onedio

Suç Örgütü Haberleri

Suç Örgütü ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Suç Örgütü ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

İzmir Havalimanı'nda Suç Örgütü Lideri Olma İddiasıyla Gözaltına Alınan Necati Arabacı Tutuklandı
Interpol tarafından “Cehennem Melekleri” adlı suç örgütünün liderlerinden biri olarak aranan Coşkun Necati Arabacı, İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda gözaltına alınmıştı. “Cehennem Necati” veya “Köln’ün babası” olarak bilinen 53 yaşındaki Arabacı’nın, 5 Ekim’de Belgrad’dan Türkiye’ye giriş yaptığı belirlendi.Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince yakalanan Arabacı’nın, kara para aklama, haraç, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı gibi suçlarla bağlantılı olduğu öne sürülüyor. 1990’lı yıllarda Almanya’daki “Hell’s Angels” grubunda hızla yükselen Arabacı’nın, Türkiye’de de eğlence sektörüne uzanan bir yapılanma kurduğu iddia ediliyor.Daha önce Almanya ve Türkiye’de çeşitli suçlamalarla tutuklanan Arabacı, son olarak Ayhan Bora Kaplan’ın oğlunun sünnetinde “kirve” olarak yer almasıyla gündeme gelmişti.
Perinçek’e Tahliye Veli Küçük’e Ret!
Mahkemeler 19 Ergenekon sanığının tahliyesine karar verdi. Tahliyesine karar verilen son isimlerden biri Doğu Perinçek. Veli Küçük dahil 7 sanığın tahliye talebi ise reddedildi. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Anayasa Mahkemesi'nin 'hak ihlâli' kararı üzerine 7 Mart Cuma akşamı Silivri Cezaevi'nden çıkarken, Ergenekon davasının diğer sanıkları için de tahliyeler gündemdeydi. Özel Yetkili Mahkemeleri kaldıran ve tutukluluk süresini 7,5 yıldan 5 yıla indiren yasanın cuma günü yürürlüğe girmesiyle, 5 yılı aşkın süredir cezaevide bulunan tutukluların tahliyesine kesin gözüyle bakılıyordu. Zira cuma günü birkçok davada benzer tahliye kararları çıkmıştı. Ancak, 13. Ağır Ceza Mahkemesi bugün sürpriz bir karar verdi. Veli Küçük, Doğu Perinçek, Tuncay Özkan, Sedat Peker, Mustafa Levent Göktaş'ın da aralarında olduğu Ergenekon davası sanığı 33 kişinin tahliye taleplerini reddetti. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Özel Yetkili Mahkemeleri kaldıran yasanın anayasaya aykırı olduğunu, bu konudaki kararın HSYK tarafından verilmesi gerektiğini söyledi. Özese, bu konuda Anayasa Mahkemesi'ne başvurduklarını açıkladı. Diğer mahkemelerden tahliye kararları Bu karardan kısa bir süre sonra, 13. Ağır Ceza'nın 'tahliye talebi reddedildi' diye açıkladığı isimlerden Tuncay Özkan, Levent Göktaş ve Sedat Peker için tahliye kararı açıklandı. Bu kararı 21. Ağır Ceza Mahkemesi verdi. Mahkeme Tuncay Özkan ve Levent Göktaş'a yurtdışı yasağı koyarken, Sedat Peker'e aldığı ceza miktarını dikkate alarak yasak koymadı. Ardından tahliye taleplerini inceleyen çeşitli mahkemelerden peş peşe tahliye kararları çıktı. Eski Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur, Emekli Org. Hasan Iğsız, Alaaddin Sevim, Danıştay saldırısı sanığı Alpaslan Aslan, Albay Dursun Çiçek, Eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin, Kemal Kerinçsiz, Yalçın Küçük, Teğmen Mehmet Ali Çelebi. gazeteci Merdan Yanardağ, Mehmet Demirtaş, Hikmet Çiçek ve Hasan Atilla Uğur için tahliye kararı verildi. Aralarında Veli Küçük'ün de bulunduğu 7 sanığın tahliye talepleri ise reddedildi. Aslan ve Çiçek cezaevinden çıkamayacak Dursun Çiçek, Balyoz davasından hüküm giydiği için, Alpaslan Aslan da 3 davadan kesinleşmiş toplam 4 yıl 2 ay cezası olduğu için cezaevinden çıkamayacak. Aslan'ın avukatı, bu cezanın yattığı süreden düşülmesini isteyeceğini açıkladı. İlk Tuncay Özkan tahliye oldu Silivri Cezaevinden ilk çıkan isim 1994 gün sonra tahliye olan Ergenekon sanığı Tuncay Özkan oldu. Özkan çıkışta yaptığı açıklamada, '6 yıl sonra zulmün bittiği, özgürlüğe kavuşytuğumuz bir gün olmasını çok isterdim. 6 yıl boyunca çektiğimiz sıkıntıların, gündem olmasını isterdim. Biz kin, husumet, öç alma duygusu içinde asla değiliz' dedi. Tuncay Özkan 1996'dan 2007'ye kadar 5 kez suikast girişimine uğradığını, 2007'de de öldürülmediği için hapse atıldığını söyledi. 'Bugün çıkarken dahi, aldıkları tavır ibretliktir, şeytanla yatağa girdiler, çarpılarak çıktılar' diye konuştu. Bozdağ: HSYK'yı göreve çağırıyorum Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ergenekon mahkemesinin kararına ilişkin açıklamada, 'İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, kaldırılmış bir mahkemedir. Ortada olmayan bir mahkeme var. Burada görevli hakim ve savcıların görevleri sona ermiştir. Bunlar sadece ellerinde bulunan dosyaları devredebilirler. Bu işlemleri yapabilirler. Karar verme yetkileri yoktur. HSYK'yı göreve çağırıyorum' dedi. Mahkemenin ısrarı 13- Ağır Ceza Mahkemesi, davaya bakan mahkeme. Tahliye talepleri için yetkinin kendisinde olduğunu söylüyor. Sanık avukatları ise, 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin artık yok hükmünde olduğunu, tahliye taleplerinin nöbetçi mahkemelerce karara bağlanması gerektiğini savunuyor. Sanık avukatlarından Celal Ülgen, ilginç bir iddiada bulundu. Ülgen, hafta sonu 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin infaz koruma memurları aracılığıyla Ergenekon sanıkları tek tek tahliye dilekçesi topladığını iddia etti. Ve bu dilekçeler ışığında tahliye taleplerini reddettiği söyledi. Ülgen 'Biz avukatlar olarak mahkemeye böyle bir başvuruda bulunmadık. Bu mahkeme kanunla kaldırıldı. Mahkeme kanuna direniyor. Beni HSYK kurdu o kaldırsın nasıl der? Artık tarihe gömüldüler. Bunlar sadece direnmedir. Bu bir darbedir. Darbeyi yargılayanlar darbe yapmaya çalışıyor. Bazı nöbetçil mahkemeler de tahlliye taleplerine direnebilir.' dedi. Ülgen, tahliyelerle ilgili bir sorun yaşanmayacağını savundu. 'Sorun çıkması için legal bir kurum olmalıdır karşı tarafta. Legal bir kurum yok. Onun için verilen kararın kıymet-i harbiyesi yok' diye konuştu. Al Jazeera'nin görüşünü aldığı bir savcı ise, özel yetkili mahkemelere ellerindeki dosyaları teslim etmeleri için 15 gün süre tanındığını, bu süre içinde yetkinin de kendilerinde olduğunu söyledi. 13. Ağır Ceza'nın 'hayır' dediği isimler Mustafa Levent Göktaş, Mehmet Fikri Karadağ, Özkan Kurt, Ulaş Özel, İsmail Sağır, Mehmet Demirtaş, Hasan Ataman Yıldırım, Levent Ersöz, Muzaffer Tekin, Sedat Peker, Boğaç Kaan Murathan, Semih Tufan Gülaltay, Veli Küçük, Fikret Emek, Kemal Kerinçsiz, Serdar Öztürk, Yalçın Küçük, Aykut Metin Şükre, Ergün Poyraz, İbrahim Şahin, Kemal Aydın, Doğu Perinçek, Mehmet Bedri Gültekin, Turhan Özlü, Erkan Önsel, Hikmet Çiçek, Mehmet Deniz Yıldırım, Hasan Atilla Uğur, Tuncay Özkan, Durmuş Ali Özoğlu, Memet Zekeriya Öztürk, İsmail Yıldız, Oktay Yıldırım. Hukukçuların görüşü: Mete Göktürk - Eski Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Savcısı: 'Özel yetkili mahkemeler kalkınca bu davalar ağır ceza mahkemelerine devredildi. İki mahkemenin aynı suçlara farklı kararlar verebildiğini görüyoruz. Tam bir hukuk karmaşası hakim. Bu kararlara itiraz etmek hâlâ mümkün. Tahliye kararı verilenler çıkacaktır, asıl mağdur olanlar tahliye kararı verilmeyenler.' Yusuf Utku Tekayak - Ergenekon davasından 10 yıl hapis cezası alan Sedat Peker’in avukatı: 'Özel yetkili mahkemeler kalkınca, 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yetkisi kalmadı. Artık incelemeleri yapacak olan diğer mahkemeler. 13. Ağır Ceza hâlâ görevli olduğunu söyleyip tahliyeleri reddediyor; ama bunun çözümü başka bir mahkemeyle alakalı değil. Kararı Yargıtay verir. 13. Ağır Ceza’nın tahliyesini reddettiği kişiler de itiraz hakkını kullanmalı. Tutukluluk süresinin 5 yıla inmesiyle zaten 13. Ağır Ceza kendiliğinden tahliye kararı vermeliydi. Burada bir hukuksuzluk var. Anayasa’yı ihlâl ediyor.' Süreç Başbuğ'un tahliyesi ile başlamıştı Mahkemelere, yeni yasanın yanı sıra, İlker Başbuğ'un tahliye gerekçesine atıfta bulunarak yapılan başvurular da vardı. Anayasa Mahkemesi, davada 5 Ağustos'ta açıklanan kararın gerekçesinin hâlâ yazılmadığına, bu nedenle temyiz yolunun kullanılamadığına dikkat çekmişti. Sanık avukatları dilekçelerinde, 'Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlâl edildiği' yönündeki yüksek mahkeme kararının tüm sanıkları ilgilendirdiğini, Başbuğ için verilen tahliye gerekçelerinin kendileri için de geçerli olduğunu belirtti. Cuma gününden itibaren İstanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne bu iki gerekçeyle tahliye talebinde bulunanların sayısı 30'u geçti. Bu isimler arasında Yalçın Küçük, Sedat Peker ve Teğmen Mehmet Ali Çelebi de var. 5 yılı aşkın süredir cezaevinde olan ve müebbet hapis cezası alan gazeteci Tuncay Özkan, yine müebbet alan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, emekli Albay Hasan Atilla Uğur, Muzaffer Tekin, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Hikmet Çiçek, Mehmet Demirtaş ve Oktay Yıldırım da daha önce tahliye talebinde bulunmuştu. Tutukluluk süresini 5 yıla indiren yasanın yürürlüğe girmesinin ardından, ilk tahliye olan isim, Hrant Dink cinayeti davası sanığı Erhan Tuncel'di. 8 Mart Cumartesi günü de, Zirve Yayınevi cinayetleriyle ilgili davanın beş sanığı tahliye edilmişti. aljazeera.com.tr
"Fethullahçı Terör Örgütü" Davasında İddianame Kabul Edildi
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, 'Fethullahçı Terör Örgütü' üyesi oldukları suçlamasıyla 7 kişi hakkında açtığı davanın iddianamesi kabul edildi.Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, kamuoyunda 'devleti itibarsızlaştırıp iş yapamaz hale getirmek' algısı oluşturmak amacıyla, Ankara Organize Suçlarla Mücadele Şubesine ait bir otomobil, çeşitli malzemeler, bilgi ve belgeleri suç örgütlerine aktardığı savunulan 4'ü polis 7 kişi hakkında dava açtı.Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosunca hazırlanan iddianamede, 'Fethullahçı Terör Örgütü üyesi oldukları' vurgulanarak, 'mensup oldukları örgütün devlet içinden pasifize ve tasfiye edilmesini engellemek, devleti paralel yapının mensuplarına mahkum ve muhtaç göstermek, yeni atanan kadroların başarısız olduğunu ispatlamak, hükümetten intikam almak, yeni atanan kamu görevlilerinin suç örgütleri karşısında yeterli mücadele veremeyeceğini ortaya koymak' amacıyla atılı suçları işledikleri kaydedildi.Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, sanıklar Seyyit Akşit, Cihan Tümbül, Durak Yiğit, Ömer Aydın, Kadir İnan, İbrahim Şimşek ve Nebil Ark olarak gösterildi. Sanıklardan Akşit, Tümbül, Aydın ve Şimşek'in emniyet mensubu oldukları, Yiğit'in geçen yıl emniyetten ihraç edildiği, Ark'ın Turgut Özal Üniversitesinde kulak burun boğaz uzmanı, İnan'ın ise suç örgütü lideri olduğu belirtildi.İddianamede, Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne ait sivil plakalı otomobilin 16 Temmuz 2014'te, müşteki polis memuru Bilal Okumuş'un Keçiören'deki evinin önünden saat 04.00 sıralarında çalındığı, otomobilde çelik yelek, çelik levhalar, polis yeleği, şapkası, biber gazı, araç içi kamera ve hafıza kartı, navigasyon cihazı gibi malzemeler bulunduğu, otomobilin aynı gün 10.20 sıralarında terk edilmiş vaziyette Altındağ'da ele geçirildiği belirtildi.İhbar telefonuAnkara Emniyet Müdürlüğünü 7 Ağustos'ta ankesörlü telefondan arayan ve kimliği belirlenemeyen kişinin, İskitler'de bir kahvehanede sanıklardan Akşit ve Tümbül ile Ali Dilekli'nin, yedek anahtarla çaldıkları otomobili Kadir İnan'a sattıklarını duyduğunu söylediğine yer verilen iddianamede, ihbar üzerine Tümbül, Dilekli ve Akşit'in gözaltına alındığı aktarıldı.Soruşturma sürecinde, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünün, soruşturulan bazı organize suç örgütleriyle ilgili gizli belgelerinin, kuruma ait telsizlerin kodlarının, personel bilgilerinin, resmi ekip aracının çalınarak, kurum dışındaki suç örgütlerine 'siyasi gayeler elde etmek maksadıyla' verildiğinin anlaşıldığı kaydedildi.İddianamede, 'bu maksatlarla işlenen suçların sonuçlarının devletin düzeni, kamu güvenliği ve milli güvenlik yönünden değerlendirmeyi gerektirdiği'ne dikkat çekilerek, 'siyasi maksat güdülerek işlenen suçlar sebebiyle devletin zafiyet içerisinde bulunduğunun algılatılması için planlı ve organize şekilde suçların gerçekleştirildiği, örgütlü bir yapının suçtan sonraki davranışlarının da bu fiillerin terör saikiyle işlenmiş olduğunu gösterdiği' ifade edildi.Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasıİddianamede, 'Suçun Paralel Devlet Yapılanması Terör Örgütü namına işlendiğine dair deliller ve tespitler' başlığı kullanıldı ve altında, 'sanık Akşit'in, emniyet ifadesi ve mahkeme sorgusunda, aracın terör amaçlı çalındığını ve suçların siyasi amaçlı işlendiğini ikrar ettiği' belirtildi.Akşit'in ev aramasında Fethullah Gülen'in iki CD'sinin bulunduğu bildirilen iddianamede, 'sanığın çalıştığı dönemde Emniyet Genel Müdürlüğünün bütün kritik görevlerinde örgüt üyelerinin görev yaptığı ve Akşit'in de bu yapıya üye olmadan teknik dinleme biriminde çalışamayacağı' vurgulandı.'Hükümetin, sonradan bir terör örgütlenmesi olduğu anlaşılan yapıya karşı harekete geçerek, tayin, yer değişikliği ve suça karışanlara karşı ihraç yoluna gittiğine ve idari tedbirler aldığına' dikkat çekilen iddianamede, 'paralel yapının kontrolündeki basın yayın kuruluşlarının olayla ilgili yanlı yayınlarla kamuoyu algısı oluşturmaya çalıştıkları' tespiti yapıldı.Sanıkların cep telefonu sinyal ve arama analizlerinin de beraber hareket ettiklerini gösterdiği kaydedilen iddianamede, Ankara Batı Cumhuriyet Savcılığında, soruşturma konusuna paralel bir soruşturmanın organize şekilde başlatıldığı, basın yayın aracılığı ile de 'Hizmet hareketine kumpas kuruluyor' propagandası yapıldığı ifade edildi.İddianamede, 'Bütün bu sonuçlara bakıldığında, bu iddianamede anlatılan suçların siyasi maksatlar hasıl etmek üzere terör amaçlı, örgütlü bir yapı tarafından işlenmiş planlı ve organize bir suçlar bütünü olduğu anlaşılmıştır' denildi.'Terör örgütünün varlığına ve amacına ilişkin somut deliller''Türkiye'de bir örgütün terör örgütü olup olmadığı konusunda değerlendirme yapmaya tek yetkili kurumun Emniyet Genel Müdürlüğü Terör Daire Başkanlığı olduğuna, başkanlığın 'Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması' hakkındaki raporunda örgütün kuruluşu, amacı, stratejisi, yönetim modeli, hiyerarşik yapısı, paralel devlet kurma çabası, haberleşme ağı, arşivi, uyguladığı siyasi ve terör baskısı, medya ve psikolojik hareket araçları, eğitim alanı, mali yapısı, gelir kaynakları, ideolojisi, terörle ilgili bağlantıları hakkında ayrıntılı bilgiler verdiğine' işaret edilen iddianamede, 'Netice ve kanaat bölümünde; paralel devlet yapılanması olarak bilinen örgütlenmenin bir terör örgütü olduğunu, cebir ve şiddet faaliyeti dikkate alınarak terör örgütü olarak nitelendirilebileceğini bildirmiştir' değerlendirmesi yapıldı.İddianamede, şunlar kaydedildi:'Türkiye Cumhuriyeti devletine paralel bir 'Cemaat Devleti' oluşturulduğu ve devlet egemenliğini fiilen bu örgütün ele geçirmek için gizli faaliyet yürüttüğü iddiaları üzerine başlatılan soruşturmada; böyle bir terör örgütünün varlığına ve amacına ilişkin somut deliller elde edilmiştir. Anlatılan suçların uğruna işlendiği paralel devlet yapılanması olarak kamuoyunda bilinen, terör örgütü olarak değerlendirilen, dini bir cemaatin mensuplarını da aldatarak amacına göre kullanıp yöneten örgütle ilgili genel bir soruşturma yürütülmektedir. Bu terör örgütünün yapılanması, amacı, ideolojik yapısı, hiyerarşik düzeni, mali kaynakları, insan kaynakları ve işlediği suçlar ile ilgili teferruatlı değerlendirme soruşturmalar bitirilip sorumluları hakkında dava açıldığı zaman yapılacaktır.Fethullahçı Terör Örgütünün hükümeti devirmek üzere giriştiği organize, sistematik, dış destekli, yargı ve emniyet üzerinden yürütülen operasyonların hedefi olan Türkiye Cumhuriyetinin 61. Hükümeti, aldığı kararlarla örgütün etkinliğine yönelik devlet içindeki kadrolarını pasifize etmek üzere harekete geçtiği, önce İstanbul ve daha sonra da bütün ülke çapında paralel yapının kontrolündeki kadroları pasif görevlere çekerek tedbir aldığı, Ankara'da Emniyet Genel Müdürlüğü ve Ankara Emniyet Müdürlüğünden üst veya ast birçok emniyet mensubunun işlediği suç veya disiplinsizliği nedeniyle meslekten ihraç, başka ile tayin, açığa alma gibi idari tedbirlere başvurduğu, örgütün bütün ülke çapında emniyet içindeki kadrolarının etkinliğini kırmak üzere acil tedbirler aldığı, görevden alınan veya görev yeri değiştirilen emniyet mensuplarının yerine yeni atamalar yaptığı, şüphelilerin işte bu ortamda mensup oldukları örgütün devlet içinden pasifize ve tasfiye edilmesini engellemek, devleti paralel yapının mensuplarına mahkum ve muhtaç göstermek, yeni atanan kadroların başarısız olduğunu ispatlamak, bu işlemleri gerçekleştiren devlet görevlilerine ders vermek, hükümetten intikam almak, yeni atanan kamu görevlilerinin suç örgütleri karşısında yeterli mücadele veremeyeceğini ortaya koymak, devletin aciz ve zayıflığını ispat etmek üzere planlama yaparak harekete geçtikleri, şüpheli Nebil Ark'ın başkanlığında (ağabeyliğinde), Cihan Tümbül, Ömer Aydın, Durak Yiğit, Seyyit Akşit ve İbrahim Şimşek'in hiyerarşik ilişki içerisinde ve emir komuta zincirinde bir araya gelerek, devletin emniyet gücünü çökertmek üzere planlama yaptıkları, bu planlamaya uygun olarak önce Akşit'in kuruma ait belgeleri çalıp suç örgütlerine verdiği, bu yolla birçok soruşturmanın başarısız kalmasını sağladığı ve netice elde edilmesini engellediği, şüphelilerin planlamasına uygun olarak Akşit'in devlet malı telsizi çalarak suç örgütü liderine verdiği, telsiz kodlarını da temin ederek emniyetin konuşmalarını suç örgütlerinin dinlemesini sağladığı, bu yolla yakalanacak kişilerin yakalanmasının engellendiği, operasyonların sızdığı ve olay faillerinin yakalanamadığı, suç örgütlerinin operasyonlara karşı tedbirler geliştirdiği, şüphelilerin emniyeti başarısız göstermek için yine bir planlama daha yaparak emniyete ait resmi otoyu çalmayı kararlaştırdıkları ve bu planı icraya koyup uyguladıkları, bir ara patlayıcı madde bulup Ankara Organize Suçlarla Mücadele Şubesindeki bilgisayar server'larının patlatılmasını da düşündükleri fakat patlayıcı bulma işinin ihale edildiği Kadir İnan'ın bunu kabul etmemesi üzerine bu düşüncelerini gerçekleştiremedikleri anlaşılmıştır.'AA
Hasan Ferit Gedik İddianamesinde Korkunç İfadeler
Gülsuyu'nda Hasan Ferit Gedik'in öldürülmesiyle ilgili iddianamede yer alan bir telefon konuşması: 'Allah herkese hayırlı cinayetler nasip etsin. Polis-molis öldürmeyelim de, polis devletin bir adamı. Devrimci öldürsek önemli değil' Maltepe Gülsuyu'nda geçtiğimiz yıl Eylül ayında Hasan Ferit Gedik'in hayatını kaybettiği ve çok sayıda kişinin da yaralanmasıyla sonuçlanan olaylara ilişkin soruşturma tamamlandı. İddiname, Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. 311 SAYFALIK İDDİANAME HAZILANDI 311 sayfalık iddianamede 'Kasten yaralama', 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve üye olma', 'Nitelikli yağma', 'Kasten öldürmeye teşebbüs', 'Nitelikli yağma' gibi suçlardan, 11 yıl ile 269 yıl arasında değişen hapis ve müebbet hapis cezası istemiyle yargılanacak 35 sanık adı bulunuyor.Olaya ilişkin telefon tapelerine de yer verilen iddianamede, örgüt yöneticisi Zafer Turan'ın 'Allah herkese hayırlı cinayetler nasip etsin, polis-molis öldürmeyelim de, polis devletin bir adamı, devrimci öldürsek önemli değil' şeklindeki sözleri de yer alıyor. SİLAHLI ÖRGÜTÜN EYLEMLERİ, ÖRGÜTÜN YAPISI VE ŞÜPHELİLERİN ROLÜ ANLATILDIİstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılıp Özel Yetkili Mahkemelerin kapatılmasıyla soruşturmayı devralan Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Örgüt, Kaçakçılık ve Mali Suçlar Soruşturma Bürosu, Gedik'in ölümü ve Gülsuyu'nda yaşanan olaylara ilişkin 311 sayfalık iddianame hazırladı. 5 mağdur, 17 müşteki ve bir şikayetçinin bulunduğu iddianamede 15'i tutuklu 35 sanık yer alıyor. 3 bölümden oluşan iddianamenin 1. bölümünde silahlı suç örgütünün eylemlerine yer veren savcılık, 2. Bölümde suç örgütünün yapısı, 3. Bölümde ise şüphelilerin örgütteki rolü, sabıka kayıtları ve operasyonda ele geçirilen suç aletlerinin varlığına yer verdi. 30 suç eyleminin olduğu kaydedilen iddianamede, örgüt liderliğini 'İbo' lakaplı Mesut Turhan'ın, örgütün yöneticiliğini ise Zafer Turhan ve Yakup Dalkılıç'ın yaptığı belirtildi. 11 AYRI SUÇSanıklar, 'Kasten yaralama', 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurma', 'Nitelikli yağma', 'Kasten öldürme', 'Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma', 'Kasten öldürmeye teşebbüs', 'Nitelikli yağma', 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma', 'Suç delillerini yok etme gizleme veya değiştirme suçluyu kayırma', 'Yargı görevini yapanı etkileme' ve 'Mala zarar verme' suçlamalarından 11 yıl ile 269 yıl arasında değişen hapis ve müebbet hapis cezası istemiyle yargılanacak 'SİYASİLER İLE ARALARINDA HUSUMET'İddianamenin 3. Suç eylemi olarak yer verdiği Hasan Ferit Gedik'in ölümüne ilişkin bölümde Gülsuyu Mahallesi halkının 'siyasiler' olarak adlandırdıkları kişiler ile şüpheliler arasında husumet olduğu, 28 Eylül 2013 akşamı 50-60 kişilik bir grubun slogan atarak Gülsuyu'nda yürüyüş yaptığı belirtildi. Örgüt üyesi Aytekin Turan'ın kalabalık üzerine ateş ettiği ifade edilen iddianamede, yürüyüş grubu içinde bulunan 3 kişinin yaralandığı, Turan'ın olay yerinden kaçtığı kaydedildi. İki grup arasında bu olay ile husumetin arttığı belirtilen iddianamede, 29 Eylül 2013 akşamı yine 50-60 kişilik grubun yürüyüşlerine devam ettiği, yürüyüş esnasında grup içerisinde silahlı ve herhangi bir eyleme hazırlıklı şahısların olduğu, daha sonra iki grup arasında çıkan çatışma sonrasında Hasan Ferit Gedik'in sol omuz, gırtlak ve kafasına aldığı 3 mermi ile ağır şekilde yaralandığı ifade edildi. İddianamede, Gedik'in kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdiği, arkadaşları Gökhan Aktaş, Yalçın İleri ve Abdullah Kıyak'ın yaralandığı belirtildi. 'ALLAH HERKESE HAYIRLI CİNAYETLER NASİP ETSİN'Olaya ilişkin telefon tapelerinde şüphelilerden örgüt yöneticisi Zafer Turan'ın 'Allah herkese hayırlı cinayetler nasip etsin, polis-molis öldürmeyelim de, polis devletin bir adamı, devrimci öldürsek önemli değil' şeklindeki sözlerinin de yer aldığı iddianamede, 'Suç örgütünün her zaman için elinin tetikte olduğunun ve eylem yapabileceklerinin anlaşıldığı' ifadelerine yer verildi. Bilgi sahibi sıfatıyla emniyette ifadesi alınan Hasan Ferit Gedik'in arkadaşı Serdar Aydemir'in de beyanlarına yer verilen iddianamede, Aydemir'in olay günü gerçekleşen yürüyüşte Gedik ile karşılaşarak sohbet ettiği sırada 3 kişinin ellerinde silahla kendilerine doğru geldiğini ve Gedik ile birlikte kaçtığını söylediği belirtildi. Kaçmaya başladıkları esnada bir el silah sesi duyarak, Gedik'in bir anda vurularak yere düştüğü, daha sonra da 20-30 el silah sesi duyduğunu ve arkadaşı olan Gedik'in yaşamını yitirdiğini sosyal medyadan duyduğunu söylediği anlatıldı. ÖLDÜRME EYLEMİNDE 22 ŞÜPHELİHasan Ferit Gedik'in öldürülmesi olayında Mert Kazan, Ferhat Keleş, Adem Köşgen, Ümit Yeşilkaya, Doğukan Çep, Emrah Ok, Ekrem İnalkaç, Ercan Kütük, Mete Barış Durak, Murat Kesgin, Ercan Çiftçi, Hasan Taşhan, Şahin Eren, Yakup Dalkılıç, Zafer Turhan, Mesut Turhan ve Tarkan İmeçtemur'un 'Kasten öldürme ve öldürmeye teşebbüs' eyleminde silah kullanan şüpheliler arasında olduğu, suç aletlerini gizlediği, kimi şüphelilerin ise suçluların kaçması eylemlerinden sorumlu oldukları belirtildi. 'KÜÇÜK YAŞTAKİ ÇOCUĞU PAHALI HEDİYELERLE KENDİLERİNE BAĞLADILAR'İddianamede örgütün diğer eylemlerinde afiş asan 9 kişiyi yaraladığı, uyuşturucu madde temininde bulunduğu, Gülsuyu sakinlerinden haraç topladığı hatta küçük yaştaki çocukları darp ederek hürriyetinden yoksun bıraktığı belirtildi. Müştekilerden Gülhanım Arık'ın oğlu Şükrü Armağan Arık'ın, ailevi sorunları nedeniyle evden kaçtığı dönemde suç örgütü yöneticisi olan Zafer Turhan ve örgüt üyesi Şerif Karameşe ile tanıştığı ifade edilen iddianamede, 'Şüphelilerin Arık'ı önce pahalı hediyeler alarak kendilerine bağladıkları, daha sonra suç işletmek suretiyle gelir elde ettikleri, eylemlerde kullanması amacıyla ruhsatsız tabanca ve çalıntı motosiklet verildiği anlaşılmıştır' denildi. HİYERARŞİK İLİŞKİ İÇERİNDE SUÇ ÖRGÜTÜŞüpheli Mesut Turhan liderliğindeki suç örgütünün, hiyerarşik ilişki içerisinde Maltepe İlçesi ve çevresinde korkutucu gücünü devam ettirerek yağma, yağmaya teşebbüs, kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs, yaralama, hürriyetten yoksun bırakma eylemlerini gerçekleştirdikleri, suç örgütü yönetici ve üyelerinin sürekli olarak silah bulundurdukları belirtilen iddianamede, 'Herhangi bir eylem planladıklarında kolayca silah temin edebildikleri, ara yakalamalara rağmen silah taşımaktan vazgeçmedikleri tespit edilmiştir. Bahse konu suç örgütünün, haksız ekonomik çıkar sağlamak için yağma eylemlerine girişmesinin yanı başında uyuşturucu madde ticareti suçuna karıştığı anlaşılmıştır. Suç örgütünün gelir kaynaklarının başında Gülsuyu ve civarında bulunan 'torbacı' olarak tabir edilen sokak satıcılarına koruma sağladıkları ve bölgede başka gruplara karşı kollayarak rantın paylaşılmasının önüne geçerek uyuşturucu madde satışından pay aldıkları, kar payı vermeyen torbacıları darp ve tehdit ettikleri, sokak satıcılarının uyuşturucu temin etmesinde köprü vazifesi gördükleri anlaşılmış, ayrıca bu gayri yasal suç gelirini devam ettirebilmek için çeşitli silahlı eylemlere giriştikleri anlaşılmıştır' ifadelerine yer verildi. İddianamede, 35 sanığın 11 yıl ile 269 yıl arasında değişen hapis ve müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmaları istendi. DHA
Hong Kong Filmleri İstanbul Modern Sinema'da
İstanbul Modern Sinema’da son dönemde yeniden yükselen sinemadan on filmlik seçki.İstanbul Modern sinema, Sinema Sponsoru D-Smart’ın katkılarıyla, Hong Kong Ekonomi ve Ticaret Dairesi işbirliğiyle  5-15 Haziran tarihleri arasında “Hong Kong Panorama” başlıklı programla Hong Kong’un köklü ve son dönemlerde yeniden yükselen sinemasından  on filmlik bir seçki sunuyor.  Programdaki filmler arasında “Elveda Cariyem”in (Farewell My Concubine) yazarı Lilian Lee’nin korku öyküleri derlemesinden uyarlanan, Hong Kong sinemasının ünlü oyuncuları Jeannie Chan, Dada Chan ve Kelly Chen’in rol aldığı korku filmi serisi “Karanlığın Öyküleri”nin ilk filmi (Tales From the Dark 1) yer alıyor. Ayrıca, 2014 yılındaBerlin Film Festivali’nde Altın Ayı’ya layık görülen “İnce Buz, Kara Kömür”  (Black Coal, Thin Ice), Wong Kar Wai'ın geçen yıl Berlin Film Festivali’nin açılış filmi olarak gösterilen ve Kung Fu tarihine dair güzel bir inceleme olan “Büyük Usta” (The Grandmaster) ve eşcinsel bir erkek ile eşcinsel bir kadın arasında gelişen sıradışı aşkı konu alan “Seviyor, Sevmiyor” (Love Me Not) da seçkideki filmler arasında.2014 Berlin Uluslararası Film Festivali’nden Altın Ayı ve En İyi Oyuncu dalında Gümüş Ayı ödülleriyle dönen “İnce Buz, Kara Kömür”, parodi ve ciddiyet arasında gidip gelen sağlam bir kara film. 2013 Outfest Los Angeles LGBT Film Festivali dahil birçok festivalin resmi seçkisine giren “Seviyor, Sevmiyor”, izleyici şiddetli aşkın zorlukları ve sınırları muğlak bir cinsellikle dolu dokunaklı bir yolculuğa çıkarıyor.İki Oscar’a aday olan ve 2014 Asya Film Ödülleri’nden En İyi Film ve En İyi Yönetmen dahil yedi ödülle dönen Bruce Lee’yi de eğitmiş olan efsanevi Wing Chun ustası Ip Man’ın yaşamının ve döneminin öyküsünü aktaran “Büyük Usta”, Çin’in kaos, bölünme ve savaş dolu yıllarını gözler önüne seriyor.  Önemli oyuncuları ve güçlü yönetimiyle, 2013 Hong Kong Film Ödülleri’nde En İyi Film ve En İyi Yönetmen dahil olmak üzere sekiz dalda ödül kazanan “Soğuk Savaş” yolsuzluk, güç mücadelesi ve politik oyunlar üzerine bir gerilim. Prömiyerini 2013 Hong Kong Film Festivali’nde yapan “Bizim Dansımız” da dans, stil ve gençlik enerjisiyle dolu, romantik bir drama. Dünya prömiyerini New York’taki Asya Filmleri Festivali’nde (2013) yapan “Karanlığın Öyküleri Bölüm 1,” Çinli yazar Lilian Lee’nin yazılarından uyarlama ve üç farklı yönetmen tarafından yönetilmiş üç eğitici hayalet öyküsünden oluşuyor“İncir”,  ilk IFVA* ödülünün kazananı yönetmen Vincent Chui’den, dünya prömiyerini 2013 Hong Kong Bağımsız Film Festivalinde yapan, eşsiz ve ahenkli bir drama.  2013 Hong Kong Uluslararası Film Festivali’nin resmi seçkisi içinde yer alan “Son Kodaman”, 1930’larŞanghay’ında yaşamış bir suç örgütü liderinin öyküsünü anlatıyor. Başrollerinde Hong Kong’un ünlü yıldızlarının oynadığı “Arsız Kocam”, eğlenceli bir romantik komedi. “Diva” ise menajeri Kin-sun tarafından bir diva olmaya yönlendirilen J’nin öyküsünü aktarıyor.İstanbul Modern Sinema girişi 9 TL.’dir. Film gösterimleri müze ziyaretçilerine ve üyelere ücretsizdir. KARANLIĞIN ÖYKÜLERİ  Bölüm 1 (Tales From The Dark, Part 1), 2013Hong Kong | DCP, Renkli, 114’ | KantoncaYönetmenler:  Simon Yam, Chi-Ngai Lee, Fruit ChanOyuncular: Simon Yam, Jeannie Chan, Dada Chan, Kelly Chen, Tony LeungDünya prömiyerini New York’taki Asya Filmleri Festivali’nde (2013) yapan “Karanlığın Öyküleri Bölüm 1,” Çinli yazar Lilian Lee’nin yazılarından uyarlama ve üç farklı yönetmen tarafından yönetilmiş üç eğitici hayalet öyküsünden oluşuyor. İlk öykü “Çalıntı Mallar” Simon Yam tarafından yönetilmiş, başrolünde de kendisi oynuyor. Kwan, oyuncaklarla dolu, yıkık dökük bir odada yaşamaktadır. Kendisine hayaletler musallat olmaktadır ve işinden kovulmasının ardından, para kazanmak için ölülerin küllerinin saklandığı kapları çalmaya ve onları kendisinden satın almaları için ailelere şantaj yapmaya karar verir. “Avuç İçinde Bir Sözcük” başlıklı ikinci öykü, Lee Chi-Ngai tarafından yönetilmiş. Bay Ho bir kahindir ve hayaletleri görebilme becerisine sahiptir. Eski yüzme öğretmenine musallat olan ergenlik çağındaki hayaleti araştırmaya başlar. Fruit Chan tarafından yönetilen son öykünün başlığı, “Jing Zhe.” Bir kadın, bir kahinden onu aldatan insanları lanetleyecek bir ayin gerçekleştirmesini ister. 'Bu kısmen düzensiz fakat sürükleyici mini-üçleme, Uzakdoğu korku sineması hayranlarını, korkudan altlarına ettirmeden memnun edecektir '. – Variety MagazineİNCİR (The Fig), 2013Hong Kong | Blu-ray, Renkli, 97’ | KantoncaYönetmen: Vincent ChuiOyuncular: Jenny Li, Eliz Lao, Lo Chun Yip, Stiffany Lo, Carson Chungİlk IFVA* ödülünün kazananı yönetmen Vincent Chui’den, dünya prömiyerini 2013 Hong Kong Bağımsız Film Festivalinde yapmış, eşsiz ve ahenkli bir drama. Bir trajedinin ardından Ka, kocasını terk eder. Annesinin ölümünden babasını sorumlu tutan Man adlı adamla tanıştığında, Ka kendisini aile bağlarının nasıl çözülüp yeniden bağlanabildiğini ve insanların birbirleriyle ilişki kurmaya ne kadar ihtiyaç duyduklarını anlamasını sağlayacak beklenmedik bir arkadaşlık içinde bulur. *Hong Kong Arts Centre tarafından organize edilen Asya Film ve Görsel Medya Geliştiricisi  (The Incubator for Film and Visual Media in Asia)SON KODAMAN, (Da Shang Hai ) 2012Hong Kong | Blu-ray, Renkli, 118’ | KantoncaYönetmen: Wong JingOyuncular: Chow Yun-fat, Huang Xiaoming, Sammo Hung2013 Hong Kong Uluslararası Film Festivali’nin resmi seçkisi içinde yer alan film, 1930’lar Şanghay’ında yaşamış bir suç örgütü liderinin öyküsünü anlatıyor. “Son Kodaman,” nostaljik Hong Kong aksiyon filmleriyle Hollywood usulü dram ve romantizmi bir araya getiriyor. İşadamı Cheng, polisin tuzağına düşer ve yeni bir hayata başlamak üzere her şeyi ardında bırakır. Şanghay’ın suç dünyasına adım attığında, hayatının aşkı, Japon ordusu ve yerel gizli servis arasında sıkışıp kalır. “Wong Jing’in yavan ciddiyetiyle yönlendirilen bu pahalı yapım, salon draması sahnelerini arka arkaya ortaya seriyor, aralaraysa etkili fakat dudak uçuklatmayan aksiyon sahneleri giriyor.” – Variety MagazineARSIZ KOCAM (My Sassy Husband), 2012Hong Kong | DCP, Renkli, 107’ | KantoncaYönetmen: James YuenOyuncular: Ekin Cheng, Charlene Choi, Zhang Xinyi, Izz Tsui, Joyce ChengBaşrollerinde Hong Kong’un ünlü yıldızlarının oynadığı eğlenceli bir romantik komedi. Sam ve Yo Yo aralarındaki büyük yaş farkına rağmen, ailelerinin verdiği sözü yerine getirmek için evlenirler. Ancak on yıl içinde birbirlerine aşık olurlar. Sam orta yaş bunalımı geçirirken Yo Yo istekli davranmaya devam edince, birbirlerine daha fazla direnemez hale gelirler. Evliliklerinin ardındaki sırrı öğrenerek, yeni bir hayata başlarlar. DİVA (DIVA Hua Li Zi Jun), 2012Hong Kong | Blu-ray, Renkli, 102’ | KantoncaYönetmen: Heiward MakOyuncular: Joey Yung, Chapman To, Hu Ge, Meg Lam, Carlos ChanJ, menajeri Kin-sun tarafından bir diva olmaya sevk edilir. Bir konser sırasında sesini kaybedince, ortadan yok olur ve görme engelli bir masörle beklenmedik bir ilişki içine girer. Bu sırada Kin-sun, kariyeriyle aşkı arasında seçim yapması gereken Red adlı bir başka şarkıcıyla ilgilenmeye başlar. J geri dönüp Red’e yardım ederken, kendi kariyerini sürdürmesi için baskı altına girer.  SEVİYOR, SEVMİYOR, (Love Me Not) 2012Hong Kong | Blu-ray, Renkli, 92’ | KantoncaYönetmen: Gilitte LeungOyuncular: Afa Lee, Kenneth Cheng, Rebecca Yip, Siu Wu2013 Outfest Los Angeles LGBT Film Festivali dahil birçok festivalin resmi seçkisine giren “Seviyor, Sevmiyor”, izleyici şiddetli aşkın zorlukları ve sınırları muğlak bir cinsellikle dolu dokunaklı bir yolculuğa çıkarıyor. Dennis resim atölyesinde çalışmaktadır, Aggie ise fotoğrafçıdır. Çocukluktan bu yana arkadaştırlar ve her ikisi de eşcinseldir. Dennis görücü usulü bir evlilik yapmaya niyetlendiğinde, Aggie kıskançlık hisseder ve Dennis’le ilişkisini gözden geçirmeye karar verir. SOĞUK SAVAŞ (Hon Zin), 2012Hong Kong | Blu-ray, Renkli, 102’ | KantoncaYönetmen: Lok Man Leung, Sunny LukOyuncular: Aaron Kwok, Tony Leung,  Charlie Young,  Andy LauYolsuzluk, güç mücadelesi ve politik oyunlar üzerine bir gerilim. Beş memuru taşıyan hayli donanımlı bir polis minibüsünün ortadan kaybolduğuna dair aldıkları isimsiz telefonun ardından, Hong Kong polisi bir kurtarma operasyonu başlatır. Saat işlemeye başlar, rehinelerin hayatlarının ve polisin itibarının kurtarılması, iki rakip komiserin ellerindedir. Önemli oyuncuları ve güçlü yönetimiyle, “Soğuk Savaş” 2013 Hong Kong Film Ödülleri’nde En İyi Film ve En İyi Yönetmen dahil olmak üzere sekiz dalda ödül kazandı. “Yoğun olay örgüsüyle başlangıçta kafa karışıklığına yol açan Hong Kong polisiyesi ‘Soğuk Savaş’ daha sonra gözle görülür biçimde canlanıyor, ancak filmin yanlış başlangıcı birçok izleyicinin dramanın karmaşık manevralarıyla tam anlamıyla bağ kurmasına engel olabilir.” – Variety Magazine BİZİM DANSIMIZ (The Way We Dance), 2013Hong Kong | Blu-ray, Renkli, 110’ | Kantonca Yönetmen: Adam WongOyuncular: Cherry Ngan, Babyjohn Choi, Janice Fan, Tommy “Guns” LyPrömiyerini 2013 Hong Kong Film Festivali’nde yapan bu film dans, stil ve gençlik enerjisiyle dolu, romantik bir drama. Fleur üniversiteye yeni başlamıştır ve tutkusu bir dansçı olmaktır. Katıldığı Bomba adlı dans topluluğunun tek amacı bir yarışmada rakip topluluk Rooftoppers’ı yenmektir. Dans stiliyle alay edilmesinin ardından Fleur topluluktan ayrılır ve bir Tai Chi kulübüne üye olur. Beklenmedik bir kaza sonucu Fleur dibe vurur ancak o anda, Rooftoppers’ın lideri ortaya çıkar ve ona başarılarının sırrını açıklar. “Hong Kong’un en iyi sokak dansçılarına yer veren, muhteşem bir seyirlik.” – Hollywood Reporter BÜYÜK USTA (Yi Dai Zong Shi), 2013Hong Kong | DCP, Color, 110’ |Kantonca Yönetmen: Wong Kar WaiOyuncular: Tony Leung, Zhang Ziyi, Chang Chen, Zhang Jin, Wang QingxiangBruce Lee’yi de eğitmiş olan efsanevi wing chun ustası Ip Man’ın yaşamının ve döneminin öyküsü. İki Oscar’a aday olan ve 2014 Asya Film Ödülleri’nden En İyi Film ve En İyi Yönetmen dahil yedi ödülle dönen “Büyük Usta” Çin’in kaos, bölünme ve savaş dolu yıllarını gözler önüne seriyor. “Wong Kar-wai'nin 2013 Berlinale’nin de açılışını yapan bu dövüş sanatları destanı, varoluşsal bir melankoliyle yerçekimine karşı koyan aksiyon sahnelerini bir arada sunuyor.”– The Hollywood ReporterİNCE BUZ, KARA KÖMÜR (Bai Ri Yan Huo) ,  2014Hong Kong | DCP, Renkli, 106’ | KantoncaYönetmen: Diao YinanOyuncular: Liao Fan, Gwei Lun Mei, Wang Xuebing, Wang Jingchun, Yu AileiDetektif Zhang, bir seri cinayet vakasını beceriksiz biçimde ele alır ve görevden uzaklaştırılır. Benzer cinayetler yeniden işlenmeye başladığında, Zhang cinayetleri kendi başına araştırmaya başlar. Kanıtlar genç bir kadına işaret ediyordur; Zhang bu kadını izlerken ona aşık olur ve birdenbire hayatı tehlikeye sürüklenir. Parodi ve ciddiyet arasında gidip gelen bu sağlam kara film, 2014 Berlin Uluslararası Film Festivali’nden Altın Ayı ve En İyi Oyuncu dalında Gümüş Ayı ödülleriyle döndü. “Çinli yönetmen Diao Yinan, taşrada yaşayan sıradan insanlar arasında geçen, tarz sahibi bir kara film yapmış.” – The Hollywood ReporterMilliyet
İstanbul'da 3. Dalga Operasyonu
İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Kumkapı ve Karagümrük'teki 'torbacı' olarak tabir edilen sokak satıcılarına yönelik operasyonların ardından 3. dalga uyuşturucu operasyonunu Başakşehir Güvercintepe Mahallesi'nde başlattı Bin polisin katıldığı bonzai çetelerine yönelik operasyona havadan helikopter destek verirken Özel Harekat Timleri de katılıyor. Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin başını çektiği operasyona Organize, Terör ve Asayiş Şube ekipleri de katılıyor. Çok sayıda adresin eş zamanlı basıldığı adreslerde aramalar başlatıldı. Polis, mahalledeki uyuşturucu satıcıları başta olmak üzere organize suç örgütü üyeleri ve haklarında arama kararı olan kişilerin operasyonda hedef alındığı bildirdi. Polis önceki hafta Cumartesi akşamı Kumkapı'daki torbacıları hedef alırken, geçtiğimiz hafta Cumartesi akşamı da Fatih Karagümrük, Haydar ve Halıcıoğlu mahallelerine baskın yapmış çok sayıda uyuşturucu satıcısı yakalanırken, silahlar ve uyuşturucu maddeler ele geçmişti.Milliyet
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Polisteki gizli soruşturma ve gözaltılar hakkında birçok haber yayımlandı. Soruşturmayı hangi savcının yürüttüğü, kanun maddeleri, kimlerin niçin gözaltına alındığı yazılıyor, yorumlanıyor. Gece başlayan arama ve emniyete alma işlemi hakkında, sabah yayımlanan gazete ve internet sayfasına haber yetiştirmek zordur ama yazıldığı kadarının özellikle böyle haberlerde doğru olmalıdır. Bir örnek vermek istiyorum: Gözaltıların başlamasından bir gün geçtikten sonra yayımlanan bir haberde, 'Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasıyla kurulan TMK 10. madde ile yetkili savcılıkta görevlendirilen savcı İrfan Fidan, TMK mahkemelerinin kaldırılmasıyla da terör ve örgütlü suçlar bürosunda görevlendirildi' yazılıyordu.