onedio
article/comments
article/share
Haberler
Yapay Zeka Anlatıyor: Su Kaynakları Tükenecek Noktaya Gelirse Dünya Ekonomisi ve Yaşam Nasıl Şekillenir?

etiket Yapay Zeka Anlatıyor: Su Kaynakları Tükenecek Noktaya Gelirse Dünya Ekonomisi ve Yaşam Nasıl Şekillenir?

Dünyanın temel enerji kaynağı petrolden ziyade sudur. Eğer su kaynakları tükenme noktasına gelirse hayatımızın her alanı zincirleme bir şekilde sarsılır. Ekonomi, tarım, sağlık, şehir yaşamı ve hatta kültür bile bundan payını alır. İşte böylesi bir senaryoda neler olabileceğini tek tek yapay zeka anlatıyor!

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Tarımın çöküşüyle küresel çapta açlık krizi başlar.

Tarımın çöküşüyle küresel çapta açlık krizi başlar.

Su olmadan tarım düşünülemez. Ne pirinç tarlaları yeşerir, ne buğday başak verir, ne de meyve ağaçları meyve tutar. Bu durum, ilk etapta gıda fiyatlarının astronomik şekilde artmasına neden olur. Zengin ülkeler bir şekilde gıda ithalatı ile krizi yönetmeye çalışırken, fakir ülkelerde kıtlık ve açlık isyanları baş gösterebilir. Küresel açlık oranı kısa sürede tarihin en yüksek seviyelerine ulaşır. Sonuç olarak dünya genelinde hem sağlık sorunları hem de göç dalgaları ortaya çıkar.

Su, yeni petrol haline gelir. Savaşların sebebi kaynaklar değil, damla damla su için olur.

Su, yeni petrol haline gelir. Savaşların sebebi kaynaklar değil, damla damla su için olur.

Su, “mavi altın” haline gelir ve ülkeler artık enerji için değil, içilebilir su kaynakları için savaşmaya başlar. Orta Doğu’daki petrol savaşları tarih olur bunun yerine Orta Asya, Afrika ve Güney Amerika’daki tatlı su rezervleri için çatışmalar çıkar. Devletler suyun geçtiği nehirlerin kaynaklarını kendi çıkarına yönlendirmek için barajlar inşa eder. Bu da uluslararası krizleri daha da derinleştirir. Yani küresel diplomasi masalarında en değerli koz artık damla damla sudur.

Ekonomi suya endekslenir ve yeni bir para birimi gibi işlemeye başlar.

Ekonomi suya endekslenir ve yeni bir para birimi gibi işlemeye başlar.

Su kıtlığı, para piyasalarını bile alt üst eder. Borsalarda su fiyatları petrol gibi günlük alınıp satılır hale gelir. Yatırımcılar altın ya da dolar yerine “su futures” denen yeni finansal enstrümanlara yönelir. Zengin şirketler su rezervlerini tekelleştirerek piyasalarda spekülasyon yapar. Böylece ekonomik eşitsizlikler daha da derinleşir, suyun erişilebilirliği bir nevi sınıf ayrımının en belirgin göstergesi olur.

Şehirler çölde kaybolmaya başlar ve mega kentler boşalır.

Şehirler çölde kaybolmaya başlar ve mega kentler boşalır.

Bugün milyonlarca nüfuslu şehirler, musluklarından akan suyla ayakta durabiliyor. Eğer su kaynakları azalırsa ilk etkilenecek yerler devasa metropoller olur. Şehirlerde suyun karneyle dağıtıldığı, insanların kilometrelerce uzaklardan tanker kuyruğunda beklediği bir yaşam başlar. Bu da kentten kırsala doğru tersine göçü tetikler. Yani modern kent yaşamı, tarihin en büyük çöküşlerinden birini yaşar.

Sanayi ve teknoloji üretimi durma noktasına gelir.

Sanayi ve teknoloji üretimi durma noktasına gelir.

Su sadece içmek tekstil, enerji, otomotiv, elektronik ve hatta teknoloji sektörleri için bile vazgeçilmezdir. Bir bilgisayar çipinin üretiminde dahi tonlarca su harcanır. Su kıtlığıyla birlikte sanayi üretimi keskin bir şekilde düşer, fabrikalar kapanır, işsizlik artar. Teknolojik ürünler lüks haline gelir ve fiyatlar katlanarak yükselir. Bu da dünya ekonomisinin temel taşlarını yerinden oynatır.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Sağlık sistemleri krize girer ve hijyen lüks olur.

