“Ne Varsa Eskilerde Var” Diyenlerin Soluksuz İzleyeceği 15 Zamansız Film!
Notlar hazırlansın, hafta sonuna güzel bir geçiş yapmak isteyenler, “Bugün ne izlesem?” diye düşünenler için harika önerilerle karşınızdayız. Sizler için seçtiğimiz 15 film keyfinizi yerine getirecek. Kimileri zaten birkaç kez izlediğiniz, kimileriyse unuttuğunuz ve yeniden izlemek isteyeceğiniz öneriler. Gelin detaylara geçelim!
The Social Network - Sosyal Ağ

David Fincher’ın 2010’da vizyona giren The Social Network filmi, Facebook’un tartışmalı kuruluş hikayesini anlatıyor. Filmde sosyal medyanın nasıl hızla yükseldiği ve ne kadar karmaşık hale geldiği etkileyici bir şekilde gösteriliyor. Anlayacağınız tam da günümüzün hızla gelişen ve herkesin dert yandığı teknolojisini gözler önüne seriyor.
Büyük Budapeşte Oteli

Wes Anderson’ın 2014’te çıkan Büyük Budapeşte Oteli, ilginç karakterleri, kendine has mizahı ve görsel tarzıyla izleyenleri hemen içine çekiyor. Filmin sıradışı anlatımı ve estetik dünyası, özellikle Y kuşağının alışılmışın dışında filmlere olan ilgisini fazlasıyla karşılıyor.
Eternal Sunshine of the Spotless Mind - Sil Baştan

Sil Baştan’ı bilmeyeniniz yoktur. Michel Gondry’nin 2004’te çıkan asıl adıyla Eternal Sunshine of the Spotless Mind filmi, aşkı, hafızayı ve kalp kırıklığını bilim kurgu üzerinden anlatıyor. Dillere destan Sil Baştan’ı bir de bugünkü bakış açınızla yeniden izleyin deriz.
Inglourious Basterds - Soysuzlar Çetesi

Quentin Tarantino’nun 2009’da vizyona giren Inglourious Basterds filmi, onun kendine özgü anlatım tarzını, renkli karakterlerini ve unutulmaz diyaloglarını gözler önüne seriyor. Tarihi olayları kurgu ile harmanlayarak anlattığı bu cesur film, özellikle klasik kalıpların dışına çıkan hikayeleri sevenlere önerimiz olsun.
Whiplash

Damien Chazelle'in 2014 yılında gösterime giren filmi Whiplash, müzik dünyasına ve mükemmelliğin amansız arayışına sürükleyici bir bakış sunuyor. Andrew karakterinin tutkusunun saplantıya dönüşmesiyle başarı uğruna nelerin göze alındığını bir kez daha göreceksiniz.
Interstellar - Yıldızlararası

Efsanelerden Yıldızlararası ile devam edelim. Hatırlamayanlarınız için özet geçelim: Christopher Nolan'ın 2014 yılında vizyona giren filmi macera, zaman genişlemesi ve insani duyguları görsel olarak çarpıcı bir anlatımla birleştiren bir bilim kurgu. Filmin iddialı hikaye anlatımı ve yenilikçi görselleri sürükleyiciliğinin ana maddelerinden.
Ruhların Kaçışı

Hayao Miyazaki'nin 2001 yılında gösterime giren Ruhların Kaçışı filmi, güzel animasyon çizimleri ve derin sembolik anlatımıyla kültürel sınırları aşmış bir anime filmdir. Çevreci temaları ve kimlik üzerine odaklanmasıyla film, küresel bilinci odak alıyor.
Inception - Başlangıç

Nolan'ın 2010 tarihli bir diğer başyapıtı olan Başlangıç, rüya içinde rüyayı konu alan karmaşık bir anlatı yapısı sunuyor. Film, izleyicileri gerçeklik algılarını sorgulamaya davet ederek izleyicinin entelektüel merakını cezbediyor.
Pulp Fiction - Ucuz Roman

