Paris’in o büyülü apartmanlarına hayran hayran bakarken aklınıza hiç onların geçmişi geldi mi? Meğer o görkemli binaların en üst katlarında, manzaraya değil sefaletin içine sıkışmış hayatlara tanıklık ediliyormuş. Bugün lüksün simgesi olan üst katlar, bir zamanlar hizmetçilerin daracık odalarından ibaretti. @mimarintersi isimli bir içerik üreticisi geçmişte o çatı katlarında hizmetçilerin zorlu şartlar altında yaşadığını anlattı.
Buyrun detaylara...
Kaynak: mimarintersi/
Buradan izleyebilirsiniz:
Paris dendiğinde akla önce Eyfel, Seine kıyısı ve şehrin dört bir yanını süsleyen zarif apartmanlar gelir.

Bu apartmanlar, Paris’in siluetini hala domine ediyor. Fakat bu mimari harikaların ardında pek çoğumuzun bilmediği, hatta duysa bile şaşıracağı bir hikaye gizli.
19.yüzyılda asansör henüz hayatın bir parçası değilken, apartmanlarda sınıfsal düzen merdiven basamaklarıyla belirleniyordu. Zenginler alt katlarda oturuyor, yüksek tavanlı, süslü dairelerde yaşıyordu. Orta halliler üçüncü ve dördüncü katları paylaşırken, en üst kat ise hizmetçilere ayrılmıştı. Bu çatı katları küçücük odalardan oluşuyor, yalıtım olmadığı için yazın dayanılmaz bir sıcak, kışın ise kemiklere işleyen bir soğuk yaşatıyordu. Yani Paris’in ihtişamlı apartmanları, aslında sosyal sınıf farkının en belirgin göstergelerinden biriydi.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın