Geçmeyen Şeylerin Yazarıyla: Cihad Kök
Bazı kitaplar vardır, onları okurken kahramanlara değil kendine sinir olursun. Kapatırsın kapağını, sonra gidip üstüne tekrardan düşünürsün, “ne saçmalamışım” dersin. Çünkü o kitaplar bir hikâye anlatmaz; seni anlatır. İşte “Uyuyunca Geçmeyen Şeyler Var”, tam olarak böyle bir kitap.Cihad Kök, edebiyatın steril mutfağından değil, yatak odasında sabaha karşı gözünü duvara dikmiş bir adamın zihninden yazıyor bu metinleri. “İyi yazılmış” cümleler değil bunlar; dürüst cümleler. Hani o kimseye anlatmadığın, terapist bile olsa ağzından çıkmayacak duygular var ya, işte onlar burada yazılı. Bu yüzden insan okurken biraz utanıyor, biraz huzursuz oluyor ama en çok da yalnız olmadığını hissediyor.Bu kitap bir tür duygusal otopsi: hangi aşk ne zaman öldü, hangi gece hangi düşünce uykudan güçlü çıktı, hangi cümle hâlâ içini çiziyor... Her biri, uykunun bile üstünü örtemediği duygusal kırıntılar. Bir ilişki günlüğü değil; bir kayıp envanteri. Satırların arasında kaybolmaktan korkmuyorsun çünkü kaybolduğun yerin haritası bu kitapta çizilmiş zaten.“Uyuyunca geçmiyor” evet. Ama belki birileri yazınca, en azından anlatılabilir hâle geliyor.Bu metinlerin arkasındaki yazarla, duyguların geçmediği yerlerde biraz daha oyalanmak ve metnin ruhuna daha da yaklaşmak için bir söyleşi yapmak istedik. İşte Cihad Kök’le, “Uyuyunca Geçmeyen Şeyler Var” üzerine gerçekleştirdiğimiz o samimi ve derinlikli röportaj: