Soru Net: İnsan Neden Şarkı Söyler?
Neden şarkı söyleriz?
Soru bu kadar net. Sorunun cevapları ise oldukça ilginç. Cevapları diyoruz çünkü soru ne kadar netse cevap da bir o kadar çeşitli ve ilgi çekici. 🤔
Sorumuzu sorduğumuza göre cevaplara geçiyoruz! 🎶
Tarihsel sürecine elbette bakacağız ama öncelikle çoooook eskilerden başlamamız lazım.

İnsanlık tarihinin en başına baktığımızda insanlar, seslerini iki temel amaçla kullanıyordu:
İşaret ve uyarı (tehlike, avcı, yön)
Duygu ifadesi (kızgınlık, korku, sevgi)
Yani daha insanlar yeryüzünde konuşulan dillerin ortaya çıkmasından önce çeşitli sesler çıkarıyorlardı. Tabii bunda şempanzelerin çığlıkları, aslanların kükremesi ve kuşların ötmesi, yani doğanın etkisi var.
Doğadan sıyrılıp insanlara bakalım: Ninniler sizde bir şeyler anımsattı mı?
Bebekler çok çaresiz doğduğu için ekstra bakıma muhtaç oluyorlardı. Anneler (ve bakım verenler) bebekleri sakinleştirmek için melodik ve iniş çıkışlı sesler kullandı. Bu sesler daha sonra ritim ve tekrar kazanarak bugünkü ninnilerin atası oldu.
Yani ilk şarkılar muhtemelen uyusun da büyüsün amaçlıydı!
Ritim ve toplu hareketler, bu ninnilerden sonra yavaştan oluşmaya başladı.
İnsan iki ayak üstüne kalkınca (bipedalizm) yürüyüş ve koşu gibi düzenli ritim gerektiren hareketler daha çok anlam kazanmaya başladı. Bu ritme ellerle tempo tutmak ve boğazdan sesler çıkarmak gibi sesler eşlik etmeye başladı.
Toplu avlarda, uzun yürüyüşlerde ve topluluklar arası aktivitelerde bu ritmik mırıldanmalar zamanla ortak şarkıya dönüştü.
Zaman ilerledikçe bu topluluklar büyüdü ve...
Dans + koro birleşimi topluluk uyumunu göstermek ve dışarıya güç sinyali vermek için kullanılmaya başlandı. Birlikte bağırmak, tempo tutmak ve söylemek hem içerideki bağı güçlendirdi hem dışarıya “biz kalabalığız” mesajı verdi.
Bu dönem, şarkının artık toplumsal bir “araç” olarak insanların arasına yerleştiği nokta.
Zamanla şarkılarda estetik ve duygusal derinlik yer edinmeye başladı.
İnsan toplulukları karmaşıklaştıkça şarkılar sadece işlevsel değil, aynı zamanda duygusal taşıyıcı olmaya başladı. Aşk, yas, kutlama… Burada müzik, dilin ötesine geçerek duyguları daha güçlü iletme aracı oldu. Antropologların evrensel olarak bulduğu dört tür şarkı (ninni, dans, aşk, tedavi/ritüel) aslında bu aşamanın ürünleri.
Günümüzde şarkı söylemek artık sadece işlev değil, aynı zamanda sanat. Ama halen köklerdeki işlevlerini de taşıyor.
Koroda söylemek = Sosyal bağ
Ninni = Ebeveyn - bebek iletişimi
Marş/tribün şarkıları = Koalisyon gücü
Aşk şarkıları = Duygusal yakınlık ve belki hala eş seçimi
Özetleyecek olursak: Şarkı söylemek rastgele ortaya çıkmadı!
Önce anne–bebek seslerinden doğdu, sonra ritim ve grup hareketine eklemlendi, ritüel ve koalisyon işaretine dönüştü ve en sonunda estetik ve duygusal çeşitliliğe yayıldı.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın