onedio

Sırrı Süreyya Önder Haberleri

Sırrı Süreyya Önder ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Sırrı Süreyya Önder ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Gündemin Kalabalığında Kaybolan 10 Konu
Hepimiz haklı olarak yolsuzluk, medyaya müdahale, Fenerbahçe'nin durumu, yeniden yargılama, seçim gündemine odaklandık. fakat bu arada ülkenin gerçek ve önemli gündemini ıskalama noktasına geldik. Bütün hayatımız tapeler, seçimler, adaylar ekseninde dönerken bakın neleri kaçırıyoruz.
Sırrı Süreyya, 'Projeleriniz Nedir?' Sorusuna Öyle Bir Yanıt Verdi ki...
CNN Türk'te 'Baştan Sona' programına katılan HDP İstanbul adayı Sırrı Süreyya Önder, geceye verdiği cevapla damga vurdu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday olan Sırrı Süreyya Önder'in projeleriyle ilgili bir soruya verdiği yanıt gazetecileri gülme krizine soktu... İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na neden aday olduğunu anlatan Önder, gazeteciler Ruşen Çakır ile Elif Çakır'ın da sorularına yanıt verdi. Star Gazetesi yazarı Elif Çakır ve moderatör Akif Beki Önder'in seçim projelerine yönelik soru sorarak 'Seçilirseniz ne yapacaksınız? Adayları görüyoruz ellerinde dosyalarla dolaşıyorlar. Projelerini neler' diye sordular? ANANIZDAN PROJEYLE Mİ DOĞDUNUZ? Bunun üzerine Sırrı Süreyya Önder ' Nedir bu proje merakınız. Ananızdan projeyle mi doğdunuz' şeklindeki yanıtı verince gazeteciler kahkahaya boğuldu. Akif Beki Önder'in cevabı üzerine ' Artık eller havaya, artık diyecek başka söz yok diyerek' karşılık verdi.
HDP'ye Saldırılar Sürüyor
Türkiye en gergin yerel seçim arifesini yaşarken, Halkların Demokratik Partisi (HDP) yetkililerine ve teşkilat binalarına yönelik saldırılar kaygı verici boyutlara ulaştı. Son olarak sosyal medyada örgütlenen yaklaşık bin kişilik bir grubun Muğla’nın Fethiye ilçesindeki ilçe örgütü açılış törenine saldırması, bugüne kadar HDP’ye yapılan diğer saldırıları gündeme getirdi. Hemen hemen her saldırıda, HDP’li yetkililerin de belirttiği üzere kamu görevlilerinin olayları engellemekte ‘zaafiyet’ göstermesi dikkat çekiyor.    ‘Kamu görevlileri kışkırtıyor’ HDP Eşbaşkanı ve Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Radikal’e verdiği demeçte, ‘ İzmir Urla’daki saldırıyı emekli bir özel harp görevlisinin, Ordu’daki saldırıyı üniversitede görevli bir okutmanın kışkırttığını, Fethiye’de ise belediye başkanı ve emniyet müdürünün saldırganların istediği yönde hareket ettiğini’ ileri sürdü. Bugüne kadar HDP’ye yapılan saldırılar şöyle: 8 Mart: Giresun’da HDP seçim otobüsü, polis eşliğinde Kürkçü’nün partililere sesleneceği Bulancak Cumhuriyet Meydanı’na gelirken kalabalık bir grup tarafından taşlandı. 7 Mart: Seçim çalışmaları için Ordu’ya giden Ertuğrul Kürkçü, parti binasındayken bir grup tarafından protesto edildi. Uzun süre büro önünden ayrılmayan protestocular yüzünden saatlerce içerde beklemek zorunda kalan Kürkçü’yü polis arka kapıdan taksiyle kaçırmaya çalıştı, ancak bu kez de protestocu grup taksiye saldırdı. Olaylar kitlesel gösteriye dönüşüyor 5 Mart’ta Aksaray’da İl Başkanlığı binası açılışında laf atmayla başlayan olaylar kitlesel gösteriye dönüştü, 30 kadar kişi yaralandı. 4 Mart’ta Keşan’da, HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in seçim otobüsüne yaklaşık 30 kişilik bir grup Türk bayrağı açarak taşla saldırdı.Seçim bürosu açılmadan taşlandı 23 Şubat günü İzmir’in Urla İlçesi’nde seçim bürosu açma hazırlığındaki HDP’lilere yönelik bin kişilik bir grubun saldırısıyla başlayan olaylarda dördü ağır dokuz kişi yaralandı. Aynı gün, İstanbul’da Kadıköy’de de HDP İstanbul Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan Adayı Sırrı Süreyya Önder’in katılımıyla gerçekleşen mitingin ardından parti seçim otobüsü saldırıya uğradı. 27 Şubat: Yaklaşık 300 araçlık bir konvoyla Urla’ya gitmek isteyenHDP’liler polis engeliyle karşılaştı. HDP’liler polis eşliğinde ilçeden ayrılırken, ilçe girişinde bekleyen HDP’lilere de polis tazyikli suyla müdahale etti. Kaynak: Diken
İşte Abdullah Öcalan'ın Mesajı
Abdullah Öcalan, Nevruz için yayımladığı mesajında sürecin yol ayrımında olduğunu söyledi ve Türkiye'deki gündemi değerlendirdi: 'Darbelerle ya da radikal demokrasiyle yola devam edeceğiz.' Öcalan mektubunda, hükümetin çözüm süreciyle ilgili tavrını eleştirdi; 'Şu ana kadar yürütülen bir diyaloğ süreciydi ve önemliydi. Bu süreçte iki taraf da birbirlerinin iyi niyetini, gerçekçiliğini, yeterliliğini test etmiştir. Bu testten hükümetin ağırdan alma, tek taraflı yürütme, yasal temelden kaçınma ve uzatma tutumuna rağmen iki taraf da barış arayışından kararlılıkla çıkmıştır. Gelgelelim diyaloğ süreçleri önemli olmakla birlikte bir bağlayıcılık içermezler. Bundan dolayı da kalıcı bir barış için yeterli güvence oluşturamazlar.' Abdullah Öcalan, hükümetten talebini ise 'Gelinen noktada müzakere sistematiği için yasal bir çerçeve kaçınılmaz olmuştur' sözleriyle dile getirdi. Hükümet-Cemaat kavgası Öcalan Hükümet-Cemaat kavgasına da üstü kapalı olarak değindi; 'Son Newrozdan bugüne yaşadığımız güncel somut durum tam da çatallaşmaya başlayan bu yol ayrımını ifade etmektedir. Ya son 200 yıllık kapitalist moderniteye dayalı komplocu-darbeci rejim kendini yeniden restore ederek sürdürecektir ya da tarihsel rotasına oturtulmuş Türk-Kürt ilişkileri en kapsamlı demokratik reformlardan geçerek demokratik anayasal bir rejimle komplocu-darbeci mekanizmaları parçalayarak çözümlenecektir. Bütün ara yollar ve geçici biçimler artık miyadını doldurmuştur' 'Bizim büyük barış yolculuğumuz Oslo'dan Paris'e, Gever'den Lice'ye, KCK operasyonlarından hasta tutsaklarımıza dönük zalim tutuma varana değin bir çok saldırıya maruz kalmıştır. İşte bütün bu kirli oyunları bozan, Uluslararası Gladyo hakimiyetini sarsan ve boşa çıkaracak olan da bu harekettir; yani sizlersiniz. Bütün bölgedeki vesayet düzenlerinin etkisizleştirilmesinde bizim yürüttüğümüz mücadelenin çok büyük bir payı vardır. Türlü biçimlere bürünerek karşımıza çıkan uluslarası komplolara karşı yeterli dikkati göstermek tarihsel sorumluluğumuzdur' Üslûp uyarısı Öcalan isim vermeden Kandil yönetimine ise, 'Sorumlu bir dil ve üslup bir çok ırkçı psikolojik harp metodlarını boşa çıkaracağı gibi büyük barışımızın da temel karakteri olacaktır' sözleriyle mesaj yolladı. Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) Şanlıurfa Belediyesi başkan adayı Osman Baydemir, alanda yaptığı konuşmada “Bugün artık özgürlük yoluna, kardeşlik yoluna girilmiştir. Orta Doğu halklarına örnek olacak bir tablo ortaya çıkmıştır. Milyonların kalbi bu meydanda bütün dünyaya karşı atıyor. Şükürler olsun ki bugün kendi dilimizle bu meydandan dünyaya mesaj verebiliyoruz” ifadelerini kullandı. Artık Türkiye’nin hiçbir kentine cenaze haberi gitmediğini belirten Baydemir, “Şükürler olsun annelerimiz gözyaşı dökmüyor. Sizin haklı duruşunuz bizleri bugün barış iklimine getirdi” şeklinde konuştu. Yoğun katılım Kutlamalara yaklaşık 2 milyon kişinin katılması bekleniyor. Nevruz alanında bulunan Al Jazeera muhabiri Kadir Konuksever, Nevruz alanına gelişlerin sabah 08.00 itibari ile başladığını ve tamamen dolduğunu belirtirken, kutlamaların yapıldığı bölgeye Öcalan afişleri ve sloganların yer aldığı pankartların asıldığını söyledi. Al Jazeera ’ya konuşan bazı vatandaşlar, Öcalan’ın çözüm süreciyle ilgili açıklanacak mektupla ilgili beklentilerinin olumlu olduğunu ve sürecin devamına yönelik mesajlar çıkmasını umduklarını ifade etti. Nevruz alanının farklı noktalarına ‘Öcalan'a özgürlük’ ve hasta mahkumların bırakılması çağrısı için kampanyaların yürütüldüğü imza standları kuruldu. Nevruz, siyasi kimliğinin yanısıra kendi ekonomisini de yarattı. Alanda çok sayıda yiyecek ve içecek standı yer alıyor. Alanın çevresinde çok fazla polis yok ancak bölge havadan helikopterle takip ediliyor. Kaynak: Al Jazeera
Twitter'da Başladı, Mahkemeye Taşındı
Gazeteci Enver Aysever, HDP İstanbul Belediye Başkan adayı Sırrı Süreyya Önder'i mahkemeye verdi. Twitter'da başlayan Enver Aysever-Sırrı Süreyya Önder kavgası mahkemeye taşındı. Enver Aysever, avukatı Sibel Aslı Deveci aracılığıyla şikayet dilekçesini Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdi. Şikayet dilekçesinde Sırrı Süreyya Önder'in Aysever'e sinkaflı küfürler ettiği öne sürülerek o küfürlere yer verildi.Medyafaresi
Sırrı Süreyya Önder'e Gazeteci Tepkisi! 'Enver Aysever'den Özür Dile'
Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay , İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder 'in, Twitter mesajında televizyon programcısı Enver Aysever'e yönelik 'küfür ve tehdit' içeren konuşmasını kınadığını belirterek, 'Önder'i, arkadaşımızdan kamuoyu önünde özür dilemeye davet ediyoruz' dedi. Abakay yaptığı yazılı açıklamada, her vatandaş gibi Önder'in de kendisi hakkında yapılan bir açıklamayı kınama hakkının olduğunu vurgulayarak, 'Ancak bu, O kişiyle küfür, hakaret ve tehdit etme hakkı vermez. Sanatçı kişiliğiyle kamuoyunda sempati ile karşılanan Önder'in, bu son davranışıyla, politikacı kimliğiyle, saldırgan, saygısız siyasetçi grubuna dahil olmasını üzüntü ile karşılıyoruz' ifadelerini kullandı. Konunun mahkemeye intikal ettiğini anımsatana Abakay şunları kaydetti: 'Arkadaşımız Aysever bu hakareti hiçbir şekilde hak etmemiştir. Önder'i, arkadaşımızdan kamuoyu önünde özür dilemeye davet ediyoruz.Politikacıların gazetecilere yönelik saldırgan tutumuna Önder'in dahil olması kötü örnek olmuştur. Önder keşke, sanatçı duyarlığını sürdürebilseydi. Ülkemizde, sıradan gerekçelerle gazetecileri hedef alan yeteri kadar olumsuz politikacı vardır. Keşke bu küfürbazlara Önder dahil olmasaydı.' ANKA---
Katil, Maktul ve Dedektif Aynı Sahnede
Onur Ünlü'nün son filmi 'İtirazım Var', bağlama çalan, boksörlük yapmış bir imamın hikâyesini anlatıyor. Selman Bulut adındaki karakter daha ilk sahneden itibaren sizi alıp, peşine takıyor. Senarist ve yönetmen Onur Ünlü’nün yeni filmi ‘İtirazım Var’ 15 Nisan'da İstanbul Film Festivali'nde Ulusal Yarışma kategorisinde gösterilmesinin ardından 18 Nisan Cuma günü vizyona giriyor. Selman Bulut adında boksör, bağlama çalan bir imamın polisiye bir maceranın ortasında kaldığı ‘İtirazım Var’ gerek hikâyesi, gerek ana karakteri, gerekse anlatım dili itibariyle büyük bir film. İmam olarak görev yaptığı camide namaz kılıp, kıldırırken cemaatinden birinin gizemli bir şekilde vurulması ile başlayan hikâyede Selman Bulut, katilin peşine düşüyor. Klasik polisiyelere selam veren sahnelerinin yanında zekice oluşturulmuş polisiye kısmı sürükleyici, sıcak ama yüz göz olmayan, komik ama izleyiciyi hafife almayan bir film. ‘İtirazım Var’ başka bir isimle yıllar önce yazılmış bir senaryosuydu Onur’un. Ben de iki yıl kadar önce okumuş, meraklanmıştım. Selman Bulut, kâğıt üzerinde okurken, büyük laflar eden, sahip olduğu vasıflarla fazla övünen, bir deyişle insanın canını sıkan bir adamdı. Merak ettiğim ise insanın hassasiyetlerini çok iyi bilen Onur Ünlü gibi bir yönetmenin bu ‘ukala’ adamdan yani Selman Bulut’tan nasıl bir kahraman yaratacağıydı. Bu arada Onur bu iki yılda iki film daha yaptı. Biri ‘Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikayesi’, diğeri ise ‘Sen Aydınlatırsın Geceyi.’ İkisi de birbirinden çok farklı filmlerdi. İkisi de çok sevildi. Leyla İle Mecnun ve Ben De Özledim dizilerini çekti televizyon için. ‘Bir Selman Bulut polisiyesi’ Meşguldü yani Onur. Hastalığı ve tedavi süreci bir yandan, yapmak istedikleri ve yapmak zorunda kaldıkları diğer yandan uğraşıp durdu. Sonunda vakit buldu ve bir ay içerisinde çekimlerini tamamladığı ‘İtirazım Var’ı nihayet hazır etti. Geçen hafta izlediğim filmde, daha ilk sahneden itibaren nereye gittiğinizi sorgulamadan Selman Bulut’un peşine takılıyorsunuz. Onunla birlikte katilin de izini sürüyorsunuz haliyle. Belli ki aradan geçen tüm bu zamanda Selman Bulut, Onur’un aklının bir köşesinde dönüp durmuş. Döne döne de bir dervişe, gerçek bir kahramana benzemiş. Serkan Keskin’le birlikte filmin 98 sahnesinin 96’sında olup da insanın yine de daha fazla görmek istediği bir karakter kurmuşlar. Hayatta vicdanlı ve iyi insan olmayı kendine düstur edinmiş, Allah sevgisini didaktik olmadan, aracı unsurları, kurumları, ahlak, çevre, mahalle baskısı gibi etkenleri devre dışı bırakarak yaşayan Selman Bulut, bu sevgi haricindeki her şeyi sorgulanabilir kılmış. Selman Bulut’un bir başka özelliği de katili ararken de kendine ait, sıra dışı yöntemler kullanması. Bu arayışta çoğu zaman komik durumlar ortaya çıksa da, bunlar zorla yapılan şakalar ya da yaratılan komiklikler değil. Ayrıca Onur Ünlü’nün diğer filmlerinden farklı olarak mekân duygusunu çok daha fazla aktaran bir film olmuş bu. ‘İtirazım Var’ 30 farklı mekânda çekilmiş bir İstanbul filmi olarak da düşünülebilir aynı zamanda. Selman Bulut, katili İstanbul’un 30 ayrı yerinde ararken kimi zaman şu an evcil balık alıp satan emekli asker rolündeki Sırrı Süreyya Önder’den, kimi zaman da devasa bir Gustav Klimt heykelinden yardım alabiliyor. Dünyalar arasında Kısacası, bir Onur Ünlü filmiyle daha karşı karşıyayız. Ama bu defa dünya izleyicisine de daha çok hitap edecek, 2010’ların İstanbul’unda geçen, toplumun sosyal yapısından, günün hassasiyetlerine kadar pek çok ayrıntıyı bulabileceğimiz zamansız bir film izleyeceksiniz. Tabii Onur Ünlü sinemasının bazı değişmez unsurlarını da bulacaksınız. Mesela duygularınızla asla oynanmayacak zira bu film izleyicinin daha çok aklı, vicdanı ve kalbiyle meşgul oluyor. Onur Ünlü, İtirazım Var’daki yönetmenlik performansının ötesinde, kendi filmlerini insanları daha fazla ağlatma ya da acıtma deneyleri yaptığı bir laboratuvar gibi kullanmadığı için ayrıca önemli bir yönetmen. Bu yüzden bu büyük filmin yolculuğuna tanıklık etmek gerekiyor. Selman Bulut’un devamı gelecek maceralarının ilkinin bir parçası olmak için ‘İtirazım Var’ şahane bir başlangıç filmi. Zira bu maceralar, bizim bilmediğimiz bir dünya ile bizim bilmediğimiz bir başka dünya arasında yaşanmaya devam edecek. Bedia Ceylan Güzelce|Al Jazeera
Yerli Sinemada Nefes Kesen 9 Kadın Oyuncu Performansı
Anlat İstanbul’u izleyen hemen herkesin film sonrası aklında kalan en keskin performans Yelda Reynaud’a aittir şüphesiz, zira çoğu filmde karikatürize edilmeye mahkum bırakılan trans birey ancak bu kadar gerçek ve abartıdan uzak kotarılır. Karakterin karizmatik duruşu ve hikâyesinin hezimeti bir yana, oyuncunun bu dev kadrolu yapım içinden sıyrılıp birçok festivalde ödüle uzanması da pek rastlantı değil.
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Başbakan Erdoğan, Dünya Çevre Günü dolayısıyla evvelki gün yaptığıkonuşmada şöyle demiş:  “Hani böyle Gezicilerin havasına girmek suretiyle 12-13 ağaç söküldü, ‘Katliamyapıyorlar’ diye başlattıkları olayda, yaptıkları çevre katliamını kimsenin unutması mümkün değil. Taksim’de Dolmabahçe’de yaptıkları ağaç katliamı, hepsi ortada. Dozerle nasıl tahrip ettikleri ortadadır.” Haberi okurken düşündüm, “Acaba bir dozerin önünde durarak ağaç katliamına karşı çıkan Sırrı Süreyya Önder, ağaçlar sökülmesin diye nöbet tutarken çadırları sabaha karşı ateşe verilen, polis tarafından gaza ve ilaçlı suya boğulan gençler ve çevreciler, olayları televizyondan canlı izleyen insanlar, bu konuşmayı duyduklarında ne hissetmişlerdir?”