Kıvılcım Arslan Olmak: Sonunda Bir Dizi Karakteri Bize Kadının Gücünü Gösterdi!
8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kadınların haklarını ve mücadelelerini hatırlayarak kutlamak isteriz. Ancak özellikle televizyon dizileri bu mücadele öykülerine pek izin vermiyor. Ekran görmeye alışkın olduğumuz şeylerin başında ne yazık ki 'kadına şiddet' geliyor. Kocasından ve babasından şiddet gören kadınları izlemeye öyle alıştık ki biraz farklı bir kadın karakter çoğu zaman eleştiri yağmuruna tutuluyor. Bunlardan biri de Kızılcık Şerbeti'nin Kıvılcım'ı.
Kıvılcım Arslan'ı ilk kez ekranda gördüğümüzde çoğumuz 'Ne kadar da kendini beğenmiş biri.' demiştik. Fakat işin iç yüzü öyle değil! Kıvılcım dik duruşu ve kadınlara karşı yapılan haksızlıklara zarafetle mücadelesi ile aslında ne kadar da 'kendinden emin' bir kadındı. Biz kadınların kendine güvenmesini artık kibir gibi algılar olduk.
Gelin, bu özel günde televizyon dizilerindeki kadın temsilinin dışına çıkarak kadının gücünü gösteren Kıvılcım Arslan'a bir bakalım...
Televizyon ekranlarında kadın karakterlerin genellikle mağdur, itaatkâr ya da şiddete maruz kalan figürler olarak resmedildiği bir ortamda, Kızılcık Şerbeti dizisinin Kıvılcım Arslan karakteri farklı bir noktada duruyor.

O, sadece güçlü bir kadın değil, aynı zamanda kadın hakları, eğitim ve bağımsızlık gibi kavramları temsil eden, feminist duruşuyla dikkat çeken bir karakter.
Televizyon dizilerinde kadına şiddet sahneleri genellikle reyting getiren dramatik unsurlar olarak kullanılırken, Kızılcık Şerbeti, tam tersine, güçlü kadınların hayatın içinde var olabileceğini ve mücadele edebileceğini gösteren bir anlatı sunuyor.

Kıvılcım, kadınların kendi ayakları üzerinde durmasını, eğitimli ve ekonomik olarak bağımsız olmalarını savunan bir karakter olarak öne çıkıyor.
Kıvılcım, sadece bir birey olarak güçlü olmakla kalmıyor; aynı zamanda çevresindeki kadınları da güçlendirmeye çalışan, kadın dayanışmasını önemseyen bir figür.

Modern, eğitimli ve Atatürkçü bir kadın olarak, kadınların çalışmasını, ekonomik özgürlüğünü kazanmasını ve toplumda söz sahibi olmasını her fırsatta savunuyor.
Dizide onun karakteri üzerinden şu önemli feminist mesajlar veriliyor. Örneğin kız çocuklarının eğitim zorunluluğu.

Kıvılcım, eğitimin kadınların özgürleşmesindeki en önemli anahtar olduğuna inanıyor. Kızlarının eğitimine verdiği önem, onların güçlü bireyler olarak yetişmesi için gösterdiği çaba, kadın haklarına olan bağlılığının en büyük göstergelerinden biri.
Ya da kadınların ekonomik bağımsızlığını ellerine alma sorumluluğu.

Kadınların kendi parasını kazanması gerektiğini savunan Kıvılcım, “kadının yeri evidir” anlayışına kesinlikle karşı çıkıyor. Kadınların sadece anne ya da eş olarak değil, birey olarak da güçlü olması gerektiğini savunuyor.
Kabul edelim Kıvılcım'ın geleneksel kalıpların dışına çıktı. Bize de cesaret verdi.

Kıvılcım, kadının sadece aile içinde var olabileceğini düşünen geleneksel bakış açısına sert bir şekilde karşı çıkıyor. Kıvılcım dizide bu yüzden çok savaş verdi. Hele ki Ünallar ile Doğa'nın evliliği nedeniyle...
Doğa, Fatih ile ilk evlendiğinde kocası okumasına engel olmuştu. Hatırlayın Kıvılcım nasıl da bu düşünceye karşı gelmişti.
Kıvılcım eşinden boşanmış, kız çocuklarının okuması için canla başla çalışmış bir anne olmasına rağmen kendini hayattan izole bırakmamış. Durmadan çalışıp kendini geliştirmiş.
Ve elbette, kadın dayanışması...

Feminist hareketin temel taşlarından biri olan kadın dayanışmasını güçlü bir şekilde temsil eden Kıvılcım, diğer kadınlara destek olmaktan çekinmiyor ve onların haklarını savunmak için mücadele ediyor.
Diziye yeni katılan Asude Hanım ile de birbirlerine verdikleri destek gözle görülür şekilde ortada. Asude Hanım'ın gelişiyle birlikte kabul edelim ki dizide 'kadınlar ev işleri ile ilgilenir' algısı tamamen yıkılmaya çabalanıyor.
Kıvılcım'ın Asude Hanım ile birlikte çalışması ve Asude Hanım'ın görece ev işiyle ilgilenmesinin beklendiği çevresine rağmen iş hayatında yer alması nefis bir örnek.
Türk televizyon dizilerinde kadına yönelik şiddetin sıkça işlendiğini, bunun bir “drama unsuru” olarak kullanıldığını gördüğümüz son zamanlarda bu karakter farklı bir bakış açısı sunmayı başardı.

Şiddet mağduru kadın karakterler genellikle çaresiz, bağımlı ve sessiz kalmaya mecbur bırakılmış şekilde resmedilirken, Kıvılcım bu kalıpları yıkan bir figür olarak ön plana çıkıyor. O, susmayan, mücadele eden, kendisini savunan bir karakter.
İşte bu yüzden ilk bölümlerde sosyal medyada izleyenlerden tepki aldı. Hatta dizide bile 'Bıyıklı' lakaplı Ünallar'ın çalışanı tarafından zorbalanmıştı. Kıvılcım hiçbir ön yargıya ve kalıplaşmış düşünceye cevapsız kalmadı. Kendi düşüncesini sonuna kadar savunarak saygı bekledi. Başlarda her ne kadar rahatsız edici görünse de bölümler ilerledikçe onu çok iyi anladık.
Bu noktada Kızılcık Şerbeti dizisinin sunduğu feminist bakış açısı oldukça değerli.

Kadına şiddet sahneleri üzerinden reyting kasmak yerine, kadınların güçlü ve bağımsız bireyler olarak hayatın içinde var olabileceğini gösteren bir anlatı sunuyor.
8 Mart, kadınların haklarını ve mücadelelerini hatırlatma günü olduğu kadar, güçlü kadın karakterlerin topluma nasıl ilham verebileceğini de gösteren bir gün.

Kıvılcım Arslan gibi karakterler, kadınların sadece bir kurban ya da mağdur olmadığını, kendi hayatlarının kahramanı olabileceklerini gösteriyor. Eğitimle, mücadeleyle ve dayanışmayla kadınların neler başarabileceğini temsil eden bir karakter olarak Kıvılcım, 8 Mart’ın anlamını tam olarak yansıtıyor.
Günümüz televizyonlarında, daha fazla Kıvılcım gibi güçlü, bağımsız ve feminist karakterlere ihtiyacımız var. Çünkü bu karakterler, gerçek hayatta birçok kadına ilham olabilecek güçte.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
mezhepcilik gameover aslan parcalari.
Validesi güzel geldin mi leyn 😂