Kişilik Testi: Ne Kadar Toksiksin?
Hepimiz zaman zaman biraz huysuz, biraz alıngan ya da fazla kontrolcü olabiliriz. Ama ya bu davranışlar fark etmeden toksikleşmeye başladıysa? Toksik olmak sadece başkalarını yormak değil, bazen kendini de yıpratmak demektir. Belki de farkında olmadan ilişkilerini, arkadaşlıklarını ve çevrendeki insanları etkiliyorsun. Bakalım ne kadar toksiksin?
Hadi teste!
1. Öncelikle cinsiyetini seçer misin?
2. Yaşını seçer misin?
3. Biri senden uzaklaştığında ne düşünürsün?
4. Partnerin seninle ilgilenmeyince ilk tepkin ne olur?
5. İlişkide kontrol sende olmalı mı?
6. Biri sana hatanı söylediğinde tepkin?
7. Tartışmalarda genelde nasılsın?
8. Kendini nasıl tanımlarsın?
9. Birinin mutluluğu seni nasıl etkiler?
10. Arkadaşın senin sırını başkasına anlatırsa ne yaparsın?
Sen toksiklikten çok uzaksın!
Sakinliğinizle, anlayışınızla, empati yeteneğinizle ve olgunlukla dolu yaklaşımlarınızla çevrenizdeki herkesi adeta büyülüyorsunuz. İnsanları olduğu gibi kabul ediyor, onları değiştirmeye çalışmıyorsunuz. Bu özelliklerinizle, çevrenizdeki herkesi rahatlatıyorsunuz ve onlara huzur veriyorsunuz. Fakat burada dikkat etmeniz gereken bir nokta var. Her ne kadar bu özelliklerinizle herkesin gönlünde taht kurmuş olsanız da, bazen bu durumun suistimal edildiğini fark etmeniz gerekiyor. Evet, bu kadar hoşgörülü ve anlayışlı olmanız bazen insanların sizi kullanmasına yol açabiliyor. Bu yüzden, bu tür durumlarda biraz daha sert bir tavır sergilemeniz gerektiğini unutmayın. Sonuç olarak, sizin gibi birine denk gelmek gerçekten bir lütuf. Ancak bu lütfu suistimal edenlere karşı biraz daha dikkatli olmanızda fayda var. Unutmayın, sizin de değerinizi bilen ve sizinle eşit bir ilişki kurmak isteyen insanlarla çevrili olmayı hak ediyorsunuz.
Sende hafif bir toksiklik var!
Her zaman kalbinin en iyi yerinde olmayı hedefliyorsun, ancak bazen duygusal dalgaların seni biraz sarsabiliyor. Aşırı tepkiler, minik kıskançlık krizleri, pasif-agresif davranışlar senin de zaman zaman tuzağına düştüğün durumlar arasında. Ancak en güzel yanın, bunun farkında olman ve kendini sürekli geliştirme çabasında olman. Bu, senin en büyük gücün. Kendi duygusal dünyanı daha iyi anladıkça, hislerini sağlıklı bir şekilde ifade etmenin yollarını buldukça, ilişkilerinde daha da güçlü bir bağ oluşturacaksın. Bu yolculukta biraz daha farkındalık ve anlayışla, duygusal dengeni koruyabilmen için gereken becerileri geliştireceksin. Ve bu, seni daha da harika bir hale getirecek.
Sen çoğu zaman toksiksin!
Bir an dur ve düşün; seninle ilişkisi olan insanları, belki farkında olmadan, belki de bilinçli bir şekilde, duygusal bir labirente sürüklüyorsun. Kıskançlık, kıyaslama, küsmeler ve suçlamalar; bu duygusal labirentin karanlık koridorlarına denk geliyor. Bu durum, senin enerjini emiyor, karşındaki kişinin de. Bu toksik atmosfer, hem senin hem de çevrendekilerin ruh halini olumsuz etkiliyor. Ama durum asla umutsuz değil. Eğer gerçekten istersen, bu zehirli döngüyü kırmak senin elinde. İçindeki pozitif enerji ve sağlıklı ilişki kurma potansiyeli hâlâ varlığını sürdürüyor. Yeter ki sen, bu potansiyeli harekete geçirmeye karar ver. Unutma, hayat seninle başlar ve seninle şekillenir. Kendi duygusal labirentinden çıkış yolunu bulmak için, önce kendine inanmalı ve sonra da bu değişikliği gerçekleştirmek için adımlar atmaya başlamalısın.
Sen toksikliğin vücut bulmuş halisin!
Eğer etrafında seninle tartışmaya gönüllü olan birileri varsa, onlara gerçekten hayranlıkla bakmalıyız! Ne de olsa, seninle tartışmak demek, laf sokmaların, manipülasyonların, duygusal şantajların ve hatta intikam planlarının hedefi olmak demek. Seninle başa çıkmak adeta bir savaş alanına girmek gibi. Ama, belki de bu sert kabuğun altında yatan asıl şey, derin bir kırgınlık ve korku olabilir. Bilirsin, insanlara güvenmek zor; özellikle de geçmişte yaşadığın acılar ve hayal kırıklıkları varsa. Ancak unutma ki, sevgi ve korku aynı anda var olamaz. Sevgi, korkuyu yenmek için en güçlü silahtır. Belki bir iç yolculuğa çıkmak, belki de birkaç öz farkındalık adımı atmak, seni çok daha iyi biri yapabilir. Kim bilir, belki de bu sert kabuğun altındaki yumuşak kalbi ortaya çıkarmak, aslında sandığın kadar zor değildir. Hadi, şimdi tam zamanı! Kendini keşfetmek, korkularınla yüzleşmek ve belki de en önemlisi, sevgiye kapılarını açmak için daha iyi bir zaman olabilir mi? Haydi, bu yolculuğa çıkmak için kendine bir şans ver ve belki de hayatının en güzel dönemine adım at!
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Sen toksiklikten çok uzaksın!