onedio

İsveç Haberleri

İsveç ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. İsveç ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Dreame Technology, 18 Ülkede Robot Süpürge Pazarının Lideri Oldu
Frost & Sullivan raporuna göre Dreame, 2025’in ilk yarısında 18 ülkede pazar lideri konumuna yükseldi.Akıllı temizlik teknolojileri alanında dünyanın önde gelen markalarından Dreame Technology, Frost & Sullivan’ın yayımladığı 2025 yılı ilk yarı raporuna göre robot süpürge pazarında 18 ülkede liderliğe yükseldi. Bu başarı, markanın global büyüme stratejisini ve inovasyon gücünü bir kez daha ortaya koydu.Ocak-Mayıs 2025 döneminde Dreame’nin global robot süpürge satış geliri geçen yılın aynı dönemine göre %178 oranında arttı. Kuzey ve Doğu Avrupa başta olmak üzere Asya ve Orta Doğu pazarlarında etkileyici bir büyüme kaydeden marka, İsveç’te %62, Danimarka, Polonya ve İsrail’de %50’nin üzerinde, Norveç, İsviçre ve Finlandiya’da ise %45’i aşan pazar paylarıyla dikkat çekti.
İsveç'in Türk Asıllı Yıldızları Heyecanlı!
A Milli Futbol Takımı ile hazırlık maçında karşılaşacak İsveç Milli Takımı Ankara’daki ilk antrenmanını yaptı. İlhan Cavcav Tesisleri’nde yapılan antrenmana hafif koşuyla başlayan İsveçli futbolcular, kontrol-pas çalışmasının ardından top kapmaca oynadı. Antrenmanın ikinci bölümünde Jimmy Durmaz ve Erkan Zengin özel olarak gol vuruşu çalışması yaptı. Diğer futbolcular ise yarı sahada çift kale maçla idmanı tamamladı. Spor Toto Süper Lig’de forma giyen Jimmy Durmaz, Johan Dahlin, Erkan Zengin ve Andreas Isaksson’un yer aldığı çalışmaya Zlatan İbrahimovic katılmadı. Yıldız futbolcunun, dün Paris Saint-Germain’in, sahasında Olympique Marsilya’yı 2-0 yendiği maçta forma giydiği için dinlendirildiği öğrenildi. Ibrahimovic, yarın maçın oynanacağı Ankara 19 Mayıs Stadı’nda İsveç’in yapacağı son çalışmada yer alacak. İsveç Milli Takımı, yarın saat 11.30′da, Ankara 19 Mayıs Stadı’nda yapacağı antrenmanla hazırlıklarını tamamlayacak. İsveç ve Türk basın mensuplarının yoğun ilgi gösterdiği antrenman öncesinde futbolcular karşılaşmaya ilişkin görüşlerini açıkladı. Spor Toto Süper Lig’de Kasımpaşa’nın kalesini koruyan Andreas Isaksson, 2014 Dünya Kupası’na katılamadıklarını hatırlatarak “Bu bizim için yeni bir başlangıç olacak. 2016 Avrupa Şampiyonası eleme maçları için takımımızı hazırlamaya çalışıyoruz” dedi. Türkiye ve İsveç’in iyi takımlar olduğunu belirten Isaksson, “Maç için favori belirlemek zor. Çok çekişmeli bir karşılaşma olacak. Kazanmak için elimizden geleni yapacağız. İzleyenler keyif alacaktır” diye konuştu. Milli kaleci, iyi bir kadroya sahip olduklarını da vurgulayarak “Avrupa Futbol Şampiyonası’na katılacağımızı düşünüyorum. Bunu başarabilecek kalitede oyuncularımız var” ifadesini kullandı. Gençlerbirliği’nde yerli statüsünde forma giyen Jimmy Durmaz ise duygusal bir karmaşa yaşamadığını dile getirerek maça kazanmak için çıkacaklarını söyledi. İsveç’in futbolcusu olduğunu kaydeden Durmaz, şöyle konuştu “İsveç milli takımı forması giydiğim için mutluyum. İsveç’te doğup, büyüdüğüm için karışık duygular içinde değilim. Dolayısıyla İsveç’in kazanması için elimden geleni yapacağım. İbrahimovic ile görüştüm. Arkadaşça konuştuk ancak maçla ilgili bir konuşmamız olmadı.” ‘BEŞİKTAŞ’TA FAZLA ŞANS BULAMADIM’ Antrenmanın ardından AA muhabirine açıklama yapan Erkan Zengin, Beşiktaş’ta forma giydiği dönemde fazla şans bulamadığını söyledi. Eskişehirspor’da kendisini kanıtladığını aktaran Erkan Zengin, kırmızı siyahlı kulüple 4 senelik kontratının olduğunu ve şu an transferi düşünmediğini ifade etti. Kendisi adına her şeyin yolunda gittiğini belirten İsveçli milli futbolcu, şunları kaydetti: “Türk’üm. Türk aileden geliyorum, ancak İsveç Milli Takımı’nı tercih ettim. Bu maç benim için çok önemli. Karışık duygular yaşıyorum. 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası’na hazırlanıyoruz. Bu çerçevede Türkiye ile karşılaşacağız. İyi oynayarak bu maçı kazanmak istiyoruz. Jimmy ile özel şut çalıştık. Umarım çarşamba günü de o sağdan, ben de soldan güzel işler çıkarırız.”AMK Spor
Fatih Terim ve Milli Takım da Selfie Modasına Uydu
Son zamanlarda oldukça popüler olan selfie pozu ünlü ünsüz birçok kişinin sosyal medya profilinde bulunuyor. En son Ellen Degeneres ‘in dün gece Oscar Ödül Töreni ‘nde çekilen selfie’si Twitter’da en çok retweet edilen paylaşım oldu. Selfie bu kadar ünlenmiş bir alışkanlık halini alınca milli takım da bundan geri kalmadı.İsveç ile oynayacağı maçın hazırlıklarını sürdürüren milli takım da selfie modasına kapıldı. Fatih Terim ‘in milli takım oyuncularını yanına alarak çektiği selfie pozu oldukça başarılı.
Hey Üniversiteli, IEFT  Başlıyor!
IEFT Yurtdışı Eğitim Fuarları bu yıl 8-17 Mart tarihleri arasında6 ayrı merkezde düzenlenecek. Fuarlar süresince 1000 kişiye ücretsiz on-line İngilizce dil kursu armağan edilecek. Ücretsiz İngilizce Kursları nı kaçırma! 2002 yılından bu yana hızla gelişerek Avrupa ve Ortadoğu’nun en büyük yurtdışı eğitim organizasyonu olan IEFT Fuarları (International Education Fairs of Turkey), bu yıl 25’inci kez kapılarını açıyor. 8-17 Mart tarihleri arasında 6 merkezde düzenlenecek olan “25. IEFT Yurtdışı Eğitim Fuarları”na 35 ülkeden 200’e yakın üniversite ve kolejin katılması bekleniyor. Gençleri, öğrencileri ve ailelerini yurtdışındaki eğitim kurumlarıyla buluşturan ve bu kurumların sunduğu burs ve benzeri imkanları ziyaretçilere tanıtan IEFT Fuarları, Ankara, İzmir, İstanbul (Avrupa Yakası), İstanbul (Anadolu Yakası), Eskişehir ve Adana’da düzenlenecek. IEFT Fuarları IEFT Yurtdışı Eğitim Günleri 25. Fuar Armağanı: Ücretsiz Dil Kursu IEFT Fuarları’nın bu yıl 25’inci kez düzenlenmesi nedeniyle, katılımcılara özel armağanlar verilecek. Fuarı ziyaret edenler arasından 25 kişi ücretsiz İngilizce Dil Kursu, 1.000 kişi ise ücretsiz on-line İngilizce Dil Kursu kazanacak. Fuarların İstanbul (Avrupa Yakası) bacağı, artan ziyaretçi hacmi nedeniyle bu yıl Avrupa’nın en büyük kongre merkezlerinden biri olan “İstanbul Kongre Merkezi”nde gerçekleştirilecek. 100’den fazla seminere ev sahipliği yapacak olan fuarlara bu yıl özellikle Kanada ve Almanya’dan önemli bir katılım söz konusu. Kanada’dan 20 üniversitenin yanı sıra 4 lisenin temsilcileri hazır bulunacak; Almanya’dan ise bazıları ücretsiz olmak üzere 12 üniversite katılacak. ABD ve İngiltere’den 50’nin üzerinde olmak üzere, Almanya, Kanada, Rusya, Fransa, İtalya, İspanya, İsveç, İsviçre, Macaristan, Polonya, Çin, Danimarka, Litvanya, Avusturya, Estonya, Kazakistan, Bosna gibi dünyanın değişik ülkelerinden 200’ün üzerinde eğitim kurumu IEFT Fuarları’na katılarak, sundukları imkanları Türk öğrenci ve ailelerine tanıtacaklar. Fuarlara katılacak kurumlar arasında, University of Southampton, University of York, Cardiff University, California State University, New York Institute of Technology, New York University School of Engineering, State University of New York, University of Buffalo, University of Nevada, University of San Francisco (School of Management), University of Southern California, University of Washington, The University of British Columbia, Frankfurt School of Finance & Management, Martin-Luther-Universität Halle-Wittenberg, Fachhochschule Frankfurt am Main, Universität Konstanz, The American University of Paris, Tallinn University, University of Applied Sciences Upper Austria, MIP-Politecnico di Milano, Danish Business Academies, Tomsk Polytechnic University, Sophiahemmet University, University Sarajevo (Faculty of Adminstration) gibi dünyaca ünlü üniversiteler de yer alıyor. Her yıl yaklaşık 50 bin kişinin ziyaret ettiği IEFT Fuarları’na gelen ziyaretçiler, üniversite hazırlık, ön lisans, lisans, yüksek lisans, doktora, üniversite transfer, dil okulları, yaz okulları, sertifika-diploma programları, staj, lise eğitimi ve burslu yurtdışı eğitim konularında kurum temsilcilerinden bilgi alabilecek, ülkelerin eğitim ortamları konusunda merak ettikleri soruları yöneltebilecekler. Burs İmkanları ve Ücretsiz Seminerler Üniversite ve kolejlerin her yıl çok sayıda öğrenciye kısmi veya tam eğitim bursu
Otomobil Markaları Amblemleri ve Anlamları
Şirketin kurucusu Karl Benz, Deutz'daki motor fabrikasındaki görevinin ilk yıllarında, Köln ve Deutz manzaralı evinin tepesine bir yıldız amblemi koymuş, eşine yazdığı mektuplarda bu yıldızın günün birinde başarıyı ve gücü temsil edeceğini ve fabrikasının üzerinde parlayacağını söylemişti. Yıldız Daimler'in, motorlu araçların 'karada, suda, havada' evrenselliğini simgelemektedir. 1909'da tescil edildi.1916 yılında yıldızın etrafı, içinde dört küçük yıldızın ve Mercedes isminin yer aldığı bir daireye çevrildi.1926'da Daimler-Benz birleşmesi ile Benz'in defne yapraklarından çelengi yıldızın etrafını sardı.Bu arada belirtelim markadaki Mercedes ismi şirketin kurucusu Karl Benz'in büyük kızının ismidir. Benz de soyadlarıdır.Ayrıca bazı modellerinin arkasında görüp de merak edenler için;AMG (Aufrecht Melcher Großaspach), Hans-Werner Aufrecht ve Erhard Melcher tarafından 1967 yılında Almanya'nın Stuttgart şehrindeki Großaspach kasabasında kurulmuş bir modifiye şirketidir. AMG bir kısaltma olup; kurucularının soyadları ve bulundukları kasabanın baş harflerinin birleşmesiyle meydana gelmiştir. AMG; Hans Werner Aufrecht - Eberhard Melcher - Großaspach'.
A Milli Takım Ata'nın Huzurunda..
İsveç ile Ankara'da bu akşam özel maçta karşı karşıya gelecek A Milliler, müsabaka öncesinde Anıtkabir'e bir ziyaret gerçekleştirdi ve Mustafa Kemal Atatürk'ün huzuruna çıktı.Anıtkabir ziyaretinde Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) 1. Başkanvekili Ufuk Özerten ve Yönetim Kurulu Üyesi Ergün Tekin ile Milli Takım Teknik Heyeti ve Futbolcular hazır bulundu.Aslanlı yoldan geçerek Anıtkabir'e gelen kafile, burada Atatürk'e saygı duruşunda bulundu. TFF 1. Başkanvekili Özerten, Atatürk'ün mozolesine çelenk koydu ve Anıtkabir Özel Defteri için kısa bir yazı kaleme aldı. Özerten yazısında, şu satırlara yer verdi: 'Yüce Atatürk, Türkiye Futbol Federasyonu ve A Milli Takım olarak, ilke ve inkılâplarınızın yılmaz bekçisi olduğumuzu hiç kimsenin unutmaması gerektiğini ve Gençliğe Hitabenizin her satırını hiçbir zaman unutmayacağımızı bütün kalbimle temenni ediyorum. Nur içinde yatın. Sizi her zaman özlüyoruz.'Kafile daha sonra Atatürk Müzesi'ni gezerek yetkililerden bilgi aldı, ardından otele dönerek maç saatini beklemeye başladı.Ankara-DHA
2014 Fifa Dünya Kupası Formaları Görücüye Çıkıyor
2014 FIFA Dünya Kupası BrezilyaTM İçin Hazırlanan Adidas Milli Takım Formaları Hazır! Futbol tutkusundan, ülke kültür ve değerlerinden ve taraftar coşkusundan ilham alan yeni 2014 FIFA Dünya Kupası BrezilyaTM milli takım formaları, adidas’ ın yenilikçi teknolojileri ile geliştirildi. Adidas, dünyanın önde gelen yedi futbol federasyonunun 2014 FIFA Dünya Kupası Brezilya TM’ de giyeceği formaları tanıttı. Almanya, İspanya, Meksika, Arjantin, Rusya, Japonya ve Kolombiya formalarının tasarımları ve renkleri, her ülkenin tarihi ve kültürel değerlerine göre farklılaşırken, taraftar ve futbolcuyu, futbol tutkusu ile buluşturuyor. Almanya formaları takım ruhunu ve saha entegrasyonunu yansıtıyor Brezilya’da düzenlenecek olan 2014 FIFA Dünya Kupası Brezilya TM sırasında, Alman Milli Takım Teknik Direktörü Joachim Löw’ün oyuncuları ilk defa siyah & kırmızı yatay çizgili adidas formalar ile sahaya çıkacak. Formalarda kırmızı yatay çizgilerle uyum içindeki detaylar, takım ruhunu yansıtıyor. Forma tasarımı ve yaka detayları ile sadece sahada değil, plaj partileri ve günlük giyim için de göz alıcı bir tasarıma sahip. Mesut Özil formalarla ilgili; 2014 FIFA Dünya Kupası Brezilya TM “ için tasarlanan Yeni forma harika görünüyor. Brezilya’daki turnuvada bize şans getireceğinden hiç şüphem yok” dedi. İspanya forması renkli İspanyol kültüründen ilham alıyor İspanya için tasarlanan 2014 FIFA Dünya Kupası Brezilya TM formaları takımın sahada parlamasına yardımcı olacak yeni adidas formalar, geçen Kasım ayında tanıtılan ve üç altın bandın bulunduğu kırmızı iç saha forması ile daha önce hiç kullanılmayan siyah ile neon sarıyı birleştiren yeni deplasman formasının tasarımından ilham alıyor. Siyah ve neon sarı formalar, neşeli, canlı, hareketli, sosyal ve renkli İspanyol kültürü özelliklerinden ilham alıyor. Formalar ilişkileri harekete geçiren ve neşeli anları teşvik eden bir karakter taşıyor. Yeni adidas deplasman formaları ile renkli ve eşsiz bir kültür paylaşılıyor. Meksika bayrağındaki kırmızı rengin tutkusu formalarda 2014 FIFA Dünya Kupası Brezilya TM Meksika takımının yeni deplasman forması, kırmızı ile siyahın yenilikçi bir kombinasyonu içinde, takımın daha önceki dünya kupaları sırasında giydiği klasik takım formalarını yeniden yorumluyor. Bu renk kombinasyonu ilk olarak Uruguay 1930’da kullanılmış ve İsveç 1958’e kadar devam etmişti. Formadaki renk, Meksika bayrağının kırmızı renginin yansıttığı tutku, birlik ve savaşçı ruha bağlılığı gösteriyor. Üst kısmın tasarımı v-yaka çevresinde, kolların uçlarında ve geleneksel adidas üç bandındaki siyah unsurlar ile tamamlanarak forma tasarımına zerafet kazandırıyor. Meksika bayrağının renkleri, “México” kelimesinin yeşil, beyaz ve kırmızı ile çerçevelendiği omuzların altında bulunan şerit ile formanın arkasında bulunuyor. adidas forma takımı, siyah şort ve kırmızı çoraplar ile tamamlanıyor. Arjantin forması ülke futbolunun zaferlerine saygıyı temsil ediyor 2014 FIFA Dünya Kupası Brezilya TM Arjantin Milli Takım forma tasarımı, mavinin tonları ile armadaki altın rengini bir araya getiriyor. adidas formanın tamamına hakim olan altın renk, kimliği geliştirerek Arjantin futbolunun zaferlerine adanıyor. Deplasman forması, yine forma ile uyumlu canlı altın rengini barındıran mavi şort ve mavi çorap ile tamamlanıyor. adidas Arjantin, bu formayı tasarlarken hem Arjantin halkının futbola olan tutkusunu hem de tarihlerine ve sembollerine duydukları derin saygıdan ilham aldı. Deplasman formasının