Uzmanlar Son Noktayı Koydu: Kadınların Erkeklerden Daha Uzun Yaşamasının Nedeni
Kadınların genelde erkeklerden daha uzun yaşadığı bilinen bir gerçek. Bu durum, çoğu ülkede ve farklı dönemlerde de değişmedi. Son yıllarda yaşam koşullarının düzelmesi ve tıptaki ilerlemeler sayesinde bazı yerlerde bu fark biraz azalsa da, bazı yerlerde ise tam tersine artmış durumda. Peki bu farkın sebebi ne?
Kadın ve erkeklerin yaşam süresindeki farklılık, kökenini evrimsel tarihten alıyor ve bu durum yalnızca insanlarda değil, birçok hayvan türünde de görülüyor.

Örneğin, dişi memeliler ortalama olarak erkeklerden yüzde 12 daha uzun yaşıyor.
Bu farkı açıklamaya çalışan genetik bir teori var: Heterogametik cinsiyet hipotezi. Bu hipoteze göre cinsiyet kromozomlarındaki farklılıklar önemli rol oynuyor. Dişi memelilerde genelde iki X kromozomu bulunurken, erkeklerde bir X ve bir Y kromozomu var. Bu yüzden erkekler ‘heterogametik cinsiyet’ olarak adlandırılıyor. Bazı araştırmalara göre dişiler, iki X kromozoma sahip oldukları için zararlı genetik mutasyonlara karşı daha korunaklı olabilir.
Ebeveynlik de bu konuda önemli bir rol oynuyor: Yapılan bir araştırma, yavrularıyla daha çok ilgilenen ve onlara daha fazla zaman ayıran cinsiyetin genellikle daha uzun yaşama eğiliminde olduğunu ortaya koydu.

Memelilerde bu genellikle dişiler için geçerli. Özellikle primatlar gibi uzun ömürlü türlerde bu durum bir avantaj sağlıyor: Dişiler, yavruları bağımsız olana veya cinsel olgunluğa ulaşana kadar hayatta kalırsa, türün genel durumu da daha iyi oluyor.
Bir diğer teori ise çevresel baskılarla ilgili. Yırtıcılar, hastalıklar ya da sert iklim koşulları gibi doğal faktörlerin, kadınlar ve erkekler arasındaki yaşam süresi farkını artırdığı düşünülüyor.
Bu çevresel teoriyi test etmek için bir araştırma ekibi, yırtıcıların ya da doğal afetlerin olmadığı hayvanat bahçelerindeki popülasyonları inceledi.

Sonuçlar ise şaşırtıcıydı: Bu tür tehlikeler olmasa bile, yaşam süresi farkı devam ediyordu. Hayvanat bahçeleri ile vahşi yaşam karşılaştırıldığında ise farkların genelde daha küçük olduğu ama neredeyse hiç ortadan kalkmadığı görüldü. Bu durum aslında insanlara da benziyor; çünkü tıp ve yaşam koşullarındaki gelişmeler farkı azaltıyor ama tamamen yok edemiyor.
Araştırmacılara göre bu bulgular, yaşam süresindeki cinsiyet farklılıklarının kökeninin çok daha derin bir evrimsel süreçte yattığını gösteriyor. Bu süreç, cinsel seçilim ve ebeveynlerin yavrularına yaptığı yatırımlar tarafından şekillenirken, genetik faktörler de (örneğin kromozom farklılıkları) etkili oluyor. Çevresel koşullar bu farkın boyutunu değiştirebilir, ama tamamen ortadan kaldıramaz.
Kısacası, kadınlar ve erkekler arasındaki yaşam süresi farkı sadece çevremizin değil, evrimsel tarihimizin de bir sonucu ve büyük ihtimalle var olmaya devam edecek.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın