‘Sineklerin Tanrısı’ Romanı Gerçek Hayatta Yaşansaydı Nasıl Olurdu Sorusunun Cevabı 'Ata' Adasında Saklı!
İnanılır gibi değil!😱
"Yüzyıllardır insanoğlunun doğası gereği bencil varlıklar olup olmadığı tartışılıyor...

Fotoğraf: Ronald Grant
Fakat geçirdiğimiz bu son 20 yıl boyunca, bilim insanları aslında daha iyimser bir tabloya sahip olduğumuzu ifade ediyorlar. İşte ben de bu yüzden kitabı yazarken kitabın ıssız bir adada geçmesi gerektiğinin farkındaydım. Bu ada Pasifik civarlarında ıssız bir yerdi ve bir uçağın düşmesiyle birlikte İngiliz öğrencilerin yeni evi olmaya hazırlanıyordu. Sahil, okyanus ve güneş dışında hiçbir şey yoktu. Tek bir yetişkin bile.'
"Adaya düştükleri ilk gün çocuklar hemen bir seçim yaptılar ve bu seçim doğrultusuna göre grubun lideri Ralph olacaktı...

Fotoğraf: Ronald Grant
Temelde ise yapmaları gereken üç şey vardı: eğlenmek, hayatta kalmak ve ada yakınlarından geçme olasılığı olan gemilere sinyal yollamak.'
1951 yılında William Golding'in yazmış olduğu, 30 farklı dile tercümesi yapılmış ve belki de 20. yüzyılın en çok okunan kitaplarından biri olan 'Sineklerin Tanrısı' romanında yaşananların gerçek hayatta olduğunu ve Golding'in bunları bilmeden yazdığını söylesek ne düşünürdünüz?

6 Ekim 1966 tarihinde Avusturalya'daki Age gazetesinin yapmış olduğu habere göre Ata adasına kazara düşen ve uzun süredir haber alınamayan 6 çocuk Kaptan Peter Warner tarafından bulunuyor.
Peter Warner o yıllarda Avusturalya'nın en zengin ailelerinin önde gelen isimlerinden Arthur Warner'ın oğlu.

Babasının denizcilik şirketinde çalışan Peter, Tazmanya adasına gittikten sonra okyanusta zaman geçirirken Ata adasını fark ediyor. Bu adaya ise insanlar en son 1863 yılında ayak basmış. Ada sakinleri köle olarak gemilere bindirilmişler ve bu neden dolayı da yerlilerin adadan gitmesinden sonra adada hiçbir yaşam belirtisi olmadığı düşünülüyor.
Fakat Peter o gün adaya bakarken her zamankinden farklı bir şey olduğunu fark ediyor.

Adadaki yeşil alanları bir kısmının üzerinden duman çıktığını görüyor. Aslında kaderine terk edilen bu adalarda bu tarz yangınların çıkmasının normal olduğunu bilse de yine de huzursuz oluyor ve sonunda çırılçıplak bir çocuğun ona baktığını görüyor.
Bu çocuk Peter'a doğru geliyor ve harika bir İngilizce kullanarak 'Benim adım Stephen. 6 kişiyiz ve 15 aydır buradayız.' diyor.

Çocuklar okul yemeklerinden sıkılarak bir tekneye bindiklerini ve balık tutmaya çalıştıklarını fakat sonrasında kendilerini bu adada bulduklarını anlatıyorlar. Peter amirleriyle konuştuğunda bu çocuklar hakkında umutların uzun süre önce kesildiğini ve hatta cenazelerinin bile yapıldığını öğreniyor.
'Sineklerin Tanrısı' kitabının aslında gerçekten çok da uzakta olmadığını gözler önüne seren bu durum ise basının oldukça ilgisini çekiyor.

Adaya düşen altı oğlanın adı ise sırasıyla şöyle: Sione, Stephen, Kolo, David, Luke ve Mano. En büyükleri 16 ve en küçükleri ise 13 yaşında. Fiji'den yola çıktıklarını, yanlarına sadece birkaç muz, küçük bir tüp ve birkaç da hindistan cevizi aldıklarını fakat sonrasına kendilerini bu adada bulduklarını anlatıyorlar. İşin daha da kötüsü adaya geldiklerinde yanlarında bırakın bir haritayı, pusulaları bile yokmuş.
8 gün boyunca okyanusta sürüklenerek buraya geldiklerini ve bu süreçte yanlarında ne yemek ne de su olduklarını ifade ediyorlar.

Bundan dolayı balık tutmaya çalışmış ve hindistan cevizi kabuklarını kase olarak kullanarak yağmur suyunu biriktirerek sırayla içmişler.
Adaya vardıklarımda susuzluktan neredeyse ölmek üzerelermiş...

İşin daha da kötüsü Stephen bacağını kırmış ve buldukları çubukları arkadaşlarının bacağına bağlayarak onu tedavi etmek zorunda kalmışlar.
Geçirdikleri 15 ay boyunda ise balık, hindistan cevizi, çeşitli kuşlar ve deniz yumurtaları ile beslenmişler. Su sıkıntısı çektikleri için de bu kuşların eti kadar kanını da tüketmek durumunda kalmışlar...

Adadaki volkanik krateri fark ederek çevresinde yetişen muzları tüketmişler ve tavukları yemişler.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım...
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!


Yorum Yazın
Çok şey vaat edip hiç birşey anlatamamak. Sineklerin Tanrısı romanında da ıssız adaya çocuklar düşmüştü bunda da ıssız ada evet çocuklar düşmüş. Yukarıda ki ... Devamını Gör
Adadaki hiyerarşinin nasıl olduğunu anlatmasını beklerken içerik sonlandı.
Kaynaktan alıntı yapılmış ama kaynakla neredeyse hiç alakası olmayan bir konu olmuş. 1- Araştırmayı yapan kişi 2020 yılında kitaptan etkilenip acaba gerçekte... Devamını Gör
7- Hindistan cevizi kabularından olusturdukları kasede biriktirdikleri suyu sabah bir yudum, akşam bir yudum sırayla içiyorlar. 8- çocuklar bulunduklarında a... Devamını Gör
Ama asıl yanlış ifade şu:Golding bu kitabı 1951 yılında yazmış olay ise 1965 te gerşekleşmiş,baştaki yazıda admin şöyle demiş:bu olayın gerçekleştiğinden hab... Devamını Gör