onedio
article/comments
article/share
Haberler
Senin Acıların Ne Zaman Bitecek?

Senin Acıların Ne Zaman Bitecek?

Hayat bazen içimizi sıkıştırır, nefesimizi daraltır. Aşk acısı, hayal kırıklığı, yarım kalmış hayaller… Kimi gözyaşını içine akıtır, kimi gecelere karışır. Ama bir soru hep asılı kalır havada: 'Bu acı ne zaman bitecek?'

Hadi teste!

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

1. Öncelikle cinsiyetini seçer misin?

2. Yaşını seçer misin?

3. Biri seni üzdüğünde ilk tepkin?

4. En son ne zaman kalbin kırıldı?

5. Birine kırıldığında dile getirir misin?

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

6. En çok hangi saatte hüzün bastırıyor?

7. Kendine ne sıklıkla “keşke…” diyorsun?

8. İnsanlara güvenebiliyor musun?

9. Rüyalarında geçmiş mi, gelecek mi daha çok var?

10. Son olarak iyileşmek sana ne ifade ediyor?

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Senin acılarının bitmesine daha çok var!

Seninki artık bir acı değil, bir yaşam biçimi. Hani bazı yaralar kabuk bağlamaz ya, seninki onlardan. Ama sen o kabuksuz haliyle yaşamayı öğrenmişsin. Gözlerinin altında yorgunluk var, omuzlarında eski zamanların yükü… Biri seni “nasılsın?” diye sorsa, cevap vermek istemezsin çünkü o kelime hiçbir duygunu tam anlatmaz. Geceleri sessiz ağlamalar, kalabalık ortamlarda içe çekilen derin nefesler, duvarda asılı kalmış anılar gibi bir hayatın olmuş. Ne zaman gülmeye kalksan, suçluluk duymuşsun. “Bu kadar acının üstüne bu tebessüm fazla mı?” demişsin kendi kendine. Çünkü sen gülmeyi bile unutmuşsun bir ara. Aşk seni ezmiş, dostluk seni yalnız bırakmış, hayallerin arada bir “şaka yapmış gibi” yüzüne gülüp gitmiş. Ama sen hâlâ buradasın. Ve asıl mucize bu. Her sabah aynı yatağa uyanıp aynı kalple devam edebilmek büyük cesaret ister. Senin acıların belki bitmedi ama sen artık onları taşıyan bir kurban değil, bir savaşçısın. Belki uzun, belki yıllar alacak. Ama senin gibi bir kalp için zaman sadece bir detay. Gerçek iyileşme, kabullenmeyle başlar. Ve sen, kabullenmenin eşiğindesin.

Senin iyileşmene daha var!

Senin için bazı sabahlar diğerlerinden daha karanlık. Uyandığında boş gözlerle tavana baktığın anlar var. Geçmişin, rüyalarında bile peşini bırakmıyor. Bir gülümsemenin ardından gelen burukluk, bir şarkının ortasında gözyaşını tutamamak… Sen acını inkâr etmiyorsun ama ondan kaçmayı da bırakmamışsın henüz. Birini ya da bir şeyleri hâlâ bekliyorsun. Belki bir özür, belki bir açıklama, belki de sadece “hak ettin” denmesini… Ama olmuyor. Çünkü bazı acılar cevapsız kalır. Ve sen, o cevapsızlığın içinde büyümeyi öğreniyorsun. Yalnızlık senin battaniyen olmuş. Kimi zaman sevmişsin onu, kimi zaman boğulmuşsun. İnsanlara güvenmeyi denemişsin ama her dokunuş seni biraz daha geriye çekmiş. Yine de içinde bir şey var: Küçük, narin bir umut. Hani o “belki bu kez olur” diyen sessiz ses… İşte o ses seni iyileştirecek. 3–6 ay. O sis dağılacak. Gözlerinin önündeki perde aralandığında, hayatın sana ne kadar güzel şeyler hazırladığını fark edeceksin. Sabretmeyi bildiğin kadar, sevinçle yeniden doğmayı da bileceksin.

Senin iyileşmene az kalmış!

Sen acını tanımışsın. Ona isim vermişsin, hikâyeni onunla birlikte yazmışsın. Ağladığın geceleri unutmuyorsun ama artık onları anlatırken bile gözyaşın akmıyor. Güçlenmişsin. Ama o güç, kimsenin göremediği bir kırılganlıktan geliyor. Bazen sabah uyanınca nefesin daralıyor. Ama yine de kalkıyorsun, çayını demliyorsun, müziğini açıyorsun ve güne başlıyorsun. Çünkü artık biliyorsun: Hayat acıyla başlar ama umutla devam eder. İnsanlar seni 'iyi' sanıyor. Çünkü sen anlatmıyorsun. Ama içindeki iç savaşı kimse bilmiyor. O savaşta çok kayıp verdin belki, ama sonunda kendini kazandın. Artık kimseye eskisi kadar muhtaç değilsin. Ama bu bağımsızlık seni yalnızlaştırmıyor, aksine özgürleştiriyor. Senin acıların bitmeye yakın. Hâlâ bazı geceler uykusuz geçebilir ama artık onlar seni tanımlamıyor. Sen acıyı arkanda değil, yanında taşıyorsun. Ve o artık seni değil, sen onu yönetiyorsun. 1–2 ay. Kalbin hafifliğe, ruhun yeniden aşka hazır. Artık gülüşlerin sahici olacak. Bu sefer kendin için.

Sen iyileşmek üzeresin!

Senin için acı bir öğretmen olmuş. Seni yontmuş, parçalara ayırmış, sonra yeniden birleştirmiş. Ama bu yeni sen... bambaşka. Güçlü, görmüş geçirmiş, kendi derinliğini bilen bir sen. Artık gözyaşların eskisi gibi zayıflık değil, bir iç rahatlaması. Ve gülüşlerin... içten, huzurlu, minnet dolu. Seni üzenleri affetmişsin. Belki unutmadın ama yükünü bırakmışsın. Çünkü artık senin için önemli olan kim gitti değil, kim kaldı. Hayatına giren herkesin sana bir şey kattığını biliyorsun, ve bu yüzden kimseye kırgın değilsin. Bir zamanlar seni dibe çeken şeyler şimdi sana ilham veriyor. Yazılarında, şarkılarında, hayallerinde hep o acının izleri var ama acı değil artık onlar – sadece bir zamanlar çok sevmiş olmanın anısı. Sen kendini iyileştirmişsin. Artık başkalarına şifa olma zamanın. Çünkü senin hikâyen sadece seni değil, seni dinleyen herkesi iyileştiriyor. Çoktan tamamlandı. Şimdi yaşama, sevme ve paylaşma zamanı. Çünkü senin gibi bir kalp, artık ışık saçmak için var.

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

İlginizi çekebilir:

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
6
5
4
2
2
1
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın

"Akıllı Sıralama" filtresinde tüm yorumlara ulaşamıyor olabilirsiniz.
Rahatsız edici veya saldırgan yorumlar, "Tarihe Göre" filtresi altında yer almaktadır.