MSN’den Bu Yana Hiç Değişmeyen 10 Online Davranış
Teknoloji değişir, platformlar evrim geçirir, emojiler bile 3D olur ama bazı online davranışlar hiç değişmez. MSN döneminden beri milim kıpırdamayan davranışlarımız mevcut! Şifreli durum mesajlarından, online olup olmamaya takıntılı ruh hallerimize kadar dijital alışkanlıklarımız, dijital tarih kadar eski ve inatla sabit. O zaman gelin, zaman tünelinde minik bir yolculuğa çıkalım ve yıllardır vazgeçemediğimiz o internet hallerimize bir göz atalım!
1. Online olup hemen çıkmak.
MSN’de o turuncu patlamayı yaratmak için girip çıkmak bir sanattı. Şimdi de WhatsApp'ta çevrim içi olup hemen çıkmak, aynı taktikle karşı tarafa sinyal göndermek gibi! Gizliden bir ben buradayım, ama sen bir şey yapmadan ben hiçbir şey yapmam mesajı veriliyor karşı tarafa. Bu pasif agresif flörtleşme taktiği yıllar içinde hiç değişmedi. Instagram’da story izleyip, DM atmamak da bu geleneğin 2020’ler versiyonu. Sinyal veriyoruz ama asıl açık etmiyoruz.
2. Şifreli durum mesajları yazmak.
MSN’de “Giden gider, kalan kalır 🖤” yazarak deşarj olurduk. Şimdi de X'te 'O da kendince haklı belki...' diye yazan kişiye acaba kime laf çarpıyor diye dalıyoruz. Story'de fonda sözlü şarkılar, görünürde güzel manzara ama esas mesaj bambaşka! Herkes kendi içindeki savaşı 80 karaktere sığdırma peşinde. Gizemli olmak cool sayılıyor, tabii ne zaman ki biri hayırdır diyene kadar…
3. Gelen mesajı görüp de cevaplamamak.

MSN’de görüldü diye bir şey yoktu ama son görülme hep olaydı. Şimdi bu davranış, WhatsApp ve DM’lerde seviye atladı. Mavi tiki kapatmak, son görülmeyi gizlemek, sessize almak modern çağın kaçamakçılığı! Görmüş ama cevaplamamış, bilerek mi yaptı yoksa unuttu mu diye kafayı yiyoruz. Bu pasif iletişimsizlik hali de otomatik olarak duygusal soğuk savaşa dönüşüyor. Hele aktif olduğunu gördüğün halde hala yanıt gelmiyorsa vay halimize! Kafada 80 tane senaryo kuruyoruz ve biri hariç hiçbiri mutlu son değil.
4. Kime çevrim içi olduğunuzu göstermek veya göstermemek.

O dönemler yani MSN zamanlarında, sadece istediğin kişilere online gözükme özelliği vardı, hatırladınız mı? Şimdi de Instagram’da hikayeleri kimler görebilir ayarıyla, WhatsApp’ta sadece seçili kişilere çevrim içi göstermekle aynı kafadayız. Yani sevgiliyle kavga edip, sadece onun göreceği bir story atmak tam bir klasik!
5. Gizlice stalklamak.
Eskiden de birini engelleyip sonra yancı hesapla neler yaptığını izlemek vardı. Şimdi çok daha sofistike bir hale dönüştü. Fake hesap, gizli sekme, web’den giriş, hatta arkadaşının telefonundan bakma taktikleriyle adeta FBI ajanı olduk. Hem bakıyoruz, hem beni kim stalklamış acaba diye uygulama indiriyoruz. Oysaki itiraf edelim, herkes birilerini gizli gizli izliyor. Kimse göstermiyor ama herkes merak ediyor.
6. Online oyunlarda bile ego savaşına girmek.
MSN zamanında zıp zıp atmak, tavla veya zuma daveti göndermekle başlardı olay. Şimdi LoL, PUBG, Fortnite gibi oyunlarda herkes kendi dünyasının kralı. Kimi kazanmak için takım arkadaşını satıyor, kimi tüm taktikleri verip sonrasında 0 skorla ölüyor. Herkes bir pro gamer havalarında ama iş ciddiye binince küfür, trip, rest eksik olmuyor. Oyun içinde bile drama yaratıyoruz.
7. Bir mesajın gelmemesiyle tüm günü mahvetmek.
Biz bunları çok gördük! MSN’de yazılan ama mesaj alınmadı diye çıkan uyarıyla büyüyen bir nesiliz. Şimdi o mesaj çevrim içi olmasına rağmen gelmiyorsa, yandık ki ne yandık. WhatsApp’taki üç nokta dönüp durur ama mesaj gelmez, sonra bir bakarsın story atmış. Çok korkunç! Yarım kalan kelimeler, atılmayan GIF’ler ve o tek satırlık cevapsızlıklar… Kalp kırıklığı artık sanal verilerle ölçülüyor. Bir mesajla ne değişebilir ki demeyin. Zira bazen bir emoji bile hayat kurtarıyor.
8. Grup sohbetlerini sessize almak ama hala stalklamak.
Eskiden grup sohbeti yoktu ama şimdi her mecrada var, WhatsApp, Telegram, Discord, Slack... O kadar çok grup var ki hangisi iş, hangisi arkadaş bilemiyoruz. Gelen bildirimleri sessize almak bir savunma mekanizması artık bizler için. Ama kabul etmemiz gerek ki sessizdeyiz ama merakla okuyup duruyoruz. Kim kiminle kavga etti, kim saçma video attı, kim ilk günaydın yazdı bunların hepsi radarımızda.
9. Son görülmeyi takıntı haline getirmek.
Yine MSN klasiklerinden biri olan çevrim içi oldu mu acaba diye beklemek bizi şekilden şekile sokardı. Şimdi de, dün gece 03:17'de çevrim içi olmuş ama sonra yazmamış diye Müfettiş Gadget'lığa soyunuyoruz. Herkes CIA gibi analiz yapıyor ama konu kendi hareketlerine gelince özgür birey modunda takılıyor. Ayarlar kısmında son görülmeyi gizle açık, ama başkalarınınkini takip etmek serbest! Bu işi karşılıklı bir takıntı savaşına çeviriyoruz. Görünmezlik pelerini olsa hepimiz takarız ama gelin görün ki karşı tarafı son ana kadar gözlüyoruz.
10. Anlık sinirle engellemek, sonra da durum kontrolü yapmak.

Engelledim ama sonra çözdüm dönemlerini hatırlarsınız. Şimdi aynı tavır WhatsApp, Instagram ve X’te sürüyor. Bir anlık sinirle engellersin, ama sonra beni stalklıyor mu acaba diye fake hesaptan kontrol edersin. Hatta bazen karşı tarafın seni engelleyip engellemediğini öğrenmek için üçüncü kişilere link atarsın. Böylesine sanal kavgalar bazen fiziksel kavgadan daha yorucu oluyor. İlişkiler karmakarışık ama internet alışkanlıklarımız hep aynı. Küçük dramalar, büyük analizler!
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Dikkat edin Msn kullanımı bittiğinden beri baş aşağı gidiyoruz. Bir tür lanet olabilir, çok emeğin geçti hakkını helal et Msn. 🥹
Aragorn size bir titreşim gönderdi.