onedio
article/comments
article/share
Haberler
Viktorya Dönemi'ndeki İnsanların Akıllara Durgunluk Veren 9 Hobisi

Viktorya Dönemi'ndeki İnsanların Akıllara Durgunluk Veren 9 Hobisi

Televizyonun ya da internetin olmadığı Viktorya döneminde insanlar zamanlarını dolduracak sayısız uğraş bulmuştu. Kimisi doğaya yöneldi, kimisi doğaüstü merakların peşine düştü. Bazıları bahçelerinde saatler geçirirken bazıları da mezarlıklarda sosyalleşti. Bugün bize oldukça tuhaf gelebilecek bu alışkanlıklar, dönemin insanları için sıradan keyiflerdi. İşte Viktorya çağının en ilginç hobileri...

Kaynak

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Mezarlıkta Piknik Keyfi

Mezarlıkta Piknik Keyfi

19. yüzyılda Amerika'da park ve bahçe olmadığı için halkın büyük kısmı mezarlıkları adeta park gibi kullanıyordu. 1830’dan itibaren kurulan geniş kırsal mezarlıklar, halk için birer sosyalleşme alanına dönüştü. Aileler öğle yemeklerini yanlarına alıp mezar taşlarının arasında piknik yapıyordu.

Bununla da kalmayıp mezarlık alanında avlanmak, fayton yarışları düzenlemek gibi etkinlikler de yaygındı.

Eğrelti Otu Toplama

İngiltere’de 1829’da başlayan eğrelti otu çılgınlığı o kadar büyüdü ki bu hobiye 'pteridomani' adı verildi. İngiliz botanikçi Nathaniel Bagshaw Ward’un cam fanuslarda bitki yetiştirmesiyle başlayan akım kısa sürede tüm ülkeye yayıldı. 

Bugün teraryum”olarak bildiğimiz bu fikir, kadınlar için dışarıda vakit geçirmenin kabul edilebilir bir yoluydu.Kadınlar tek başlarına doğaya çıkıp en nadide eğrelti otlarını topluyor, evlerinde yetiştiriyordu.

Hayvanların İnsan Gibi Poz Verdiği Tuhaf Sanat

Hayvanların İnsan Gibi Poz Verdiği Tuhaf Sanat

Viktorya döneminde taksidermi sadece hayvanları doldurmakla sınırlı değildi. 'Antropomorfik taksidermi' adı verilen sanat, hayvanları insan gibi giydirip insani pozlarda sergilemeyi içeriyordu. Dönemin en ünlü sanatçılarından Walter Potter ve Hermann Ploucquet, bu konuda unutulmaz eserler üretti.

Buz pateni yapan kirpiler, sınıfta ders dinleyen tavşanlar ya da düğüne katılan kediler...  Hepsi ince işçilikle hazırlanmış sahnelerde sergilendi. Bugün bize garip gelse de, Viktorya döneminde bu eserler büyük bir hayranlık uyandırıyordu.

Deniz Yosunlarından Albüm Yapmak

Bitkiler, sanat eserine de dönüştürülüyordu. Viktorya döneminde deniz yosunları toplanıp renkli şeritler halinde defterlere yapıştırılıyordu. Albüm hazırlayanlar yosunları kimi zaman kelimeler oluşturacak şekilde, kimi zaman ise resim benzeri desenlerle düzenliyordu. Daha çok estetik bir uğraş olan bu hobi, dönemin yaratıcı eğlencelerinden biriydi.

Diatom Düzenleme

Diatom Düzenleme

Bilim meraklıları için mikroskop başlı başına bir eğlenceydi. Tek hücreli yosunlar olan diatomları toplamak ve saç telinden ince araçlarla cam lamların üzerine yerleştirmek dönemin en sofistike hobilerinden biriydi. Binlerce parçadan oluşan bu tasarımlar, adeta mikroskobik birer sanat eseri haline geliyordu.

İnsan Saçından Takı Yapmak

İnsan saçıyla yapılan takı aslında çok eskiye dayanıyor ancak Viktorya döneminde adeta zirveye çıktı. Yaşayan birinden alınan saçtan yapılan yüzük, kolye ya da broşlar dostluk sembolüydü.

Öte yandan ölen birinin saçının saklanıp takıya dönüştürülmesi, yas tutan aileler için kişisel bir hatıra anlamı taşıyordu. Böylece hem sevgi hem de kayıp, somut bir takıya dönüştürülmüş oluyordu.

Ölümle Konuşmaya Çalışmak

Ölümle Konuşmaya Çalışmak

Viktorya döneminde ruhçuluk büyük bir popülerlik kazanmıştı. İnsanlar ölen yakınlarıyla iletişim kurabilmek için medyumların düzenlediği seanslara katılıyordu.

Ouija tahtaları, masaların havaya kalkması, ektoplazma kusan medyumlar ya da hayali eller... Bugün sahte gibi görünse de o dönemde birçok insan bu gösterilere inanıyordu. Evlerde düzenlenen küçük seanslardan tiyatro salonlarındaki büyük gösterilere kadar bu akım toplumu derinden etkiledi.

Çiçeklerle Gizli Mesajlar Göndermek

'Çiçek dili' yani floriografi, Viktorya döneminde popüler bir iletişim yöntemiydi. Her çiçeğin farklı bir anlamı vardı.

Örneğin nergis, karşılıksız aşkı temsil ederken, keşiş otu tehlike uyarısı anlamına geliyordu. Oscar Wilde gibi ünlü isimler de bu dili kullanıyordu. Örneğin onun taktığı yeşil karanfil, Avrupa’daki eşcinsel erkekler arasında bir semboldü.

Kristal Kürelerle Geleceğe Bakmak

Kristal Kürelerle Geleceğe Bakmak

19. yüzyılın sonlarına doğru insanlar; cam kürelere, aynalara ya da değerli taşlara bakarak bilinçaltlarının sırlarına ulaşmaya çalışıyordu. 1896’da John Melville’in yayımladığı 'Crystal Gazing and Clairvoyance' kitabı, bu pratiğin nasıl yapılacağını anlatıyordu. 

Ona göre kristal, evrenle bağlantı kurmanın aracıydı. Bugün bize garip gelse de Viktorya döneminde birçok kişi için ruhani uğraş olarak görülüyordu.

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

İlginizi çekebilir:

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
Almanca Mütercim ve Tercümanlık mezunuyum. Alt yazı tercümanlığı, sosyal medya içerik üreticiliği ve editörlük görevlerinde bulundum. Onedio'da yaşam ve genel kültür kategorilerinde içerik üretiyorum. Farklı kültürleri ve birbirinden ilginç hikayeleri okuyucularla buluşturmayı seviyorum.
Tüm içerikleri
right-dark
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
burning-desire

O döneme ışınlanmak isterdim tuhaf olan normalimiz