Kim Demiş “Tarih Sıkıcı” Diye? Hem İlginç Hem de Önemli 11 Tarihi Olay
Tarih kitaplarının tozlu sayfalarında sıkıcı savaş listeleri ve kraliyet soy ağaçlarından başka bir şey olmadığını mı sanıyordunuz? Oysa tarih, bazen öyle tuhaf, öyle inanılmaz olaylarla dolu ki okurken insan bir yandan kahkaha atıp bir yandan bu gerçekten olmuş mu diye sorguluyor. Haydi bu olaylara birlikte bakalım!
1. Jenkins'in Kulağı Savaşı, bir sandviç yüzünden başladı.

1739'da, İngiltere ile İspanya arasında patlak veren Jenkins'in Kulağı Savaşı tam anlamıyla absürtlüğün tarih sayfalarındaki vücut bulmuş haliydi. İngiliz kaptan Robert Jenkins’in, İspanyol korsanlar tarafından kulağının kesilmesi ve bu kulağı parlamentoya göstermesi üzerine halk galeyana geldi. Sonuç? İki ülke arasında yıllarca süren bir savaş! Düşünsenize, bir kulağın koparılması, binlerce insanın hayatını değiştirdi. Savaş, Karayipler ve Güney Amerika kıyılarında ciddi ekonomik etkiler bıraktı.
2. Bir sebze İrlanda'nın kaderini değiştirdi.

1845’te İrlanda’da patates mahsullerine musallat olan bir mantar, milyonlarca insanın ölümüne ve göç etmesine neden oldu. İrlandalılar için patates, sadece bir yemek değil hayatın ta kendisiydi. Ürünler çürüyünce açlık, hastalık ve kitlesel göç kaçınılmaz hale geldi. Amerika'ya ve dünyanın dört bir yanına yayılan İrlandalı göçmenler, gittikleri her yerde kültürel izler bıraktı. Haliyle de bu süreç, hem İrlanda'nın hem de Amerika'nın sosyal dokusunu etkiledi. Görünüşte basit bir tarım felaketi, koca bir ulusun tarihini kökten değiştirdi. Demek ki, bir sebze bazen bir devrim kadar güçlü olabiliyormuş.
3. Napolyon'un tavşan avı fiyaskosu.

Napolyon Bonapart bir gün zaferini kutlamak için dev bir tavşan avı düzenlemeye karar verdi. Ancak organizatörler, vahşi tavşan bulmak yerine evcil tavşanlar kiralayınca işler karıştı. Av serbest bırakıldığında, yüzlerce tavşan korkup kaçmak yerine Napolyon ve adamlarına saldırmaya başladı! Napolyon, tarihte birçok savaş kazanmış olabilir ama tavşan ordusuna yenildiği bu olayla da unutulmaz oldu. Bu küçük ama komik anekdot, tarihin büyük adamlarının da bazen küçük düşebileceğini göstermekte. Kibir, doğanın doğallığına yenik düştü adeta. Bazen de eğlenceli...
4. Berlin Duvarı’nın yanlışlıkla açılması.

1989’da Berlin Duvarı’nın yıkılmasına sebep olan olaylar zinciri, aslında bir basın toplantısındaki yanlış anlaşılmayla başladı. Bir hükümet yetkilisi, yeni seyahat düzenlemelerini açıklarken 'Hemen yürürlüğe girdi.' gibi yanlış bir ifade kullandı. Bunu duyan halk, sınırlara akın etti ve sınır muhafızları şaşkınlık içinde kapıları açmak zorunda kaldı. Bir anda tüm dünyanın gözleri önünde tarih yazıldı. Halbuki kimse o gün böyle bir devrimi planlamamıştı. Bazen en büyük değişimler, tamamen plansız, bir dil sürçmesiyle başlar gördüğünüz üzere.
5. İskenderiye Kütüphanesi’nin yok olması.

Antik dünyanın bilgi hazinesi olan İskenderiye Kütüphanesi’nin nasıl yok olduğuna dair birçok teori var. Kimine göre savaşlarda yandı, kimine göre kasten yakıldı. Binlerce yıllık bilim, felsefe, matematik ve tarih bilgisi bir gecede kül oldu. Bu olay, insanlığın bilgiye ulaşımını yüzlerce yıl geriye itti. Düşünsenize, belki de o kütüphane yok olmasaydı bugün Mars'ta şehirler kurmuş olacaktık! Bilginin korunması, uygarlıkların kaderini belirliyor. Tarih bize, tek bir kıvılcımın medeniyetleri nasıl yakabileceğini gösteriyor.
6. Yangın çıktı, fareler yok oldu. Büyük Londra Yangını, başka bir olaya sebebiyet verdi.

1666'da Londra'yı kasıp kavuran yangın, şehrin dörtte üçünü yok etti. Ancak bu büyük felaket, ilginç bir şekilde Londra'nın veba salgınından kurtulmasına da yardımcı oldu. Çünkü yanan binalarla birlikte veba taşıyan fareler ve pireler de yok oldu. Acı bir bedel karşılığında şehrin sağlığı yeniden tesis edildi. Yıkım bazen yenilenmenin ön koşulu olabiliyor işte.
7. Bir anlaşmanın kaybolması: Magellan’ın dünya turu.

Ferdinand Magellan, 1519’da dünyayı dolaşan ilk deniz seferini başlattı. Fakat ironik şekilde, kendisi yolculuğun tamamını göremedi çünkü Filipinler'de bir çatışmada hayatını kaybetti. Gemileri ise yolculuğa devam etti ve gerçekten de dünyanın çevresini dolaştı. Magellan böylece dünyayı dolaşan adam unvanını ölümünden sonra aldı! Hayat bazen hedefe ulaşamadan tarihe geçmekle sonuçlanabiliyor.
8. Mona Lisa'nın çalınışı.

1911 yılında Louvre’dan çalınan Mona Lisa, iki yıl boyunca kayıp kaldı. Resmi İtalyan milliyetçisi Vincenzo Peruggia çalmıştı ve tabloyu İtalya'ya geri getirmek istediğini iddia etti. Bu olay sayesinde Mona Lisa dünya çapında bir şöhret kazandı. Yani hırsızlık ironik bir şekilde tablonun ününe ün kattı!
9. Bir sandık çayın tetiklediği devrim.

1773'te Amerikan kolonistleri, İngiltere’nin vergilerini protesto etmek için Boston Limanı'ndaki İngiliz gemilerine girip çayları denize döktü. Bu olay, Amerikan Devrimi’nin fitilini ateşledi. Görünüşte sadece bir çay dökme eylemi, koskoca bir imparatorluğa kafa tutulmasına yol açtı. Çayın dalgalarla buluşması, özgürlük mücadelesinin şarkısına dönüştü. Tarih bazen kahramanları limanlarda doğurur sanıyoruz ki.
10. Karanlık çağlar ve unutulan teknolojiler.

Roma İmparatorluğu'nun çöküşünden sonra Avrupa, yaklaşık 500 yıl süren bir bilgi kaybı dönemine girdi. Su kemerleri, yollar, beton gibi teknolojiler unutuldu. Oysa Antik Roma, mühendislikte çağının çok ilerisindeydi. Tarih, ilerlemenin sürekli bir yolculuk olmadığını geriye de düşülebileceğini gösteriyor. Karanlık çağlar, insanlık tarihinin duraklama ve unutma anlarıydı. Her medeniyet, öğrendiklerini unutmamak için sürekli uyanık olmalı. Yoksa geçmişin ışığı bile sönebilir.
11. Marie Antoinette'in “Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” sözü.

Fransız Devrimi öncesinde halk açlıkla boğuşurken, kraliçe Marie Antoinette'in “Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” dediği iddia edilir. Gerçekliği tartışılsa da bu söz, halkın yöneticilere olan öfkesini körükledi. Devrimin simgesi haline geldi ve monarşinin yıkımına katkıda bulundu. Kelimeler, kılıçlardan keskin olabiliyor.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın