onedio

İHA Haberleri

İHA ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. İHA ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Müşterisinin Ferrarisini Perte Çıkaran Tamirci Aracı Satın Alacağını Açıkladı
Geçtiğimiz günün en çok konuşulan olaylarından biri bir oto tamircisinin müşterisinin Ferrari marka aracını test esnasında köprü ayağına çarparak pert etmesi olmuştu. Hakan Yılmaz adlı bir oto tamircisi, İstanbul Büyükçekmece'de bir Ferrari 458 Italia'yı tamir ettikten sonra test sürüşüne çıkmış. Ancak, E-5 karayolunda kaygan zemin nedeniyle kontrolü kaybetmiş ve aracı köprü ayağına çarparak yaklaşık 17 milyon Türk Lirası değerinde hasar vermişti. Yılmaz, aracı satın alıp sahiplerine 15 milyon Türk Lirası nakit ödeme yapacağını açıkladı.
Almanya’da Şartların Zor Olduğunu Söyleyen Gurbetçiler Türkiye’ye Gelmek İçin Dışarı Çıkmadıklarını Anlattı
Yaz tatilini memleketlerinde geçiren gurbetçilerin Avrupa'da yaşadıkları kentlere dönüşü başladı. Kapıkule Sınır Kapısı verilerine göre, 22 Haziran itibariyle yurda giriş yapan 1 milyon 860 bin 983 gurbetçiden, 13 Ağustos'a kadar 1 milyon 373 bin 720'si yaşadıkları ülkelere dönüş yaptı.Dönüş yolculuğunda Almanya'da hayat şartlarının zor olduğunu anlatan gurbetçiler, 'Ne olursa olsun düzenimiz var ama Almanya'da da zorluklar var. Orası da ucuz değil. ‘Birkaç aylık maaşımla ev alırım' diyenler var ama öyle kolay olsa zaten herkes almak ister. Orada da çalışıyoruz, biriktiriyoruz. Biz orada dışarıda yiyip içmiyoruz, gezmiyoruz' dedi.Kaynak: İHA
İşte Mustafa Sarıgül'ün 'İstanbul' Projeleri
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, İstanbul için hazırladığı 200 projeden 28'ini kamuoyuyla paylaştı.CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, İstanbul için hazırladığı projeleri açıkladı. Bütün projelerin bilim kurulu üyelerine danıştıklarını ifade eden Mustafa Sarıgül, hukuk ve bilim öncülüğünde yapılamayan hiçbir projeyi kabul etmediklerini söyledi. Yerel seçimlere kısa bir süre kaldığını ifade eden Mustafa Sarıgül, 'Burada size sunacağımız projeler yaklaşık iki yıllık bir çalışmanın ürünü. İstanbul'un tüm sorunlarını değerli bilim insanlarıyla, uzmanlarla masaya yatırdık. Yaklaşık 200 proje oluşturduk. Bunlar arasından 28 projeyi sizlere sunuyoruz. Tüm projeler bizim fikir önerilerimizdir. Proje önerilerimiz, 30 Mart'tan sonra, ilgili STK'lar, akademisyenler, siyasi partilerin temsilcileri ve yurttaşlarımızın görüşleri alınarak ve proje yarışmaları düzenlenerek, tasarlanacak ve hayata geçirilecektir' diye konuştu. 'ÖTEKİSİ OLMAYAN BİR İSTANBUL İÇİN GELİYORUZ' Hazırladıkları projelerin tamamının bilim ve hukukun öncülüğünde hazırlandoğını ifade eden Sarıgül şunları söyledi; 'Tam 20 yıldır aynı anlayış İstanbul'u yönetiyor. 20 yıl sonra gelinen yer maalesef şudur: Dünyada yaşanabilir kentler sıralamasında 109. sıradayız. 20 yıl oldu, artık yoruldular, toplumu da yordular. İstanbul yeni bir ses, yeni bir nefes, yeni bir enerji arıyor. Hiç kimse merak etmesin; İstanbul değişime hazırdır! Ötekisi olmayan bir İstanbul için geliyoruz. Yaptıklarına teşekkür ederiz, biz daha iyisini yapacağız. 30 Mart'tan itibaren İstanbul'da 'benim doğrularım' dönemi bitecek, 'kentin doğruları' dönemi başlayacak. Kin, nefret, sevgisizlik dönemi bitecek, sevgi, barış, dostluk dönemi başlayacak. Asla ötekimiz olmayacak; yurttaşlarımızın yüzde yüzünü kucaklayacağız. 30 Mart'tan itibaren İstanbul'da adamı olanın değil, hak edenin işini yapacağız. Bireylerin değil, toplumun çıkarına hizmet edeceğiz. Doğanın, bilimin, hukukun onaylamadığı, halkın yararına olmayan hiçbir projeye imza atmayacağız.' 'İSTANBUL'DA PLANLI GELİŞİM DÖNEMİ BAŞLAYACAK' 'İstanbul'da planlı gelişim dönemini başlatacağız' diyen Mustafa Sarıgül, 'Tüm fiziksel, sosyal, ekonomik planları güncelleyeceğiz. Artık her uygulama planlı olacak. İstanbul'umuzun suyunu, havasını, denizini, toprağını, yeşilini, ormanını, kimliğini, kültürünü, tarihi dokusunu en iyi şekilde koruyacağız ve geleceğe taşıyacağız. İstanbul'un çevre değerlerine sahip çıkacağız. Kuzey ormanlarını, su havzalarını, tarım alanlarını koruyacağız. Önümüzde ciddi bir su problemi var. Planlanan barajları mutlaka yapacağız. Ayrıca deniz suyundan kullanım suyu elde edilmesi için gerekli etütleri hemen başlatacağız' dedi. 'KENTSEL DÖNÜŞÜM' DEĞİL, 'KENTSEL GELİŞİM' Kentsel dönüşümü kentsel gelişim olarak adlandırdıklarını belirten Mustafa Sarıgül, 'Kentsel dönüşümü yıkım ve mutsuzluk olmaktan çıkaracağız. Kentsel dönüşüm değil, kentsel gelişim diyoruz. Kentsel gelişimde yurttaşlarımızın tüm haklarını koruyacağız. Tapu ve 2-B'den kaynaklanan sorunları mutlaka çözeceğiz. Hiç kimse mağdur olmayacak. İstanbul ortaklığı projemizle, toplumsal mutabakata dayalı doğru ve yerinde dönüşüm sağlayacağız. Kesinlikle yüreklerde deprem korkusu kalmayacak. Binalarımızı güçlendireceğiz. İstanbul'umuzu depreme karşı hazırlıklı hale getireceğiz' şeklinde konuştu. 'RAYLI SİSTEMİN PAYINI YÜZDE 50'YE ÇIKARACAĞIZ' Mevcut yönetimin ulaşımda 5 katrilyon harcadığını fakat ulaşım problemini çözemediğini ifade eden Sarıgül, 'İstanbul'da ulaşım bugünkü gibi plansız projelerle çözülemez. Çözüm; daha fazla, daha konforlu, daha hızlı entegre toplu taşımadır ve bu, imkansız değildir! Öncelikle ulaşım ana planını güncelleyeceğiz. Ulaşımda da her şey planlı olacak. Ulaşımı tek elden yöneteceğiz. İstanbul'un ulaşımında metroya ve raylı sisteme öncelik vereceğiz. Raylı sistemin toplu ulaşımdaki payı yüzde 20. Oysa dünya metropollerinde bu oran yüzde 70 ile 90 arasında. 20 yılda, İstanbul'da yapılan metro 68 kilomtere. Oysa, Şangay'da 18 yılda 437 kilometre, Yeni Delhi'de 10 yılda 190 kilometre metro yapılabildi. Biz, raylı sistemin payını hızla yüzde 50'ye çıkaracağız' ifadelerini kullandı. 'İSTANBUL'A DENİZDEN BAKACAĞIZ' 'İstanbul'a denizden bakacağız' diyen Sarıgül, deniz ulaşımını güçlendireceklerini belirterek, 'Deniz ulaşımının toplu ulaşımdaki payını yüzde 4'ten yüzde 10'a çıkaracağız. Toplu ulaşım ağını büyük otoparklar ve aktarma merkezleriyle birbirine bağlayacağız. Özel taşımacıların gücünden daha etkin yararlanacağız. Bütün bu önlemlerle, İstanbul'da trafik çilesine kademeli olarak son vereceğiz' dedi. İstanbul'da atık suların yüzde 72'si arıtılmadan denize verildiğini ifade eden Mustafa Sarıgül, 'İSKİ kayıtlarında bu açıkça görülüyor. Biz, bu ayıba son vereceğiz. İleri biyolojik arıtma sistemlerini mutlaka hayata geçireceğiz. Yenilenebilir enerji önemli. İBB olarak yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kendi elektriğimizi kendimiz üreteceğiz. Bu yolla, İBB'nin elektrik maliyetini azaltacağız. Bu kaynağı sosyal projelere aktaracağız' şeklinde konuştu. '2 BÜYÜK KENT PARKI YAPILACAK' İstanbul'da yeşil alanlara öncelik vereceklerini dile getiren Mustafa Sarıgül, 'Aktif yeşil alanlarımız çok az. Kişi başı aktif yeşil alan, New York'ta 29 metrekare, Londra'da 27 metrekare, Stockholm'de 87 metrekare, İstanbul'da ise 2 metrekarenin altında. Yeni parklar ve aktif yeşil alanlar oluşturarak, İstanbul'umuza nefes aldıracağız. Anadolu yakasında, İçerenköy'deki hal arazisi ile Avrupa yakasında, 4. Levent-Maslak arasındaki golf kulübü arazisini dünya ölçeğinde kent parkı yapacağız. Tüm ilçelerde parkları, aktif yeşil alanları yaygınlaştıracağız' diye konuştu. Bisiklet yollarını yapacaklarını da sözlerine ekleyen Mustafa Sarıgül, 'İstanbul'umuzun, mümkün olan her noktasında, kesintisiz yaya ve bisiklet yollarına önem vereceğiz. İlk örnek olarak, Eminönü ile harbiye arasını, kesintisiz bir yaya yolu olarak düzenleyeceğiz' dedi. 'İSTANBUL, KÜLTÜR VE TURİZMİN BAŞKENTİ OLACAK' İstanbul'u kültür ve turizm başkenti; bir dünya markası yapacağını ifade eden Mustafa Sarıgül, 'İstanbul'u dünya turizminin göz bebeği haline getireceğiz. İstanbul'un tarihi ve doğal zenginliklerini turizmle daha çok buluşturacağız. Turizm alt yapısını geliştireceğiz. Anadolu çok önemli yakasına bir kongre merkezi yapacağız. Kruvaziyer liman projesini tamamlayacağız. İstanbul'u festivaller şehri haline getireceğiz. İstanbul'u dünyada çok daha etkin şekilde tanıtacağız. İstanbul'u Londra'yla, Paris'le yarıştıracağız. Hedefimiz bugün 10 milyon olan turist sayısını 25 milyona çıkarmak; İstanbul'un turizm gelirlerini hızla artırmaktır. İnanıyorum ki; İstanbul'da turizm şahlandığı zaman, işsizlik de azalacaktır' dedi. Tarihi yarımadanın önemine vurgu yapan Mustafa Sarıgül, 'Tarihi yarımada İstanbul'un en büyük hazinesi yatmaktadır. Ne yazık ki, bu hazine sahipsizdir, bakımsızdır. Tarihi yarımadayı, bir bütün olarak ele alacağız. Evrensel koruma kültürü ilkelerine uygun olarak, şanına yakışır hale getireceğiz. Bu çalışmalarla, tarihi yarımadayı açık bir müze kent haline gelecektir. Haliç'i, Eyüp Sultan odaklı, bir doğa ve kültür vadisi haline getireceğiz. Eyüp Sultan'da inanç turizmini öne çıkaracağız. Haliç Vadisi, İstanbul'un yeni cazibe merkezi olacak. UNESCO dünya mirası listesinde yer alan Yedikule ve fetih surlarını restore ederek turizme kazandıracağız. İstanbul'un tarihi hanlarını aslına uygun şekle getireceğiz' diye konuştu. 'GEZİ PARKI, PARK OLARAK KALACAK' Meydanların kentler için önemli olduğuna dikkat çeken Sarıgül, 'İstanbul'un tarihi meydanları, yanlış mimari uygulamalarla tarihi kimliğinden uzaklaştırılıyor. Meydanlar kentlerin yüzüdür. Yurttaşların buluşma alanıdır. Demokrasi, özgürlük, kültür-sanat mekanlarıdır. Proje yarışmalarıyla, İstanbul'umuzun 6 ana meydanını yeniden düzenleyeceğiz. Bu meydanlar, Taksim, Kadıköy, Üsküdar, Aksaray, Beyazıt, Beşiktaş meydanlarıdır. Gezi parkı ise, park olarak kalacak. Ayrıca, 39 ilçede 39 yaşam meydanı yapacağız. İstanbul beton meydanlara değil, demokrasi, özgürlük, kültür ve sanat meydanlarına sahip olacak. İstanbul'un her ilçesinde, ilçenin ve bölgenin özelliklerini de gözeterek, Abdi İpekçi Caddesi benzeri İstanbul'da marka caddeler yapacağız' şeklinde konuştu. AKM, HİZMETE AÇILACAK Kültür merkezlerinin sayısını arttıracaklarını ifade eden Mustafa Sarıgül, 'İstanbul'a 3 büyük kültür merkezi kazandıracağız. Öncelikle Atatürk Kültür Merkezi'ni hızla onaracağız ve İstanbul'un hizmetine sokacağız. Kadıköy'de bir su kenarı yapısı olarak simge bir opera binası yapacağız. Tepebaşı'nda da İstanbul'a yakışır bir konser salonu yapacağız. Ayrıca, 39 ilçede kültür-sanat merkezleri yapacağız. İstanbul müzeler açısından da yetersiz bir noktada. Öncelikle, var olan müzelerimizi destekleyeceğiz, geliştireceğiz. Ayrıca Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarını, çevreleriyle birlikte değerlendirerek, proje yarışmasıyla, dünya çapında iki kent müzesi haline getireceğiz' diye konuştu. 'İSTANBUL'A OLİMPİYATLARI KAZANDIRACAĞIZ' Amatör spor kulüplerini destekleyeceğini dile getiren Sarıgül, 'Bin 600 tane spor kulübü var. Sporcu fabrikaları açacağım. Olimpiyat stadını, yeni tesislerle bir olimpik park haline getireceğiz. Geleceğin şampiyonları İstanbul'da yetişecek. Olimpiyatları İstanbul'a kazandıracağız. Arda hariç o rakamı bir ardada yakalayamıyoruz. Çocuklarımız için her hafta sonu ücretsiz tiyatro ve sinema gösteriminden ücretsiz yaralanacak. İstanbul'un her ilçesinde organik pazarlar kuracağız' ifadelerini kullandı.'İSTANBUL'A HAYVAN KÖYÜ KURULACAK' İstanbul'un iki yakasına iki hayvan yaşam köyü kuracaklarını ifade eden Sarıgül, 'Kısırlaştır, sahiplendir' projesini de etkin olarak hayata geçireceğiz. Sinema endüstrisi için doğal çekim platoları kuracağız. Film stüdyolarını kurulmasını teşvik edeceğiz. İstanbul doğal çekim platoları, dünya sinemasının yeni cazibe merkezi haline gelecek. Hollyvoda rakip film stüdyolarını hayata geçireceğiz. Yüzlerce oyuncu buraya gelecek İstanbulun tanıtımına katkı bulunacak' dedi. İHA
Devlet Tiyatrosunda Oyunlar Ücretsiz
Seyirciler, Devlet Tiyatroları’nın 12 bölgesindeki 23 sahnesinde ve Kayseri, Tunceli, Hakkari ve Foça-Cezaevi turne sahnelerindeki oyunları ücretsiz izleyebilecek. Sanatseverler biletlerini 13 gün öncesinden başlayarak Devlet Tiyatroları’nın gişelerinden ya da ilgili müdürlüklerden temin edebilecekler. Ücretsiz izlenebilecek oyunlar ve sahneleri şöyle Ankara Devlet Tiyatrosu Turan Oflazoğlu’nun yazdığı, Murat Atak’ın rejisörlüğünü yaptığı “Kösem Sultan Cüneyt Gökçer Sahnesi’nde; Refik Erduran’ın yazdığı, Ali Hürol’un rejisörlüğünü yaptığı “Ramiz ile Jülide” Şinasi Sahnesi’nde; Necip Fazıl Kısakürek’in yazdığı, Özer Tunca’nın yönetmenliğini yaptığı “Para” Küçük Tiyatro’da; Recep Bilginer’in yazdığı ve Zafer Kayaokay’ın yönettiği “Sarı Naciye” Akün Sahnesi’nde; George Orwell’in yazdığı, Peter Hall’un uyarladığı, Özge Kayakutlu’nun dilimize çevirdiği ve Barış Erdenk’in yönettiği “Hayvan Çiftliği” İrfan Şahinbaş Atölye Sahnesi’nde; Gülşen Karakadıoğlu’nun yazdığı, Vacide Öksüzcü’nün yönettiği “Nehir” Oda Tiyatrosu’nde; Ergün Uçucu’nun yazıp yönettiği “En Son O Gitti (Kiraz ile Mestan)” Altındağ Tiyatro Sahnesi’nde; Yaşar Kemal’in yazdığı, Gürol Tonbul’un yönetmenliğini yaptığı “Teneke” Kayseri’de; İstanbul Devlet Tiyatrosu Duşan Kovaçeviç’in yazdığı, Başar Sabuncu ve Bilge Emin’in dilimize çevirdiği, Işıl Kasapoğlu’nun yönettiği “Profesyonel” Cevahir Salon 2’de; Nikolay Vasiliyevic Gogol’un yazdığı, Coşkun Tunçtan’ın dilimize çevirdiği, Sylvie Luneau ve Roger Coggio’nun oyunlaştırdığı ve Cem Emüler’in yönettiği Ankara Devlet Tiyatrosu yapmı “Bir Delinin Hatıra Defteri” Üsküdar Stüdyo Sahne’de; Patrick Suskind’in yazdığı, Hale Kuntay’ın dilimize çevirdiği ve Metin Belgin’in yönettiği Ankara Devlet Tiyatrosu yapmı“Kontrabas” Küçük Sahne’de; Muzaffer İzgü’nün yazdığı, Mutlu Güney’in yönettiği “Lütfen Kızımla Evlenir Misiniz?” Küçükçekmece Devlet Tiyatrosu Sahnesi’nde; Sait Faik Abasıyanık’ın yazdığı ve Gürol Tonbul’un oyunlaştırıp yönettiği İstanbul Devlet Tiyatrosu yapımı “Masallar, İnsanlar, Birde Türküler” Foça-Cezaevi’nde; İzmir Devlet Tiyatrosu Anton Çehov’un yazdığı, Ataol Behramoğlu’nun dilimize çevirdiği ve Vladlen Alexandrov’un rejisörlüğünü yaptığı “Vişne Bahçesi” Konak Sahnesi’nde; Ali Berktay’ın yazdığı, Ayşe Emel Mesci’nin rejisörlüğünü yaptığı “Son Çığlık” Kahramanmaraş Devlet Tiyatrosu Sahnesi’nde; Bursa Devlet Tiyatrosu George Bernard Shaw’ın yazdığı, Sevgi Sanlı’nın çevirdiği ve Sibel Özer Chulliat’ın yönettiği “Pgygmalion-Bir Kadın Yarattım” Ahmet Vefik Paşa Sahnesi’nde; Şahin Örgel’in yazdığı, Ali Volkan Çetinkaya’nın yönettiği “Aşk Bir Şey Değildir” Oda Tiyatrosu’nda; Adana Devlet Tiyatrosu Feyzullah Arslan ve Nermin Ertürkmen’nin yazdığı ve Gökhan Doğan’ın yönettiği “Yarınlara Geç Kalmadan” Hacı Ömer Sabancı Kültür Merkezi Sahnesi’nde; Trabzon Devlet Tiyatrosu Simon Williams’ın yazdığı, Şükran Yücel’in dilimize çevirdiği ve Tayfun Eraslan’ın yönettiği “Ölüm Öpücüğü” Atapark Haluk Ongan Sahnesi’nde; Diyarbakır Devlet Tiyatrosu Oktay Arayıcı’nın yazdığı, Metin Arslan’ın oyunlaştırdığı ve yönettiği “Rumuz Goncagül” Cahit Sıtkı Tarancı Kültür Merkezi Orhan Asena Sahnesi’nde; Antalya Devlet Tiyatrosu Carlo Goldoni’nin yazdığı, Haldun Marlalı - Cem Marlalı’nın dilimize çevirdiği ve Ahmet Açıkgöz’ün yönettiği “Yalancı” Haşim İşcan Kültür Merkezi Küçük Sahne’de; Erzurum Devlet Tiyatrosu Cengiz Toraman’ın yazdığı ve Levent Aras’ın yönettiği “Anlatılan Senin Hikayendir” Erzurum Devlet Tiyatrosu Sahnesi’nde; Jean BaptistePoquelin Moliere’in yazdığı, Ahmet Vefik Paşa’nın oyunlaştırdığı, Ömer Naci Topçu’nun yönettiği“Meraki” Tunceli’de; Konya Devlet Tiyatrosu Slawomir Mrozek’in yazdığı, Zihni Küçümen’in dilimize çevirdiği ve Mustafa Uzman’ın yönettiği“Sığıntılar” Konya Devlet Tiyatrosu Sahnesi’nde; John Buchan’ın yazdığı, Patrick Barlow’un uyarladığı, Mehmet Ergen’in dilimize çevirdiği ve Nafiz Sami Gürcüali’nin yönettiği “39 Basamak” Elazığ Devlet Tiyatrosu Sahnesi’nde; Sivas Devlet Tiyatrosu Federico Garcla Lorca’nın yazdığı, Turan Oflazoğlu’nun çevirdiği ve Barış Erdenk’in yönettiği “Kanlı Düğün” Atatürk Kültür Merkezi Sahnesi’nde; Van Devlet Tiyatrosu Anton Çehov’un yazdığı, Yılmaz Gruda’nın dilimize çevirdiği ve Metin Oyman’ın yönettiği “Ayı/Teklif”Hakkari’de sanatseverlerle buluşacak. İHA---
En Fazla Bu Meslek Sahibi Aranıyor
İHA / Türkiye’de Şubat itibariyle en fazla açık iş imalat sektöründe olurken, en fazla aranan meslek ise makineci oldu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) Şubat ayı verilerine göre, Türkiye’de işverenler 118 bin 431 işçi arıyor. İşverenler en fazla makineci arıyor. Mesleklere göre sıralamada makineciler 3 bin 293 iş ilanıyla ilk sırada, çağrı merkezi görevlisi 3 bin 285 ile ikinci, satışdanışmanları 3 bin 249 iş ilanıyla üçüncü, güvenlik görevlisi 3 bin 144 ile dördüncü, büro memuru 2 bin 956 ile beşinci, müşteri temsilcisi 2 bin 909 ile altıncı, kasiyer 2 bin 465 ile yedinci, garson sekizinci, müşteri hizmetleri görevlisi/asistan bin 529 ile dokuzuncu, elektrikçiise bin 479 ile onuncu sırada yer aldı. Nitelik gerektirmeyen mesleklerde ise 45 bin 508 işçi aranıyor. Şubat ayında işverenin en çok aradığı personel imalat sektöründe. Bu sektörde aranan personel sayısı 41 bin 892. Toptan ve perakende ticaret motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarım grubu 15 bin 418, diğer hizmet faaliyetleri grubunda ise 12 bin 573 personel aranıyor. En az işçi aranan sektörler ise 7 işçi ile uluslararası örgütler ve temsilcilikler, 38 işçi ile hane halklarının işverenler olarak faaliyetleri, 350 işçi ile Kamu yönetimi ve savunma, zorunlu sosyal güvenlik ve 294 işçi ile gayrimenkul faaliyetleri grupları oldu.
"Hayalet" Anka'lar Geliyor
Sadece İsrail ve Amerika'nın ürettiği anti-radar özelliğine sahip boyalardan sonra, dünyada bir ilk olan anti-radar özellikli kompozit malzeme üretimi Hacettepe Teknokent'te faaliyet gösteren TDU firması tarafından gerçekleştirildi. Gövdelerinin kaplanacağı bu kompozit malzeme ile İHA'lar ve savaş gemileri radara yakalanmayacak. İlk olarak ANKA'ların görünmez olması için çalışmalar başladı. TSK'nın insansız hava araçları ve gemileri hayalet olmaya hazırlanıyor. Amerika ve İsrail'de uzun yıllardır kullanılan ve İsrail'in 25 ülkeye sattığı anti-radar özelliğine sahip boyalarına rakip olarak kompozit malzeme Hacettepe Teknokent'te üretildi. Yüzde 100 yerli imkanlarla üretilen bu kompozit malzeme ile İHA'ların ve savaş gemilerinin gövdeleri kaplanacak. Her türlü görsel, radar, kızılötesi ve termal izi azaltan bu kompozit ürün ile İHA'lar hayalet gibi görünmeyecek. Dünyada milyarlarca dolarlık pazarı bulunan görünmezlik ürünleri pazarına girecek olan firma yetkilisi Ümit Öztürk , kompozit ürünlerinin radar dalgalarını soğurarak radar kesitini azalttığını, gizleme ağının her durumda görsel, radar , kızılötesi ve termal izi azalttığını söyledi. Öztürk, radar kamuflaj teknolojisinin Türkiye dışında dünyada yalnız ABD ve İsrail'de bulunduğunu kaydetti. İlk hedef ANKA TSK'nın insansız hava aracı ANKA , hayalet olmaya hazırlanan ilk hava aracı oldu. Savunma Sanayi Müsteşarlığının önemli projelerinden olan ve İsrail Heronlarıyla denk görev yapacağı için TSK'nın terörle mücadelesinde kritik önem taşıyan milli insansız hava aracı ANKA'nın kompozit gövde ile kaplanması gündemde. Öztürk, milli insansız hava aracı ANKA'ya bu kaplamanın uygulanması için TUSAŞ yetkilileriyle görüşmeler yaptıklarını, ilk incelemenin ardından olumlu yanıt aldıklarını açıkladı. Ürün hakkında Milli Savunma Bakanlığı ve Savunma Sanayii Müsteşarlığı'na da bilgi verdiklerini anlatan Öztürk, seri üretimin yapılması amacıyla fabrika kurma çalışmalarının da devam ettiğini aktardı. Performansları azalmayacak Ümit Öztürk , ' Amerika ve İsrail'de insansız hava araçları radara yakalanmamak için özel anti-radar boyalarla boyanıyor. Bu boyalar hava şartlarından kolay bir şekilde etkilendiği gibi boyalar gövdeye inanılmaz bir ağırlık veriyor. Türkiye'de üretilen bu kompozit gövdeler hem insansız hava araçlarının performansını etkilemeyecek kadar hafif hem de hava şartlarından etkilenmiyor. İsrail bu antiradar boyaları 25 ülkeye satıyor ' diye konuştu. Büşra Arslan - Sabah
13 Yaşındaki Suriyeli Kız Çocuğuna Tecavüz
Antalya’nın Kaş ilçesinde yaşayan 13 yaşındaki Suriyeli S. J., çalıştığı sebze halinden kaçırılarak tecavüze uğradı. Edinilen bilgiye göre, Antalya’nın Kaş ilçesine bağlı Kınık Mahallesi’nde, 13 yaşında Suriyeli bir kıza tecavüz edildi. Sebze halinde çalıştığı bildirilen S. J. ’nin, iş bitimi evine dönmemesi üzerine ailesi kayboldu zannederek jandarmayı aradı. İhbar üzerine harekete geçen ekipler, Kınık bölgesinde geniş kapsamlı operasyon başlattı. Kısa sürede bir halı saha kenarında baygın bir şekilde bulunan S. J. , tedavi edilmek üzere hemen hastaneye kaldırıldı. Kendine gelir gelmez ifadesi alınan S. J, korktuğu gerekçesiyle hiçbir soruya yanıt vermedi. Bunun üzerine tekrar harekete geçen jandarma ekipleri, sebze hali bölgesinde soruşturma başlattı. Çok geçmeden Suriyeli kızın en son H. K. (20) isimli vatandaşla görüldüğü bilgisini alan ekipler, zanlıyı kısa sürede yakaladılar. Genç kızın muayenesinde tecavüze uğradığı anlaşılınca suçunu itiraf eden H. K. , çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.İHA
Gizem'in Katilinin Annesi: 'Oğlumun İdamını İstiyorum'
Adana'da kaybolduktan sonra öldürülmüş halde bulunan 6 yaşındaki Gizem Akdeniz'i öldüren katilin annesi Ayşe Akdeniz, 'Oğluma idam istiyorum' dedi. Kaybolduktan 2 gün sonra ölü olarak bulunan Gizem Akdeniz'i (6) vahşice öldüren Süleyman A.'nın annesi Ayşe Akdeniz'e İHA telefonla ulaştı. Anne Akdeniz telefonda 'Çocuğu öldürdü benim gözüme görünmesin. Ben onu istemiyorum. O katil oldu onun cezasını versinler. Ben ona idam istiyorum. Ben onu istemiyorum o benim oğlum değil' dedi. Hem Gizem Akdeniz'in babasının amcası, hem de Süleyman A'nın amcası olan Abdulkerim Akdeniz (58) ise 'Aile olarak bu ikisi de benim yeğenim olur. Bu işi yaptığı için Süleyman'dan nefret ettim. Bizim ailemizin ismi lekelendi, ailemizi bitirdi. Bu böyle bir duruma karşıyım. Bu çocuktan nefret ediyorum. Buna ne ceza gerekiyorsa verilsin. Bizim ismimizi lekeledi, ailemizi bitirdi. Ailede 30 kişi İstanbul'a göç etti. Bu çocuk bizim gururumuzla oynadı. Ben bu çocuğun idam edilmesini istiyorum. Allah bin belasını versin, delik deşik olsun. Allah onu cezaevinden çıkarmasın' dedi. Milliyet
Dünya Bu Türk'ün Peşine Düştü
Alternatif enerji üretiminde büyük bir buluşa imza atan Turgay Kamışlı, üç bakanlığın destekleme kapsamına aldığı ve birçok ödül alan buluşuyla hidrojen enerjisini kendi tasarımı olan prototip reaktörle üretiyor. Literatürde benzeri olmayan bir yöntemle, geleceğin enerjisi olarak adlandırılan hidrojeni, katalizör ve tetikleyici kullanmadan elde ediyor. Kamışlı, çok sayıda üniversite ve araştırma merkezinden, kendi buluşu reaktörlerin yüzde 100 hidrojen ürettiğine dair test ve analiz raporları aldı. Alüminyum ve borun geri dönüşümü olmayan tehlikeli ve zehirli atıklarını kullandığını söyleyen Kamışlı, mevcut maden atıklarını reaksiyonla fermente ederek zararlı ve tehlikeli muhteviyatı pastörize ettiğini belirtti. Kamışlı, reaktörlerin çalışmasıyla dışa vuran egzotermik dış ısıdan yararlandığını kaydetti. Reaktörlerin iklim şartlarına göre 20 dakikayla 1 saat içerisinde reaksiyona geçtiğini ifade eden Kamışlı, fermente sonrası oluşan pastöre atığın tarım alanlarında ve inşaat sektöründe kullanılabileceğini dile getirdi. Dünya Enerji Konseyi'nden destek Teknolojisi gelişmiş ülkelerde hidrojenin suyun elektroliziyle elde edildiğine işaret eden Kamışlı, 'Bunun haricinde alternatif deformasyonlarla, mesela doğal gazla, kömürle hidrojen elde edersiniz, suyu ayrıştırırsınız. Benim sistemimde, alüminyum ve bor gibi maden atıklarını kullanarak suyu ayrıştırıyorsun, hidrojeni elde ediyorsun. Devletin ve üretim tesislerinin zehirli ve tehlikeli madeni atıkları, çimento ve demir fabrikalarında bertaraf edilen atıkları ya da kayıt dışı olarak araziye dökülen atıkları enerjiye çeviriyorum. Bununla ilgili birçok üniversite ve Türkiye Hidrojen Araştırma Merkezi ile müşterek çalışmalarım oldu. Dünya Hidrojen Enerjisi Konseyi Başkanı Prof. Dr. Nejat Veziroğlu da üretim şekliyle yeni bir buluş olduğunu bildirdi' dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın kendi projesini sanayi-devlet iş birliğiyle destek kapsamına aldığını anlatan Kamışlı, 'Buluşum, 18 Nisan 2013 tarihinde Enerji Bakanlığı ile yapılan toplantıda, atıkların bertarafı ve Türkiye'de hidrojen enerjisinin eldesi olarak desteklenen en iyi projelerden biri kabul edildi. İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliğinin 2012 yılında düzenlediği 'Metalik Fikirler Ar-Ge Proje Pazarı' yarışmasında 'metal ve cevherlerin (alüminyum, demir, bor gibi) atıklarının değerlendirilmesi ve enerji üretilmesi' projesi olarak üçüncü oldu. 2010 yılında Gaziantep'te yapılan sempozyumda bu sistem TÜBİTAK tarafından Türkiye'nin en iyi 8 projesinden biri seçildi. Çalışmalarımda üniversitelerden büyük destek gördüm, bana kapılarını açtılar' diye konuştu. ' Hayata geçerse enerjiye yüzde 20 25 katkısı olur ' Kamışlı, hidrojen enerjisinin elektrik üretiminde, araç yakıtlarında, ısınmada, her türlü gaz motorunda rahatlıkla kullanılabildiğini, ABD, Rusya, İngiltere gibi gelişmiş ülkelerin uzay çalışmalarında da kullandıklarını kaydetti. Bir litre hidrojenin 5 litre petrol türevi yakıta muadil olduğunun altını çizen Kamışlı, 'Şu an dünya birim fiyatı olarak hidrojenin metreküpü 25-30 lira civarında. Ben bu sistemle hidrojen enerjisini çok çok ucuza, 50 kuruş ile 1 lira arasında bir maliyetle üretiyorum. Üniversitelerdeki ilgililer kar marjı olarak devlete bire 9 katlayacağını, katma değer olarak devletin patentten büyük gelir sağlayacağını söylediler. Bu enerji türü ülkemizde hayata geçsin istiyorum. Hayata geçerse ülkemizde yüzde 20-25 enerjiye katkısı olur. Çünkü tehlikeli atıklarla çalışıyor. Bu atıklar pastörize oluyor, fermente kazanında reaksiyona giriyor' ifadelerini kullandı. 100 litre benzin enerjisi 10 lira Projesine yurt dışından da ilgi olduğunu, birçok bilim adamının kendisiyle görüştüğünü anlatan Kamışlı, 'Geri dönüşümü olmayan metal ve cevherlerin atıklarının değerlendirilerek hidrojen gazı üretilmesiyle ülke ekonomisine büyük katkı sağlanacağını düşünüyorum. Ben şov yapma ya da pazara çıkarma niyetinde değilim. Şu an başvuru yapsam zaten dış ülkelere giderim. Bu ülkemde hayata geçsin, ülkemin olsun istiyorum, amacım budur. Bu sistemle 100 litrelik bir benzin enerjisini 10 liraya üretebiliriz. Bu mübalağa değil, gerçektir' dedi. ' Bazılarının rahatı kaçıyor ' 'Bu buluş yüzünden bazılarının rahatı kaçıyor' diyen Kamışlı şunları söyledi: 'Ben bu çalışma sebebiyle 125 ve 160. maddeden yargılandım. Bazı elçiliklere çağrıldım. Vatandaşlık başvurusu yapmamı istediler. Hatta bir elçilik Enerji Bakanlığı toplantısına katılmak istedi fakat kabul edilmedi. Dışarıdan gelen bilim adamları bizlerden bir şey alıp götürmeye geliyor. Bazı projelerin güvenliği yok. Benim projemin de güvenliği olduğuna inanmıyorum. Bu projenin Türkiye'de kalmasını istiyorum, fakat başıma etik olmayan olaylar geliyor. Maddi ve manevi baskılar ve etkisizleştirmeyle karşılaşıyorum. Bu konuda saldırıya da uğradım. Kıbrıs'ta Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun yemeğinden 1 saat önce kaldığım yerin camları kırıldı. Bu konuyu Kıbrıs'ta ülkemin imajı sarsılmaması için gündeme getirmedim. Maalesef o saldırıyı yapan da Türkiye'den bir bilim adamıydı.'Kaynak: İHA
Yerli İHA'lar İçin Geri Sayım Başladı
Kale Grubu, Teknik Grup Başkanı Osman Okyay, ürettikleri gözlem amaçlı İnsansız Hava Araçlarının 12 adedini bu yıl teslim edeceklerini bildirdi. Okyay, çarşamba günü düzenlenen basın toplantısıyla gubun çalışmaları hakkında bilgi verdi. Grup olarak savunma, havacılık ve bu alanlarda Ar-Ge konularına odaklandıklarını, son dönemdeki dikey büyüme alanlarını savunma ve havacılık sanayinin oluşturduğunu belirten Okyay, 1989 yılında Kale Kalıp şirketinin Stinger füze projesine dahil olmasıyla girdikleri bu sektörde, Kale Havacılık ve Kale Pratt&Whitney şirketlerini kurup sağlam adımlarla ilerlediklerini belirtti. Okyay, 'Havacılık ve savunma alanındaki faaliyetlerimizi altında topladığımız Teknik Grup olarak, 100 milyon lira ciroyla tamamlamayı hedeflediğimiz 2013 yılını 109 milyon lira ile noktaladık. Bu yıl için 200 milyon lira ciro hedefimiz var. 2018 hedefimiz 400 milyon lira ciroya ulaşarak, stratejik oyuncusu olduğumuz sektörün, ekonomi ölçeğinde de liderleri arasına girmek. Gelecek 5 yıl içinde de bu alanda 70 milyon dolarlık daha yatırım planlıyoruz' diye konuştu. 'Türkiye'nin ilk defa kendi geliştirdiği bir jet motoru ortaya çıkacak' Dünyanın en büyük uçak motoru üreticilerinden Amerikalı Pratt&Whitney ile Kale'nin yüzde 51 oranındaki hakim ortaklığıyla İzmir'de temelini attıkları Kale Pratt&Whitney Fabrikası'nın 1. etap yatırımının tamamlandığını anlatan Okyay, 'Bu fabrika sayesinde dünyanın en gelişmiş savaş uçağı olan F35'lerin çok kritik motor parçaları artık İzmir'de üretilecek. Fabrikamızın açılış törenini 6 Haziran'da, daha önce temel atma törenimizde de bizleri şereflendiren Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül'ün himayelerinde gerçekleştireceğiz' ifadelerini kullandı. Kale Havacılık'ın yüzde 100 Türk sermayeli bir şirket olarak Turbo Jet Motor Geliştirme Projesi'ni üstlendiğini anımsatan Okyay, 'Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nın Türk SOM Füzesi için istediği bu projeyle, Türkiye'nin ilk defa kendi tasarladığı, kendi geliştirdiği bir jet motoru ortaya çıkmış olacak. Çok kapsamlı bir proje olan jet motoru, mekanik sektörünün ulaşabileceği en zor, en hassas imalat seviyesidir. Malzeme araştırması bile çok zorludur çünkü çok yüksek sıcaklıklara, çok yüksek devirlere, çok yüksek itki güçlerine dayanabilen bir malzeme grubundan bahsediyoruz. Ağırlık, boyut, itki gücü gibi kriterlerin çok ciddi optimizasyonunu gerektiren ve zorlu bir tasarım, analiz ve test çalışması içeren turbo jet motoru geliştirme projesini, bize eşik atlatacak bir iş olarak değerlendiriyoruz' bilgisini verdi. Kale Kalıp-Baykar iş ortaklığı olarak üstlendikleri Türkiye'nin gözlem amaçlı Taktik İnsansız Hava Aracı (İHA) tasarımını tamamladıklarını açıklayan Okyay, 'Şu anda test çalışmaları devam eden İHA'ları bu yıl içinde teslim edeceğiz. Toplamda 12 adet kesin, 6 adet opsiyonlu olmak üzere 18 araçtan söz ediyoruz. İHA'ların Türkiye için stratejik önemi hepimizin malumu. Ortağımız Baykar Makina bu alanda büyük bir know-how sahibi. Ülkemiz savunmasına son derece gelişmiş ve özgün bir hava aracı tasarımı ve üretimi ile destek veren bir projenin parçası olmaktan büyük gurur duyuyoruz' diye konuştu. (AA)