Aykut Kocaman: "Alex'in Beni Anlamasını İsterim"
Aykut Kocaman Habertürk'e verdiği röportajda geçtiğimiz günlerde futbolu bırakan Alex'le ilgili flaş açıklamalarda bulundu.İşte Kocaman'ın çok ses getirecek o röportajı...Fenerbahçe’den ayrıldıktan sonra bir süre kendinizle kaldınız, Bodrum’da vakit geçirdiniz ve sonunda da Mevlana şehrine geldiniz, daha doğrusu seçtiniz... Nasıl bir ruh halindesiniz? Konya size iyi geldi mi?Türklerin Orta Asya’ya gelmesiyle başlayan zamana ve mekâna yenilmeyen bir varlık Mevlânâ... Konya da dünyada hoşgörünün başkenti, şehrin bu ruhani havasını hissetmemek mümkün değil tabii ama gel gör ki futbol zaman zaman bu hoşgörü kentinde bile gerginlik ve sertlikten nasibini alıyor. Zorluk azalmadı anlayacağın. 8 sene önce de 1 yıl çalışmıştım. Sizler, yakınlarım gelince yemeğe falan çıkıyoruz ama sonraki maça hazırlık çalışmaları ve toplantılar o kadar ayrıntılı hale geldi ki gezmeye zaman kalmadı. Tabii bu dönem istisna... Ölümünün düğün gecesi olarak kutlanmasını isteyen Mevlânâ’nın anısına düzenlenen Şeb-i Arus törenlerine gideceğiz birlikte.Artık daha mı az takıyorsunuz hayatı?Tam öyle... Bütün hayata futbol olarak bakıyordum bu zamana kadar. Bu kadar yoğunlaşma verimsizliğe de yol açıyormuş ayrıca, yaşayarak öğrendim. Çok çalışmayı hep kutsal sayan bir milletiz ama doğru değil. Çözümü o dar yerde arıyorsun, olmuyor. Futbol dışında da bir hayatım olduğunu gördüm.Nasıl geçti 18 ay... Futboldan uzak...O kadar yoğun geçen dönemden sonra ilk birkaç ay su gibi aktı. Uzun süre maç seyretmedim. Sonrasında ailemle bir arada hem maç hem seyahat şeklinde programlar yaptım. Güzel bir 18 ay geçirdim. Ama bir yerden sonra seçim yapmak gerekiyordu. Tamam maddi anlamda 'Hemen işe döneyim' gibi bir durumum yok ama her şey para değil, mesleki körelme durumu var, daha da önemlisi benimle birlikte Fenerbahçe’den ayrılan değerli bir ekibim var. Tekrar başlayacağımdan emin oldukları için benden kopmak istemediler. Zihinsel hantallaşma da başlamadan 'Yeter artık bu ara' dediğim anda Konyaspor teklifi geldi.Yani 'Aykut Hoca’ya teklif gelmeyince Bodrum’a yerleşti' durumu olmadı...Yok canım, amiyane tabirle piyasam iyiydi, çok teklif geldi, yurtdışı da dahil ama geçen sene çalışmama kararı almıştım kibarca reddettim. Torku Konyaspor’u seçtim çünkü seni tanıyanların yanında başlamak büyük avantaj. Futbolda matematik yok, iki artı iki 12 edebiliyor.Türk futbolunun bugününü nasıl değerlendiriyorsunuz?Bence ilginin azalmasının en önemli sebebi Fenerbahçe’yle başlayan Türk futbolunu temizleme operasyonu olarak adlandırılan o korkunç süreç... Biz o zaman da bu gidişatın sadece Fenerbahçe için değil, tüm futbol ailesi için çok kötü olacağını ısrarla söyledik. Yaşadığımız olaylar, insanların genel mutsuzluğu ve son olarak da Passolig denen yeni oluşumu futbolseverin anlamaması futbolu bu noktaya getirdi. Türklerin futbolla yatıp kalktığına da katılmıyorum. Takımlarını gerçekten seven bir kitle var ve onlar bile futboldan soğudu. Türk insanı iddia olayını seviyor daha çok, oyunun kendisini sevme tarafı geçti gitti. Karamsar olmak istemiyorum ama şu an olumlu bir gidişat da görmüyorum. Hep böyle gitmeyecek ama ders çıkarma ihtimalimiz de soru işareti. Futbol sahalarının o hafta sonunu renklendiren, birlikte şarkı söyledikleri, aileleriyle, sevgilileriyle bir arada oldukları yer olması şimdilik zor görünüyor ama futbolda umut her zaman vardır.Babanız Beşiktaşlıymış... Fenerbahçe’ye transfer olduğunuz sezon üzülmüş müydü?Üzülmez mi! En büyük hayali Beşiktaş’ta oynamamdı. Beşiktaş hayatında çok özel bir yerdeydi. Ama Fenerbahçe tercihi de çok üzülmeyi gerektirecek bir tercih değil.Oğlu için Fenerbahçeli oldu mu?Aklının ucundan geçmedi. Oğlunun çok başarılı olmasını isteyen ama kalbi de Beşiktaş için çarpan bir baba olarak kaldı.Fenerbahçe-Beşiktaş karşılaşmalarında ne yapardı?O zaman beni tutardı. Başarılarımla hep gurur duydu.Yıl 1996... 82. dakikada sizin attığınız golle 2-1 kazanılan Trabzonspor maçından sonra 'Bütün sezon uğraşıyorsunuz, bütün emekleriniz tek maçla heba oluyor, galibiyetimize seviniyorum ama Trabzonlu arkadaşlarım için de üzülüyorum' diyerek Dünya Fair Play Ödülü almıştınız...Trabzonspor taraftarı maçı kazanmak için her şeyi yaptı ama kaybedince alkışladı. Golü attığım için beni yakaladı muhabir. 82. dakikaya kadar Trabzonspor şampiyon, vuruyorum gol oluyor ve biz şampiyonuz. Biz kaybetseydik emeklerimiz yok sayılacaktı. Neden gelişemediğimizin bir örneğidir bu. Marsilya maçında aynı 90 dakika içinde 2-0 öndeyken 'Kocaman gururumuz', 2-2 olunca 'Aykut Hoca istifa'... Ben de yaşadım. İnsana ait hiçbir şey beni şaşırtmıyor. Etrafımdakiler benim gibi düşünsün yeter şimdilik. Ancak böyle ilerleyebiliriz.Biliyorum hakkında hiç konuşmadınız, üzerinden çok zaman geçti. Alex’le durum ne, barışır mısınız?Öncelikle benim bir küskünlüğüm yok. Benim tercih ettiğim bir süreç değildi yaşadığımız, bunun net olarak bilinmesini istiyorum. Fenerbahçe tarihinde ve taraftarın gözünde Alex’in nasıl bir noktada olduğunu bilerek, olumlu bir şekilde yönetmeye çalıştım durumu... Sosyal medyada Fenerbahçe’de yaşadıklarıyla, tabii benimle de ilgili olumlu şeyler yazmış. Bir süreçti bitti. Akıllı insanların geçmişe takılı kalmak yerine yaşadıklarını değerlendirmelerinde fayda var. Artık futbolu da bıraktı Alex. Ona hayatında sonsuz başarılar diliyorum. Mutluluklar ve başarılar, eğer antrenörlük yapacaksa... Beni anlamasını çok isterdim ya da 'İsterim' diyeyim. Aslında sen sorduğun için söylüyorum. Üzerinde düşündüğüm bir şey değil.Taraftar sizin olaydan sonra üçe bölündü. Aykut Hocacılar, Alexciler ve ikisinden de vazgeçemeyenler... Ben üçüncü gruptaydım ama keşke ilk iki grup olmasaydı.Arada kalmış Fenerbahçelilerin de beni anlamasını çok isterdim, daha da önemli olan sanırım bu. Bizim işimiz sorun yaratmak değil, neden-sonuç ilişkisi kurarak var olan sorunları çözmeye çalışmak... Ben de bütün benliğimle bunun için çalıştım.Fenerbahçe’ye gelse ne hissedersiniz?Ben meslekte yürürken de o gün Trabzon maçından sonra konuştuğum gibi olmak istiyorum. İyi olan, iyi düşünen, doğru yapan emeklerinin karşılığını alsın isterim. Fenerbahçe’nin başına böyle biri gelsin, Alex ya da başkası. İnsanlar iyi oldukça, iyilerin sayısı arttıkça, kalite yükseldikçe hepimiz yükseliriz.Eurosport
"Beşiktaş Derbisini İstanbul'da Oynamak İstiyoruz"
Galatasaray Sportif AŞ Yönetim Kurulu üyesi Ali Dürüst, Beşiktaş maçını Konya'da oynamak istemediklerini söyledi.Ali Dürüst, Beşiktaş- Galatasaray derbisinin nerede oynanacağıyla ilgili polemikleri değerlendirdi.Konyaspor maçı sonrası bu yöndeki soruları yanıtlayan Dürüst, 'Beşiktaş UEFA Avrupa Ligi maçlarını Olimpiyat Stadı 'nda oynadı. Burada (Konya'da) sadece bir maça çıktı. Biz Beşiktaş derbisini İstanbul'da oynamak istiyoruz. Ayrıca derbiyi Konya'da oynamamızla ilgili herhangi bir teklif gelmedi' dedi. Beşiktaş Başkanı Fikret Orman , Konya'da 3-0 kazandıkları Trabzonspor maçı sonrası, 'Galatasaray derbisini burada oynayıp oynamama konusunu yönetim kurulunda değerlendireceğiz' diyerek açık kapı bırakmıştı.Fanatik
Bu Hafta 8 Yeni Film Vizyonda
Türkiye sinemalarında bu hafta 4'ü yerli 8 film vizyona girecek.'Kırımlı: Aşkta ve Savaşta''Kırımlı: Aşkta ve Savaşta', 2011 yılında hayatını kaybeden ve eserlerinin tamamında Kırım Tatar kültürünü, Kırım Türklerinin acılarını yansıtan Cengiz Dağcı'nın 1956'de yayınlanan ilk romanı 'Korkunç Yıllar'dan yola çıkılarak senaryolaştırıldı.Yönetmen Burak Cem Arlıel imzası taşıyan filmin senaryosunu, Nil Ünsal ve Atilla Ünsal kaleme aldı.Murat Yıldırım, Selma Ergeç, Bülent Alkış ile Gülçin Santırcıoğlu'nun oynadığı filmde, 2. Dünya Savaşı sırasında Alman esir kamplarında tutulan Tatar esirlerin çektiği acılar ve yaşanan insanlık dramı anlatılıyor.'Yağmur: Kıyamet Çiçeği'Engin Hepileri, Elena Viunova, Erkan Kolçak Köstendil, Devrim Saltoğlu, Settar Tanrıöğen, Altan Erkekli, Sait Genay, Rıza Sönmez, Hüseyin Avni Danyal ve Ruhi Sarı'nın oynadığı 'Yağmur: Kıyamet Çiçeği' adlı filmi, Onur Aydın yönetti.Dram türündeki filmde, Kazım Koyuncu'nun hayatının yanı sıra Çernobil felaketi, Rus kadınları ve Trabzonspor'un 1995-1996'da şampiyonluğu kaybedişi ve sonrasında şehirde ilan edilen yas konu ediniliyor.'Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku'Çiğdem Vitrinel'in yönettiği 'Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku' filminin oyuncu kadrosunda Erdal Beşikçioğlu, Sezin Akbaşoğulları, Harun Tekin, Derya Alabora ile Hare Sürel rol aldı.Filmde, Erdal Beşikçioğlu'nun canlandırdığı 'Arif' ile Sezin Akbaşoğulları'nın hayat verdiği 'Müzeyyen' karakteri arasında geçen acıklı aşk hikayesi beyaz perdeye aktarılıyor.48. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde 'Geriye Kalan' filmiyle 'En İyi Yönetmen' ödülünü alan Çiğdem Vitrinel'in ikinci uzun metrajlı filmi, İlhami Algör'ün aynı adlı romanından uyarlandı.'Rimolar ve Zimolar: Kasabada Barış'İsmet Kurtuluş ile Nermin Er'in yönettiği ve Yekta Kopan, Janset, Ezgi Mola ile Şevket Süha Tezel'in seslendirdiği 'Rimolar ve Zimolar: Kasabada Barış', Türkiye'nin ilk kukla çocuk yapımı olarak sinemalarda yer alacak.Çocukları kuklaların renkli ve eğlenceli dünyasına davet eden filmin teması iki farklı kasabada yaşayan Rimolar ve Zimolar'ın dargınlık ve yanlışlıkları üzerine kurulu.Türkiye genelinde 60'ı aşkın salonda vizyona girecek filmde, birbirinden renkli ve sempatik kahramanların komik ve düşündürücü hikayeleri izlenebilecek.'Exodus: Tanrılar ve Krallar'İngiliz aktör Christian Bale ile Ben Kingsley, Sigourney Weaver, John Turturro ve Aaron Paul'un oynadığı 'Exodus: Tanrılar ve Krallar' filminin yönetmenliğini Ridley Scott yaptı.Hz. Musa'nın hayatının önemli dönüm noktalarını konu edinen filmde, Hz. Musa'yı Christian Bale canlandırıyor.Firavun Ramses'in şiddetinden kaçmak için Hz. Musa'ya güvenen 600 bin kişiyle Hz. Musa'nın bin bir türlü engeli aşma çabalarını anlatan film; firavun yönetiminin başına gelen felaketler ve ordusunun denizde yok olması olayına odaklanıyor.'Özgürlük Dansı'Ken Loach'ın yönettiği 'Özgürlük Dansı'nın oyuncu kadrosunda Barry Ward, Francis Magee, Aileen Henry ile Simone Kirby gibi isimler rol aldı.Cannes Film Festivali'nde 'Altın Palmiye' adayı olan filmde, Jimmy Gralton'un gerçek yaşam hikayesinden esinlenerek adalet ve özgürlük için sanata sarılan bir aktivistin toplumun bakış açısını değiştirme mücadelesi anlatılıyor.Türkiye'de ilk olarak Filmekimi kapsamında izleyiciyle buluşan filmde; Barry Ward'ın canlandırdığı İrlandalı aktivist 'James Gralton'un, ABD'de geçirdiği 10 yıllık sürgün döneminin ardından memleketine dönüp uzun süredir kapalı bulunan ve insanların şarkı söyleyip, dans etikleri şehir lokalini açmasının ardından toplumda yaşanan gerginlikler anlatılıyor.'Bire Bir'Güney Koreli yönetmen, senarist ve yapımcı Kim Ki Duk'un yeni filmi 'Bire Bir', gerilim meraklılarının ilgisinini çekmeye aday.Filmin oyuncu kadrosunda Dongseok Ma, Young Min Kim, Yi Kyeong Lee ile Tee Yoo gibi isimler yer alıyor.Gerilimli olduğu kadar dram sahneleriyle de öne çıkan filmin konusu şöyle:'Liseli bir kız öldürülür. Kızı öldüren yedi kişiden biri, eğitimli bir askeri tim tarafından kaçırılır. İşkence yapıldıktan sonra cinayeti itiraf eden bir not yazdırılır ve salınır. Bir zamanlar hiçbir şeyden korkmadığını düşünen bu adam şimdi büyük bir korkunun içindedir. Cinayete karışan diğerlerinin de kaçırılıp işkenceye uğradığını ve kimilerinin intihar ettiğini öğrenir. Bunun üzerine bir sonraki kurbanı takibe koyularak onu kaçıranların peşine düşer.''Safari Macerası'Ben Stassen'in yönettiği 'Safari Macerası', seyirciyi üçüncü boyutta gerçek zamanlı bir maceraya davet ediyor.Namibya'nın Pasifik kıyılarından Kilimanjaro Dağları'nın zirvesine uzanan yolculukta, doğal güzelliğin ve içerisinde yaşayan onlarca canlının büyüleyici görüntüleri izlenebilecek.AA
İşte Temsilcilerimizin Muhtemel Rakipleri
UEFA Avrupa Ligi 'nde son 32 turuna kalan Beşiktaş ve Trabzonspor 'un muhtemel rakipler i belli oldu.UEFA Avrupa Ligi'nde grup aşaması sona erdi ve gruptan çıkan Beşiktaş ile Trabzonspor'un da rakipleri belli oldu. Grubu 1. sırada tamamlayan siyah-beyazlıların muhtemel rakipleri, gruplarında ikinci bitiren takımlar ile Devler Ligi'nden gelecek 8 ekipten, az puan alan 4 takım olacakken, Trabzonspor ise geri kalan 16 takımdan biri ile eşleşecek.İki temsilcimizin rakiplerinin belli olacağı kura çekimi, 15 Aralık Pazartesi günü İsviçre'nin Nyon kentinde yapılacak.BEŞİKTAŞ'IN MUHTEMEL RAKİPLERİAnderlecht (Belçika)Liverpool (İngiltere)Roma (İtalya)Ajax (Hollanda)Villarreal (ispanya)Torino (İtalya)Celtic (İskoçya)PSV Eindhoven (Hollanda)Dnipro (Ukrayna)Sevilla (İspanya)Wolfsburg (Almanya)Young Boys (İsviçre)Aalborg (Danimarka)Guingamp (Fransa)TRABZON'UN MUHTEMEL RAKİPLERİOlympiakos (Yunanistan)Sporting Lizbon (Portekiz)A.Bilbao (ispanya)Zenit (Rusya)M.Gladbach (Almanya)Club Brugge (Belçika)Salzburg (Avusturya)Dinamo Moskova (Rusya)Inter (İtalya)Feyenoord (Hollanda)Everton (İngiltere)Napoli (İtalya)Dinamo Kiev (Ukrayna)Fiorentina (İtalya)İnternet Haber
Trabzonspor İstediğini Alamadı
UEFA Avrupa Ligi L Grubu'nda Trabzonspor, Legia Varşova'ya konuk oldu. Temsilcimiz Trabzonspor, Polonya ekibine 2-0 mağlup olarak liderlik şansını kaybetti.Trabzonspor, 22.dakikada Fatih'in tüm çabalarına rağmen Orlando'nun golüne engel olamadı ve 1-0 yenik duruma düştü. İlk yarı bu skorla sona ererken bordo-mavili ekip ikinci yarıda istediği oyunu ortaya koyamadı ve 56.dakikada yine Orlando'ya engel olamadı ve fark 2'ye çıktı.Dakika 58'de Constant sarı kart görerek bir üst turdaki ilk maçta cezalı duruma düştü. dakika 73'de sarı kart gören Mehmet Ekici ise dakika 90'da ikinci sarı karttan oyun dışında kaldı.Bu sonucun ardından Trabzonspor L Grubu'nu 10 puanla ikinci bitirdi. Legia Varşova ise 15 puanla grubu lider bitirdi.Maraton
Kartal Her Yerde Lider
UEFA Avrupa Ligi C Grubu'nda Beşiktaş, Tottenham'ı 1-0 mağlup etti. Beşiktaş'ın golünü 60. dakikada Cenk Tosun kaydetti ve Siyah-Beyazlılar gruptan lider olarak çıktı.Beşiktaş , UEFA Avrupa Ligi C grubu son maçında İngiliz ekip Tottenham 'ı konuk etti. Maça Siyah-Beyazlı temsilcimiz santra vuruşuyla başladı. Mücadelenin henüz 8. dakikasında Atatürk Olimpiyat Stadı'ndaki ışıkların gitmesi sebebiyle maç yaklaşık 15 dakika durdu. Stat ışıklarının gelmesiyle mücadele 8. dakikadan itibaren devam etti. 13. dakikada Soldado'nun göğüsüyle verdiği pasla topla buluşan Towsend'in vuruşu kaleci Tolga'da kaldı. 30. dakikada Beşiktaş, Olcay'la gole yaklaştı ancak tecrübeli futbolcunun vuruşunda top dışarı çıktı. İlk yarı 0-0 berabere biterken devre de konuk ekip Tottenham topa daha çok sahip oldu ve gol pozisyonu üretti. Beşiktaş'ta Ersan Adem Gülüm 'ün ilk yarıdaki performansı beğeni toplarken, konuk ekip Tottenham 'da Soldado etkili ataklar geliştirdi.Cenk formanın hakkını verdi59. dakikada Beşiktaş'ta Cenk Tosun 'un ceza sahası dışından sert şutu direkten döndü. Bu pozisyonun hemen ardından topa sahip olan Beşiktaş'ta Gökhan Töre 'nin şık pasında Olcay topla buluştu, ceza sahası içinde boş durumda olan Cenk'e pasını verdi ve Cenk Tosun skoru 1-0 yaparak kendisine güvenen Slaven Bilic'i mahçup etmedi. Beşiktaşlı futbolcular bu golden sonra Trabzonspor maçında ağır bir sakatlık geçiren Mustafa Pektemek 'in formasını açtı.67. dakikada Beşiktaş kontratakla Tottenham ceza sahasına geldi Kerim Frei 'ın kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda şutu direği sıyırarak dışarı çıktı ve Beşiktaş farkı 2'ye çıkaracak golden oldu. 74. dakikada Gökhan Töre'nin pasında sağ kanatta topla buluşan Arjantinli Sosa 'nın vuruşu dışarı çıktı. Maçın kalan dakikalarında başka gol olmadı ve Beşiktaş 12 puan toplayarak gruptan lider olarak çıktı.Fanatik
Sneijder'ın Menajeri Galatasaray'ı Yerden Yere Vurdu!
Hem oyuncusu hem de Galatasaray'daki yönetim sorunları hakkında yaptığı açıklamalarla ses getiren Sneijder'in menaceri Guido Albers, bu kez gündem belirleyecek ifadeler kullandı.FANATİK’e konuşan Albers, net hedefler gösterdi, yerli futbolcuları kızdıracak tespitler yaptı.‘Arsenal maçında kaliteyi gördük’“Arsenal maçında gördük... Galatasaray’ın futbol seviyesi gerçekten kötü. Takımın kalitesi düşük seviyede. Galatasaray’da boşa geçen koskoca 2 yıl var. 2 İtalyan teknik direktör ve çok kalitesiz yabancılara para harcandı, değerinin üzerinde paralara yerli oyuncular alındı. Ancak seviye yükselmek yerine geriye gitti. Görünen o ki Türk oyuncular bu dönemde bir şeyler öğrenmek yerine daha da kötü oynamaya başlamış. 2 İtalyan teknik direktör ne yapmış! Hiçbir katkı sağlamayıp ceplerini doldurarak ülkelerine dönmüşler. Bu hocalarla takımda ne bir iletişim vardı ne de bir organizasyon. Bunları ben söylemiyorum, herkes biliyor. Zaten o yüzden yeni, iddialı, vizyonu olan bir teknik adama, Hamza Hamzaoğlu’na yöneldiler. Bu yapılmayanları yapmak için. Hamzaoğlu hamlesini çok yerinde buluyorum”‘Gelecek yatırımı yok’“Gerekirse Arsenal, Şampiyonlar Ligi’nde 11 yabancı ile maça çıkıyor. Sen 5 yabancıyla onlara karşı koyamazsın. Yani kısa sürede ‘vosvos’tan Porsche yapamazsın, bunu yapmak zaman alır. Devler Ligi çok farklı. Ajax da 2 puan aldı ama onlarda fark var. Onlar da genelde yerli oyuncularla oynuyorlar ama gençlere şans tanıyorlar, altyapıya önem veriyorlar. Her yıl en az 2-3 yıldız oyuncu üretip, satıp, para kazanıyorlar. Geleceğe yatırımları var yani. Bu Galatasaray’da yok. Galatasaray’da paralar hep boşa gidiyor. Yönetimle bunları konuşup nacizane fikir verdiğimde bana TFF’nin yabancı statüsünden bahsediyorlar ama kendi kulüp politikaları da başarısız.”‘Hollandalılar gülüyor’“Türkiye’de yerli oyunculara sistem yüzünden ödenen paralara Hollanda’da gülüp geçiyorlar. Bir kulüp çıkıp bir yerli oyuncuya 5-6 milyon istiyor, sonra forma giydiğinde büyük beklentilerin altında kalıyor, kaybolup gidiyor. Hollanda’da AZ gibi bir kulüp Ajax’a futbolcu sattığında 2 milyon Euro ve sonraki satıştan da yüzde 10 pay şartı koyuyor. Futbolcu Ajax’ta gelişiyor, 10 milyona satıldığında AZ yine payını alıyor. Bu sadece basit bir örnek.”‘Her geçen gün kötüye...’“Wesley, Arsenal mağlubiyetine gerçekten de çok üzüldü. Çok sinirlendi. Bakın, ben açık söylüyorum; Wesley tabii ki gelirken Türkiye’de kazanacağı parayı dikkate aldı. Fakat o bir futbol sevdalısı. Paranın dışında, sevdiği, mutlu olabileceği bir yerde futbolunu oynamak istiyordu. Yani takımıyla birlikte başarılı olma hedefi vardı. Buraya sadece para için gelmedi. Futbol için de geldi, kaliteli bir takıma geldi. Ama geldiğinden beri Galatasaray yavaş yavaş hep kötüye gitti.”Fenerbahçe ve Trabzonspor için Uefa'da kritik gün... İki takımın da birbirini şikyaet ettiği dosyalar bugün karara bağlanıyor.Fenerbahçe ve Trabzonspor'un birbirleri hakkında yaptığı şikayetleri UEFA bugün karara bağlayacak. Hatırlanacağı üzere Trabzonspor, 3 Temmuz süreci nedeniyle gerekli yaptırımların Fenerbahçe'ye uygulanmadığını belirtmiş ve hem Sarı Lacivertliler'i hem de Türkiye Futbol Federasyonu'nu UEFA'ya şikayet etmişti. Fenerbahçe'yse Trabzonspor'u 2010-2011 sezonunda 3 maçta teşvik primi verdiği gerekçesiyle yine UEFA'ya şikayet etmişti. Müfettişin raporunu inceleyen UEFA, kararını bugün verecek.Fanatik
Albayrak: 'Terim Olsaydı Üst Üste 4'üncü Kez Şampiyon Olurduk'
Galatasaray Başkan Yardımcısı Abdurrahim Albayrak, bir gazetecinin Fatih Terim kalsa neler olurdu sorusuna 'Fatih Terim kalsaydı biz bu sene 4. şampiyonluğu üst üste yapmış olurduk' diye cevap verdi.Galatasaray Başkan Yardımcısı Abdurrahim Albayrak, Bağcılar Belediyesi'nin organize ettiği ve moderatörlüğünü Bahadır Çokişler'in yaptığı söyleşide kulüpte son günlerde meydana gelen önemli gelişmeleri ve merak edilen konuları anlattı. Düzenlenen programa Albayrak dışında Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı ve birçok vatandaş katıldı. Program öncesi Galatasaray Başkan Yardımcısı Abdurrahim Albayrak ve Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı bowling oynayarak renkli görüntüler oluşturdu.Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı programın açılış konuşmasında. “Abdurrahim Albayrak sizlerin sorularıyla bu akşam burada olacak. Hayatında hep ortak payda olmaya gayret eden farklı görüşlerde, farklı kişileri bir araya getirme özelliğine sahip birisi. İnşallah istifade edersiniz“ diyerek sözü Albayrak’a bıraktı.'PASSOLİG'İN FAYDALI OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM'Programda konuşan Galatasaray Başkan Yardımcısı Abdurrahim Albayrak, 'Ben bu salonda olan genç arkadaşlarımın inşallah ileride benim gibi güzel yerlerde olmalarını yüce Allah’tan diliyorum. Ben sizlerin çok çalışmasını ve dürüst olmanızı önemle rica ediyorum. Passolig’in ileride kulüpler için daha faydalı olacağını düşünüyorum. Çünkü kimin nereye girdiğini, kimin nerede oturduğunu herkes bilmeli. Ben geçen gün Trabzon Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’yla beraberdim. Passolig çıktıktan sonra tribünlerin yarıya kadar dolmasına rağmen, dolduğu zamandan daha fazla hasılat yaptığını ifade etti. Ben Passolig’in oturacağını ve ülkemize yerleşeceğine inanıyorum. Ve göreceksiniz ki bu şekilde kulüpler daha fazla para kazanacak. Futbol neden ilerlemiyor derseniz; şu anda keyif veren bir futbolu hiçbirimiz oynayamıyoruz. Bence ona bağlamak lazım” dedi.'TERİM OLSAYDI ŞAMPİYON OLURDUK'Bir seyircinin 'Fatih Terim Galatasaray'da kalsaydı neler olurdu' sorusuna Albayrak şöyle cevap verdi:“Fatih Terim kalsaydı biz bu sene 4. şampiyonluğu üst üste yapmış olurduk. Yani 2 sene şampiyon olmuştuk geçen sene ve bu senede şampiyon olurduk. Bunu çok açık ve net söylüyorum.”'Hamza Hamzaoğlu ismini nasıl düşündünüz' sorusuna ise Albayrak, “Onu yıllar önce düşündüm. Hamza hocayla çalışmayı çok istiyordum. Kişiliği, kendisi, ailesi çok yakından tanıdığım bir insan. Dürüst, sevecen, herkesin sevdiği bir insan. Demek ki yıllardır düşündüğüm bu tabloyu iyi düşünmüşüm, iyi karar vermişim. Çok mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum“ diye cevapladı.Galatasaray’ın şampiyonluk şansıyla ilgili soruya ise sarı-kırmızılı takımın tecrübeli yöneticisi, 'Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor hatta Bursaspor bile şampiyonluk yarışında ciddi şekilde vardır. Kimin kadrosu geniş ise kim daha çok koşarsa şampiyon olacaktır“ sözlerini sarf etti.Albayrak, Ali Dürüst başkanlığa aday olur mu sorusuna ise şöyle cevapladı:'Ciddi bir ekonomik sıkıntı var. Bunu halletmemiz lazım. Yoksa Galatasaray’ın başına hangi başkan gelirse gelsin, kim gelirse gelsin gerçekten işi zor. Hep onun hesaplarını yapıyoruz. İnşallah ona bir çözüm bulursak ben inanıyorum ki sadece Ali Dürüst başkanım değil daha birçok başkanımız aday olur. Galatasaray’a yakışan da o olur.“Program sonunda Galatasaray Başkan Yardımcısı Abdurrahim Albayrak’a Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı bir plaket hediye etti.İHA
Albayrak: '3 Oyuncumuzu Sattık'
Galatasaray Başkan Yardımcısı Abdurrahim Albayrak, kadrodaki üç futbolcuyu sattıklarını, isimlerini gizli tuttuğu bu oyuncuların ocak ayında takımdan ayrılacağını açıkladı.Bağcılar Belediyesi Gençlik Merkezi'nde gerçekleştirilen söyleşiye katılan Albayrak, Galatasaray'ın içinde bulunduğu sorunların yönetim ve teknik ekip devamlılığının olmamasına bağlayarak, 'Fatih Terim kalsaydı. Geçen sezon 4. yıldızı takmıştık. Bunu açık ve net bir şekilde söylüyorum' dedi.Teknik direktör Cesare Prandelli'nin yerine getirdikleri Hamza Hamzaoğlu'nun ne kadar doğru bir tercih olduğunu gösterdiğini vurgulayan Albayrak, 'Futbolda her şey vardır. Bunun sözünü veremeyiz ama şampiyon olmak için elimizden geleni yapacağız. Bunun için de çok sevdiğim, inandığım, sürekli aklımda olan sevgili Hamza Hamzaoğlu hocamızı takımın başına getirdik. Hocamız, Florya'ya geldikten sonra hiç olumsuz bir şey ile karşılaşmadık. Yıllardır düşündüğüm şeyin doğru olduğunu anladım' diye konuştu.Sarı-kırmızılı kulübün yöneticisi, şampiyonluk yarışının 5 takım arasında geçeceğini kaydederek, 'Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor hatta Bursaspor'un bile şampiyonluk yarışında var. Kimin kadrosu genişse, kim daha çok koşarsa ve şansı yanındaysa o şampiyon olacak' ifadesini kullandı.'Üç oyuncumuzu sattık'Abdurrahim Albayrak, en büyük transferlerinin affedilen Sabri Sarıoğlu olduğunu belirterek, takımdan 3 yerli oyuncuyu sattıklarını söyledi.Sarı-kırmızılı takımda çok oyuncu olduğu hatırlatan Albayrak, 'Elimizde çok futbolcu var. Bunların 3'ünü şimdiden satmış durumdayız. Yakında yeni kulüpleriyle antrenmanlara başlayacaklar. Bunların birçoğunu daha satacağız ama bunların ismini istemeyin benden' şeklinde konuştu.Devre arasında yıldız transferi yapılıp yapılmayacağı ile ilgili bir soru üzerine Albayrak, 'Gelir gelmez 2 yıldız transferi yaptık. Sabri reisi affettik. Sabri, bence alacağımız yıldız oyunculardan birisi. Şampiyonlar Ligi kadrosuna yazılmadığı için dün akşam Sabrisiz sahaya çıktık. Emre Çolak kaç maçtır nasıl top oynuyor. İçeride para verdiğimiz arkadaşları kazanırsanız esas yıldız transferi budur. Benim gönlümde bir yıldız futbolcu var. Başarılı olmak için bunu istiyorum ama maddi durumu da gözetmek lazım' ifadelerini kullandı.Albayrak, Almanya'nın Bayer Leverkusen takımında forma giyen Hakan Çalhanoğlu ile ilgili bir transfer çalışmalarının olmadığını kaydetti.'İnşallah Ali Dürüst'ü başkan adaylığı için ikna ederiz'Sarı-kırmızılı kulübün başkan yardımcısı, Sportif AŞ yöneticisi ve eski ikinci başkanlardan Ali Dürüst'ü mayısta yapılacak seçimli genel kurulda aday olması için ikna etmek istediklerini belirtti.Ali Dürüst'ün başkan adayı olup olmayacağıyla ilgili bir soru üzerine, Dürüst'ün kulüp işlerini çok iyi bilen bir yönetici olduğunu söyleyen Albayrak, şöyle devam etti: 'Ali Dürüst, hiçbir zaman kulübü zora sokmayacak birisi. Arkadaşım olduğu için gurur duyuyorum. Şimdi bile Türk Telekom Arena'da kuruşuna varıncaya kadar hesap edip çalışıyor. Yıllarca kulübün içinde yer aldı. İnşallah mayıs ayına kadar Ali Dürüst'ü ikna eder, başkan adayı yaparız. Ama ciddi bir ekonomik sıkıntı olduğunu unutmamak lazım. Yoksa hangi başkan gelirse gelsin işi çok zor. Sadece Ali Dürüst değil Galatasaray camiasından birçok aday çıkacağına inanıyorum. Galatasaray'a yakışan da odur. Biz kazanırız, başkası kazanır önemli değil ama kazananın yanında olur, onlarla çalışırız. Galatasaraylılık bunu gerektirir.' Mayıs ayında yapılacak seçimli genel kurula atıfta bulunan Albayrak, 'Son maçımızı 31 Mayıs'ta Çaykur Rizespor ile yapacağız. Seçim de 30 Mayıs'ta. Yönetici arkadaşlarıma 'Herhalde yine şampiyonluk yemeğini yemeden kapıya konacağız' diye şaka yaptım. İnşallah şampiyon olduğumuzda yine yönetimde yer alırız' açıklamasında bulundu.' Galatasaray artık kaleye gidiyor'Göreve geldikten sonra futbolcularla görüşmeler yaptıklarını anlatan Albayrak, 'Galatasaray artık koşuyor, faul yapıyor. Arsenal maçında 19 gol girişiminde bulunmuş, kaleye gitmiş. Önceden biz bunları yapamıyorduk. Geçmiş hocamızı suçlamıyorum ama yeni bir heyecan var. Galatasaray, artık kaleye gidiyor, koşuyor. Onun için futbolcu kardeşlerime teşekkür ediyorum. Ben onların bu işi başaracaklarına inanıyorum ve kendilerine güveniyorum' ifadelerini kullandı.Albayrak, ekim ayında göreve geldiklerini Portekizli genç yıldız aday Bruma'nın satılmasının istendiğini belirterek, 'Geldiğimizde 'Bundan bir şey olmaz, bunu sat' dediler. Ben 'Bruma gibi futbolcuyu satmam' dedim. Çünkü hamurunda, mayasında futbolculuk var. Şimdi Bruma çok iyi işler yapıyor' şeklinde konuştu.'Mancini ile devam etsek daha başarılı olurduk'Başarının teknik direktörlerle uzun süre çalışmanın sonucunda geleceğine inandığını dile getiren Abdurrahim Albayrak, Prandelli'den önceki teknik adam Roberto Mancini ile devam edilmesi durumunda çok başarılı olacağına inandığını kaydetti.Galatasaray Kulübü Başkan Yardımcısı Albayrak, teknik direktör Hamza Hamzaoğlu'nun uzun yıllar görevde kalmasını istediğini ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı: 'Hamza hocayı aradığımda 'Ben 6 ay sonra gideceğim. İnşallah bu kulüpte 16 yıl kalırsın. Seni uzun zaman burada görmek istiyorum' dedim. O zaman biz başarılı olacağız. O zaman Şampiyonlar Ligi'ni kazanacağız. Senede 2-3 antrenör değiştirerek bu iş olmaz. Fatih hocamla iki sene çok başarılı olduk. Başkanımız gitti İtalyan Mancini'yi getirdi. Ondan sonra başkan yine bir İtalyan getirdi. Bir İtalyan başarısız oluyorsa neden yeni bir İtalyan alıyorsunuz. Bir yerde durmak lazım. Mancini ile devam etseydik çok daha başarılı olurduk. Ne zaman uzun yıllar bir teknik adamla çalışılırsa başarının geleceğine inanıyorum. İnşallah bunun da Hamza hoca ile devam etmesini diliyorum. Kendisinin Galatasaray'a çok faydalı olacağına inanıyorum.' Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı ile Gençlik Merkezi'ni gezen Albayrak, bowling oynadı.Skorer
Aykut Kocaman: 'Fenerbahçe'deki Son 2 Yılım Çok Zor Geçti'
Torku Konyaspor Teknik Direktörü Aykut Kocaman, 'Fenerbahçe'de son 2 yıl özellikle benim adıma çok ağır geçti. Zaten temeldeki ayrılığımın nedeni de bu oldu.' dedi.Torku Konyaspor Teknik Direktörü Aykut Kocaman, kulübün resmi dergisine konuştu. Kocaman, Fenerbahçe'deki günlerine de değinirken son 2 yılının çok zor geçtiğini ifade etti.Röportajda şu ifadeler yer aldı:'18 aylık aranın ardından yeşil sahalara Torku Konyaspor'umuzun teklifini kabul ederek teknik direktör olarak dönen Aykut Kocaman hocamız ile Konyaspor Dergisi olarak son derece keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.'30 YILDA FAZLA DİNLENME FIRSATIM OLMADI''30 yıllık futbol yaşantım oldukça yoğun tempoda geçti. Fazla bir dinlenme fırsatım olmamıştı. Bu yüzden Fenerbahçe'den ayrıldıktan sonraki dönem benim adıma önceleri iyi geldi. İlk iki aylık süreçte futbolla ilgilenmedim' sözleriyle sohbetimize başlayan teknik direktörümüz Aykut Kocaman, 'Çalıştığım dönemde sadece Ankaraspor'da iken 6 aylık bir aram olmuştu. O zaman açıkçası sivil hayata geçişte zorlanmıştım. Görevi bıraktıktan sonra yoğun fiziksel ve zihinsel bir yorgunluk ortaya çıkıyor. Bu işe odaklandığınız için çalıştığınız sürede etrafınızda sosyal bir çevre kalmıyor. Bıraktıktan sonra bir yerlere gitmeyi, eğlenmeyi sevmiyorsanız hayat artık sıkıcı olmaya başlıyor' diyor.'FENERBAHÇE'DE SON 2 YIL BENİM ADIMA ÇOK AĞIR GEÇTİ'Teknik direktörümüz Aykut Kocaman, iki yıl Ankaraspor ve sonrasında dört yıllık Fenerbahçe çalışma hayatından sonra verilen 18 aylık arayı şu sözlerle özetliyor: 'Fenerbahçe'de son 2 yıl özellikle benim adıma çok ağır geçti. Hem kulübün etrafındaki sorunlar hem de dolayısıyla takıma sirayet eden sorunların var olması benim adıma bu sürecin ağır geçmesine sebep oldu. Zaten temeldeki ayrılığımın nedeni de bu oldu. Kendimi biraz yorgun hissetmiştim ve karar mekanizmasında sıkıntılar doğabileceğini hissediyordum. Özellikle sinirlenme, hiddetlenme kat sayım biraz daha artmaya başlamıştı. Bunları kendimde gördüğüm zaman çok sağlıklı bir durum olmadığını fark ettim…''BODRUM'DA GEÇİRDİĞİM 2 AYDA DEŞARJ OLDUM''Ayrıldıktan sonra ilk 2 aylık süreçte futbolla çok fazla iç içe olmadım. 3-4 tane maç ancak izlemişimdir. Onun dışında hemen hemen lig dahil olmak üzere hiçbir futbol müsabakası seyretmedim. Ailemle Bodrum'a evime gittim. Orada dostlarımızla beraberdik. Bugüne kadar görmediğim tatil zamanlarını yaşadım. O dönemde tam anlamıyla deşarj oldum diyebilirim. Hem sportif hem de seyahat anlamında çok fazla gezme imkanım oldu. İkinci ayın sonunda artık hayat insana kendi düzenini dikte ediyor. Görev almadığım dönemde özellikle 1 yılı kendi adıma olumlu hatta severek geçirdim…''Biz ülke insanı olarak hayatımızı futbola odaklı olarak yaşıyoruz' diyen teknik direktörümüz Aykut Kocaman, 'Futbolculuk çocukluktan itibaren bütün varınızı yoğunuzu sadece fiziksel anlamda değil özellikle zihinsel olarak da ortaya koyduğunuz bir dönemdir. Futbola; binlerce çocuk arasından daha yetenekli olanların ön plana çıktığı bir iş kolu demek yanlış olmaz. Bu iş kolunun içinde bu şekilde yaşarken antrenör olduğunuz andan itibaren sorumluluklar biraz daha artıyor. Tamamen futbol odaklı oluyorsunuz' şeklinde görüş belirtiyor.Teknik direktörümüz Aykut Kocaman ile gerçekleştirdiğimiz keyifli sohbet ile sizleri baş başa bırakıyoruz.'1996 YILINDAKİ DAVRANIŞIMI BUGÜN YİNE TEKRARLARIM'*Hocam 1996 yılında 2-1 kazandığınız Trabzonspor maçının ardından yaptığınız açıklamadan dolayı Dünya Fair-Play Teşkilatı tarafından Davranış dalında ödüllendirildiniz. O dönemki açıklamanız mutlaka ki içinizden geldiği şekliyle doğallık ve samimiyetinizden kaynaklanıyordu. Şimdi geriye dönüp baktığınızda aynı açıklamayı yine yapar mısınız ? Yoksa bir pişmanlığınız var mı?Hayır asla bir pişmanlığım yok. İnsanlık adına da meslek adına da çok evrensel bir durumdu. Bir sonuca gitme adına çalışırsın, çabalarsın. Başarılı olursun ya da olamazsın. Ben düşünce olarak hala o gün olduğu gibi aynı yerdeyim. Hatta düşüncelerim daha da pekişti diyebilirim. Futbolculuk dönemimizde tamamen kazanmaya odaklı olduğumuz için zaman zaman düşüncelerimizden sapabiliyoruz. Olgunlaşma ve insanları tanıma dönemindeydik. Fakat önemli olan 'Bana yapılmasını istemediğim bir şeyi başkasına yapmamak' düşüncesiydi. Bugün olsa yine aynı şeyleri söylerdim. Antrenörlük yaparken de oyuncularla kurduğum ilişkilerde de hep anlatmaya çalıştığım şey; 'Gücünüze inanın, gücünüzle beraber istediklerinizi yapabilirsiniz''SEMİH VE GÖKHAN GÖNÜL'ÜN DAVRANIŞLARI, DİĞERLERİNİ TEŞVİK EDER'*O günden bugünlere geldiğimizde Gökhan Gönül'ün bir maçta hakemin faul kararı verdiği hareketin faul olmadığını söylemesi, Semih Kaya'nın kornere çıkan ama aut kararı verilen pozisyonda hakeme giderek korner olduğunu ifade etmesi gibi normal bir davranışın basın tarafından fazla gündemde tutulmasının bir abartma olduğunu söyleyebilir miyiz ?Bu davranışlar doğal ve insani davranışlar. Hem Gökhan'ın hem de Semih'in yaptıkları temiz ve doğru davranışlar. Bu davranışların onaylanması ve zaman zaman abartılarak gündeme getirilmesi diğerlerini de teşvik eder. Bu anlamda yapılanların önemli olduğunu da söylüyorum. Ama diğer taraftan bunların da çok abartılarak yansıtılması da toplumun değer yargılarında önemli bir değişim olduğunu da gösteriyor.'BEN SENDEN DAHA İYİ YAPARIM HALİ ZORLAYICI'*Toplum olarak bireyler anlamında özellikle de siyasetten ve spordan çok çok anlıyoruz. Herkes çok iyi bir teknik direktör oluyor. Bunun dezavantajı var mı? Bu durum sizi nasıl etkiliyor ?Bu duruma biraz daha nesnel ve objektif bakmak lazım. Bunun böyle olmasından dolayı biz para kazanıyoruz ve tanınıyoruz. Bunu bir tarafa attığınızdan itibaren kendimizi de inkar etme durumumuz var. Dolayısıyla olayın bir tarafının bu olduğunu cebimize koyalım. Yani bir anlamda olması gereken bu. Bulunduğum bütün kulüplerde de, insanlarla temaslarımızda da aynı şey gözüküyor. Bu ilgi bizim için çok önemli ama öbür taraftan bu ilginin bir adım ötesine geçen 'Ben senden daha iyi yaparım' hali biraz zorlaştırıcı. Ama ülke adına bakıldığı zaman aslında geriletici ve örseleyici . Bizim işimizde bu zorluk var. Artık biz bunu kanıksadık. Öbür taraftan bunun bir davranış biçimi haline gelmiş olması insanların kendi yaptıkları işleri, kendi yaptıkları işlerdeki sıkıntıları, neleri başardıklarını, neleri başaramadıklarını, başarıyı yakalarken hangi safhalardan geçtiklerini, başaramadıkların da nerelerde takıldıklarını düşünmeden direk sizin işlerinize karışma durumları oluyor. Bu durum beni çok fazla zorlamıyor. Bunun bizim işimizin önemli bir parçası olduğunu, getirisinin de biraz da bu yüzden olduğunu düşünüyorum.'MADDİ GEREKSİNİME İHTİYACIM YOK, ÇALIŞMAYA HAZIRDIM'*Hocam takımımızla yaptığınız transfer görüşmesinin sizin de beklemediğiniz şekilde çok kısa sürdüğünü söylemiştiniz…Ana nedenlerden bir tanesi şuydu: Artık bir taraftan çalışmaya hazırdım ve çalışmak istiyordum. Çok şükür ki şuanda mali anlamda çok büyük gereksinimlere ihtiyacım yok. Ancak öbür taraftan da benim gibi futbolun tam içinde doğmuş, büyümüş ve hayatının merkezinde tamamen futbol olan biri için bu kadar uzun süre çalışmamaktan dolayı yavaş yavaş körelmeye doğru da gitme hali vardı. O nedenle artık çalışma fikrine kendimi hazırlamıştım. Yine Konyaspor'un olması hayatın güzel rastlantılarından bir tanesi. Daha önce burada çalıştığım ve iyi anılarım olduğu için güzel rastlantı diyorum. Başkanımız Ahmet Şan'ın o dönemde çalıştığım başkan olması, o dönemde beraber çalıştığım bir kaç yöneticinin görevde olması benim Konyaspor'u tercih etmemdeki temel etkenlerdi.'BİZİM İŞİMİZ YENİ STADI DOLDURABİLMEK'*Yeni stadyumumuzu beğendiniz mi?Stadyumu çok beğendim. Çok çok güzel olmuş. Türkiye'nin herhalde en iyi statları arasındadır. Hem zeminiyle hem de kendine ait yapısıyla çok güzel bir yer olmuş. Bizim işimiz de orayı doldurabilmek. İnşallah bunu da gerçekleştiririz. Umuyorum ve gerçekten gönülden diliyorum. Çünkü orası dolu olduğu zaman çok daha güzel olacak. İnşallah o günleri de benim olduğum günlerde yaşarız.'İNŞALLAH ZEMİNİ DOĞRU SAHA İYİ HAMLELERİYLE RENKLENDİRİRİZ'*Peki stadyuma girdiğinizde neler hissettiniz? Dikkatli bir şekilde incelediniz ve çok hoşunuza gitmişti. Uzun bir aradan sonra yeniden yeşil sahaya inmek sizin adınıza farklı bir duyguydu herhalde?E tabiki bir Anadolu şehrinde açıkçası önemli bir değişiklik bu. Ben her ne kadar 6-7 yıldır Anadolu'dan uzak olduğum için belki o yüzden de benim adıma daha önemli oldu. Eski stadyumun atletizm pisti, bisiklet veledromu ile sahaya olan uzaklığını ve iç sahada oynama avantajını fazla kullanılmadığını bilen biri olarak yeni stadyumu gördüğümde ve ilk içeri girdiğim andan itibaren orayı seyirciyle birlikte düşündüğümde doğrusunu söylemek gerekirse çok heyecanlandım. Bir kere zemin çok iyi. Türkiye'de şu anda en büyük problem ana binadan ziyade biraz daha ince işçilik olan zemini iyi yapmak ve korumak. Stadyumun çok da güzel zemini var. Tekrardan diliyorum ki inşallah stadı doldurmayı başarırız. Bunun içinde öncelikle iyi oynamak ve iyi sonuçlar almak gerekiyor. İnşallah bu güzel zemini doğru saha içi hamleleriyle renklendiririz.'ASLINDA GÜLÜYORUM'*Spor kamuoyunda ve taraftarlar arasında çok konuşulan bir konuyu açıkçası biz de merak ediyoruz. Aykut Kocaman çok fazla gülmüyor ve güler yüzlü değil diye. Bu konuda neler söylemek istersiniz ?(Gülüyor)… Evet böyle bir grup var. 'Azgın azınlık' diyorum ben onlara. Aslında öyle değilim. Öyle değilim demek için saha kenarında gülmem mi gerekiyor? Bu iş ciddi bir iş bir taraftan. Tabii ki eğlence işi de ama öbür taraftan da ciddiyeti olan bir iş. Dışarıda insanlarla karşılaştığım zamanlarda da soruluyor genelde. Bu bir dönem benimle ilgili önemli bir algı operasyonuydu bence . Ve tebrik etmek gerekiyor, yapıyorlar, başardılar. İnsanların benim hakkımda öyle düşünmelerini sağladılar.'ALGI OPERASYONU BENİ ETKİLİYOR'*Bu durum sizi etkiliyor mu peki?İnsanın etkilenmeme ihtimali olmaz tabi. Ama en az şekilde etkilenmeye ve dünyamı bunlara kapatmaya ve başka şeylere doğru yönelerek ilgilenmemeye çalışıyorum. Özellikle bu işi severek yapanların en büyük sıkıntıları da karşıdaki kişinin kendilerini kaale almadığını görmeleri. İşte benim en büyük silahım da bu.'İYİ OYUNLARA, İYİ FUTBOLA VE İYİ SONUÇLARA İHTİYACIMIZ VAR'*Karabükspor maçına geçelim. Siz de açıklama yapmıştınız kırmızı karttan sonra 0-0' a razıyken gelen golle alınan galibiyet ve takımı 90 dakika boyunca destekleyen bir seyirci topluluğu vardı. Çalıştırdığınız takımlar içerisinde Ankaraspor'u bir kenara koyalım. Hep futbola ilgi gösteren ve tribünlere karşı oynadınız. ..Konyaspor'da çalışırken o dönemlerde de güzel ve dolu tribünlere karşı oynamıştık. Yanılmıyorsam içeride oynadığımız son iki maça kadar da iddiamızı devam ettirmiştik. Ve başarıya giden takımlarını yalnız bırakmayan çok sağlam bir seyirci topluluğuna sahiptik. İkinci gelişimde ilk maçım Karabükspor mücadelesiydi. Konyaspor taraftarının takıma olan sevgisini ve sahiplenmesini çok iyi biliyorum. İlerleyen zamanlarda bu statta hem iyi oyunlara ve iyi futbola hem de iyi sonuçlara ihtiyacımız var. Şu anda aldığı sonuçlar nedeniyle biraz istikrarsız ve inişleri çıkışları olan bir takımımız var. Biraz daha standardı yükselttiğimiz andan itibaren bütünleşmenin çok daha üst seviyeye geleceğine inanıyorum. Bu da daha fazla seyircinin stadyuma gelmesine ve takımını desteklemesine neden olacak.*Sosyal medyayı takip eder misiniz?Hemen hemen sıfır…*Neden sevmiyor musunuz? Orada olanları okumak mı, görmek mi hoşunuza gitmiyor ya da ilginizi mi çekmiyor?Hayır onlarla alakası yok. Bunu bir nedene bağlayabilmek gerçekten güç. Bu önyargı mı ?. Değil. Sosyal medyada kendimi pek tarif edemiyorum belki bu yüzden. Ne Twitterla ne de Facebook ve diğer sosyal medya ile alakam var. Kişisel olarak uğraşma gibi bir durumum olmadığı gibi acaba ne oluyor diye de merak etmiyorum.'HAYATIMDA FUTBOL VE AİLEM VAR'*Aykut Kocaman futbol dışında kalan zamanlarında ne yapmaktan hoşlanır ?Tamamen futbolla uğraşıyorum. İkinc i olarak yanına şunu ekleyeyim dediğim bir şey yok. Tabii ki ailemizin dışında. Futbol artık sektörel anlamda gelişti ve bir de uzmanlaştı. Artık futbolu oluşturan çok şey var. Yani iyi bir takım yapalım dediğinizden itibaren çok şeyle ilgilenmek lazım. Zaten bunlar önemli bir zaman alıyor. Zihinsel olarak da direkt buraya yoğunluk veren bir insanım. Dolayısıyla arada sırada ailemle ve arkadaşlarımla yemeğe çıkmak dışında çok fazla şey yok hayatımda.Bu şekilde yaşamayı seviyorum. Biraz da zihnimi başka taraflara kaydırarak zamanımı da yitirmek istemiyorum. Ama futboldan ayrı kaldığım 18 aylık dönemde şunu öğrendim 'Etrafınızdakiler kadarsınız'… Etrafınızdaki sorunlar ve onların çözümleri dünyanın bütün dertleri bunlarmış gibi görünüyor. Ara sıra kenara çekilip biraz nefes almak, olaylara dışardan bakmak işe de verimliliği biraz daha artırıyor. Dolayısıyla bu dönemde biraz daha bunu hayatımın içine odaklı halini de bozmadan sokmak istiyorum. Onun dışında hayatımızda çok büyük renkler ve farklılıklar yok.*Eleştiriye açık bir insan mısınız?Dinlerim, dinlemeyi severim ve öğrenmeye çalışırım. Ben kendimi böyle görüyorum ama art niyet sezdiğim andan itibaren kendimi kapatırım. Kim olursa olsun hiç bakmam bile…'SAKALLI HALİM, SIKINTILI OLDUĞUMU GÖSTERİYOR'*Yeni imajınız bizim alışkın olmadığımız ama size çok yakışan bir imaj. Sakallı imajınızla ilgili neler söylersiniz ?Yazları zaten sakal bırakırdım. Bir de futbol oynarken ve antrenörken sıkıntılı anlarımda sakal bırakırdım. Sakallı halim, sıkıntılı olduğum anın temsili. Bu seferki sıkıntıdan değil ama. Fenerbahçe'den ayrıldım ve ayrıldıktan sonra Bodrum'a gittim. Bodrum'da da Bodrum adamı gibi oldum biraz (gülüyor)… O zamandan bu zamana da böyle kaldı… İlk defa sezona ve mesleğe böyle sakallı olarak girdim. Ama özel bir nedeni yok. Tamamen hayatın akışı içinde olan bir durum. Tepkiler olumlu zaten. Olumlu olduğun için de biraz daha böyle devam edeceğim…Sondakika.com
Cenk Tosun: 'Mustafa Pekdemek ve Demba Ba'nın Yokluğunu Aratmamaya Çalışacağım'
Beşiktaş’ın genç futbolcusu Cenk Tosun, Mustafa Pektemek ve Demba Ba’nın yokluğunu aratmamaya çalışacağını ve golleri onlar için atacağını söyledi.Cenk, 'Keşke sakatlık olayları yaşanmasaydı da 3 kişi yine kadroda olsaydık.' ifadesini de kullandı.Süper Lig’in 12. haftasında Konya'da Trabzonspor’la oynadıkları maçta kafa topu pozisyonunda sakatlık geçiren ve ameliyat olan Mustafa Pektemek’i hastanede ziyaret eden Cenk Tosun çıkışta gazetecilerin sorularını cevapladı.Mustafa ve Demba Ba’nın sakatlanmasının ardından gol yollarında siyah beyazlı takımın tek silahı olan genç futbolcu, 'Keşke bu sakatlık olayı olmasaydı da yine üçümüz kadroda olsaydık. Mustafa ve Demba Ba maalesef sakatlandı. Bütün yük bana ve arkadaşlarıma kaldı. Ben de Tottenham ve lig maçlarında elimden geleni yapacağım ve onların yokluğunu aratmamaya çalışacağım. Biz takım olarak kendimize güveniyoruz ve üzerimizde herhangi bir baskı istemiyoruz. İyi gidişatımızı devam ettirmek istiyoruz. Eğer gol atarsam da bunları Mustafa ve Demba Ba için atacağım.' dedi.Bugün
Rüştü Reçber: 'Alex'i Değer Vermeden Gönderdik'
Fenerbahçe ve Milli Takım'ın eski oyuncusu Rüştü Reçber, Alex de Souza'nın futbolu bırakmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Eski takım arkadaşı Alex de Souza’nın jubilesine değinen Reçber, “Maalesef Alex’i değer vermeden gönderdik. Hakan Şükür’e, Tugay Kerimoğlu’na ve Rüştü Reçber’e de aynısını yaptık” dedi.Radyospor’da Özgür Sancar’ın canlı yayın konuğu olan Reçber, “ Türk futbolunun içerisinde yönetici olarak yer alacağım. Bu anlayışı değiştirmek gerekir. Türk futbolunun düştüğü durum ortada… Bunu düzeltmek için gereken anlayış ve çalışma biçimini getirmek istiyorum” şeklinde konuştu.BEŞİKTAŞ BİREYLERE ENDEKSLİ BİR TAKIM DEĞİL, BİR SİSTEM TAKIMI OLDU Reçber, “Beşiktaş artık bireylerin değil, bir sistem takımı. Kim girerse o sisteme adapte oluyor ve görevini yapıyor. Vodofone Arena bittiği zaman, ki bu takımın ve hocanın değişeceğini hiç sanmıyorum. Oturmuş bir sistem var. Bu sezonu Beşiktaş şampiyon tamamlayabilirse, yeni stadı ve taraftarıyla birlikte Beşiktaş lige 3-4 sezon damga vurur” diye konuştu. BEŞİKTAŞ, BİR ADIM ÖNDETecrübeli futbol adamı, “Hamza Hamzaoğlu ile birlikte Galatasaray futbol takımında değişim oldu. 16. haftadaki Beşiktaş derbisine kadar, puan kaybetmedikleri sürece iki takım arasında çok çekişmeli bir maç olur. Ama ağırlığın Beşiktaş’tan yana olduğunu düşünüyorum. Çünkü her geçen gün üstüne koyarak giden bir takım. Oyuncular birbirlerine alışmışlar. Oynarken zevk alıyorlar. Yaptıkları iş onlara zevk veriyor. 16. haftadaki derbide Beşiktaş’ın bir adım önde olduğunu düşünüyorum. Ama şöyle bir handikap var. Bilic, geldiğinden bu yana derbi kazanamadı. Belki bu bir stres, baskı oluşturabilir. Ayrıca 3 maçta Galatasaray’ın nasıl değiştiğini de görmek gerekir” ifadelerini kullandı.Reçber, “Şu ana kadar şampiyonluğu hak eden futbolu Beşiktaş oynuyor. Ama Beşiktaş’ın rakiplerinin yaşadığı sorunlar var. Ama ligin son haftalarına kadar Galatasaray ve Fenerbahçe yarışın içerisinde olacak. Trabzonspor’un bu süreçte alacağı puanlar çok önemli. Ayrıca Şenol Güneş ile çok güçlü gelen bir Bursaspor var. Bu da şampiyonluğu etkileyecek” dedi. ALEX’E TEŞEKKÜR ETMEK GEREKİRFenerbahçe’de birlikte forma giydiği Alex de Souza’nın futbolu bırakma kararına da değinen Rüştü Reçber, “Alex ile Fenerbahçe’de birlikte oynadık. Fenerbahçe’ye çok büyük katkı ve emekleri oldu. Her şeyden önce kendisine teşekkür etmek gerekir. Hem futboluyla hem de saha dışı yaşantısıyla örnek bir profesyoneldi. Bence çok güzel bir kariyer geçirdi. Çok fazla milli takımda olmadı; ama Türkiye ve Brezilya’da önemli anılar bıraktı. Kendisine bundan sonrası için de başarılar diliyorum” şeklinde konuştu. 'ALEX, HAKAN ŞÜKÜR, TUGAY KERİMOĞLU VE RÜŞTÜ REÇBER’İ DEĞER VERMEDEN GÖNDERDİK' Reçber, “Alex gibi çok değerli futbolcular geldi, Türk ya da yabancı. Maalesef çoğunu biz değer vermeden gönderdik ya da gitmelerine neden olduk. Alex de bunlardan bir tanesi, Hakan Şükür de bunlardan bir tanesi, Tugay Kerimoğlu da bir tanesi, Rüştü Reçber de bunlardan bir tanesi. Değerlerimize sahip çıkmayı daha öğrenememiş durumdayız. Emek veren bu futbolcular değerli bir şekilde uğurlanmayı hak ediyorlar. Yeni yönetim anlayışı ve profilleri futbolumuza yerleştiği sürece bu sorun ortadan kalkacak” dedi. TÜRK FUTBOLU İÇERİSİNDE YÖNETİCİ OLARAK YER ALACAĞIM Eski milli kaleci, “Türk futbolunun içerisinde yönetici kimliğimle olacağım. Bu belki en tepeye de gidebilir. Hep mücadele ettiğim bir nokta var. Bir çok yöneticiye saygı duyuyorum. Emek veriyorlar. Ama bazı şeylerdin bu ülkede değişmesi gerekiyor. Zaten değişmediği için Türk futbolunun ne hale geldiğini görüyoruz. Ben profesyonel olarak değil. Yönetici olarak görev alacağım. Türk futbolunu değiştirmek ve düzeltmek gerekir. Bu idealle Türk futbolunda yönetici olarak yer alacağım” ifadelerini kullandı. Fanatik
Demba Ba'da Kırık Tespit Edildi!
Beşiktaş'ın Trabzonspor'la oynadığı maçta sakatlanan Demba Ba'dan kötü haber geldi. Demba Ba'nın ayak parmağında kırık olduğu açıklandı. Beşiktaş'ın Trabzonspor'la oynadığı maçta sakatlanan Demba Ba'dan kötü haber geldi. Kulüp doktoru Ertuğrul Karanlık, Demba Ba'nın ikinci ayak parmağında kırık olduğunu açıkladı. Senegalli futbolcu UEFA Avrupa Ligi'ndeki Tottenham ve Süper Lig'deki Gaziantepspor maçlarında forma giyemeyecek. Ertuğrul Karanlık'ın açıklamaları şöyle;'Demba Ba, son maçta ilk yarıda bir darbe aldı. Yanlış hatırlamıyorsam sağ ayaktı. Neyse fark etmiyor sağ ya da sol. Devre arası sonuna kadar idare etti. Devre arasında çıkarmak istedik, oynamak istedi. Biz de engel olmadık. İkinci devre başlamadan ağrıları devam etti. Kırık şüphesi vardı. Baş parmağın yanındaki parmakta kırık bulunuyor. Kötünün de iyisi bir durum vardı. Tedavisine başladık. Dışarıdan her şeyi yapmaya çalışıyoruz. Umarım en yakın zamanda sahalara geri döner. Zaman vermeyeceğim. Ben hayatımda hiç kendi zamanımı veremedim. Kırık varsa ne kadar sürede iyileşeceğini herkes biliyor.' Fanatik