Sen Onu mu Özlüyorsun Onunla Yaşadıklarını mı?
Bazen birini özlediğini sanırsın ama aslında sadece onunla geçirdiğin güzel anların, kahkahaların, alışkanlıkların peşindesindir. Peki sen gerçekten o kişiyi mi özlüyorsun yoksa onunla yaşadığın şeyleri mi? Hafızanda yankılananlar kim, ne, ya da sadece o eski sıcaklık mı?
Hadi teste!
1. Öncelikle cinsiyetini seçer misin?
2. Yaşını seçer misin?
3. En çok neyi düşünüyorsun?
4. Eski fotoğraflara baktığında ne hissediyorsun?
5. Onunla tekrar olur mu?
6. Rüyanda onu görsen ne yaparsın?
7. Ayrıldıktan sonra ilk düşündüğün şey neydi?
8. Onunla en mutlu olduğun anlar nelerdi?Onunla en mutlu olduğun anlar nelerdi?
9. Şu an biri sana ilgi gösterse ne yaparsın?
10. Peki kim ayrıldı?
Sen onu özlüyorsun!
Kalbinin derinliklerinde bir özlemle yanıp tutuşuyorsun. Bu özlem, sadece birine değil, bir kalbe, bir ruha, belki de hayatının en önemli parçasına... O kişi, senin için sadece bir partner değil, bir dost, bir sırdaş, belki de en büyük destekçin olmuş. Onunla paylaştığın o özel anıları değil, aslında o anılarda yanında olan, seninle gülen, seninle ağlayan, seninle hayatı paylaşan o kişiyi özlüyorsun. Bu duyguların, bu anıların silinmesi, unutulması kolay olmuyor. Çünkü bu bağ, bu ilişki gerçekti. Kalbinden kopan bir parçayı geri yerine koymak, onun oluşturduğu boşluğu doldurmak kolay değil. İşte bu yüzden unutman zor. Çünkü kalbin, ruhun, hatta varlığın onunla birleşmişti. Bu bağın derinliği, bu ilişkinin gerçekliği işte bu yüzden unutulmuyor, silinmiyor. Ve belki de bu yüzden, onu özlemekten kendini alamıyorsun.
Sen hem onu hem de yaşadıklarını özlüyorsun!
Bir yabancı gibi değil, tamamen tanıdık bir yüz, ama yine de ulaşılmaz biri... Kalbindeki o boşluk, sadece bir kişiye ait değil, aynı zamanda geçmiş zamanlara da. Özleminin nereye yöneldiği belirsiz; belki ona, belki geçmişteki 'biz' haline... Ama bu özlem, belirsizliğine rağmen, son derece gerçek ve canlı. Bazen, belki de en beklenmedik anlarda, onu arıyorsun. Belki bir kalabalıkta, belki de bir fotoğrafta, belki de bir şarkıda... Ama aradığın sadece onun yüzü, onun sesi değil. Aradığın, bir zamanlar birlikte oluşturduğunuz o 'biz' hali. O hali, o anıları, o duyguları özlüyorsun. Bu özlem, belki de bir kişiye, belki de bir zaman dilimine ait. Ama bu özlem, belirsizliğine rağmen, son derece gerçek ve canlı. Sana ait bir özlem bu, sadece senin anlayabileceğin, sadece senin hissedebileceğin bir özlem. Ve belki de bu özlem, seni sen yapan en önemli şeylerden biri...
Sen yaşadıklarınızı özlüyorsun!
Kalbinin derinliklerinden yükselen o tatlı hüzün, aslında onu değil, onunla birlikte yaşadığın o eşsiz anıları özlediğinin farkına varmanla başlar. Onunla paylaştığın her an, her duygu, her düşünce, senin için paha biçilemez bir değere dönüşmüştü. Onunla geçirdiğin zaman, hayatının en değerli parçalarından biri haline gelmişti. O kişi, belki de hayatının bir parçasıydı, belki de sadece bir araçtı. Ama asıl önemli olan, onunla birlikte yaşadığın duygulardı. Onunla birlikte geçirdiğin her an, her duygu, her düşünce, senin için paha biçilemez bir değere dönüşmüştü. Onunla birlikte geçirdiğin zaman, hayatının en değerli parçalarından biri haline gelmişti. Ve şimdi, belki de onu değil, ama onunla birlikte yaşadığın o anıları özlüyorsun. Aslında kalbini değil, hafızanı özlüyorsun. Onunla birlikte geçirdiğin o anıları, o duyguları, o düşünceleri özlüyorsun. Onunla birlikte geçirdiğin o zamanı, o değerli zamanı özlüyorsun. Bu yüzden, belki de asıl özlediğin şey, onunla birlikte yaşadığın o anılar, o duygular, o düşünceler. Belki de asıl özlediğin şey, onunla birlikte geçirdiğin o zaman. Belki de asıl özlediğin şey, onunla birlikte yaşadığın o anılar, o duygular, o düşünceler. Belki de asıl özlediğin şey, onunla birlikte geçirdiğin o zaman.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın