Kafein'in Fazlası Zararlı

Kafeinin kuvvetli bir uyuşturucu madde olduğu konusunda hiçbir şüphe yoktur. Evet doğru okudunuz, uyuşturucu madde. Günlük olarak içtiğiniz kahve ya da koladan keyif almıyorsunuz, onlara bağımlısınız.

Kafein doğrudan merkezî sinir sistemi üstünde çalışır. Daha zinde bir düşünce hissi verir ve bitkinliği azaltır. Ay­rıca karaciğerde depolanmış şekerin salınmasını harekete geçirerek kahve, kola ve çikolatanın (büyük kafein üçlüsü) vermiş olduğu canlılık duygusunu verir. Fakat bu faydalar­dan çok daha güçlü yan etkiler ağır basabilir:

Depolanmış şekerin salınması endokrin sisteminde ağır strese neden olur. (Er ya da geç adrenalin tüketimi meydana gelir ve bu da hipoglisemiye neden olur.)

Aşırı kahve içenler genellikle asabiyet geliştirir ya da çok sinirli olurlar.

Günlük alımlar yıl boyunca toplanır, oldukça fazla kafein vücudun yağ dokusunda birikir ve kolay bir şekilde giderilemezler.

Kahve içen ev kadınları kafeinsiz içeceklere geç­tiklerinde uyuşturucudan kesilince oluşan belirtileri göster­mişlerdir.

Ohio State Üniversitesi’nde cerrahi profesörü ve onkoloji uzmanı Dr. John Minton aşırı metilzantin (kafein içerisindeki aktif maddeler) aliminin iyi huylu göğüs tümörü, hastalığı ve prostat sorunlarına yol açtığını bulmuştur.Kafein başta inositol olmak üzere vücuttaki B vita­minini ve bunun yanı sıra C vitamini, çinko, potasyum ve diğer mineralleri de talan eder.

Kahve gastrointestinal sisteminizdeki asitliliği artı­rır ve rektal kaşıntıya neden olur. Birçok doktor kafeini hipertensif kalp hastalığında suçlu olarak dikkate alır.

Günde beş fincandan fazla kahve içen kişilerin kahve içmeyenlere oranla beş kat daha fazla kalp krizine yakalanma riski vardır.

Amerikan Tıp Birliği Dergisi iştah kaybı, kilo kay­bı, sinirlilik, uykusuzluk, kızarma, üşüme ve kimi zaman düşük ateş hisleri gibi belirtileri olan kafeinizm adı altında bir hastalık bildirmiştir.

Kafeinin DNA yenilenmesi ile çatıştığı görülmüş­tür.

haber kaynağı: 724saglik.org/beslenme-ve-diyet