VİDEO

Ülkemizin dört bir yanı alevlere teslim olmuş durumda. Hem görevliler hem de halkımız canla başla seferber olmuş durumda. Pek çok ilimizde yangınlar kısmen kontrol alınmış olsa da, bazı illerimizde büyük bir hızla yayılmaya devam ediyor. Bu süreçte yangına doğrudan müdahale edemeyen insanlar ise sosyal medyadan farkındalık oluşturmaya, ihtiyaç listelerini paylaşmaya çalışıyor. Elbette her olay da olduğu gibi bu olayda da tatsız paylaşımlara da şahit oluyoruz.Bir içerik üreticisi, 'itfaiye makyajı' yaptığı bir video paylaştı. Videosuna bir de seslendirme yapan kadının paylaşımı şu zor günlerde sinirleri bozdu.

Yaz iyice bastırınca hayat sanki ağır çekime geçiyor. Sıcaktan dışarı adım atmak bile cesaret istiyor. Asfalt cayır cayır yanarken gölgeler bile serinletmiyor. Klima olmayan yerlerde nefes almak bile zor geliyor insana. Gündelik işler bile gözümüzde büyüyor, çünkü sıcakla uğraşmak başlı başına bir yük. Bu sıcak günlerde insan en azından evinde rahat hissetmek istiyor. 'zasiven' isimli bir sosyal medya kullanıcısı, yaz mevsiminde bazı genç kızlarımızın evlerinde yaşadığı zorluklara dikkat çekti. Anlattıkları ve videoya gelen yorumlar, pek çoğumuzun görüp duymadığı bir gerçeği hatırlattı.

Türkiye’de, özellikle Anadolu’da misafirperverlik yalnızca bir gelenek değil, neredeyse kutsal sayılan bir yaşam biçimidir. Hiç tanımadıkları birini bile kapıda karşılayıp sofraya buyur etmek, evin en güzel odasını misafire ayırmak ve “misafirin kısmetiyle geldiğine” inanmak, bu kültürün temel taşlarındandır. Anadolu insanı, imkanı az olsa bile elindekini paylaşmaktan çekinmez. Çünkü misafire hürmet etmek hem toplumsal bir değer hem de vicdani bir sorumluluk olarak görülür. Bu içten ve samimi yaklaşım, Türkiye’ye gelen yabancıların en çok etkilendiği yönlerden biri.Bir motorcu, seyahati sırasında bir köyde su istemek için durdu. Karşılaştığı misafirperverliği sosyal medyada paylaştı.

Ülkemizin dört bir yanı, aylardır yangın ile mücadele ediyor. Geçtiğimiz gün yine pek çok ilimizde yangın giderek şiddetini artırdı. Söndürme çalışmalarında hem görevliler hem vatandaşlar canla başla mücadele ediyor. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın yaptığı açıklamaya göre Bursa, Karabük ve Kahramanmaraş’taki yangınların kontrol altına alınmasın biraz daha zaman alacak. Bu süreçte halkımız da mümkün olduğu kadar elini taşın altına koymaya çalıştı. Ülkenin. dört bir yanından gelen dayanışma görüntüleri şu zor günlerde iyiliğe olan inancı artırdı.

Son yıllarda kuaför fiyatlarındaki artış, birçok kişi için ciddi bir bütçe sorunu haline geldi. Basit bir saç kesimi ya da boya işlemi bile asgari ücretle geçinen biri için lüks sayılabilecek rakamlara ulaşabiliyor. Kullanılan malzemelerin döviz kuruna bağlı olarak pahalanması, kira ve personel giderlerinin artması gibi nedenlerle fiyatlar yükselse de, bu durum özellikle düzenli bakım yaptırmak isteyen kadınlar ve gençler için erişimi zorlaştırıyor. İçerik üreticisi Ece Dinç, 10 Bin TL ödediği kuaför macerasının ardından yaşadığı hayal kırıklığını paylaştı. Kuaförden yana yüzü gülmeyenler Ece Dinç'e sonuna kadar hak verdi.

Ülkemizin dört bir yanı yine yangın felaketi ile mücadele ediyor. Bursa, Bilecik, Karabük, Diyarbakır gibi pek çok ilimiz alevlerin etkisi altında. Alevlerin hızla yayıldığı bu yangınlarda yalnızca ağaçlar değil, orman ekosisteminin ayrılmaz parçası olan hayvanlar da zarar görüyor. Pek çok canlı, yoğun duman ve sıcaklık nedeniyle hayatını kaybederken, kurtulabilenler ise yaşam alanlarını kaybedip su ve yiyecek bulmakta güçlük çekiyor. Yangınların bıraktığı bu tahribat, sadece doğayı değil, geleceğimizi de tehdit ediyor.Seferihisar'ın Orhanlı Köyü'nde, bir atın yandığı ihbarı alındı. Atın hareketsiz bir şekilde durduğunu, yemek ve suyu reddettiğini gören vatandaşlar atın şoke girdiğini düşündü. Atın başını sürekli olarak yukarı aşağı salladığını ifade eden gönüllüler, hayvanın tedavi altına alındığını bildirdi.

Ülkemizde son yıllarda doktorlar, artan iş yükü, düşük maaşlar, mobbing, uzun nöbetler ve özellikle şiddet olayları nedeniyle mesleklerini sürdürebilmekte zorlanıyor. Sağlık çalışanlarının hem fiziksel hem de psikolojik olarak yıprandığı bu ortam, birçok doktoru yurt dışında daha güvenli, saygılı ve ekonomik açıdan tatmin edici bir çalışma hayatı aramaya itiyor. Her geçen yıl binlerce hekimin “iyi hal belgesi” alarak göç etmeyi tercih etmesi, sağlık sistemimizde nitelikli insan gücü kaybına ve sağlık hizmetlerinde ciddi aksamalara yol açabilecek bir beyin göçü krizini beraberinde getiriyor.Bir kadın ülkemizde doktorluğu bırakıp Almanya'da hasta bakıcılğa başladı. Kadının bu kararı ise sosyal medyayı ikiye böldü.

Pek çok sporcunun pilatesin çok kolay olduğunu söylediğini duymuşsunuzdur. Geçtiğimiz yıllarda bir pilates eğitmeni vücut geliştirme yapan bir grup sporcuyu salonuna davet etmiş ve basit pilates hareketleri denetmişti. Fakat hepsinin oldukça zorlandığı görülüdü ve ortaya güldüren görüntüler çıktı. Peki ya futbolcular?Belper Town klübü futbolcuları da pilates yapmayı denedi ve ortaya yine benzer görüntüler çıktı.

Bursa’da dün akşam saatlerinde başlayan orman yangını iki ilçede yerleşim alanlarına ulaşmış ve binlerce vatandaş evlerinden tahliye edilmişti. Yangına müdahale ekipler tarafından devam ederken, alevlerin enerjisinin azaldığı ve kısa sürede yangının kontrol altına alınacağı duyurulmuştu.Bursa’daki orman yangını ile ilgili TikTok’ta yapılan bir paylaşım ise “bu kadar da olmaz” dedirtti.

Ülkemizin dört bir yanı yine yangın felaketi ile mücadele ediyor. Bursa'nın Kestel bölgesinde dün akşam saatlerinde başlayan yangın, Gürsü ilçesine doğru yayıldı. Yangının hızla yerleşim bölgelerine ilerlemesi ile hem halk hem de ekipler harekete geçti. Karahıdır ve Iğdır Mahallelerinde yaşayan vatandaşlar, güvenli bölgelere tahliye edildi. Gün ağarınca ise acı tablo ortaya çıktı. Yangının enerjisinin söndüğü açıklanırken, yangına müdahale ederken kalp krizi geçiren bir itfaiye erinin hayatını kaybettiği bildirildi. Bursa'da yangın felaketi ile mücadele edilirken bir bölgede havai fişeklerin atıldığı görüldü. Sosyal medyada yayılan görüntüler tepki çekti.

Film çekimleri, çoğu zaman büyük bir emek ve sabır gerektirir. Uygun ışığı yakalamak için saatlerce beklemek, oyuncuların defalarca aynı sahneyi tekrarlaması, teknik ekipmanlardaki aksaklıklar ve hava koşullarına bağlı sürprizler süreci hem fiziksel hem de zihinsel olarak yorucu hale getirir. Tüm ekibin senkronize şekilde çalışması gerektiğinden, bu durum yoğun stres ve zaman baskısıyla mücadele etmeyi gerektirir. Birkaç dakikalık bir sahne, günler süren özverili bir emeğin ürünüdür. Peki filmlerde yer alan hayvanlar bu uyuma nasıl dahil oluyor? Filmlerdeki atlı sahnelerin kamera arkası görüntüleri bir araya getirildi. Görüntüler pek çok kişiyi hayal kırıklığına uğrattı.

Tayland ve Kamboçya arasında uzun süredir devam eden sınır anlaşmazlığı, Temmuz 2025’te yeniden alevlendi. Özellikle Ta Muen Thom tapınağı yakınlarında yaşanan askeri hareketlilik, taraflar arasında karşılıklı suçlamalara ve silahlı çatışmalara yol açtı. Kamboçya’nın topçu ve roket saldırılarına karşılık Tayland da hava saldırıları ve F-16 jetleriyle misilleme yaptı. Çatışmalarda en az 30’dan fazla kişi hayatını kaybetti, yüz binden fazla sivil ise güvenli bölgelere kaçmak zorunda kaldı.Tayland ordusunun savaşa filleri de dahil ettiği, Kamboçya sınırına fil konuşlandırdığı öğrenildi. Asker kıyafeti giydirilen fillerin görüntüleri sosyal medyada şaşkınlık yarattı.

Gazze’de süregelen abluka ve çatışmalar, insanların en temel ihtiyacı olan gıdaya erişimini imkansız hale getirdi. Tarım alanlarının bombalanması, sınır kapılarının kapatılması ve yardım konvoylarının engellenmesiyle birlikte, bölgede un, su, bebek maması ve konserve gibi temel ürünler bile lüks hale geldi. Birçok aile, günlerce sadece bir parça ekmek veya birkaç hurmayla karnını doyurmaya çalışıyor. Gıda sıkıntısı, özellikle çocuklar, yaşlılar ve hastalar üzerinde derin sağlık sorunlarına yol açarken, açlık yavaş ama sessiz bir ölüm haline dönüştü. 127 Filistinli açlık sebebiyle hayatını kaybetti.Bir fotoğrafçı, günde bir kere verilen yemek yardımına ulaşmaya çalışan insanların görüntülerini paylaştı. Görüntüler yaşanan felaketin boyutunu gözler önüne serdi.

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte, gurbetçilerin Türkiye'ye dönüşü de başladı. Dünyanın farklı bölgelerinden gelen vatandaşlarımız, sınır kapısında uzun kuyruklar oluşturdu. Hatta 14 Temmuz tarihinde ise Kapıkule Sınır Kapısı, tarihinin en yoğun gününü yaşadı. Tek bir günde 62 bin 263 kişi ve 14 bin 730 araçlık bir hareketlilikle, tüm zamanların rekoru kırıldı. Fakat bu yoğunluk bazı tatsız görüntülere de sebep oldu. Gişelerde bekleyen iki araçtaki yolcular arasında kavga çıktı. Kavgada şahıslar yaralanırken, o anlar başka bir yolcu tarafından anbean kaydedildi.

Yaz mevsimi devam ederken gündemimiz hala gurbetçiler bildiğiniz üzere. Pek çok gurbetçi tatillerini yapmak üzere ülkemize döndü. Ülkeye kendi araçlarıyla dönen gurbetçiler, sınır kapısında uzun kuyruklar oluşturdu. Pek çoğu da süreçle ilgili sözleri ile gündem oldu. İsveç'te yaşayan bir gurbetçi, bu yaz Türkiye'ye gelmeyi tercih etmemesinin sebeplerini açıkladı. Ülkemizdeki pahalılığın farkında olan gurbetçi, ülkemizde gelmek için harcayacağı para ile İsveç'te yapabileceklerini sıraladı. Fakat gurbetçinin sözleri insanları ikiye böldü.