onedio

HÜDA-PAR Haberleri

HÜDA-PAR ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. HÜDA-PAR ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

HÜDA-PAR’ın Değerlendirmesi: Okul Öncesi ve İlkokullarda “Baş Açık Bulunur” Yönetmeliğini Hedef Aldılar
Son genel seçimlerde Cumhur İttifakı’nda yer alarak Meclis’e giren HÜDA-PAR’ın resmi hesabından yayınlanan haftalık değerlendirme yazısında, okul öncesi ve ilkokullarda uygulanan kılık-kıyafet yönetmeliği hedef alındı.Açıklamada, “Okul öncesi veya ilkokul düzeyinde başörtüsünün sorun olarak görülmesi anlaşılır değildir.” ifadeleri yer aldı.
Barış Sürecinin Uğramadığı İlçe: Lice
Lice barış sürecine rağmen sık sık olumsuz olaylarla anıldı. Karakol protestoları, çatışmalar, yol kapatmalar, uyuşturucu baskınları, adam kaçırma ve ölümlerle… Gözleri en çok bu ilçeye yönelten olaylar ise Türk bayrağının indirilmesi ve PKK’lı Mahsun Korkmaz heykelinin dikilmesi oldu. Çözüm süreci ile Türkiye’nin güneydoğusunda çatışmalar yok denecek seviyeye inse de Diyarbakır'ın Lice ilçesinde gerginlikler süreç öncesini aratmadı. Sık sık karakol ve yol yapımına karşı protestoların düzenlendiği ilçede son bir yılda yaşanan başlıca olaylar şöyle: Haziran 2013: Karakol inşaatı protestosuHaziran ayı sonunda Kalecik Köyü’nde bulunan karakol ek hizmet binası yapılmasını protesto eden PKK destekçileri ile jandarma arasında çatışma çıktı. Şantiyede çalışan işçileri alıkoyan grup karakol ve inşaata molotof kokteyli ile saldırdı. Jandarmanın açtığı ateş sonucu Medeni Yıldırım hayatını kaybetti. 2’si ağır 9 kişi yaralandı. Yıldırım’ın cenazesinde de olaylar çıktı.Haziran 2013: Yol kapatma ve adam kaçırmaKarakol inşaatı protestolarının devamında yüzü maskeli bir grup Diyarbakır-Bingöl karayolunun Lice bölümü trafiğe kapattı. Kendilerine “KCK asayiş” ismini veren bu kişiler kimlik kontrolleri yapmaya başladı. Yoldan aracı ile geçen Jandarma Özel Harekat üyesi uzman çavuş Yetkin Beğen kaçırıldı. Beğen 4 gün sonra bırakıldı. Diyarbakır Valiliği bu olayların PKK’nın uyuşturucu ticaretine engel olunduğu için çıktığını savundu.Temmuz 2013: Uyuşturucu baskınları8 ve 14 Temmuz tarihlerinde Lice’nin köylerine yapılan baskınlarda yaklaşık 30 milyon kök hint keneviri 4 tondan fazla işlenmiş esrar jandarma ekipleri tarafından ele geçirildi. Operasyonlar ağır teçhizatlı askerler ve helikopterler eşliğinde yapıldı. Bazı köylere yapılan baskınlarda asker ve köylü arasında ufak çaplı çatışmalar gerçekleşti. Toplam 56 köy ve 114 mezraya baskın yapıldı.Temmuz 2013: PKK mezarlığı açıldıLice ilçesine bağlı Yolçatı köyünde 2 ay önce yapılan PKK mezarlığı “şehitlik” adı altında yaklaşık 5 bin kişinin katılımıyla açıldı. Çatışmalarda ölen 170 PKK’lının bulunduğu mezarlık Türkiye kamuoyunda geniş yankı buldu.  Açılışta PKK bayrakları, Abdullah Öcalan resimleri ve 15 PKK’lı da vardı.Eylül 2013: Patlayıcılar ele geçirildiDiyarbakır Lice’den yola çıkan 200 kilogram patlayıcı yüklü iki araç bir askeri birliğin yakınlarında ele geçirildi. Patlayıcı yüklü bir diğer araçsa yakalanamadı. Araçlardaki kişilerin isimlerini verdikleri iki kişi daha gözaltına alındı ve sorgulandı. Sorguda bombaları Lice’den aldıklarını ve hedeflerinin askeri birlikler olduğunu söyledi.Eylül 2013: Servis minibüsleri yakıldıYine Eylül ayında Lice yakınlarında Diyarbakır Orman İşletme Müdürlüğü işçilerini taşıyan iki minibüsün önü kesildi. İşçiler indirildikten sonra minibüsler yakıldı.Eylül 2013: Uyuşturucu operasyonları14 ve 24 Eylül tarihlerinde Lice kırsalında yapılan operasyonlarda yüklü miktarda uyuşturucu ve uyarıcı madde ele geçirildi. Diyarbakır Valiliği son dört ayda yapılan operasyonlarda 10 ton 572 kilogram toz esrar ele geçirildiğini duyurdu. Polis ele geçirilen ham madde ve uyuşturucunun değerinin 2,5 milyar lira olduğunu açıkladı.Ekim 2013: PKK mezarlığı açıldıEkim ayı başında Lice’nin Şenlik köyünde “şehitlik” adı altında bir mezarlık daha açıldı. 117 PKK’lının gömüldüğü mezarlıkta açılışta yine örgüt propagandası yapıldı. Bitlis kırsalında açılan benzer bir mezarlık da mahkeme kararıyla kapatıldı.Ekim 2013: Karayolunda bomba bulunduİlçe yakınlarında askerlerin geçtiği yol üzerinde yapılan aramada bombalı tuzak bulundu. Tahrip gücü yüksek patlayıcı imha edildi.Ekim 2013: Türkiye rekoruBağlan köy ve kırsalında yapılan operasyonda 23 ton esrar ele geçirildi. Bu, Türkiye’de tek seferde ele geçirilen en yüksek miktar oldu. 700 personelin katıldığı operasyonda esrar 8 kamyonla taşındı. Kasım ayında yapılan operasyonlarda ise yaklaşık 20 ton uyuşturucu ve uyuşturucu ham maddesi ele geçirildi.Kasım 2013: Elektrik kesintileriGüneydoğu Anadolu’nun elektrik dağıtımı özelleştirildikten sonra bir çok evin elektriği fatura ödemedikleri gerekçesi kesiliyordu. Lice’ye bağlı 56 köy ve 118 mezra da günler boyunca elektrik alamadı. Görevliler kesintilerin bakım ve onarım sebebiyle yapıldığını açıkladı. Bu olay protesto edildi.Aralık 2013: Askerler kaçırıldıLice sınırları içerisindeki Fis ovasında yol kesen PKK’lılar kimlik kontrolü yaptı ve 2 astsubay ve 2 uzman çavuş kaçırıldı. Askerler daha sonra serbest bırakıldı.Ocak 2014: Seçim tartışmaları30 Mart yerel seçimi öncesinde Lice ilçesinde PKK taraftarları ve Hüda-Par üyeleri arasında taşlı sopalı kavga gerçekleşti. İlçeye gelen Hüda-Par konvoyuna saldıran PKK’lılar araçları yaktı 16 kişiyi yaraladı.Şubat 2014: Karakol inşaatı protestosuYolçatı’da yapılan karakol inşaatı bir kez daha protesto edildi. Protestocularla jandarma arasında çatışma çıktı. Bingöl- Diyarbakır karayolu 4 saat trafiğe kapandı.Mart 2013: Abalı karakolu protestolarıLice sınırları içindeki Abalı karakolunda yapılan inşaatı protesto etmek amacıyla 127 araç ile buraya gelen protestocular kendilerine müdahale eden askerlere molotof kokteyli fırlattı. Yol günlerce trafiğe kapattı.Nisan 2014: Sivil ve askerler kaçırıldıBir özel şirketin iki çalışanı ve 2 uzman çavuş Lice kırsalında kaçırıldı. Devam eden Abalı karakolu protestolarında 9 asker yaralandı.Mayıs 2014: Yol kapatma eylemleriDiyarbakır- Bingöl karayolunun Lice kısmı PKK taraftarlarınca kapatıldı. Yola açılan hendeklerden birine düşen bir kişi ağır yaralandı. Silahlı PKK’lılar ile yolu açmak isteyen askerler arasında çatışma çıktı. Yolu açmaya çalışan inşaat araçları yakıldı.Haziran 2014: Protesto gösterilerinde 2 ölü, 5 yaralıDiyarbakır- Bingöl karayolunu bir kez daha kapatmak isteyen PKK’lı gruplar ile günlerce süren çatışmalarda 2 PKK’lı öldü. 4 PKK taraftarı ve bir asker yaralandı. Yol kapatma girişimleri 15 gün boyunca sürdü.Temmuz 2014: Türk bayrağı indirildiLice’de 2. Hava Kuvvet Komutanlığı bahçesindeki Türk bayrağı bir protestocu tarafından indirildi. Ülke kamuoyunu uzun süre meşgul eden bu olayı tüm kesimler kınadı. Bayrağı indiren kişi daha sonra yakalandı.Ağustos 2014: Mahsum Korkmaz heykeliPKK’nın kuruluşunun yıldönümünde Yolçatı mezarlığına örgütün kurucularından Mahsum Korkmaz’ın heykeli dikildi. Daha sonra heykel mahkeme kararıyla askerler tarafından indirildi. Çıkan olaylarda bir kişi hayatını kaybetti. Bir çok noktada heykelin indirilmesi protesto edildiAl Jazeera
Kobani Protestolarında En Az 13 Kişi Hayatını Kaybetti! 6 İlde Sokağa Çıkma Yasağı...
Kobani'ye destek için düzenlenen eylemlerde çıkan olaylarda 13 kişi hayatını kaybetti. Diyarbakır, Batman, Mardin'in 6 ilçesi ile Van Erciş, Muş Varto ve Siirt Kurtalan'da sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Diyarbakır'daki sokağa çıkma yasağı perşembe saat 06.00'ya kadar uzatıldı.Salı günü düzenlenen IŞİD protestolarında çıkan olaylarda 12 kişi hayatını kaybetti. Ölüm haberinin 8'i Diyarbakır'dan, 2'si Siirt'ten, 2'si de Batman ve Muş Varto'dan geldi. Olayların ardından 2 il merkezi ile, 4 ilin bazı ilçelerinde sokağa çıkma yasağı ilan edildi.Diyarbakır'da 8 ölü ve sokağa çıkma yasağıDiyarbakır ilçeleri ile merkeze bağlı birçok semtte IŞİD'in Kobani'ye saldırısını protesto için toplanan gruplar gösteri yaptı. Doğan Haber Ajansı'nın (DHA) haberine göre kentte olaylarda 8 kişi hayatını kaybetti.DHA, bilgilerini Diyarbakır Emniyet Müdürü Halis Böğürcü'ye dayandırdı. Kentte çıkan olayları başından beri izleyen ve ekipleri, verdiği talimatlarla yönlendiren Emniyet Müdürü Böğürcü, ölenlerden 5'inin Hüda-Par'lı olduğu yönünde bilgiler aldıklarını söyledi. Böğürcü, diğer 3 kişinin ise kimlik belirleme çalışmalarının sürdüğünü bildirdi.Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü, son 24 saat içinde “8 özel mülk, 3 özel otomobil, 10 kamu binası ve 20 resmi aracın zarar gördüğünü ve 2 güvenlik görevlisinin de molotof ve taş atılması sonucu yaralandığını” açıkladı. Lice ilçesinde ateşe verilen 7 binadan ikisi okul, beşi de dernek binası.Diyarbakır Valiliği yaşanan olaylar nedeniyle merkez Bağlar, Kayapınar, Sur, Yenişehir ilçeleri ile dış ilçeler Bismil, Silvan ve Lice'de sokağa çıkma yasağı ilan etti. .Valilik daha sonra, yasağa, Çınar, Eğil, Ergani, Dicle, Hani, Hazro, Kocaköy ve Kulp ilçelerini de dahil ederek, perşembe saat 06.00’ya kadar uzattı.Valilik ayrıca ilk ve orta dereceli okulların bir gün tatil edildiğini açıkladı.Diyarbakır'da Valiliğin talebi üzerine İl Jardarma Komutanlığı'na bağlı askerler önlem amaçlı şehre geldi. Askerler, kentin önemli bölgelerinde konuşlandırılırken, zaman zaman olaylara da müdahalelerde bulundu. Diyarbakır'ın bir çok semtinden gece yarısı silah seslerinin yükseldiği duyuldu.Varto'da bir ölü, 2 gün sokağa çıkma yasağıMuş'un Varto ilçesinde, IŞİD'in Kobani'ye saldırısını protesto eden grup polisle çatıştı. AK Parti İlçe Başkanlığı, PTT binası ve bir dershanenin yakıldığı gösterilerde, kafasına gaz kapsülü isabet eden 17 yaşındaki Hakan Buksur ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.Olaylarda 7 okul yakıldı. İlçe emniyet müdürlüğüne bir araçtan uzun namlulu silahla ateş açıldı. İlçede 2 gün sokağa çıkma yasağı ilan edildi.Siirt'te 2 ölüSiirt'teki gösterilerde çıkan olaylarda ise iki kişi hayatını kaybetti. Siirt Valisi Mustafa Tutulmaz, Yusuf Çelik ve Muhdi Erdoğan'ın hayatını kaybettiğini, Necmetin Çelik'in ağır yaralandığını söyledi. Kurtalan'da yaşanan olaylarda yaralanan 10 kişi Siirt Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı.Batman ile Mardin, Siirt ve Van'ın ilçelerinde sokağa çıkma yasağıBatman'da çıkan olaylarda da, 23 yaşındaki Emrah Demir, vücuduna isabet eden kurşunlarla hayatını kaybetti. Valilik kent genelinde sokağa çıkma yasağı ilan etti. Kentte ilk ve orta dereceli okullar çarşamba günü için tatil edildi. Batman'da, İl Jandarma Komutanlığı'na bağlı askerler kent merkezine indi.Mardin'in 6 ilçesinde sokağa çıkma yasağıOlayların yaşandığı kentlerden biri olan Mardin'in Kızıltepe, Nusaybin, Derik, Mazıdağı, Dargeçit ve Savur ilçelerinde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Yasak ikinci bir emre kadar geçerli. Yasağa rağmen özellikle Nusaybin ve Kızıltepe ilçelerinde olaylar sürüyor.Van Erciş'te de yasakVan'ın Erciş ilçesinde de sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Ayrıca Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde de eğitime bir gün ara verildi.İstanbul'da çatışmalarİstanbul'da da salı günü IŞİD protestoları vardı. Aralarında Halkların Demokratik Partisi'nden (HDP) bir grubun da olduğu yaklaşık 500 kişi İstanbul Kadıköy'deki Boğa heykeli önünde toplandı. Oturma eylemi yapan kalabalık daha sonra AK Parti İlçe Başkanlığı'na yürümek istedi. Polis engelini aşmaya çalışan kalabalığa biber gazı ve tazyikli suyla müdahale edildi.Sultangazi'de de Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kobani'deki durumla ilgili açıklama yapmak için parti binası önünde toplandı. Grup daha sonra AK Parti İlçe binasına doğru yürüyüşe geçti. Polis ekipleri grubun önünü keserek yürüyüşe izin vermedi. DBP'li grup oturma eylemi yaparak yolu trafiğe kapattı. Gruptan bazı kişiler polise taş, havai fişek ve cam şişeler fırlattı. Polis de tazyikli su ve gaz bombalarıyla grubu dağıttı. Olaylar sırasında bir de otobüs yakıldı. Polis bir kişiyi gözaltına aldı.Eylemlerin bir diğer adresi ise Beyoğlu oldu. Galatasaray Lisesi önünde IŞİD aleyhine slogan atan gruplara, tazyikli su ve biber gazıyla müdahale edildi. Ara sokaklara kaçan göstericilerin polise taş atmayı sürdürmesi üzerine sokak aralarında da göstericilere müdahalede bulunuldu. Müdahalenin ardından Odakule önünde yeniden toplanan grup içerisinden gözaltına alınanlar oldu.Esenyurt Meydanı'nda toplanan bir grupsa, meydan düzenlemesi için etrafı kapatılan şantiye alanına girdi. Buradaki bir iş makinesi ve kamyoneti ateşe veren göstericiler, etraftaki binaları taşladı. Meydandaki Atatürk heykelini devirmeye çalışan göstericiler, heykele molotofkokteyli attı. Tutuşan heykel tamamen yandı.İstanbul Valiliği, Kobani'ye destek gösterileri nedeniyle çıkan olaylarda, 8'i polis memuru 30 kişinin yaralandığını, 98 göstericinin gözaltına alındığını açıkladı.Ankara'da müdahaleBaşkent Ankara'daki Kızılay meydanında toplanan bir grup da izinsiz gösteri düzenledikleri gerekçesiyle polis tarafından engellendi.Polise taş atan göstericilere biber gazı ve tazyikli suyla müdahale edildi.İzmir'de 26 kişi gözaltındaİzmir Konak'ta eski Sümerbank binası önünde toplanan HDP'nin de aralarında bulunduğu bazı partilerce düzenlenen eylemdeki çağrıya uyan bazı gruplar, havanın kararmasıyla kentin çeşitli noktalarında eylem düzenledi.Zaman zaman polisin müdahale ettiği eylemlerde 26 kişi gözaltına alındı.Bornova'nın Doğanlar Semti'ndeki eylem sırasında nereden geldiği belli olmayan kurşunla yaralandığı ileri sürülen bir kişi, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavi altına alındı.Ayrıca Konak'taki tarihi Kadifekale'deki Türk bayrağının indirilip yakılması girişimi de polis ekiplerince önlendi.Diyarbakır'da göstericiler çok sayıda bina ve araca zarar verdi. Adana, Mersin, Hakkari ve Erzurum'da da, IŞİD protestolarında da olaylar çıktı.İzmirİzmir’de, IŞİD saldırılarını protesto etmek için bir araya gelen gruptakilerden bazıları ile polis arasında, dağılma sırasında gerginlik çıktı. Eylemcilerden biri gözaltına alınmamak için ensesine bıçak dayadı, bu kişiyi etkisiz hale getirmek isteyen polislerden birinin tabancasını ise bir başkası alıp kaçtı. Kovalamaca sonucu etkisiz hale getirilen bu kişinin de aralarında bulunduğu bir grup gözaltına alındı.BatmanBatman'da dün geceden beri devam eden olaylarda 13 yaşında olduğu belirtilen ve adı henüz öğrenilemeyen bir çocuk vücuduna giren 2 kurşunla ağır yaralandı. Kentte özel bir hastanede ameliyat edilen yaralının yoğun bakım ünitesinde tedavisi sürerken hayati tehlikesinin sürdüğü belirtildi. Kentteki gösterilerde bir kişi yaşamını yitirdi. Göstericiler, PTT binası, banka şubeleri ve bir markete taş ve molotoflarla saldırdı.DenizliDenizli'de toplanan bir grup, yürümelerine izin vermeyen polise taşlarla saldırdı. Başına taş isabete eden İl Emniyet Müdür Yardımcısı 45 yaşındami Mehmet Gülsezer ile 4 kişi yaralandı.Denizli'nin Esentepe Mahallesi'nde toplanan yaklaşık 200 kişilik grup, IŞİD'in Kobanê'ye saldırılarını protesto etmek için 29 Ekim Bulvarı'ndan Delikliçınar Meydanı'na yürüyüşe geçti.Polis, grubu Özay Gönlüm Meydanı'nda durdurdu, yürüyüşü saonlandırmalarını istedi. Polisin bu uyarısına aldırış etmeyen grup, yürümekte ısrarcı olup, polise ve TOMA'lara taşlı saldırıda bulundu.Polis, gruba TOMA'yla su sıkarak müdahale etti. Bu sırada atılan taşlarla, kaldırımda yürüyen vatandaşlardan Abdülkadir Salmaz (65), Akif Kudak (32), Hasan Yavuz (21), Mustafa Tarhan (36) ile İl Emniyet Müdür Yardımcısı Mehmet Gülsezer başlarından ve vücutlarının çeşitli yerlerinden yaralandı.Baygınlık geçiren Salmaz, ambulansla kaldırıldığı Denizli Devlet Hastanesi'nde, diğerleri Özel Tekden Hastanesi'nde tedaviye alındı. Salmaz'ın hayati tehlikesinin bulunmadığı belirtildi.Başına isabet eden taş nedeniyle alnı açılan polis müdürürü Sezer'in ise durumunu iyi olduğu, Denizli Devlet Hastanesi'nde tedavisinin sürdüğü bildirildi.Kocaeli - GebzeKocaeli''de merkez ilçe İzmit ile Gebze ve  Dilovası ilçelerinde, IŞİD'ın Kobane'ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla yürüyüş yapıldı. Gebze İlçesi'ndeki yürüyüşte polise taş ve sopalarla yapılan saldırılar sonucu Çevik Kuvvet ekipleri göstericilere cop ve gazla müdahelede bulundu. Bazı gruplar  ilçe merkezindeki esnafın dükkalarının camını kırınca esnaf ve göstericiler arasında da olaylar çıktı. Göstericiler bir süre sonra BDP'nin ilçe binasına girip esnafa buradan taş attı. İlçede gerginliğin artmasının ardından karşıt görüşlüler ilçe merkezinde toplandı.ErzurumErzurum'un merkez Yakutiye ilçesi Mahallebaşı semtinde toplanan bir grup gösterici, IŞİD'in Kobane'ye girmesini sloganlarla protesto etti. 30 kişilik grup daha sonra Gölbaşı semtinde bulunan evlere, yoldan geçen otobüslere ve dükkanlara taş atarak camlarını kırdı. Evleri hasar gören ve saldırıya uğrayanlar, gruba taş ve sopalarla mühadale etti. Daha sonra 18 yaşlarındaki bir kişi elindeki pompalı tüfekle ateş etmeye başladı. Polis öfkeli kişilere biber gazıyla müdahale ederken pompalı tüfek ateş açılması sırasında 3 kişi yaralandı. Yaralılar ambulansla çeşitli hastanelere kaldırılırken olaylarda 3 kişi gözaltına alındı.Ağrı - DoğubayazıtAğrı'nın Doğubayazıt İlçesi'nde de Kobane protestoları nedeniyle ilçe savaş alanına döndü. Polis, havai fişek ve taş atan gruba, gaz bombaları ve TOMA'larla müdahale etti. İlçe emniyet müdürlüğü ve banka şubelerinin taşlandığı olaylarda çok sayıda kişi gözaltına alındı.IğdırIğdır'da, Ordu Caddesi'nde toplanan bir grup IŞİD'in Kobane'yi işgaline tepki göstererek  yürümek istedi. Polis, izin vermeyince grup saldırıda bulundu. 5 kişinin yaralandığı olaylarda çok sayıda işyerinin camlarını kırıldı.Mardin - NusaybinMardin'in Nusaybin İlçesi'nde dün gece aydınlatma direkleri devrilerek, mazot tanklarıyla barikatlar kurulan uluslararası İpekyolu halen kapalı bulunuyor. İpekyolu üzerine çıkıp gösterilerini sürdüren gruplara polis, gaz bombası ve tazyikli su ile müdahalede bulundu. İpekyolu üzerindeki olaylar gün boyu sürerken, uzun araç kuyrukları oluştu.Nusaybin ile merkezinde ise göstericiler, Anadolu İmam Hatip Lisesi, Vilayetler Birliği Anaokulu, Hükümet Konağı ve PTT şubesine taşlarla saldırıp, binalara hasar verdi. Bir dershaneye molotoflu saldırıda bulunan göstericiler, Otogar kavşağında bir aracı da ateşe vererek yaktı. Tunceli'de Erzincan ve Elazığ yolları kapatıldıTunceli'de yaklaşık 2 bin kişi Cumhuriyet Meydanı'ndan kent girişindeki Mameki Köprüsü girişindeki kavşağı IŞİD aleyhine sloganlar atarak yürüdü. Burada Tunceli-Elazığ ve Tunceli-Erzincan karayolunu oturma eylemi yaparak kapatan protestocular araçların geçişine yaklaşık 30 dakika izin vermedi. Tunceli Belediye Başkanı Mehmet Ali Bul'un yaptığı konuşmada, 'Dersim halkı Kobane halkı ile birlikte direnmeye mücadele etmeye sonuna kadar devam edecektir' dedi. Konuşmanın ardından protestocular bölgeden dağıldı.ElazığElazığ'da DBP'liler Hozat Garajı'nda toplanıp PTT Meydanı'na yürüdü. Yürüyüş sırasında polis ile protestocular arasında itişmeler yaşandı. Burada DBP il başkanı Kürtçe konuşurken yanına yaklaşan bir kişi “Türkçe konuş anlamıyoruz'' dedi.MalatyaMalatya’da IŞİD’in Kobane’de saldırılarını arttırması protesto edildi. Eylem sonrasında bir gencin HDP aracını tekmelemesi gerginliğe yol açtı. Gruptakiler, ismi öğrenilemeyen gence saldırırken, kavgayı araya giren polis güçlükle engelledi. Sivil polisler, genci olay yerinden hızla uzaklaştırırken, grup daha sonra dağıldı.Muğla - OrtacaMuğla’nın Ortaca İlçesi’nde, Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı önünde bir araya gelen HDP İlçe Örgütü üyeleri, IŞİD’i protesto etti. Basın açıklamasının ardından slogan atan grup, oturma eyleminden sonra dağıldı.EskişehirEskişehir’de yaklaşık 300 kişi yürüyüş yaparak, IŞİD’in Kobanê’ye yönelik saldırısını protesto etti.İstiklal Mahallesi Porsuk Bulvarı’nda toplanan Eskişehir Emek ve Demokrasi Güçleri üyeleri, pankartlar açarak yürüyüşe geçti. Grup geçerken bulvarda bulunan bir kestane satıcısına tezgahının çekilmesi istendi. Satıcının tezgahını çekmek istememesi üzerine gerginlik oldu. Araya girenler kestaneci genci uzaklaştırdı.VanVan’da, eski belediye garajı, Hacıbekir ve Şabaniye mahalleleri olmak üzere bir çok mahallede IŞİD’in Kobanê’ye yönelik saldırısını protesto etmek amacıyla gösteriler düzenlendi. Polisler biber gazı, gaz bombası ve plastik mermi ile müdahalede bulundu. Müdahaleye eyleciler taş ve molotoflar ile karşılık vermesi üzerine, sokaklara taşan çatışmalar uzun süre devam etti.Gösteriler nedeniyle Van'ın Erciş ilçesinde ikinci bir emre kadar sokağa çıkma yasağı ilan edildi. MersinMersin'de ve Tarsus İlçesi'nde IŞİD karşıtı gösteriler terör eylemine dönüştü. Tarsus'ta IŞİD'ı protesto eden gruba Mustazaflar Derneği'nden taş atılması sonucu silahlı, taşlı kavga çıktı. Olaylarda biri pompalı tüfekle olmak üzere 9 kişi yaralandı.AntalyaAntalya’daki Kobanê’ye destek eylemine, polis müdahale etti. Biber gazı fişeği kullanan polise, kalabalık ise taşla karşılık verdi. Yoğun biber gazından çok sayıda kişi etkilendi.
'PKK, IŞİD ile Aynıysa Niye Görüşüyorsun?'
HDP Genel Başkanı Selahattin, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, PKK ile IŞİD’i bir tutan sözlerine, “ Öyleyse niye görüşüyorsun? Niye bizi yoruyor, kendini yoruyorsun? Niye halkı kandırıyorsun? IŞİD’le aynıysa görüşme o zaman” diye karşılık verdi.Demirtaş grup toplantısında hükümetin IŞİD’e yaklaşımını, Kobani politikasını bir kez daha eleştirirken Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Kürt siyasi hareketi ve örgütlerine yönelik eleştirilerine de yanıt verdi.Demirtaş’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:– Kobanê direnişi 30. gününde. Başbakan’ın yaptığı gibi Kobanê meselesine 30 günlük bir mesele olarak bakarsanz hiçbir şey anlamazsınz. Başbakan’ın “Türkmenlere yönelik katliamlara sessiz kaldılar” sözü de doğru değildir. Her hafta burada yaptığımız konuşmalarda uyardık.– “ Suriye’de olan bitene sessiz kalın” mı dedik? “ Bunlar Türkiye’de toplantı yapıyorlar, burayı lojistik üs olark kullanıyorlar” dedik. Suriye’de beslediğiniz çetelerden iki şey istiyordunuz: 1-Esad’a karşı savaşın 2-Kürtlerin statü kazanmasını önleyin. Eline silah verip cebine para doldurduğunuz bu çetelerin ahlakı yok. Bugün sizin yanınızda, yarın karşınızda olur” dedik.‘IŞİD’e desteğinizi bütün dünya biliyor’– Başbakan diyor “Bizi IŞİD yanlısı olarak gösteriyorsunuz.” Bütün dünya öyle diyor? Biz mi dolaşıp anlattık? IŞİD’e giden tırları bir tek biz mi biliyorduk? Bütün dünya biliyordu.– Bugün diyorlar ya, “Rojava ayrı, süreç ayrı!”, konuştuğumuzda böyle demiyordunuz. Bunlar o zaman masadaydı. Kolektif bir güven duygusunun gerektliliğini konuştuk. PYD yetkilileri Türkiye’ye geldi, o zamanlar, “Rojava ile süreç ayrı” demediniz? Kiminle barış, çözüm yapacaksınız? Küfür, hakaret ettiklerinizle mı? Bu kadar ucuz mu bu barış süreci?– Medyadaki tetikçilerinin gözüyle bakmayın. Gazetelerindeki köşelerini kanalizasyon gibi kullanan insanlara gazeteci demeyeceğiz.-Rojava el-Nusra çetelerine karşı iki yıl direndi. Bu ilk saldırı değil ki. Kamuoyu izliyor durumunuzu: Bir yandan görüşme, bir yandan çetelere destek.– Kalın kalın kitaplar yazmışlar ya, zannediyorlar ki her şeyi onlar biliyor. Hayat kitaplarınız gibi değil. Kendi yazdığınız derinlikte boğulmak üzeresiniz. Bunu iki yıldır her görüşmemizde anlatıyoruz. Burnundan kıl aldırmayan üsttenci, otoriter tavırlarınızla siyaset yapılamayacağını görmediniz mi hala?– Öcalan uyarıyordu. Fakat o oradan uyarınca yalaka medyanız, “Apo tehdit etti!” diye manşet atıyordu.“Biz Suriye’de ayrımsız herkesi destekledik” diyorlar, keşke öyle olsaydı. Siyasi düşüncelerine göre desteklediniz.– Her fırsatta “Suriye bizim iç meselemizdir” dediniz. Eskimiş başbakanınız bağıra çağıra anlattı. Nereye kadar? Kobanê’ye kadar. Evet, Somali’de Bosna’da yaşayan bizim kardeşimizdr. Ama Kobanê’deki öz kardeşimiz, annemiz, amcamızdır. Aynı soyadını taşıyorz. Hal böyleyken Kobanê’nin nasıl alakası yok? Somali’nin Diyarbakır’la ilişkisini kurdun da Kobanê’ninkini mi kuramıyorsun? Benim öz kardeşim tecavüzcünün tehditi altındayken hükümet, “Bu bizim işimiz değil” diyorsa, sen de bizim hükümetimiz değilsin.– Bizim paramızla bizim düşmanımızı besliyorsun. Halk bunu iki yıldır izliyor. IŞİD’e tehdittir demedin ama PYD için dedin. “IŞİD ile PKK aynıdır” dedin. Aynıysa niye görüşüyorsun? Niye bizi yoruyor, kendini yoruyorsun? Niye halkı kandırıyorsun? Son iki yıldır resmi diyalog yürütüyor, müzakere aşamasna geliyorsun, “IŞİD’le aynıdır” diyorsun. IŞİD’le aynıysa görüşme o zaman.– Kobanê IŞİD’in elin geçerse orada bir barbarlık yaşanacak, TR koridor açmadığı için sorumlu olacaktır, süreç yürütülemeyecektir. Bunların hepsini halk izliyor, halk aptal değil. Halkı aptal yerine koya koya öfkeyi büyüttünüz. Hükümete anlatmaya çalıştık. Aldığımız karşılık, “Zamanında hata yaptınız, karşılığını görün” şeklindeydi. Bunlar anlamıyor ama “Kobanê’nin düşmemesi lazım” dedik, önemini anlatmaya çalışalım dedik.“Türkiye ordusu orada gitsin IŞİD’e karşı savaşsın” demedik. “IŞİD’e karşı savaşmak isteyen on binler var, kapıyı açın” dedik.– Biz insanız. Bu barbarlar ve tecavüz ordusuna karşı gerekirse tek başımıza direnecek ve onları defedeceğiz. Kobanê tam yüreğimizdeki direniştir. Vicdan gözüyle baktığımızda göreceğiz ki Türk’ün, Arap’ın, kadının direnişidir.– Kobanê’de kardeşimiz tecavüz katliam tehdidi altında… “Ne yalvarıyorsunuz” diyorlar. Size yalvaran alçak olsun, sizin gibi olsun! Biz sizin bu zalimce politikalarınızdan utandık. Hakaretlerinizden, tehditlerinizden utandık. Ülkenin cumhurbaşkanı olmuş adamının söylediklerine bir bakın…– MYK toplantımızın sürdüğü o akşam iki şey yaptık: 1-Halkımızdan destek istedik, 2-Hükümetle konuştuk aynı saatlerde. Kobanê’den gelen imdat çağrısına en uygun tutumu sergiledik, sokağa çıktık. O çağrıyla bütün dünya ayağa kalkınca koalisyon uçakları ilk defa IŞİD’i etkili vurmaya başladı.– Yaptığınız şu kadar yardım için bile burnumuzu kıvırmadık, teşekkür ettik. Hükümetle el ele çözelim mesajı verdik. Şimdi biz katil olduk, iki yüzlü olduk, iki yıldır bunları yapanlar ülkenin sahibi mi oldu? Bunu kabul edemeyiz. Siz bağırıp çağırınca etrafınızdakiler korkabilir ama biz onlardan değiliz, bunu hala anlamadınız mı? Ölümden öte köy mü var? Neyle tehdit ediyorsunuz bizi? Dersim’i, Maraş’ı, Çorum’u, köy yakmaları yaptınız, boyun eğdik mi? Kime nasıl bedel ödeteceksiniz? Her birimiz canı da halkımıza bin defa kurban olur, bunu da böyle bilin!– Provokasyonlar varmış. Senin dört tane maaşlı istihbarat örgütün var, senin haberin yoksa benim nasıl haberim olacak? İstihbarat sizin, devlet sizin. Ha değilse de bilelim. Bingöl’deki gibi yanlı istihbaratla sizi tuzağa düşürdülerse açıklayın. Neredeyse Ortadoğu’da olup biten her şeyden bizi sorumlu tutacaklar. Hani Ortadoğu’da her şey sizden sorulurdu?– Hal böyleyken kimse bize katil diyemez. Hele sen, Roboski katliam emrini veren, Gezi direnişinde vur emri veren, onlarca çocuğun vurulmasının emrini veren, Diyarbakır için “Kadın da olsa çocuk da olsa gereğini yapın” diyen sen bize en son “Katil!” diyecek adamsın! Sen önce bunların hesabını ver.– Görünen o ki Avrupa’nın sadece polisini örnek alacaklar. Alalım. Önce Almanya’nın özgürlükçü, demokratik yasalarını getir.Diken
İHD'den Kobani Eylemleri Raporu
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi, 7-12 Ekim günlerinde Kobanê'ye destek eylemleri sırasında yaşanan hak ihlallerine ilişkin raporunu açıkladı.Rapora göre, 6 günde, 46 kişi yaşamını yitirdi.. İHD'nin 46 kişilik raporunda, eylemciler, HÜDAPAR sempatizanları ve polisler yer alıyor.Yaşamını yitirenlerin isimlerin isimleri ve ölüm nedenleri şöyle:YAŞAMINI YİTİRENLER7 Ekim 2014’te, Van'da Kobanê'ye saldırılara karşı düzenlenen eylemlerde göğsüne isabet eden kurşun ile ağır yaralanan Hamdi Caner (55) isimli yurttaş, Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada ameliyata alınan Caner, müdahalelere rağmen 8 Ekim de kurtarılamayarak hayatını kaybetti.7 Ekim 2014’te, Siirt'in Kurtalan ilçesinde ise AKP'li Belediye Başkanı Navzat Karatay'a yakın korucular tarafından açılan ateş sonucu Y.Ç. (17) ile Mehdi Erdoğan (35) isimli 2 kişi yaşamını yitirdi. 11 kişi de yaralandı.7 Ekim 2014’te, Muş’un Varto ilçesinde Hakan Buksur polisin açtığı ateş sonucu yaşamını yitirdi. Umut Bozkurt, Mehmet Salih Bingöl ile Diyar Barut yaralandı.7 Ekim 2014’te, Diyarbakır’da polis ve Hizbulkontracıların açtığı ateş sonucu 55 yaşındaki Mahmud Enez, 19 yaşındaki Süleyman Kale, Turan Yavaş, Yusuf Tokar, Riyat Güneş, Mahsun Çoban, Hasan Gökyüz ve Ahmet Dağkak öldürüldü. 1’i gazeteci 10 kişi yaralandı. Ölenlerden 2 kişinin üzerinden kimlik çıkmazken, bu kişilerin kimlik belirleme çalışmaları sürüyor.7 Ekim 2014’te, Batman’da gösteriler sırasında çıkan olaylarda silahla vurulan 23 yaşındaki Emrah Demir, kaldırıldığı Batman Bölge Devlet Hastanesi’nde öldü.7 Ekim 2014’te, Mardin Kızıltepe'de, Kerem Karaaslan (22) isimli bir genç, protestolar sırasında plakası belirlenemeyen bir araçtan açılan ateş sonucu hayatını kaybetti.7 Ekim 2014’te, İzmir’de Kobanê’deki IŞİD saldırılarını protesto etmek için sokağa çıkan binlerce vatandaşa polisler ve sivil faşist gruplar saldırdı. Doğanlar’da çıkan çatışmada ağır yaralan 38 yaşındaki Ekrem Kaçaroğlu isimli vatandaş Ege Üniversite hastanesine kaldırıldı.9 Ekim günü yaşamını yitirdi.8 Ekim 2014’te, Mardin’in sokağa çıkma yasağının olduğu Kızıltepe ilçesinde akşam saatlerinde 2 kişi vurularak öldürülmüş halde bulundu. Ölenlerden birinin Suudi Arabistan vatandaşı Fehad İbrahim Elduveric diğerinin de Suriye vatandaşı Abdullah Muhamet Latif olduğu öğrenildi.8 Ekim 2014’te, Mardin’in Dargeçit ilçesinde Kobanê'ye yönelik saldırılara karşı yapılan protesto eylemlerinde Bilal Gezer ve Sinan Toprak isimli vatandaşlar hayatlarını kaybetti.(Bu kişilerin HUDA-PAR ilçe başkanı tarafından öldürüldükleri iddia edilmektedir.)9 Ekim 2014’te, Kobanê’ye yönelik saldırılara karşı yapılan eylemlerde Mardin Dargeçit’te önceki gün hayatlarını kaybeden Bilal Gezer ve Sinan Toprak’ın taziyesinden dönenlerin üzerine asker ateş açtı. Aralarında Dargeçit Belediyesi Eş Başkanı Sinan Akan’ın da bulunduğu 6 kişi yaralandı, bir kişi öldü. Yaralılar Midyat Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Yaralılar arasında bulunan ve durumu ağır olan Abdulkerim Seyhan, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.8 Ekim 2014’te, Mardin Dargeçit Umutlu köyü yakınlarında 7 Ekim günü köylüler tarafından yaralı halde bulunan ve Dargeçit Devlet Hastanesine getirilen Eshan Akdoğan yaşamını yitirdi.8 Ekim 2014’te, Siirt’te, polisle gençler arasındaki çatışmalarda Davut Nas (17) isimli bir genç polisin silahlı saldırısı sonucu yaşamını yitirdi. Nas'ın cenazesi Siirt Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.9 Ekim 2014’te, Kamil Taş'ın (25) tedavi gördüğü Siirt Devlet Hastanesi'nde yaşamını yitirdiği bildirildi. Saldırıda 5 kişi de yaralanmıştı.9 Ekim 2014’te, Mardin’in Nusaybin İlçesi'nde sınır bölgesinde çıkan olaylarda askerin açtığı ateş sonucu yaşındaki Beşir Ramazan Arif yaşamını yitirdi.9 Ekim 2014’te, Kurtalan ilçesinde AKP'li belediye başkanı Nevzat Karatay ve yakınlarının da aralarında bulunduğu korucu ve AKP'li il genel meclis üyelerinin halka uzun namlulu silahlar ile saldırması sonucunda Yusuf Çelik (17) ve MEYADER Kurtalan Temsilcisi Mehdi Erdoğan yaşamını yitirirken, Yusuf Çelik'in babası Necmettin Çelik ağır yaralanmıştı. Siirt Devlet Hastanesi'ne kaldırılan ve tedavi altına alınan Çelik, yapılan tüm müdahalelere rağmen bugün yaşamını yitirdi. Kurtalan'da Kobanê için yapılan eylemlere AKP'li belediye başkanın yakınları olan korucular ve AKP'li İl Genel Meclis üyelerinin silahlı saldırısında yaralanan Necmettin Çelik de yaşamını yitirdi.9 Ekim 2014’te, Adana’nın Yüreğir İlçesi’nde çatışmaların devam ettiği esnada kimliği belirsiz bir grupla evinin önünde oturan Ahmet Albay (69) uğradığı bıçaklı saldırıda yaşamını yitirdi, oğlu Veysi Albay’da yaralandı.9 Ekim 2014’te, Van’daki Kobani eylemleri sırasında ateşli silahla yaralanan Yunus Aktaş hayatını kaybetti.9 Ekim 2014’te, Bingöl'de kimliği belirsiz kişilerce silahlı saldırıya uğrayan Emniyet Müdür Yardımcısı Atıf Şahin ile Komiser Hüseyin Hatipoğlu yaşamlarını yitirdi.9 Ekim 2014’te, Bingöl'de kimliği belirsiz kişilerce silahlı saldırıya uğrayan emniyet mensuplarının faili oldukları iddiasıyla güvenlik güçleri tarafından Bingöl Milli Eğitim Müdürlüğü'nde memur olarak çalışan 46 yaşındaki Ali Bozan, Şanlıurfa'nın Viranşehir İlçesi nüfusuna kayıtlı 22 yaşındaki 'Bahoz Ahmed ' kod adlı Ramazan Özmaskan ile Muş nüfusuna kayıtlı 15 yaşındaki 'Kendal Serhat ' kod adlı Emre Ekinci ve 22 yaşındaki 'Ciya' kod adlı Şahabettin Naş öldürüldü.9 Ekim 2014’te, akşamı Gaziantep’de gerçekleşen saldırılarda, Ömer UÇAKER (27 yaşında) Süleyman BALCI (15 yaşında), Şahin DAĞHAN (24 yaşında) hayatını kaybetmiştir.9 Ekim 2014’te, Gaziantep’te Kobani protestoları düzenlendiği sırada çıkan çatışmada saat 21.00 sıralarında bir tabancadan çıkan kurşun, Vatan mahallesindeki evinde yemek yiyen 18 yaşında ki Sevgi ALICI’nın yaşamını yitirmesine neden oldu.9 Ekim 2014’te, Diyarbakır da Kobani protestoları düzenlendiği sırada karşıt görüşlü protestocular arasında çıkan çatışmada Yasin Börü ve Hasan Gökgöz yaşamını yitirdi.9 Ekim 2014’te, Diyarbakır'da Kobani protestoları nedeniyle süren olaylarda 19 yaşındaki Uğur Özbay ile 18 yaşındaki Baver Şeyhanoğulları'nın yaşamını yitirdi.10 Ekim 2014’te, IŞİD'in Kobani'ye (Ayn el Arap) yönelik saldırılarını protesto gösterileri sırasında Bağlar ilçesinde çıkan olaylarda yaralanan Murat Dağ (24), tedavi gördüğü Diyarbakır Gazi Yaşargil Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybetti.10 Ekim 2014’te Diyarbakır'da Kobanê'ye yönelik saldırılara karşı halkın protesto eylemlerine yönelik saldırılarda çıkan çatışmada 7 Ekim'de Bağlar'da yaralanan Hizbullah-HÜDA-PAR üyesi olduğu belirtilen Cumali Güneş (30) de hayatını kaybetti.10 Ekim 2014’te Esenyurt’ta, Kobanê’ye IŞİD saldırısını protesto eylemlerinin ardından kurşunla çenesinden vurulan Emek Gençliği Üyesi 18 yaşındaki Mert Değirmenci yaşamını yitirdi.10 Ekim 2014’te Diyarbakır Yenişehir ilçesi Şehitlik semtinde Kobanê'ye yönelik saldırılara karşı halkın protesto eylemlerine yönelik saldırılarda yaralanan ve hastanede tedavi altına alınan Mesut Menekşe (42) isimli vatandaş ise hastaneden taburcu olduktan sonra evde hayatını kaybetti.12 Ekim 2014’te, Gaziantep'te, Irak Şam İslan Devleti'nin (IŞİD) Kobani'ye yönelik saldırılarını protesto etmek isteyenler ile karşıt görüşlü kişiler arasında çıkan ve 4 kişinin öldüğü çatışmalarda ağır yaralanan 26 yaşındaki Musa Bayram, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.682 KİŞİ YARALANDISaldırılarda 682 kişinin yaralandığının tespit edildiği belirtilen raporda, çok sayıda kişinin gözaltına alınma endişesi ile hastanelere gitmediği hatırlatıldı.323 KİŞİ TUTUKLANDIBin 974 kişi gözaltına alınırken, 323 kişi tutuklandı. Gözaltına alınanlardan 38'i işkence gördüğünü belirterek İHD'ye başvurdu.Eylem nedeniyle sokağa çıkma yasağı ilan edildiğine de dikkat çeken İHD, insan hakları savunucularının da saldırılara maruz kaldığını belirtti.Kobanê direnişini sahiplenmek ve dayanışmak amacı ile yapılan gösteriler ile saldırıların çözüm sürecinin kırılganlığını birkez daha gözler önüne serdiğini belirten İHD, 'Bu nedenle hükümetin barış ve çözüm sürecini ilerletebilmek amacı ile Kürt siyasal hareketi ile yürütmüş olduğu diyalogu müzakere aşamasına çıkarması ve böylece kırılganlığı ortadan kaldırması gerekmektedir' yorumunu yaptı.'Yaşanan olaylarda paramiliter grupların saldırıları göstermektedir ki Türkiye'de kontrgerilla teşkilatı dağıtılmamıştır' denilen raporda, hükümetin her türlü kontra yapıyı tasfiye ederek, etkili bir şekilde mücadele edecek adımları atması gerektiği vurgulandı.Gözaltına alınanlara karşı düşmanca bir tutumun sergilendiği vurgulana raporda, 'Olaylar göstermiştir ki nefret söyleminin kullanılması ile birlikte çok sık nefret suçu işlenmiştir. Hükümetin ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik kurulunu bir an önce oluşturması, nefret söylemini yasaklayan ve nefret suçları ile etkili mücadele edecek yasal düzenlemeler yapması gerekmektedir' denildi.İHD raporunda koruculuk sistemi ile ilgili 'Siirt Kurtalan ilçesinde yaşanan olaylar göstermiştir ki köy koruculuğu sistemi derhal lav edilmeli, koruculardan silahlar alınmalıdır' değerlendirmesi de yer aldı.Başka Haber
Economist: 'Erdoğan'ın Çok Övündüğü Barış Süreci Çöküyor'
Economist dergisi Ankara'nın Suriye politikası nedeniyle Türkiye'deki Kürtlerin büyük bir memnuniyetsizlik içine girdiğini ve barış sürecinin çökme noktasına geldiğini ifade etti. Yazıda 'Türkiye'nin Suriye politikası kendi çıkarlarına ters' deniyor.Türkiye-Suriye sınırındaki tablo için 'daha çarpıcı olamazdı' sözleriyle başlayan yazıda, 'Bir tarafta yükselen kara dumanların altında Kobani'den çatışma sesleri geliyor, diğer tarafta ise Türk askerleri gelişmeleri ilgisizce takip ediyor' deniyor.Türkiye'nin şu ana kadar Kobani'ye destek çağrılarını dikkate almayıp harekete geçmemesini 'dik başlı olduğu kadar kafa karıştırıcı' bir tutum olarak niteleyen Economist, bu stratejinin Ankara'nın aleyhine olduğunu da savunuyor ve şöyle devam ediyor:'Türkiye Suriye'ye yönelik tutumuyla hem ABD ile hem de ülke içerisindeki Kürtlerle arasını açıyor. Bu durum Kürtlerin bir süredir uykuya yatan ayaklanma duygularını tekrar alevlendirebilir.'Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriyeli Kürtlere destek vermek için öncelikle Kürtlerin Beşar Esad rejimi ile olan ilişkilerini gözden geçirmesini istediği ifade edilen yazı şöyle devam ediyor:'Ekim ayının başlarında Ankara'nın duruşunun yumuşayacağına dair bazı ümitler vardı. Suriyeli Kürtler ve Türk yetkililer arasında gizli görüşmeler yapılıyordu. Türkiye'nin geçici bir süreliğine bölgedeki diğer Kürt güçlerinin YPG'ye Türkiye üzerinden yardım götürmesi gündeme gelmişti. Ancak Erdoğan son günlerde Kürt konusuna karşı en şahin duruşu sergileyen generallerden dahi daha katı bir duruş sergiliyor ve söylenenlere göre ortaya atılan bu son fikirleri de elinin tersiyle itiyor.'Erdoğan'ın bu tutumunun Türkiye'deki Kürtleri rahatsız ettiği ifade edilen yazıda, 'Erdoğan'ın IŞİD'i ya desteklediğini ya da bu örgütten PKK ile bağlantılı YPG'ye kıyasla daha az korktuğunu düşünüyorlar' deniyor.Abdullah Öcalan'ın 'Kobani düşerse çözüm süreci biter' sözlerinin de hatırlatrıldığı yazıda, 7 Ekim'de Kürtlerin ülke genelinde sokaklara çıkıp Ankara'nın politikalarını protesto ettiği ifade ediliyor.Tüm bu olayların 2015'teki genel seçimler öncesinde yabancı yatırımcıları kaçırması halinde iktidardaki AKP'nin zor durumda kalabileceği de vurgulanıyor.Ancak 7 Ekim'den bu yana Türkiye'de yaşanan olayların en endişe verici tarafının Hüda Par ve PKK yanlıları arasındaki çatışmalar olduğu yorumu da yazıda yer alıyor.Economist'İn yazısı şöyle sonlanıyor:'1990'lı yıllarda İslamcı Kürtler ya da Hizbullah PKK'ya karşı kanlı bir mücadeleye girmiş ve binlerce Kürt hayatını kaybetmişti. O dönemde Türkiye'nin haydut generallerle dolu 'derin devletinin' İslamcı Kürtleri milliyetçi kardeşlerine karşı kışkırttığı iddia ediliyordu. Erdoğan'ın çok övündüğü barış süreci hızla çöküyor.'BBC Türkçe
Altan Tan: 'Bahçeli'yle Aynı Tavrı Sergilemeliydik'
HDP Milletvekili Altan Tan , AKP’nin IŞİD kuşatması altındaki Kobani’ye yönelik politikasına tepki eylemlerinde en az 40 kişinin öldürülmesi konusunda partisine getirilen eleştirilere çarpıcı bir yanıt verdi: “ Biz sokağa çağrı yaparken özenli davranmalıydık. Öncesini ve sonrasını yeterince hesaplamalıydık. Keşke Bahçeli gibi yapabilseydik. ”Hürriyet’ten Ahmet Hakan ’a konuşan Altan Tan’ın, partisi adına ‘hesap hatası‘ tespiti yaptığı ve özeleştirilerde bulunduğu açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:‘ÇAĞRI YAPMAMIZDA SORUN YOK’Bir siyasi parti ya da bir kuruluş, destekçilerini sokağa çağırabilir. Greve çağırır, oturma eylemine çağırır, sivil itaatsizliğe çağırır… Demokratik açıdan bu meşrudur. Yani bizim HDP olarak kitlemize çağrı yapmamızda bir sorun yok… Ama biz bu çağrıyı yaparken çok daha dikkatli, çok daha özenli davranmalıydık. Öncesini ve sonrasını yeterince hesaplamalıydık.‘SONUÇLARI DÜŞÜNMELİYDİK’HDP’nin oy aldığı kitle, PKK ile iç içe… Son 30 yılda 50 bin insan ölmüş, bunun 40 bini Kürt. Beş yüz bin kişi cezaevine girmiş çıkmış, gözaltına alınmış. Bunlar ya PKK’li ya da PKK sempatizanı… Biz HDP olarak bir çağrıda bulunuyorsak, işte böyle bir kitleye çağrıda bulunuyoruz.Kitlemizi sokağa çağırırken bunun sonuçlarını düşünmeliydik. Demokratik sınırlarda durur mu, kontrol edebilir miyiz? Bunu düşünmeliydik. Halkı sokağa çağırırken vurup kırmalara, yakıp yıkmalara mahal verilmesinin önüne geçecek tarzda bir dil ve üslup kullanmalıydık.‘YAĞMANIN ÖNÜNE GEÇEBİLİRDİK’Olaylar çığırından çıktığı anda da yapabileceklerimiz vardı. Milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, parti başkanlarımız sokaklara inip taşkınlığa engel olabilirdi. Yağmalanan bir dükkânın önünde durabilirdik. Bankamatiğin önünde durabilirdik. Belki birincisinde o kitle bizi de ezer geçerdi ama ikincisinde dururdu. Bunu yapamıyorsak bırakmalıyız bu işi.‘MAALESEF ÖNGÖREMEDİK’Ben HDP yönetimindeyim. Parti Meclisi’ndeyim, Merkez Yürütme Kurulu üyesiyim. Halkı sokağa çağırma kararını alanlar arasındayım. Bunları kendimi de işin içine katarak söylüyorum. Özeleştiri yapıyorum. Maalesef öngöremedik olacakları.‘BAHÇELİ’NİN TAVRI ÖNEMLİ’Ben Devlet Bahçeli’nin siyasi fikirlerine katılmam. Ama onun son olaylardaki tavrı önemlidir. “Bizim partimizin amblemlerini, sloganlarını, işaretlerini kullanarak kimse sokağa çıkmasın” dedi. “Kim bizim amblemlerimizle, sloganlarımızla sokağa çıkıyorsa provokatördür, ajandır” dedi. Bizim de aynı tavrı sergilememiz gerekir.‘SEN AJANSIN’ DİYEBİLMELİYDİK’Yağmacıların karşısına çıkıp “sen ajansın, sen provokatörsün” diyebilmeliydik. Bunu deklare edebilmeliydik. En az Devlet Bahçeli kadar deklare edebilmeliydik. Banka şubelerini yağmalayarak, kuyumcu yağmalayarak eylem mi olur? Belediye otobüsü yakarak nereye varabiliriz ki?‘İLK SALDIRIYA UĞRAYAN HÜDA PAR’Benim tespitlerime göre ilk olarak göstericiler, HÜDA PAR ve HÜDA PAR’a yakın kuruluşlara saldırmışlardır. Üç HÜDA PAR’lı kendi mekânlarında öldürüldü, cesetleri sokağa atıldı. Sonrasında onlar da silahla karşılık verdi.”‘KÜRTLER, KOBANİ’Yİ DE, GEZİ’Yİ DE, GAZZE’Yİ DE SAHİPLENMELİ’Suriye’de onbinlerce insan öldü. Gazze’de bir haftada çoğu çocuk binlerce kişi öldü. Kahire’de iki bin kişi öldürüldü bir sahur gecesi… Biz parti olarak tek bir miting bile yapmadık. Ama bu sadece bize özgü bir durum değil. Türkiye’de herkes böyle ne yazık ki… Bazıları “Ben Müslümanım, Gazze’ye bir baskı olduğunda ortaya çıkarım, Kobani’den, Halepçe’den bana ne” diyor. Bir başkası “Gezi’de sokağa çıkarım ama Kürtler, Araplar her şeye müstahak, bana ne onlardan” diyor. … Biz Kürtler olarak böyle yapmamalıyız. İnsanlık adına böyle yapmamalıyız. Ayrıca bizim Kürtler olarak kaderimiz Gazze’nin, Kahire’nin, Halepçe’nin kaderine bağlı. Demokrat Haber
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Gazeteciliğe 1985 yılında Ercan Arıklı’nın sahibi olduğu Nokta Dergisi’nde başladım. Yıllar sonra, 2002 yılının Aralık ayında, rahmetli Ercan Bey beni Vatan Gazetesi’nde çalışmaya çağırdı. O gün bugündür, yaklaşık 12 yıldır (Bunun 2.5 yılı Washington’da geçti) Vatan’dayım..Ama artık di’li geçmiş zaman kullanmak durumundayım çünkü bu Vatan’daki son yazım.Nerdeyse 30 yıla yaklaşan meslek hayatımın en verimli, heyecanlı ve keyifli günlerini hiç kuşkusuz Vatan’da yaşadım. Dolayısıyla ayrılma kararı benim için hiç de kolay olmadı. Ama bir yerden sonra insan yeni bir şeyler yapmak ve kendisini hayatın akışına bırakmak istiyor.
Hüda Par: 'Çözüm Süreci Yerel Seçimler Öncesinde Bitti'
Hüda Par Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, üyelerine saldırılar karşısında meşru müdafaa yapmaları tavsiye ettiklerini söyledi.Diyarbakır'da Kobanê'ye destek için düzenlenen eylemlerde çıkan çatışmalarda 12 kişi hayatını kaybetti. Kentte çatışanların 1990'lı yılların Hizbullah hareketinden doğan Hür Dava Partisi'nin destekçileri ve PKK'lılar arasında çıktığına dair haberlere, Hüda Par tepki gösteriyor. 'Çatışma değil, saldırı oldu' diyen Hüda Par Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu karşılık verenlerin ise 'meşru müdafaa hakkı kullanan, parti ve dernek üyeleri olduğunu' söyledi.Çağıl Kasapoğlu 'nun BBC Türkçe'de yer alan röportajına göre, Şeyhmus Tanrıkulu, çözüm sürecinin yerel seçimler öncesinde bittiğini ifade etti.BBC Türkçe'de yer alan röportaj şöyleDiyarbakır’da Kobanê eylemleri nasıl şiddete dönüştü? Karşı karşıya gelenler kimdi?Olaylar (Halkların Demokratik Partisi) HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Kobanê meselesini bahane ederek halkı, kendi tabanını sokağa çağırmasıyla başladı. Sokağa çıkanlar aklı selim değil, aksine çapulcu, çete, etrafı yağmalayan, talan eden, hak hukuk tanımayan kişiler. Sokak eylemleriyle halkımızın canına malına kast etmeye, talan etmeye başladılar. Öldürdüler, yaktılar, yıktılar. Fakat sokağa çıkanların hiçbir şekilde Kobanê’yle alakaları olmadığı gibi, yapmış oldukları bu eylemler ile tamamen Hüda Par’ı, il ve ilçe teşkilatlarını, İslami sivil toplum kuruluşlarını ve camileri hedef aldılar.Ama karşılıklı bir çatışma olmuş, tek taraflı bir saldırı olmadığı görülüyorÇatışma iki taraf arasında olur. Eğer Hüda Par'ı kastediyorsanız, Hüda Par hiçbir şekilde çatışma içinde olmadı. Hüda Par saldırıya uğrayan taraftır. Burada bir çatışma değil, bir saldırı söz konusudur. Biz bu olayların başladığı andan itibaren il ve ilçe teşkilatlarını korumaya aldık. Gelen saldırıları da kışkırtmak adına taşlı sopalı karşılıklı bir şey oldu. Ama buradan gidip başkasının dükkanına parti il, ilçe teşkilatına saldırı olmadı. Çatışma sözcüğü medyada yer ediniyor ama bu kesinlikle yalan, uydurma, aslı astarı olmayan bir şey.O zaman sokaklara çıkanlara karşılık verenler kimler?Örneğin, 7 Ekim'de bizim il başkanlığımıza altı-yedi sefer taşlı sopalı ve ağır silahların kullanıldığı saldırılar oldu. Bizim üyelerimiz de onlara taş ve sopalarla karşılık verdi. Parti binamıza yaklaşamadılar. Diyarbakır’da Köy Der, Cami Der, Kuran kursu ve İslami sivil toplum kuruluşlarını çok yoğun şekilde kuşatmaya aldılar, kundakladılar, yaktılar. Orada bulunan üyeler kendilerini savunmaya çalıştılar ama savunamadılar. Kardeşlerimizi linç ettiler, boğazları kesildi. Kurban dağıtıyorlardı, simalarından tanıyorlardı. (fotoğrafları gösteriyor) Myanmar'da Müslümanların katledildiği görüntüler var, bunlar onlardan çok daha kötü. Kobanê'deki Kürt halkının hakkını aramak için Kürtlere yaptıkları budur.Bundan sonra yakınlarını kaybeden Hüda Par destekçileri ile saldırıya uğrayan derneklerin (Cami Der, Köy Der) üyeleri ne yapacak? Silahlanacaklar mı?Bu onların bileceği iş. Biz üye ve gönüllülerimize, evlerinde ve il teşkilatlarında oturmalarını söyledik.Peki özellikle 'silahlanmayın' uyarısı, çağrısı yaptınız mı?Biz 'silahlanmalarını' değil, yapılan bu saldırılar karşısında, genç, yaşlı, kadın, erkek ayrım yapmaksızın üyelerimize, meşru müdafaalarını yapmaları tavsiye ettik.Meşru müdafaa silahla mı olur?Silahla demiyorum... Meşru müdafaa meşru savunma araçlarıyla olur. Silah varsa silahla, taş varsa taşla, Twitter kullanıyorsanız Twitter'la, artık o size kalmış. Sonuç olarak bir insanın temel hakkıdır meşru müdafaa. Bunu neden söyledik, çünkü güvenlik güçlerini görevlerini yapmıyorlar. Üyelerimiz burada olmasaydı bu bina da kül olmuştur.Sizce güvenlik güçlerinin geride durmasının sebebi ne?Bu olaylar paralel operasyonlardan önce olsaydı, bazıları 'paralel yapının' bu tür olayların büyümesini isteyen kişiler olabileceğini söylerdi. 17-25 Aralık'tan bu yana 'paralel yapının' etkisi kırıldı. Ama etkinin kırılmasından sonra ya korktuklarından, ya da kendi canlarının güvenliği olmadığından dolayı olabilir. Bu zamana kadar Hür Dava Partisi bir karşılık vermedi, burada bir çatışma çıksın amacında olanlar olabilir. Geçen gün Diyarbakır İl Valisi bir konuşmasında PKK ve Hüda Par arasındaki 'çatışma' ifadesini kullandı. Ama 'çatışma' ifadesi bir yalan ve bir iftiradır.Sokağa çıkılma sebebi Kobanê'ye destek, Türkiye'nin politikasına ve IŞİD'e tepki. Hüda Par da hedef alınıyor diyorsunuz. Bu durumda IŞİD ve Hüda Par arasında bir bağ varmış gibi bir algı doğuyor. Doğru bir algı bu mu?(Demokratik Toplum Kongresi Eş Başkanı) Hatip Dicle bile 'Hüda Par'ın IŞİD'le hiçbir alakası olmadığını biliyoruz' diye açıklama yaptı. Biz IŞİD'le herhangi bir bağımız olmadığını yazılı ve görsel basında dile getirdik. Fakat PKK, karşısındaki gücü yok etmek için, günah keçisi olarak seçmiş olduğu, halk tarafından da kötü bilindiği için, muhaliflerini 'IŞİD destekçisi' gibi göstererek meşru olmayan, bu vahşi saldırılarına bir kılıf uydurmaya çalışıyor.Hüda Par'ın IŞİD'e karşı sert bir söylemi olacak mı? IŞİD'e karşı tavrınız nedir?Kimden gelirse gelsin Hristiyanlık, Yahudilik veya İslam fark etmiyor, din adına yapılan her türlü şiddeti, zulmü, terörü ve yine etnik olarak da yapılan her türlü şiddeti kınıyoruz. IŞİD'in yaptığı bazı zulümleri dile getirenler, Kürdistan bölgesinde IŞİD'den daha açık bir şekilde belki de IŞİD'in bugüne kadar yapmadığı katliamları yapmışlardır.Bu ifadeniz, işkenceleri, zulümleri Emrullah İşler'in de eleştirilen mesajları gibi kıyaslamak olmuyor mu? (Eski Başbakan Yardımcısı ve AKP Ankara Milletvekili Emrullah İşler Twitter hesabından eylemlerle ilgili 'Kafası taşla ezilerek öldürülen gencin suçu neydi? Bunu yapanların eline IŞİD su dökemez. IŞİD öldürüyor ama işkence bari yapmıyor' mesajı paylaşmış, daha sonra gelen tepkiler üzerine bu mesajı silmişti.)IŞİD bugüne kadar insanları dördüncü kattan aşağıya atmadı, boğazlarını kesip arabayla üzerlerinden geçip işkence yapmadı. Sözde sen IŞİD’in zulmünü eleştireceksin, ama bu vahşeti uygulayacaksın. Bu kabul edilir bir şey değildir. Bu sizin meşru isteklerinizde haksız olduğunuzu gösteriyor.Peki bu şiddet nasıl son bulacak?Bu şiddeti savuranlar, bu insanları sokağa çıkaranlar, failleri belli. Selahattin Demirtaş, bu yapılan vahşetten dolayı halktan özür dilemelidir, bu çeteleri de sokaktan kendileri çekmelidir.Sizce AKP hükümeti ne yapmalı?Biz yıllardır AKP hükümetinin, bu çözüm süreci adı altında özellikle bu bölgede güvenlik zafiyeti oluşturduğunu, bölgeyi tamamen PKK'ya terk ettiğini görüyoruz. Bu saldırılar üç günlük saldırılar. Biz Hüda Par olarak iki yılı dolduruyoruz, bu süre içinde 100'e yakın saldırıya uğradık. Bunların hiçbir faali yakalanmadı. Yakalanmaması nedeniyle, bu saldırıların birinci suçlusu bu failleri yakalamayan devlet ve AKP'dir. İkincisi de bu saldırıları kınamayan, lanetlemeyen BDP'dir (Barış ve Demokrasi Partisi/Yeni adıyla Demokratik Bölgeler Partisi-DBP), bu saldırıların hiçbirini ne KCK (Kürdistan Topluluklar Birliği), ne HDP, ne de BDP kınadı. Böyle bir zihniyete sahip insanlar barışın neresinde duruyor?Çözüm süreci bu durumda sonuçsuz mu kalıyor?Çözüm süreci diye bir şey yok. Yerel seçimlerin öncesinde bitti. Kimse detaylarını da bilmiyor, açıklama da yapılmıyor. Kürt halkına yönelik herhangi bir iyileşmeden bahsedilmiyor. Ana dilde eğitimden, Kemalist sistemin Kürt halkına yapmış olduğu zulümden bahsedilmiyor. Anayasadaki ırkçılığa, eşit vatandaşlığa yönelik bir şey yok. PKK silah bıraktı tamam ama Kürt Sorunu ayrı bir sorundur, PKK sorunu ayrı bir sorun. Bugün PKK’nın silah bırakması sorun çözmüyor. Maalesef devlet, AK Parti büyük bir güvenlik boşluğu oluşturdu.T24