım” dedirten o kurtarıcı özelliklere bir bakalım. Belki sen de şu an bebek arabası bakıyorsundur ya da elindekinden tam olarak memnun değilsindir… Bu liste ilaç gibi gelecek.
1. "Dur bi saniye" demeye gerek yok! Doğru bebek arabası tek elle tek hamlede açılır, katlanır!
Bu özelliği yaşayan bilir, yaşamayan da mutlaka yaşasın ister. Bebeğin bir kolunda, diğer kolunda çanta... Ve sen bagajın başında bebek arabasıyla boğuşuyorsun. İşte o an, tek elle, tek hareketle açılıp kapanabilen bir bebek araban varsa şanslısın demektir! Hiçbir parça çıkarma, yerleştirme, kat yerlerini bulma derdi yok. Tık diye açılıyor, tık diye kapanıyor. En zorlu günlerde bile seni yormuyor, pratikliğiyle resmen “sen sadece bebeğine odaklan” diyor. Üstelik bazı modellerde tutma kolu da katlanınca, küçük bir valize dönüşüyor; ne evde yer kaplıyor ne arabada. O kadar da kullanışlı yani.
2. Adaptör arama derdine elveda...
Yeni doğan bir bebeğiniz varsa, muhtemelen onu ilk aylarda ana kucağında ya da portbebesinde taşımayı tercih ediyorsunuzdur. Peki, her seferinde 'adaptör nerede?', 'bu ne tarafa takılıyor?', 'şimdi hangisini çeviriyorduk?' diye uğraşmak ne kadar yorucu! İşte tam bu noktada devreye adaptörsüz bağlantı özelliği giriyor. Ana kucağını ya da portbebeyi direkt şaseye oturtuyorsunuz. Ne ekstra aparat, ne uğraş. Hop diye takılıyor, hop diye çıkıyor. Gözünüzle görmeden inanasınız gelmez ama kullandığınızda bir daha geri dönemezsiniz, öyle söyleyeyim.
3. Ayak örtüsünü evde unutunca içiniz sızlamasın.

Ayak örtüsü hep ya başka çantada kalır ya da “şimdi gerekmez” deyip evde bırakılır, sonra bir bakmışsın hava serinlemiş. Bebeğin ayakları üşür, sen de kendini suçlarsın. Üstelik ayrı taşı, aç kapa, rüzgarda uçur... Oysa bazı bebek arabalarında bu detay zaten düşünülmüş; ayak örtüsü paketin içinde geliyor. Ekstra ödeme yok, ayrıca uğraş yok. Kullanacağın zaman açarsın, işin bitince kapatırsın; bebeğin sıcacık kalır, sen de “iyi ki düşünmüşler” dersin. Küçük gibi görünür ama günlük kullanımda büyük rahatlık sağlar.
4. Bardaklık kısmına gelirsek...

Bazı detaylar küçük ama etkisi büyük olur ya… İşte bardaklık tam olarak o detay. Kahveni, biberonunu ya da su şişeni koyuyorsan, eline bir şey almak zorunda kalmadan yürürsün, koşarsın, hatta market arabası gibi sürersin. Ve işin güzeli: Bardaklık sallanmaz, dökülmez, sabit durur.
5. "Şu arabanın markası ne?” Sorusuna hazır ol!
Gelin dürüst olalım; bebek arabası alırken sadece işlev değil, azıcık da havalı görünmesini isteriz. İşte bu arabada şıklık ve konfor bir araya gelmiş. İtalyan tasarımının o kendine özgü zarafeti her detayda var. Kumaş dokusu, renk seçimi, hatlar... Hani derler ya “Bakınca kalite akıyor” diye, işte öyle.
6. Avrupa üretim kalitesiyle için rahat olsun.
Bebek arabası alırken kimse “şöyle ince, hafif, çabuk kırılır bir şey olsun” demez. Çünkü herkesin ilk düşündüğü şey güvenlik. Avrupa üretimi modeller burada ayrı bir seviye. Çünkü biliyorsun ki hem malzeme kaliteli, hem de güvenlik testleri dünya standartlarında. Fren sisteminden, kumaşına, tentesinden kemerlerine kadar her detayı seni ve bebeğini düşünen bir yapı var. “Acaba bu bozulur mu?”, “Şu da kırıldı mı?” sorularına yer yok.
7. Yazlık ve kışlık değiştirilebilir sırt kılıfı!
Bebekler ne yazık ki “şu kumaş çok terletiyor” ya da “şu sert geldi” gibi şikayetlerini dile getiremiyorlar. Ama huzursuzluklarından ne kadar rahatsız olduklarını anlıyorsun. O yüzden yazın nefes alabilen file kumaş, kışın da yumuşacık, sıcak tutan sırt kılıfı gerçekten konforun ta kendisi. Tek bir arabayla dört mevsim yaşamak mümkün olan modeller de var. Bebek rahat, sen rahatsın.
8. Ayarlanabilir süspansiyonla her zemine uyum sağlar!

Bazı bebek arabaları var ki her tekerleğine özel süspansiyon ayarı yapılabiliyor. Yani park mı, kaldırım mı, taş yol mu fark etmiyor; her zemin için ayrı sürüş konforu sunuyor. Şehirde yumuşak bir gezinti, doğada ise daha dengeli ve sarsıntısız bir deneyim yaşanıyor. Bebeğin mışıl mışıl uyurken, sen de “acaba uyanır mı?” stresinden uzaklaşıyorsun.
9. Bebek için konfor, ebeveyn için pratiklik...
Bazı ürünler sadece bebeği düşünür, bazıları da sadece seni… Ama iyi bir bebek arabası hem minik için maksimum konforu sağlar hem de senin hayatını kolaylaştırır. Oturma alanı ortopedik, kemer sistemi kolay ayarlanabilir, tente geniş, koltuk tam yatabiliyor... Sen açarken, kaparken, temizlik yaparken ya da taşırken zorluk yaşamıyorsun. Her şey elinin altında. Bu denge çok nadir bulunur ama bir kere bulunca da başka arabaya bakmazsın.
10. Sadece o an değil, sonrasında da kazandırır!
Bebek arabası seçimi sadece bugünü değil, yarını da düşünerek yapılmalı. Çünkü artık birçok marka, sürdürülebilirliği destekleyen takas sistemleri sunuyor. Kullanım süresi dolan portbebeyi büyüyen bebeğine uygun bir mama sandalyesiyle değiştirebiliyor, küçük gelen ana kucağını 4 yaşa kadar kullanılabilen oto koltuğuyla takas edebiliyorsun. Hatta bebeğin yürümeye başladığında travel sistemi bırakıp daha hafif bir kabin boy arabaya geçiş yapmak da mümkün. Hem çevre dostu hem de bütçe dostu bu sistem sayesinde, her dönemde “İyi ki almışım!” diyorsun.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Inglesina Now favorimiz