Quentin Tarantino'nun 1994 yılında gösterime giren Pulp Fiction filmi, sıra dışı olay örgüsü, unutulmaz karakterleri ve diyaloglarıyla hikaye anlatımında devrim yaratanlardan. Yaratıcı hikaye anlatım tarzı ve keskin, esprili senaryosu, izleyicilerin takdir etmeye devam ettiği eşsiz filmlerden.
Mad Max: Fury Road

George Miller'ın 2015 yapımı filmi Mad Max: Fury Road yüksek oktanlı aksiyonu güçlü feminist temalarla bir arada sunuyor. Güçlü, yetenekli kadın karakterlerin tasviri ve heyecan verici anlatımı ve cinsiyet eşitliğine değinmesiyle unutulmaz yapımlardan.
Schindler's List

Steven Spielberg’ün 1993 yapımı Schindler’s List adlı filmi, 2. Dünya Savaşı’nı derinlemesine işleyen unutulmaz bir başyapıt. Film, Alman sanayici Oskar Schindler’in, Nazi zulmüne tanık olduktan sonra yüzlerce Yahudi’yi fabrikasında işe alarak hayatlarını kurtarmasını anlatıyor. Thomas Keneally’nin romanından uyarlanan bu etkileyici yapım, oyunculuklarıyla da büyük övgü alıyor.
Forrest Gump

Ve efsanelerden bir öneri daha… Forrest Gump, düşük IQ’suna rağmen hayatında büyük başarılar elde eden bir adamın dokunaklı ve ilham verici hikayesini anlatıyor. Film, “kendine inanırsan her şey mümkün” mesajını güçlü bir şekilde veriyor. Gerçek aşkını bir türlü elde edememesi ise hikayeye hüzünlü bir derinlik katıyor.
Goodfellas - Sıkı Dostlar

Martin Scorsese’nin 1990 yapımı Goodfellas filmi, New York’ta geçen sürükleyici bir mafya hikayesi anlatıyor. Filmde Henry Hill’in suç dünyasına nasıl adım attığını ve bu hayatın içinde karısı Karen’la ve mafya ortakları Jimmy Conway ile Tommy DeVito’yla yaşadığı inişli çıkışlı ilişkileri izliyoruz. Hikaye, mafya hayatının cazibesiyle tehlikesini ustaca bir araya getiriyor. Gerçek bir yaşam öyküsünden uyarlanan film, hem gerilim hem de karakter derinliği açısından iz bırakıyor.
The Silence of the Lambs - Kuzuların Sessizliği

Jonathan Demme’nin 1991 yapımı The Silence of the Lambs, gerilim türünün en unutulmaz örneklerinden biri. Genç bir FBI ajanının, vahşi bir seri katili yakalayabilmek için hapisteki başka bir katil olan Hannibal Lecter’dan başlıyor hikaye. Ancak Lecter, zekası, manipülatif tavırları ve geçmişiyle belki de dışarıdaki katilden bile daha tehlikeli. Film, Thomas Harris’in romanından uyarlanmış ve 90’lara damga vuran, psikolojik derinliği yüksek bir başyapıt haline gelenlerden.
Se7en - Yedi

Ve yeniden izlenmesi gerekenlerden son önerimize geçelim. David Fincher’ın 1995 yapımı Se7en filmi, karanlık atmosferiyle dikkat çeken bir suç ve gerilim klasiği. Film, yedi ölümcül günaha göre cinayetler işleyen bir seri katilin peşine düşen iki dedektifin hikayesini anlatıyor. “What’s in the box?” repliğiyle hafızalara kazınan film, izleyiciyi son ana kadar diken üstünde tutuyor.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
pulp fiction ı öyle severim ki gimp in kafasına parmaklarıyla vurduğu sahneyi hala arkadaşlarıma yaparım:)
Hepsi de gerçekten soluksuz izlenecek filmler
bunlar ne ara eski film oldu ya ağlıycam😂dursun zaman arkadaş