tasarımını oluşturan mavinin farklı tonları, önceki dünya kupalarında milli takımın alternatif formasında kullanılan renkler ile aynı. Tıpkı iç saha formasında olduğu gibi, bu formanın tasarımı da rüzgarda dalgalanan bir bayrak efekti yaratıyor. Rus Milli Takımı formalarında “Dünya” var 2014 FIFA Dünya Kupası Brezilya TM ’de mücadele verecek Rus Milli Takımı’nın formalarında, Bilimsel Gözlem Merkezi tarafından adidas’a verilen ve Rus uydusu ‘Electro-L’ #1 tarafından çekilen, Dünya’ nın eşsiz fotoğrafları kullanıldı. Geliştirilerek formanın üzerine yerleştirilen fotoğraflarda Dünya’nın hatları açık mavi bir yarım daire gibi görünüyor. Bunu yaparken, adidas tasarımcılarının aklında Dünya’yı Yuri Gagarin’in 1961 yılında uzaya giden ilk insan olarak gördüğü perspektiften göstermek vardı. Forma üzerinde ayrıca, adidas logosu ve Rusya ulusal amblemi olan ‘Çift Başlı Kartal’ bulunuyor. Kol kısmı Rus bayrağının renkleri kullanılarak hazırlanırken, formanın temel rengi olan beyaz, uzay giysilerinin geleneksel rengini ve uzay kaşiflerinin yukarıdan gördüğü bulutları temsil ediyor. Takımın gerek deplasmanda gerekse iç saha karşılaşmalarında giyeceği formalarının tasarımı da Rus kozmonotlarının 1960’lı yıllardaki başarılarından esinleniyor. Kolombiya formalarında birlik mesajı 2014 FIFA Dünya Kupası Brezilya TM Kolombiya için rengiyle daha huzurlu bir Kolombiya imajı çizen formanın, grafik tasarım unsurları Kolombiya’ ya özgü geleneksel “sombrero vueltiao” şapkasından alındı. Renkli adidas formanın arkasında yazılı olan “ülkemiz için birlik” anlamına gelen “#unidosporunpais”, her yaştan Kolombiyalıyı birleştiren güç ve ülkeye duyulan sevgiye işaret ediyor. Japon Milli Takımı formalarından güç alacak Japonya, 2014 FIFA Dünya Kupası Brezilya TM formaları güç kaynağını anımsatan grafik teması, takımın kuvvetini temsil ediyor ve sahadaki 11 oyuncuyu simgeleyen, 11 hatlı bir türbinden esinleniyor. Formanın sırt kısmındaki bant Japon el yazısını temel alırken, adidas formanın omuzlarını çevreleyen bantlar ise takımın sağlam bağlarını ve ruhunu temsil ediyor. FORMALARI GÖRMEK İÇİN TIKLA
Asya'da Yeni Bir Kuş Türü Keşfedildi
Bilim insanları, türünün yalnızca tek bir örneği olan yeni bir kuş familyası keşfetti. Tüneyen ötücü kuşlardan serçe familyasını inceleyen araştırmacılar, hayat ağaçlarında 10 farklı dal tespit etti. Uzmanlar, çalıkuşu ve diğer ötücü kuşlara benzeyen yeni kuş türünün 'Elachura' olarak tanımlanmasını tavsiye ediyor. Araştırma, Biyoloji Mektupları (Biology Letters) adlı dergide yayımlandı. İsveç Uppsala Üniversitesi Ziraat Bilimleri Fakültesi’nden Prof. Per Alstrom, “Türünün tek örneği olan bu kuş, en büyük grup olan tüneyen kuşlar içinde yaşayan en eski temsilci. Bu familya dünyadaki 10 bin 500 kuş türünü yüzde 36’sını kapsıyor” dedi. Araştırmayı Uppsala Üniversitesi ve Çin Bilim Akademisi ortak yürüttü. Daha önce Spelaeornis formosus, olarak bilinen Elachura formosa , Himalayalar’dan Çin’in güneyine kadar uzanan bölgede tüneyen ötücü kuşların küçük bir türü. Prof. Alstrom bu türü, “çok gizemli ve subtropikal dağlık ormanlardaki karışık bitki örtüsünün derinlerine gizlendiği için gözlemlemesi güç” olarak tanımlıyor. “Fakat, erkek kuşlar kuluçka döneminde kendilerine has çok tiz bir sesle ötmeye başlıyor. Bu ses Asya’daki hiçbir diğer kuşun sesine benzemiyor. Bazen çalıların arasında bir dala konmuş halde görülebiliyor.” Prof. Alstrom, bu yeni tür kuşun daha önce fark edilmemiş olmasını da ‘çalıkuşu ve diğer ötücü kuşlarla’ büyük benzerlikler taşımasına bağlıyor. Uzman, Elachura’nın diğer türlerle aynı doğa şartlarında yaşadığı için gelişim sırasında benzerlikler doğabileceğini söylüyor. Biyologlar, kuşların kalıtımsal yapılarını anlamak için DNA’larındaki moleküler farkları inceledi ve gelişimlerini açığa çıkardı. Araştırmacılar geçtiğimiz yıllarda da benzer yöntemlerle yaptıkları keşiflerde aladoğan türünün, atmacadan çok, şakrakkuşu türüne yakın olduğunu tespit etmişti. Prof. Altrom, moleküler incelemelerin kuş türleri arasındaki bağı anlamak için büyük öneme sahip olduğunu ve bu yolla yapılan araştırmalarda, flamingo ve dalgıç kuşları ile şahin, papağanı ve ötücü kuşlar, tarla kuşu ve bıyıklı baştankara arasındaki ilişkilerin de gözlemlendiğini söylüyor. Prof. Alstrom, “Daha fazla tür incelendikçe, gelecekte yeni keşifler de yapılabilir. Ama, Elachura gibi keşfedilmeyi bekleyen türünün tek örneklerinden çok fazla kalmadığını düşünüyorum” diyor.BBC
AKP İktidarında Kadının Adı Yok
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Türkiye'nin 12 yıldır “kadın erkek eşitliğine inanmıyorum” diyen bir başbakan ve partisince yönetildiğini, bu sözlerin AKP’nin kadına bakışını yansıttığını belirtti. Kadını “en az 3 çocuk” doğurma görevi vererek ev içine hapseden AKP zihniyetinin, erkek tahakkümü ve şiddetine sessiz kalıp erkeğine koşulsuz hizmet eden bir kadın tipi istediğini belirten Umut Oran, '30 Mart yerel seçimlerinde oy kullanacak 52.7 milyon seçmenin de yaklaşık yarısını kadınlar oluşturuyor. Kadınların oy tercihi, ülkenin kaderini belirleyecek nitelikte ve AKP zihniyetinden kurtulma yönünde büyük önem taşıyor. Türkiye’nin 12 yılını çalan; her alanda cinsiyet ayrımcılığı yapan, kadını ikinci sınıf gören, onu ekonomik, toplumsal ve siyasal hayattan dışlayan bu “erkek egemen” ortaçağ zihniyetinden kurtulmada kadınlarımıza büyük görev düşüyor…AKP son demlerini yaşıyor, 12 yıllık AKP iktidarı Türk siyasi tarihinde kara bir dönem olarak yer alacak. Kadın seçmenin iradesi;  çağdaş, demokratik, ileri bir Türkiye’ye giden yolda belirleyici olacaktır. Kadınlarımız, AKP’nin biletini sandıkta kesecektir...- Kadınlar için özgürlük, eşitlik ve adalet CHP ile gelecektir' dedi.Umut Oran'ın konuyla ilgili olarak bugün yaptığı yazılı açıklama şöyle: AKP İKTİDARINDA KADININ ADI YOK…SANDIKTA AKP’NİN BİLETİNİ KADINLAR KESECEK…Kadınlar için özgürlük, eşitlik ve adalet CHP ile gelecektir. Cumhuriyet özünde kadını toplumsal yaşama katma projesiydi. Çünkü aksi halde çağdaş ve ileri bir toplum olamazdık. 8 MartDünya Kadınlar Günü de Türkiye’de ilk kez 1921 yılında 'Emekçi Kadınlar Günü” adıyla kutlanmaya başladı.AKP döneminde ise kadınlar ekonomik, sosyal ve siyasi alanlardan giderek dışlandı. İktidardaki parti, kadını, toplumsal hayattan dışlayan, onu evi ile sınırlayan anlayışıyla kadının konumunu geriletti.Türkiye 12 yıldır “kadın erkek eşitliğine inanmıyorum” diyen bir başbakan ve partisince yönetiliyor. Bu sözler AKP’nin kadına bakışını yansıtıyor. Kadını “en az 3 çocuk” doğurma görevi vererek ev içine hapseden AKP zihniyeti, erkek tahakkümü ve şiddetine sessiz kalıp erkeğine koşulsuz hizmet eden bir kadın tipi istiyor.Türkiye nüfusunun 38.2 milyonla yaklaşık yarısını kadınlar oluşturuyor. Çalışma hayatında ise kadının adı yok. Kadınlarda işgücüne katılım yüzde 30.8’le 1990’ların gerisinde. Türkiye bu oranda OECD sonuncusu... Çalışma çağındaki 28 milyonu aşkın kadın nüfusun 11.5 milyonu ev kadını. Orta boy bir ülke nüfusuna denk bu kesim çalışma yaşamı yerine evle özdeşleşen geleneksel konumda ve işgücünden sayılmıyor.2.5 milyon dolayındaki kadının okuma yazması yok. Okuyanlar da iş bulamıyor. Çalışanlar yönetici olamıyor. Kamuda çalışanların yüzde 34’ünü  kadınlar oluştururken yöneticiler içinde kadın oranı yüzde 13.6.30 Mart yerel seçimlerinde oy kullanacak 52.7 milyon seçmenin de yaklaşık yarısını oluşturan kadınların tercihi büyük önem taşıyor. Her alanda cinsiyet ayrımcılığı yapan ve kadını ikinci sınıf gören zihniyetten kurtulmada kadınlarımıza büyük görev düşüyor. Sandıkta, AKP’nin biletini kadınlarımız kesecek…Kadınlar için özgürlük, eşitlik ve adalet CHP ile gelecektir. ‘Kadın’ dahi diyemeyen ‘bayan’ı tercih eden bu anlayış gereken cevabı bizzat kadınlarımızdan alacak.Kadınlarını ekonomik yaşamın içine katmayan bir ülkenin kalkınması, gelişmesi, ilerlemesi mümkün değildir. Kadınlar, ancak özgür, eşit, bağımsız bireyler olarak toplumda saygın yerini alır, erkeklerle aynı hak ve imkanlara sahip olur ve toplumsal süreçlere etkin biçimde katılabilirse, çağdaş ve ileri bir toplum yaratılabilir.Cumhuriyet kadını toplumsal yaşama katma projesiydi. Cumhuriyeti kuranlar, aksi halde çağdaş bir toplum ve ileri bir ülke olamayacağımızın bilincindeydi. Günümüzün en ileri ülkelerinden çok daha önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildi. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü de Türkiye’de ilk kez 1921 yılında 'Emekçi Kadınlar Günü” adıyla kutlanmaya başladı.AKP döneminde ise kadınların ekonomik, sosyal ve siyasi alanlarda katılımı giderek geriledi. Ne yazık ki Türkiye 12 yıldır, kadın erkek eşitliğine inanmadığını açıkça söyleyebilen bir başbakan ve partisi tarafından yönetiliyor. İktidardaki parti, kadının haklarını ve katılımını artırmak bir yana, zihniyeti gereği kadını evi ile sınırlayarak toplumsal süreçlerden dışlamayı tercih etti. AKP,  kadının toplumdaki konumunu geriletti, onu erkeğin tahakkümü altında, ikinci sınıf insan konumuna itti ve kadına şiddeti de reva gördü.2.5 milyon kadın okuma yazma bilmiyor… Kadınların ekonomik, sosyal ve siyasi alanlarda var olabilmelerinin en önemli aracı ise eğitim. Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren kız çocukları eğitime kazandırıldı ve ayrımcılık ortadan kaldırıldı. Ancak kadının eğitim imkânlarından yararlanma oranı AKP döneminde geriledi. Türkiye’de 2012 yılı itibarı ile okuma yazma bilmeyen 2.8 milyon kişinin yüzde 83’ünü kadınlar oluşturuyor. Türkiye’de okuryazar olmayan her beş yetişkinden dördü kadındır. AKP iktidarı döneminde kız çocukları eğitimden uzaklaştırıldı; 4+4+4 sistemi ile eğitimde kız çocuklarının 5.-6. sınıflardan sonra okullarını terk eğilimi arttı. Kadınlarda yüksek eğitim oranı çok düşük… Üniversite mezunu kadın nüfusun en yüksek olduğu il olan Ankara’da bile bu oran yüzde 15.3’te bulunuyor. Bu oran Hakkari’de yüzde 2.6’ye kadar düşüyor. Çalışma hayatında kadının adı yok…2013 itibariyle Türkiye nüfusunun 38 milyon 194 bin 504 kişi ile yüzde 49.8’ini kadınlar oluşturuyor. Yani kadın nüfus erkek nüfusla yaklaşık olarak eşit… İleri yaş gruplarında ise kadın nüfus erkek nüfustan fazla… Çalışma çağındaki kadın sayısı 28 milyonu aşıyor. Bunların 11.5 milyonu ev kadını. Yani orta boy bir ülke nüfusuna yakın kadın iş gücü, çalışma yaşamı yerine evle özdeşleşen geleneksel konumunu sürdürüyor, bunlar “ev kadını” oldukları için işgücü sayılmıyor. Eğitime devam eden, emekli, iş bulma umudu olmayan, mevsimlik çalışan vb. de eklendiğinde, çalışma çağında olup da iş gücüne dahil olmayan toplam kadın sayısı 20 milyona yaklaşıyor. Geriye iş gücü olarak 8.7 milyonluk bir kadın nüfus kalıyor. Bunların da 1 milyon 33 bini işsiz, 7.6 milyonu çalışıyor. Ancak “çalışıyor” gözüken kadınların 2.4 milyonu, gerçek bir istihdam şekliyle ilgisi olmayan “ücretsiz aile işçisi”, bunların da tamamına yakını kırsal kesimde… Bu istatistik kamuflajına rağmen kadınlarda işsizlik oranı yüzde 11.9’la daha yüksek.Böylece 28 milyondan fazlası çalışma çağında olmak üzere toplamda 40 milyona yaklaşan kadın nüfus içinde ücretli-yevmiyeli, işveren ya da kendi hesabına çalışanların sayısı 5 milyon dolayında kalıyor. İşveren ve kendi hesabına çalışan kadın sayısı sadece 915 bin ve bunun toplam kadın nüfustaki oranı yüzde 2.4.2013 itibariyle kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 30.8’le, 1990’lı yıllardakinin altında bulunuyor. Türkiye, kadının iş gücüne katılımında OECD ülkeleri içinde son; dünyada ise 127. sırada yer alıyor.İş hayatında cinsiyet ayrımcılığı…İktidardaki parti, adar yıllardır cinsiyet ayrımcılığını ve kadın düşmanı politikalarını artırarak sürdürüyor. Kamuda çalışanların yüzde 34’ünü  kadınlar oluşturuyor. Buna karşılık 2013 kamusal alanda üst düzey kadın yönetici oranı yüzde 9.3’e kadar gerilemiş durumda. Akademik personel içerisinde kadın profesörlerin oranı 2012-2013 öğretim yılı için yüzde 28.1 oldu. Kadın polis oranı 2013 yılında da yüzde 5.5’lik düzeyini korudu. BDDK, SPK gibi kuruluşlarda hiç kadın yönetici bulunmuyor, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay  ve HSYK başkanları, rektörlerin tamamına yakını erkek. Türkiye kadına ayrımcılıkta Tanzanya ve Katar’la aynı ligde…Dünya Cinsiyet Ayrımcılığı Raporu’na göre Türkiye’nin 136 ülke arasında 120. sırada bulunuyor. Sıralamada Türkiye’den hemen sonra gelen ülkeler ise Gana, Tanzanya, Katar gibi ülkeler...Kadına siyasette yer yok…AKP döneminde kadınların siyasete, sivil toplum kuruluşlarına ve genel olarak karar alma süreçlerine katılımlarındaki artış adeta durdu. Ülke nüfusunun yarısını kadınlar oluştururken, kadın milletvekili oranı yüzde 14.4’te kalıyor.  Türkiye’de 2013 itibariyle kadın bakan sayısı sadece 1 ve kabinede kadın bakan oranı olarak yüzde 4’e denk geliyor. Oysa bu oran Norveç’te yüzde 52.6, İsveç’te yüzde 52.2 düzeyinde bulunuyor. Kadınlar sivil toplum örgütlerinde de yeterince yer alamıyor. 2012 itibariyle toplam dernek üye sayısı içinde kadınların oranı yüzde 11.9’la çok düşük. Dernek üyesi kadınların toplam nüfusa oranı da sadece yüzde 2.2.AKP döneminde kadına şiddet tavan yaptı…AKP döneminde kadını ikinci sınıf gören zihniyetin tolerans ve himayesiyle toplumda kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri de tavan yaptı. Aralık 2002-Temmuz 2009 dönemini kapsayan bir araştırmaya göre bu dönemde kadın cinayetleri yüzde bin 400 arttı. göre 2002’de 66 olan kadın cinayeti sayısı, 2009’un ilk 7 ayında 953’e yükseldi. Daha yeni verilere göre de 2011 yılında 257 kadın öldürülürken, 102 kadın tecavüze uğradı ve 202 kadın yaralandı. 2012 yılının ilk altı ayında 100’e yakın kadın hayatı kaybetti.Türkiye’de günde ortalama 5 kadın, eşleri, sevgilileri ya da tanıdıkları erkekler tarafından öldürülüyor. Devletten koruma talep eden kadınların kaldığı sığınma evleri açılış törenleri ile teşhir ediliyor, koruma talebiyle polis veya savcılığa başvuran kadınların yüzde 73’ü, sığınma evlerinde olan kadınların ise yüzde 27’si cinayete kurban gidiyor.AKP, erkek tahakkümünü hak görüyor…Başbakanın “kadın erkek eşitliğine inanmıyorum” sözleri doğrudan AKP’nin kadına bakış açısını yansıtıyor. Bu zihniyet kadının, “fıtratı” gereği zayıf ve erkeğin himayesine muhtaç olduğu; bu nedenle kapatılması ve kontrol edilmesi gerektiğini düşünüyor. Kadını “en az 3 çocuk” doğurma görevi vererek aile içine hapseden, onu “itaatkâr eş ve anne” rolüne zorlayan AKP zihniyeti, erkek tahakkümü ve şiddetine sessiz kalan, erkeğine koşulsuz hizmet eden kadın tipi yaratmak istiyor.Ne kadar az eğitim, o kadar çok çocuk…Nüfus ve Konut Araştırması sonuçlarına göre 2011 yılında, 15 ve daha yukarı yaşta ve en az bir evlilik yapmış okuryazar olmayan kadınların yüzde 74.9’u 4 ve daha fazla çocuk doğurmuş durumda… Bu oran lise veya dengi okul mezunu kadınlarda yüzde 4.8’e, yükseköğretim mezunu kadınlarda yüzde 1.9’a düşüyor.Buna göre eğitimle çocuk sayısı arasında ters orantı bulunuyor. Eğitim düzeyi yükseldikçe çocuk sayısı azalıyor. O halde Başbakan’ın çiftlerden “en az 3 çocuk” talebinin gerçekleşmesi için kadının eğitimsiz kalması gerekiyor. Bu istatistik, kürtaj ve sezaryeni yasaklatan Başbakanın nasıl bir kadın, aile ve toplum tasavvuruna sahip olduğunu gösteriyor.Fuhuş sektörü AKP döneminde zirve yaptıAKP, istatistik oyunlarıyla ekonomik göstergeleri makyajladı, kötü gidişatı kamuflaj yöntemiyle gözlerden uzak tutmaya çalıştı, ekonomide sahte pembe tablolar çizdi. Şimdi de 30 Mart seçimleri öncesi, “Ben lafa değil, icraata bakarım” temalı, asılsız başarı öyküleri anlatan TV reklamları ile göz boyamaya, beyin yıkamaya devam ediyor. Bu reklamlarda yok yok… Bunları izleyenler bu ülkeye bırakın metroyu, neredeyse uçağı bile ilk AKP’nin getirdiğini sanabilir.Oysa AKP’nin 12 yıllık iktidarında uyguladığı ekonomi politikaları kitlelere iş-aş yaratmadığı gibi, gelir dağılımı daha da bozuldu, milyonlar daha da yoksullaştı. Bir ülkede ekonomi bozuldukça hayat kadını sayısı da artar.  Resmi veriler AKP döneminde fuhuş sektörünün adeta tavan yaptığını gösteriyor. Başbakanlık İnsan Hakları Kurulunun 2010 yılında yaptığı bir araştırmaya göre 2002’de 25 bin olan hayat kadını sayısı, 2010 itibariyle 100 bini aşmış durumda. Araştırma, 40 bin kadının da vesika alabilmek için beklediğini gösteriyor. Bu resmî veriler, 4 yıl önceki tabloyu yansıtıyor. Bu sayının bugün itibariyle çok daha yüksek düzeylere ulaştığı muhakkak…   AKP’nin toplum modelinde kadına biçilen rolAKP’li belediyeler düzenledikleri etkinliklerde kendi kafalarındaki kadın modelini topluma benimsetmeye çalışıyor; konuşmacılar, kadınlara erkeklerin üstünlüğünü kabul etmeleri yönünde telkinde bulunuyor. AKP kendi zihniyetindeki toplumun inşası için gerekli kadın tipini yaratma sürecinde rol modeller de oluşturuyor. Bu görevi üstlenen ve AKP’nin toplum mühendisliği çalışması kapsamında “Yaşam koçluğu ve aile danışmanlığı” sıfatıyla seminerler verenSibel Üresin, 21. Yüzyıl Türkiye’sinde açık açık çok eşliliği, imam nikahının resmileşmesini savunuyor.AKP zihniyetinin kadına bakışını gösteren sadece birkaç örnek ifadeyi hatırlamakta yarar var:- “Ben zaten kadın erkek eşitliğine inanmıyorum' (Tayyip Erdoğan / Kadın dernekleri ile yaptığı toplantıda)“Örtüsüz kadın perdesiz eve benzer. Perdesiz ev ya satılıktır ya da kiralıktır” (AKP Ünye Tanıtım ve Medya Başkanı Süleyman Demirci)- “Kadına şiddet abartılıyor' (Tayyip Erdoğan / AKP’nin ilk 7 yılında yüzde 1400 artan kadın cinayetleri hakkında.- “Benim bedenim, benim kararım diyenler feminist' (Tayyip Erdoğan / Kürtaj tartışmaları hakkında)- “Bir tane kız mıdır, kadın mıdır bilemem' (Tayyip Erdoğan / Dilşat Aktaş hakkında)- “Kürtajı bir cinayet olarak görüyorum.' (Tayyip Erdoğan / Kürtaj tartışmaları hakkında)- “Tecavüze uğrayan doğursun, gerekirse devlet bakar.' (Recep Akdağ / Eski Sağlık Bakanı, Kürtaj tartışmaları hakkında)- “Tecavüzcü, kürtaj yaptıran tecavüz kurbanından daha masum…' (Ayhan Sefer Üstün / AKP Milletvekili, İnsan Hakları Komisyonu Başkanı)- “Tecavüze uğrayan da kürtaj yaptırmamalı, Bosna’da kadınlar tecavüze uğradı ama doğurdular.' (Ayhan Sefer Üstün / AKP Milletvekili, İnsan Hakları Komisyonu Başkanı)- “Kadın ahlaklı olsun, kürtaj yapmak zorunda kalmasın.' (İ. Melih Gökçek / AKP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı)- “Anası tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün? Anası ölsün.' (İ. Melih Gökçek)- “Yalnız bırakılan ya davulcuya ya zurnacıya...' (Tayyip Erdoğan / Münevver Karabulut cinayeti hakkında)- “Medya olayları abartıyor. Kadına yönelik şiddet algıda seçicilik' (Fatma Şahin / Eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı)- “Türk kadını evinin süsüdür.' (Vecdi Gönül / Eski Savunma Bakanı)- “Evdeki işler yetmiyor mu?' (Veysel Eroğlu / Orman ve Su İşleri Bakanı / Kendisinden iş isteyen kadına)- “Kızlar okuyunca erkekler evlenecek kız bulamıyor.' (Erhan Ekmekçi / AKP İl Genel Meclis Üyesi)- “Kadınlar iş aradığı için işsizlik yüksek.' (Mehmet Şimşek / Maliye Bakanı)- 'Kocama arkadaşımı tavsiye ettim', “Kocamın ikinci bir eş almasına müsaade ettim” (Sibel Üresin / AKP’nin yaşam koçu ve aile danışmanı)- “15’inde kız ya erde, ya yerde olmalı” (Prof. Remzi Fındıklı / Hükümetin 2012’de atadığı Polis Akademisi Başkanı)“Kızlı-erkekli aynı evde ne yapıyorlar belli değil” (Tayyip Erdoğan / Üniversiteli gençler hakkında)Peki CHP ne yapacak? CHP iktidarında Eşitlik Bakanlığı kurulacak ve eşitlik eylem planı gerçekçi hedefler ve somut önerilerle yenilenecektir. Bütün kamu kurumlarında toplumsal cinsiyete dayalı bütçeleme yapılacaktır.Eşitliğe kaynak ayırma şeffaf hale getirilecektir.En fazla beş yıl içinde okuma yazma bilmeyen kadın kalmayacaktır.CHP kendi yönetim kademelerinde yüzde 33 kadın kotası koyarak, kadınların karar verme süreçlerine katılmasındaki kararlılığını göstermiştir.CHP kamu yönetiminde kadın yönetici sayısını en üst düzeye çıkartacaktır.AB ülkelerine koşut olarak özel sektörde de kadınların yönetim kademelerinde yer almasını sağlayacak hukuki yaptırım ve teşvikler uygulanacaktır.Kadınların çalışma hayatına vasıflı işgücü olarak katılmaları sağlanacaktır. Güvencesiz çalışmanın önüne geçilecek ve bu konuda işverene destek olunacaktır.Şiddet mağduru kadınlar kesinlikle korunacaktır.Kadınların çalışma hayatına katılmalarını engelleyen nedenleri kaldırmak amacı ile tam gün okul, uzun süreli ucuz gündüz bakım hizmetleri, ailedeki engelli ve yaşlıların bakımında toplumsal ve kurumsal destek gibi olanaklar geliştirilip, yaygınlaştırılacaktır.Ailenin mutluluğu bireyler arasında eşit ve paylaşımcı değerlerin benimsenmesine bağlıdır.Demokrasi ancak kadınların güçlendiği ve tam anlamıyla eşit yurttaş olduğu bir toplumda kökleşebilir. Kadınlar Türkiye'nin yeterince değerlendiremediği en büyük varlığıdır. Kadınların toplumsal ve kamusal yaşama daha eşit katılmalarından, kısacası daha güçlü olmalarından kadınlar kadar erkekler ve çocuklar, neticede tüm ülke yararlanacaktır. Şiddet mağduru kadınlar kesinlikle korunacaktır.Kadınların çalışma hayatına katılmalarını engelleyen nedenleri kaldırmak amacı ile tam gün okul, uzun süreli ucuz gündüz bakım hizmetleri, ailedeki engelli ve yaşlıların bakımında toplumsal ve kurumsal destek gibi olanaklar geliştirilip, yaygınlaştırılacaktır.Ailenin mutluluğu bireyler arasında eşit ve paylaşımcı değerlerin benimsenmesine bağlıdır.Demokrasi ancak kadınların güçlendiği ve tam anlamıyla eşit yurttaş olduğu bir toplumda kökleşebilir. Kadınlar Türkiye'nin yeterince değerlendiremediği en büyük varlığıdır. Kadınların toplumsal ve kamusal yaşama daha eşit katılmalarından, kısacası daha güçlü olmalarından kadınlar kadar erkekler ve çocuklar, neticede tüm ülke yararlanacaktır.- Kadınlar için özgürlük, eşitlik ve adalet CHP ile gelecektir.Kadınların başta ekonomi olmak üzere yaşamın her alanında daha fazla ve etkin biçimde yer alması gerekiyor.Kadınların; eğitimde eşit fırsata sahip olması, ekonomi, toplumsal yaşam ve siyasete özgür ve eşit katılımı sağlanmalıdır.Demokrasinin “olmazsa olmaz”ı niteliğindeki eşit temsil ve katılım ilkesinin gerçekleşebilmesi için TBMM’de kadın milletvekili oranının kadınların nüfustaki ağırlığına paralel bir orana ulaşması gerekiyor.30 Mart yerel seçimlerinde oy kullanacak 52.7 milyon seçmenin de yaklaşık yarısını kadınlar oluşturuyor. Kadınların oy tercihi, ülkenin kaderini belirleyecek nitelikte ve AKP zihniyetinden kurtulma yönünde büyük önem taşıyor. Türkiye’nin 12 yılını çalan; her alanda cinsiyet ayrımcılığı yapan, kadını ikinci sınıf gören, onu ekonomik, toplumsal ve siyasal hayattan dışlayan bu “erkek egemen” ortaçağ zihniyetinden kurtulmada kadınlarımıza büyük görev düşüyor… AKP son demlerini yaşıyor, 12 yıllık AKP iktidarı Türk siyasi tarihinde kara bir dönem olarak yer alacak. Kadın seçmenin iradesi;  çağdaş, demokratik, ileri bir Türkiye’ye giden yolda belirleyici olacaktır. Kadınlarımız, AKP’nin biletini sandıkta kesecektir...
Dünyada Berkin Elvan Eylemleri
Dün Berkin Elvan'ın 269 günlük komanın ardından hayata veda etmesiyle Türkiye'nin birçok ilinde gösteriler yapıldı. Benzer gösteriler dünyanın çeşitli ülkelerinde de gerçekleşti. İşte o ülkelerden bazıları.