Tarzına Göre Hangi Instagram Filtresi Sana Uygun?
Filtre dediğin bazen sadece biraz parlaklık eklemez, aynı zamanda karakterini de yansıtır. Kimi için net filtreler güzeldir ama kimi için hafif melankoli yansıtanlar daha ilgi çekicidir. Sen story atarken hangi filtreye elin gidiyor? Daha doğrusu hangisi seni yansıtıyor da sen farkında bile değilsin?
1. Öncelikle cinsiyetini öğrenebilir miyiz?
2. Şimdi de yaşını öğrenelim.
3. Telefon galerinde en çok hangi fotoğraflar var? Bunlardan birini seçer misin?
4. Peki galerinden estetik bir fotoğraf seçsek bunlardan hangisi olur?
5. Filtre seçerken en çok neye dikkat ediyorsun?

6. "Yakın Arkadaşlar" kısmında paylaştığın şeylere çok dikkat ediyor musun?

7. Story müziği seçerken nasıl bir şey seçiyorsun?
8. Diyelim ki bir story paylaştın ama silmek istedin. Ne olmuş olabilir?
9. Bu estetik görsellerden hangisi sana göre?
10. Son olarak şunu soralım: Hiç biri görsün diye bilerek story paylaştığın oldu mu?
Fresh Beauty!

Senin tarzının zaten bir havası var ama bunu filtreyle pekiştirebilirsin. Fazla poz vermeden ve fazla yazı da eklemeden. Story'lerinde her şey sade ama bir şekilde göze hoş geliyor. Yüzün hafif gölgede kalmış ama ışık yine de güzel. İşte Fresh Beauty’nin olayı da tam bu. Filtre gibi sen de yumuşak geçişler seviyorsun. Aşırı netlik ve fazla keskinlik sende yok. Senin estetiğin daha çok “göz yormayan ama akılda kalan” tarzında. Kimseye bir şey kanıtlamıyorsun ama herkesin gözü sende. Farkında olmayabilirsin ama o etkiyi yaratıyorsun.
Cherry color!

Senin story’lerinde renkler konuşuyor desek abartmış olmayız! Ne anlattığın bazen ikinci plandadır. Gündüz gece hiiiç fark etmez. Canlı tonları seviyorsun ama bunu koca koca yazılarla değil, detaylarla yapıyorsun. Cherry Color gibi filtreler senin enerjine yakın; canlı, biraz çocuksu ama yapay değil. Gösterişli demeyelim, dikkat çekici diyelim. “Bakın buradayım” demiyorsun ama ışığın hep orada. Gittiğin kafenin duvarı, üstündeki sweatshirt ya da sadece tırnaklarının rengi... Bir yerden patlatırsın o rengi.
Blush!
Sen story atarken içinden bir şey geçmiştir ama kimse tam olarak ne olduğunu anlamasın istersin. İşte Blush filtresi de böyle: yumuşak renkler, pastel bir dünya ve biraz sessizlik hissi. Senin estetiğin fazla uğraşılmış değil ama içinde net bir duygu barındırıyor. Story’lerinde fondaki şarkılar hep tam yerindedir. Belki kısa, belki sade ama tam anlamını bilenler için fazlası vardır. Sen çaktırmadan anlatanlardansın ve bu da kendiliğinden bir zarafet yaratıyor.
Low light!

Senin estetiğin geceye yakın. Ama dramatik değil. Story'ler loş ışıkta, filtre biraz karanlıkta ama bakınca o ruh hâli direkt geçiyor. Duygusal olmasan da biraz düşünceli bir hava var sende. Low Light filtresi gibi sen de fazla parlamadan görünürsün. Karanlık seni saklamıyor, sadece seni sen yapan tonları yumuşatıyor. Story'de bir an sessizlik olur, herkes geçer ama bir kişi durur bakar. İşte sen o durduran detaysın. Belki bir çay bardağının buğusu, belki de bir akşam otobüsü camı. O an senin filtreden çıkmış gibi.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın