Kalbini Kıracak Şeyi Söylüyoruz!
Bu test, duymaktan hiç hoşlanmayacağın bir gerçeği yüzüne vuracak. Belki hep kaçtığın bir şey, belki de gizlice bildiğin ama kabullenmek istemediğin o kırıcı gerçek şimdi karşına çıkacak. Kırılmaya hazırsan, başla.
1. Cinsiyetini seçer misin?
2. Yaşını da seçer misin?
3. Bir ilişkide en çok neye önem verirsin?

4. Sevdiği biri sana uzun süre mesaj atmayınca ne hissedersin?

5. Kavga ettiğinizde ilk adımı sen mi atarsın?

6. Bir sırrını biriyle paylaşacak olsan, kimi seçerdin?

7. Aşk senin için ne ifade ediyor?

8. En büyük korkun nedir?

9. Sevdiğin biri sana soğuk davranınca...

10. İnsanların senin hakkındaki olumsuz düşünceleri senin hayatını etkiler mi?
11. Son olarak hissettiğin duyguları rahatça paylaşabilir misin?
Herkesi Kendin Gibi Sanman!
Bir kalbin var ki, içindeki güzellikler adeta çiçekler gibi açıyor, niyetin ise berrak bir göl kadar temiz. Ancak, bu dünyada herkes senin gibi düşünmüyor, maalesef. O saf ve temiz kalbin, bazen seni iyi niyetli olduğunu düşündüğün ama aslında sana zarar vermekten çekinmeyen kişilerin kandırmalarına maruz bırakıyor. Senin en çok kırıldığın kişiler, aslında en az düşüneceğin, sana zarar verme ihtimallerini en düşük gördüğün insanlar oluyor. Bu, belki de hayatın en acı gerçeklerinden biri. Ancak unutma, her kırılma sonrası daha güçlü bir şekilde doğrulabilir ve hayata devam edebilirsin.
Duygularını Bastırman!
Bir yandan çelik gibi güçlü görünmeye çalışırken, diğer yandan içten içe çürüyorsun. Sessizce acı çekiyor, duygularını kimseyle paylaşmıyorsun. Bu durum, etrafındaki insanların seni gerçekten tanımasını engelliyor. Sanki bir maske takıyorsun ve gerçek yüzünü kimseye göstermiyorsun. Ancak bu durum, yalnızca başkalarının seni tanımasını değil, aynı zamanda kendini de tanımanı engelliyor. Kendine bile yabancılaşıyorsun ve bu durum, en çok da kendini yalnız bırakıyor. Kendi iç dünyanın derinliklerinde, kimsenin ulaşamayacağı bir yalnızlıkla baş başa kalıyorsun.
Sabırsızlığın!
Aşkın hızla gelen çarpıcı dalgalarında kayboluyorsun, hızlıca seviyorsun ve bir o kadar hızlı vazgeçiyorsun. Karşı tarafın karmaşık kalbini çözümleme fırsatı bile bulamadan, aceleci yargılarla onu kırıyorsun. Ancak unutma ki, derin ve anlamlı bağlar kurmak için zamana ihtiyaç var. Bu hızlı aşk rotasında, belki de biraz durup nefes alman, etrafını gözlemlemen ve duygularını daha iyi anlaman gerekiyor. Çünkü aşk, bir maraton koşusu gibi, hızlı başlayıp hızlı biten bir süreç değil; daha çok, her adımda daha da derinleşen ve güçlenen bir yolculuk. Bu yolculukta acele etmek yerine, her adımın tadını çıkarman ve duygularını daha derinlemesine anlaman önemli. Bu sayede, karşı tarafı daha iyi anlayabilir ve daha sağlam, kalıcı bağlar kurabilirsin.
Hep Mantıklı Olmaya Çalışman!
Hayatın karmaşık labirentlerinde yolunu bulmak için duygularını bir kenara bırakıp, mantığın pusulasını takip etmişsin. Bu, seni belki birçok hatalardan korumuş, belki de zorlu fırtınalardan sana zarar gelmeden geçmeni sağlamış olabilir. Ancak bu durum, duygusal derinliklerin büyülü dünyasından sana kapıları kapatıyor. Duygularını bir buz dağının altına saklamak, belki sana geçici bir güvence sağlıyor olabilir. Ancak unutma ki, duygularını yaşamaktan kaçmak, aslında hayatın en renkli tonlarını göz ardı etmek demektir. Hayat, sadece mantığınla değil, kalbinle de yaşanmalı. Bazen, kalbinin sesine kulak verip, aklının sınırlarını aşman gerekiyor. Bazen, kalbinin rehberliğinde, mantığının çizdiği rotanın dışına çıkman gerekiyor. Bazen, kalbinin sesine kulak verip, aklının sınırlarını aşman gerekiyor. Çünkü unutma ki, hayatta her şey mantığınla çözülecek olsaydı, kalp diye bir organa ihtiyaç duymazdık.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın