Umudu Bize Miras Bıraktı: Müziğin Efsanelerinde Bu Hafta Edip Akbayram
Bazı sesler var ki sadece kulağımızda değil, vicdanımızda da iz bırakır. Bu hafta 'Müziğin Efsanelerinde' sıra; halkın içinden gelen, inandığı değerleri şarkılarında haykıran, “Türküler Yanmaz” diyen bir efsanede: Edip Akbayram…
İşte Edip Akbayram’ın hayatı, müzik serüveni ve unutulmaz mirasıyla destansı bir yolculuk! 👇
Gaziantep’te açılan gözler, bir ömür sürecek mücadeleye ilk bakıştı...
29 Aralık 1950’de Gaziantep’te dünyaya geldi. Henüz dokuz aylıkken çocuk felcine yakalandı. Hayat daha başlarken zorlu bir sayfa açtı ona. Ama bu onu yıldırmadı. Aksine, daha da güçlendirdi. Çocukluk yıllarını hastalıkla mücadele ederek geçirdi ama müzikle ilk flörtü de işte o yıllarda başladı.
Aynanın karşısındaki çocuk, geleceğin halk ozanıydı.
Akbayram’ın müzikle kurduğu ilişki öyle sıradan değildi. Haftalığından artırdığı paralarla konserlere gider, sonra eve dönüp aynanın karşısına geçip sanatçıların taklidini yapardı.
Daha lise yıllarında sazla kalbi birleşti.
Lisede arkadaşlarıyla kurduğu orkestrada sadece çalıp söylemiyorlardı; Pir Sultan’ın, Karacaoğlan’ın dizelerine yeni besteler yapıyorlardı.
İlk plağını lisede çıkardı.
Siyah Örümcekler adlı grupla “Kendim Ettim Kendim Buldum” plağını kaydettiler. Plak iki ayrı baskıyla piyasaya çıktı. O dönem için bu, küçük bir şehirden çıkan genç bir müzisyen için büyük bir işti. Gaziantep’ten çıkan ses, artık Türkiye’nin dört bir yanına yayılacaktı.
Gaziantep’ten sonra yolu Adana’ya düştü.
Burada orkestrayla sahneye çıktı, sonra “Beyaz Saray” gazinosunda çalıştı.
Diş hekimliği kazandı ama müzik galip geldi.
Liseyi bitirince üniversite sınavına girdi ve diş hekimliğini kazandı. Hani klasik hikâyedir ya; 'anne-baba meslek ister, çocuk başka bir hayalin peşindedir'... Edip Akbayram’ın kalbi başka bir yerdeydi.
Altın Mikrofon yarışmasında patlama yaptı.
Dostlar Orkestrası doğdu, halkın sesi gürleşti.
1974'te Dostlar Orkestrası'nı kurdu. Bu orkestra, sadece bir müzik grubu değil; bir duruş, bir inanç, bir kolektif ruh demekti. 'Deniz Üstü Köpürür', 'Kara Kuzu', 'Garip' gibi 45’liklerle sesi ülkenin dört bir yanında çınlamaya başladı.
TRT’nin yasaklılar listesinde adı vardı.
“Türküler Yanmaz” dedi ve küllerinden yeniden doğdu.
Aile hayatı da bir o kadar huzurluydu.
1979’da Ayten Hanım’la evlendi. Türkü adında bir kızı, Ozan adında bir oğlu oldu.
Aldırma Gönül: Bir şarkıdan fazlasıydı...
Ve bir efsane uğurlandı...
2 Mart 2025’te hayata veda etti. 53 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra çoklu organ yetmezliğinden aramızdan ayrıldı. 4 Mart’ta Cemal Reşit Rey’de anıldı, Teşvikiye Camii’nden Karacaahmet’e uğurlandı. Ardında ise sadece albümler, plaklar değil; bir onur mirası bıraktı.
Huzurla uyu Edip Akbayram.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
Yorum Yazın