Sen Neye Bağımlısın?
Bağımlılık sadece sigara ya da kahveyle sınırlı değildir. Günümüzde hepimiz bir şekilde bazı alışkanlıklarımıza, insanlara, düşünce kalıplarına ya da dijital dünyaya bağımlı hale gelmiş olabiliriz. Peki senin hayatının merkezinde, farkında bile olmadan sürekli geri döndüğün şey ne? Onsuz huzursuz oluyor, boşluk hissediyor ya da sabah uyanır uyanmaz ona mı yöneliyorsun? İster telefon olsun ister sosyal medya, ister bir insan isterse de kendi iç sesin…
Hadi teste!
1. Sabah uyanınca ilk yaptığın şey nedir?
2. Bir gün boyunca yapmak zorunda olmadığın halde yapmadan duramadığın bir şey var mı?
3. Telefonsuz bir gün geçirebilir misin?
4. Duygusal olarak en çok hangisine bağlanırsın?
5. En büyük korkun ne?
6. Stresliyken ne yaparsın?
7. Onsuz eksik hissedeceğin şey?
8. Şu anki ruh halini en iyi ne tanımlar?
9. En çok neye ulaşmak seni rahatlatır?
Sen sosyal medyaya bağımlısın!
Beyninin sürekli bir bildirim zili çalmasını beklediğini hiç fark ettin mi? Hayatındaki boşlukları, sosyal medya ile dolduruyorsun, sanki bir sanal dünyada var olmanın, gerçek dünyada nefes almandan daha önemli olduğunu düşünüyorsun. Belki de bu durum, çevrimiçi olduğunda hissettiğin o tatlı 'varım' hissinden kaynaklanıyor. Sosyal medya hesaplarından gelen beğeniler, etkileşimler ve içerikler, sana gerçek dünyada hissetmediğin bir değer ve önem hissi veriyor olabilir. Ancak, bu sanal dünyanın gerçek olmadığını, hatta çoğu zaman başkalarının filtreden geçmiş, süzülmüş ve özenle seçilmiş yansımalarıyla kıyas yapmana neden olduğunu unutmamalısın. Birkaç saat bile olsa telefonunu bir kenara bırakmayı denemek, gerçek dünyayla bağını yeniden kurmana yardımcı olabilir. Çünkü sen, yalnızca bir profil fotoğrafı, bir durum güncellemesi ya da bir hikâyeden ibaret değilsin. Sen, gerçek dünyada nefes alan, hisseden, düşünen ve yaşayan bir bireysin. Bu yüzden, ekranların arkasında saklanmak yerine, gerçek dünyayı keşfetmeye ve yaşamaya vakit ayırmalısın.
Sen hayal dünyana ve filmlere bağımlısın!
Sanatın büyülü dünyasına kapılmışsın. Gerçek dünyanın karmaşasından, stresinden sıkıldığın ya da enerjinin tükendiği anlarda, kendini sanatın kollarına bırakıyorsun. Film, müzik, dizi, kitap... Bunlar senin için sadece birer eğlence aracı değil, aynı zamanda bir sığınak, bir huzur bulduğun yer. Bu sığınakta kendini güvende, huzurlu ve rahat hissediyorsun. Bu durum senin için kötü bir şey değil, aksine seni besleyen, seni geliştiren bir yön. Ancak, gerçek hayatı tamamen göz ardı etmek, onu bir kenara atmak, seni sadece bir gözlemci, bir izleyici haline getirebilir. Hayal ettiğin dünyaları gerçekleştirebilmek, onları yaşamak için sadece bir adım atman yeterli olabilir. Çünkü izlemek, gözlemlemek elbette güzel, keyifli bir şey; ama yaşamak, deneyimlemek çok daha anlamlı, çok daha değerli. İzleyici koltuğundan kalkıp, hayatın içine karışmak, hayallerini gerçekleştirmek için çaba göstermek seni çok daha mutlu ve tatmin olmuş hissettirecektir. Sanatın sadece bir izleyicisi olma, onun bir parçası ol, onu yaşa ve yaşat.
Sen o kişiye bağımlısın!
Bir kişiye duygusal olarak bağımlı hale geldiğinizi hiç düşündünüz mü? Belki bu kişi bir sevgili, belki de eski bir dostunuz ya da hayatınızı derinden etkileyen biri... Onunla olmadığınız zamanlarda kendinizi tamamlanmamış gibi hissediyor, onunla bağlantı kuramadığınızda ise huzursuzlaşıyorsunuz. Bu kişi, sanki bir nevi duygusal güvenliğiniz olmuş gibi. Sevmek, özlemek, birine bağlanmak... Bunlar elbette hayatın en güzel duyguları. Ancak birine bu kadar bağlanıp, ona olan bağımlılığınızın sizin hayatınızı, kimliğinizi ve hatta kendinizi unutmanıza neden olmasına izin vermemelisiniz. Unutmayın, siz tek başına da oldukça değerlisiniz.O kişiye duyduğunuz hislerin, sizi tüketmesine değil, tam tersine geliştirmesine ve sizi daha iyi bir birey haline getirmesine izin vermelisiniz. Çünkü gerçek aşk ve sevgi, özgürlükte yaşar. Sevdiğiniz kişiye duyduğunuz aşk, sizi kısıtlamamalı, aksine sizi özgür kılarak, hayatın tüm renklerini daha canlı yaşamanızı sağlamalıdır. Sonuç olarak, birine olan aşkınız ve bağlılığınız, sizi değil, hayatınızı zenginleştirmeli ve sizi daha iyi bir birey yapmalıdır. Bu nedenle, sevginin asıl gücünün özgürlükte olduğunu unutmayın ve sevdiklerinize olan bağlılığınızın, sizin hayatınızı ve kimliğinizi olumsuz etkilemesine izin vermeyin.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
İlginizi çekebilir:
İlişkinizin Temeli Sağlam mı?
Burcuna Göre Ne Kadar Tripkoliksin?
Hayatındaki Olmazsa Olmaz Kişi Kim?
Yorum Yazın
Sen o kişiye bağımlısın! Bir kişiye duygusal olarak bağımlı hale geldiğinizi hiç düşündünüz mü? Belki bu kişi bir sevgili, belki de eski bir dostunuz ya da ... Devamını Gör
Çünkü gerçek aşk ve sevgi, özgürlükte yaşar. Sevdiğiniz kişiye duyduğunuz aşk, sizi kısıtlamamalı, aksine sizi özgür kılarak, hayatın tüm renklerini daha can... Devamını Gör
Sen sosyal medyaya bağımlısın! :)))) hiçbir sosyal ağ da hesabım yok .. burayı saymassak ..
Sen hayal dünyana ve filmlere bağımlısın!