Sağlık sistemleri krize girer ve hijyen lüks olur.

Su kıtlığı sadece açlığı değil, hastalıkları da tetikler. Temiz suya ulaşamayan bölgelerde salgın hastalıklar yeniden patlak verir. Hijyenin sağlanamaması, hastaneleri de çaresiz bırakır. Antibakteriyel ürünlerin bile yetersiz kaldığı bir dünyada basit bir el yıkama bile lüks hale gelir. Sağlık sistemleri çöker ve insan ömrü ciddi şekilde kısalır.

Göç dalgaları tüm dengeleri sarsar.

Göç dalgaları tüm dengeleri sarsar.

Su kaynaklarının kuruduğu bölgelerden insanlar, daha su zengini ülkelere göç etmeye başlar. Bu da tarihin en büyük kitlesel göç hareketlerine yol açar. Avrupa, Kuzey Amerika ve suya erişimi olan Asya bölgeleri göç baskısıyla karşı karşıya kalır. Bu durum ülkelerde siyasi krizler, milliyetçilik dalgaları ve toplumsal çatışmaların artmasına sebep olur. İnsanlık adeta yeni bir “iklim mülteci çağına” girer.

Kültürel ve sosyal yaşam da kuraklığa teslim olur.

Kültürel ve sosyal yaşam da kuraklığa teslim olur.

Su, kültürün, sanatın, günlük ritüellerin de temel unsurudur. Su kaynaklarının tükenmesiyle hamam kültüründen çay sohbetlerine, tarımdan doğan festivallerden sanat eserlerine kadar birçok gelenek yok olmaya başlar. Toplumlar, sosyal yaşamlarını su kıtlığına göre yeniden düzenlemek zorunda kalır. Bir bardak su, kültürel olarak da paha biçilemez bir anlam kazanır.

Enerji üretimi felç olur ve elektrik kesintileri günlük hayatın parçası haline gelir.

Enerji üretimi felç olur ve elektrik kesintileri günlük hayatın parçası haline gelir.

Bugün hidroelektrik santraller, dünyanın enerji ihtiyacının önemli bir kısmını karşılıyor. Su kaynakları tükenme noktasına gelirse bu santraller devre dışı kalır ve enerji üretimi dramatik biçimde azalır. Bu durum sadece gelişmekte olan ülkelerde değil, gelişmiş ülkelerde de uzun süreli elektrik kesintilerine yol açar. Enerji fiyatları fahiş seviyelere çıkar ve güneş, rüzgar gibi alternatif enerji kaynaklarına yönelim hızlansa da geçiş süreci sancılı olur. Günlük yaşamda karanlık sokaklar, çalışmayan fabrikalar ve kesintili internet, insanlığın yeni normali haline gelir.

Psikolojik ve toplumsal travmalar kaçınılmaz hale gelir.

Psikolojik ve toplumsal travmalar kaçınılmaz hale gelir.

Su kıtlığı yalnızca ekonomik ya da fizyolojik değil, aynı zamanda psikolojik bir kriz de yaratır. İnsanlar su için uzun kuyruklarda beklerken, aile içi kavgalar ve toplumsal huzursuzluklar artar. Günlük yaşamın stresine eklenen bu kaygı, depresyon ve anksiyete oranlarını tırmandırır. Suyun sürekli gündelik bir kavga unsuru haline gelmesi, toplumsal dayanışmayı zayıflatır. İnsanlık tarihinin en derin travmalarından biri olarak, “su krizi kuşağı” kavramı literatüre girebilir.

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
Kendime popüler kültür ve televizyon dedektifi diyebilirim. Televizyon ve sinemanın mutfağında yer almayı da bir o kadar seviyorum. 2019 yılından bu yana da Onedio’da ilişkiler, teknoloji, müzik ve popüler kültür odaklı içerikler üretiyorum. Yazarken sadece bilgi aktarmaktan ziyade okuyucunun kalbine dokunacak bir his bırakmayı önemsiyorum.
Tüm içerikleri
right-dark
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın