onedio
article/comments
article/share
Haberler
The Telegraph Seçti: İşte En İyi 20 Bilim Kurgu Romanı

The Telegraph Seçti: İşte En İyi 20 Bilim Kurgu Romanı

Bilim kurgu, hayal gücünü zorlayan kurgularıyla geleceği değil bugünü de sorgulatır. Türün en güçlü eserleri, toplum düzeninden teknolojiye, insandan evrene kadar her şeyi yeniden düşünmemizi sağlar. The Telegraph tarafından hazırlanan tüm zamanların en iyi 20 bilim kurgu kitabı listesi de tam olarak bunu yapıyor. Kimi kitap politik eleştirilerle, kimi kitap da evrenin sınırlarını zorlayan vizyonuyla öne çıkıyor. 

İşte The Telegraph'a göre bilimkurgunun unutulmaz 20 kitabı...

Kaynak

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

What Not - Rose Macaulay (1918)

What Not - Rose Macaulay (1918)

Rose Macaulay’ın bu erken dönem eseri, savaş dönemi bürokrasisini alaya alır. Britanya’da zekaya göre üremenin dayatıldığı bir sistemde, Kitty Grammont isimli üst düzey bir memur, sevdiği Nicholas Chester ile evlenemez. Çünkü Nicholas’ın “aptal olma” ihtimali bile evliliğe engeldir. 

Roman, toplumu sahte kesinlik baloncuklarına hapseden sistemleri hicveder. Huxley’nin Cesur Yeni Dünyasına ilham verdiği söylense de, Huxley ABD’yi hicvederken, Macaulay doğrudan Britanya’yı hedef almıştır.

Biz - Yevgeni Zamyatin (1920)

Zamyatin’in distopyası, Macaulay’ın Britanya için yaptığını Rusya için yapar. “Tek Devlet” düzeninde yaşayan mucit D-503, günlüklerinde hem çılgınca hem hüzünlü bir dille hayal kırıklıklarını aktarır. Düzenin tam bir destekçisi iken, komşusu E-330’a aşık olmasıyla düzenin baskıcı yüzüyle karşılaşır. Tek Devlet, duygusal bozulmaları bastırmak için nihai çözümler uygular. Kitleler giderek ruhsuz bir şekilde 'insansı traktörlere' dönüşür.

Kadın Adam - Joanna Russ (1975)

Kadın Adam - Joanna Russ (1975)

New Yorklu feminist akademisyen Joanna Russ’ın eseri, feminist bilim kurgunun temel taşlarından biridir. Roman, iki farklı 1969 ve iki olası gelecekte geçer. Dört farklı kadının, toplumsal cinsiyetin şekillendirdiği hayatları psişik iletişim yoluyla birbirine bağlanır. Dokuz bölüm ve 110 kısa bölümden oluşan roman, yapısal açıdan karmaşık ama eğlencelidir.

Kedi Beşiği - Kurt Vonnegut (1963)

Vonnegut’un dördüncü romanı, Soğuk Savaş döneminde bir parodi olarak başlar. Atom bombasının gelişimini araştıran bir yazar, “buz-dokuz” adlı felaket getirici bir polimer keşfeder. Bu madde, tüm dünyadaki suyu katılaştırabilecek güçtedir. 

Vonnegut, bu inanılır derecede ürkütücü fikirle, hicvin ötesine geçerek hem kara mizah dolu hem de mahvolmuş bir dünyanın yaratıcısı olur. Roman, absürt fikirlerin bile insanlık için nasıl gerçek tehditlere dönüşebileceğini çarpıcı biçimde ortaya koyar.

Camp Concentration - Thomas M. Disch (1968)

Camp Concentration - Thomas M. Disch (1968)

Disch’in romanında, ABD tüm dünyaya savaş açmıştır. Hapse atılan şair Sacchetti, zekasını artırmak için frengiyle enfekte edilir. Bu deney, zeka artışı sağlasa da dehşet verici acılar getirir. Disch; dil, algı, dahilik ve acı arasındaki bağı korkutucu bir şekilde sorgular. Roman, bilim ve insan zihni üzerine kara bir hicivdir.

Matrix Avcısı - William Gibson (1984)

Siberpunk türünü tanımlayan bu başyapıtta Case adında bir hacker, sanal dünyaya erişimini kaybetmiş, tükenmiş bir adamdır. Kaybedecek hiçbir şeyi kalmayan Case, son bir iş için anlaşır; güçlü bir şirket hanedanının, bilgisayar sistemine sızacaktır. Ancak farkında olmadan, Wintermute adlı yapay zekanın planlarının bir parçası olur.

Mülksüzler - Ursula K. Le Guin (1974)

Mülksüzler - Ursula K. Le Guin (1974)

Le Guin, insanlık durumunu sorgulayan felsefi bir roman ortaya koyar. Robert Oppenheimer’dan esinlenen parlak fizikçi Shevek, kapitalist cehennem gezegeni Urras’a giderken, sosyalist anavatanı Anarres’i özler. Ancak anıları çoğaldıkça Anarres’in de boğucu yönlerini fark eder. 

Urras ise yüzeyselliği ve acımasızlığıyla daha da yabancı gelir. Shevek’in yalnızlığı, “Nasıl yaşamalıyız?” sorusunu keskinleştirir. Le Guin, okuyucuya doğrudan cevap vermez, onları düşünmeye zorlar.

Son ve İlk İnsanlar - Olaf Stapledon (1930)

Stapledon’un eseri, yalnızca bir roman değil, Güneş Sistemi’nin iki milyar yıllık hayali tarihidir. Yaşlanan Güneş’in ışığı altında son insan türü, geçmişe bakar: İnsanlık nasıl evrimleşti, gelişti, farklı türlere ayrıldı ve yok oldu? 

Roman, 17 farklı insan türünün düşlerini, başarılarını ve hatalarını detaylı şekilde aktarır. Sonunda yok oluş yaklaşırken, eserin tonu melankolik ama aynı zamanda minnettardır: “İnsan olmuş olmak çok güzel...”

İstasyon On Bir - Emily St. John Mandel (2014)

İstasyon On Bir - Emily St. John Mandel (2014)

Modern çağın bilim kurgu klasiği, bir grip salgını sonrası toplumun çöküşünü işler. Ünlü aktör Arthur Leander, salgın başlamadan hemen önce sahnede ölür. Arkadaşları ve ailesi onu hatırlarken, yanlış hatırlar; geçmiş ve şimdi birbirine karışır. Hayatta kalanlar, sanat ve tiyatro aracılığıyla yeni bir anlam arayışına girer. Roman, ölümün bile insanlığı nasıl şekillendirebileceğini gösterir.

Makine Yazı - John Crowley (1979)

Rush That Speaks adındaki genç adam, “Gerçek Konuşma”ya kendini adamıştır. Ancak bu yolda kayıp aşkı Once A Day’in peşine düşer. Yolculuğu boyunca felaketlerle ve uzaylı ziyaretleriyle şekillenmiş toplumlarla karşılaşır. İnsanlığın uyum gücünü ve nezaketin önemini işleyen roman, melankolik ama umut verici bir gelecek vizyonu sunar.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Zaman Makinesi - H.G. Wells (1895)

Zaman Makinesi - H.G. Wells (1895)

Wells’in bu klasik eseri, bilim kurgunun temel taşlarından biridir. İsimsiz anlatıcı, kendi yaptığı makineyle 802701 yılına gider. Burada insanlığın iki türe ayrıldığını görür: aptal ama güzel Eloi’ler ve acımasız, zeki Morlock’lar. Morlock’lar, Eloi’leri adeta çiftlik hayvanı gibi yetiştirir. Wells’in biyoloji eğitimi sayesinde roman, evrim teorisine dair güçlü bir perspektif sunar. Zaman, faydasız olan her niteliği yok eder; güzellik ve zeka dahil.

Plague of Pythons - Frederik Pohl (1965)

Toplum delilik salgınına teslim olmuştur. Chandler adında bir mühendis, aklı başında değilken işlediği suçların yükünü taşırken, bedenleri kontrol eden gizemli “sahipler”in varlığını keşfeder. Bu varlıklar, insanları yaşayan kostümler gibi kullanır. Chandler, bir tarikata katılır ve acı yoluyla bu istiladan korunmaya çalışır. Sonunda, bu istilacıların insan zihnine nüfuz eden hacker’lar olduğunu öğrenir.

Adalılar - Christopher Priest (2011)

Adalılar - Christopher Priest (2011)

Priest’ın eseri, hayali Dream Archipelago adalarının büyülü bir haritası gibidir. Zaman ve mekanın güvenilmez olduğu bu anlatıda, parçalı bilinçler arasında dolaşırız. Kitap, fantastik ve şiirsel diliyle, modern bilim kurgunun en sıra dışı eserlerinden biridir. 

The Stars My Destination - Alfred Bester (1956)

Gully Foyle, beceriksiz, korkak ve çıkarcı bir adamdır. Terk edildiği uzayda ölümden döner. Bu deneyimden sonra, intikam planı yapar ve dünyadan dünyaya sıçrayarak güç ve yetenek kazanır. Alfred Bester’ın yoğun enerjisi ve pulp edebiyata bağlılığı, bu romanı eşsiz kılar. Quentin Tarantino’nun intikam hikayelerine benzetilen eser, bilim kurguya benzersiz tempo kazandırır.

Rogue Moon - Algis Budrys (1960)

Rogue Moon - Algis Budrys (1960)

Al Barker, tekrar tekrar kopyalanarak Ay’daki gizemli bir yapıya gönderilir. Ancak her girişimde ölür. Belki yapı bir iletişim aracıdır, belki de önemsiz bir nesne. Budrys, insanlığın bilinmeyen karşısındaki çaresizliğini ve kibirli varsayımlarını sorgular. Roman, varoluşun bilinmezliği üzerine karanlık bir düşünce deneyidir.

Uzayda Piknik - Arkadi & Boris Strugatski (1972)

Uzaylılar Dünya’ya gelir ve ardından çöplerini bırakıp gider. Red Schuhart, yasak bölgelere girerek bu kalıntıları toplar. Ancak bu “piknik alanları”, ölümcül ve dönüşüm yaratan nesnelerle doludur. Sovyetler’deki nükleer felaketlerden esinlenen roman, Tarkovski’nin Stalker filmine de ilham vermiştir. Gerçek ile kurgu arasındaki sınırları bulanıklaştırır.

Dune - Frank Herbert (1965)

Dune - Frank Herbert (1965)

Arrakis çöl gezegeninde geçen destansı romanda, Paul Atreides ailesiyle birlikte ihanetin kurbanı olur. Çöl halkının kültürünü öğrenir ve zamanla dini bir lider haline gelir. Politik entrikalar, çevresel mücadeleler ve dev solucanlarla dolu bu evren, bilim kurgunun en büyük başyapıtıdır.

Fiyasko - Stanisław Lem (1986)

İnsan kaşifler, Quinta adlı gezegende yaşayanlarla iletişim kurmaya çalışır. Ancak Quintalılar kendi savaşlarına gömülüdür ve insanlara aldırmazlar. Kaşiflerin barışçıl girişimleri başarısız oldukça yöntemleri şiddete dönüşür. Lem, iyi niyetin nasıl korkunç bir felakete evrilebileceğini çarpıcı biçimde anlatır.

Ubik - Philip K. Dick (1969)

Ubik - Philip K. Dick (1969)

Joe Chip, patronu Glen Runciter’ın ölümünden sonra hızla çözülen bir gerçekliğin içinde sıkışır. Nesneler geriye doğru zaman yolculuğu yapar, insanlar kendilerini geçmişe kayarken bulur. Belki ölü olan Joe’dur, belki de Runciter. Bu kaosta sürekli reklamlarda beliren “Ubik”, evrensel çürümeyi geçici olarak durduran gizemli bir maddedir.

The Day of Creation - J.G. Ballard (1987)

Afrika’da görev yapan Dr. Mallory, kurak topraklara su getirme hayaliyle çalışırken, kazara sürekli büyüyen bir nehir ortaya çıkarır. Mallory, bu nehri takıntı haline getirir ve kaynağına doğru bir yolculuğa çıkar. Yol boyunca cennetvari topraklar giderek zehirli hale gelir. 

Ballard’ın romanı, “içsel uzay”ı keşfeden çalışmalarının zirvesidir. İnsanların gerçeği yalnızca kendilerine anlamlı gelen parçalar halinde deneyimlediğini savunan eser, bilim kurgunun psikolojik boyutunu ustalıkla işler.

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

İlginizi çekebilir:

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
Almanca Mütercim ve Tercümanlık mezunuyum. Alt yazı tercümanlığı, sosyal medya içerik üreticiliği ve editörlük görevlerinde bulundum. Onedio'da yaşam ve genel kültür kategorilerinde içerik üretiyorum. Farklı kültürleri ve birbirinden ilginç hikayeleri okuyucularla buluşturmayı seviyorum.
Tüm içerikleri
right-dark
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
2
1
1
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın