Dünyanın önde gelen lüks otomobil üreticilerinden Rolls-Royce müşteri kitlesini genişletiyor. İngiliz firma, tarihinde ilk kez arazi sınıfı bir otomobil üretmeye hazırlanıyor.LOG'un haberine göre; Rolls-Royce tarafından yayınlanan basın bildirisinde şirket patronu Peter Schwarzenbauer ve CEO Torsten Müller-Ötvös, ilk ağızdan her türlü arazi koşuluna uygun bir araç üreteceklerini doğruladı. Farklı bir tasarım anlayışıyla geniş gövdeli bir otomobil üretecek olmalarından duydukları heyecanı basınla paylaşan ikili, gündelik hayatın gerekliliklerine ve kullanıcılarının beklentilerine cevap vermek için sabırsızlandıklarını ifade etti.Arazi aracı fikri her ne kadar Rolls-Royce’un otomobil çizgisiyle bağdaşmasa da Schwarzenbauer ve Müller-Ötvös kendilerinden emin. Mühendis ve tasarım ekibine olan güvenlerinin tam olduğunu belirten ikili, çok kısa bir süre sonra yeni konseptlerini geliştirmeye başlayacaklarını müjdeledi. LOG Dergisi olarak Rolls-Royce’un Goodwood’daki fabrikasına davet edildiğimiz gezide ilk ağızdan yeni araç hakkında bilgi edinme şansına da sahip olduk. Yaklaşık bir buçuk yıl önce ilk fikirleri ortaya atılan araç yeni bir kasaya sahip olacak. Henüz tasarım aşamasında olan aracı daha en az bir sene konsept görsellerini göremeyebiliriz. Fakat Rolls-Royce yetkililerinin ısrarla vurguladığı en önemli nokta yeni aracın SUV sınıfında olmadığı.
Bilindiği üzere Volvo, otomobillerin ve bisikletlerin birbiri arasında iletişim kurmasını sağlayan bir proje üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Şirketin esas amacı ise tüm otomobiller arasında iletişim sağlayabilmek. Volvo yaptığı bir duyuruyla bu alandaki çalışmalarını genişlettiğini açıkladı.Kış şartlarında kötü hava koşullarıyla ilgili uyarıların otomobiller arasında nasıl aktarılacağını test etmek için 50 otomobille başlattığı testteki otomobil sayısını 1.000‘e çıkaran Volvo, Gothenburg ve Oslo şehrinde denemeler yapmaya başladı. Yeni test edilen sistemde kötü hava koşullarında seyir halinde olan otomobil, diğer otomobillere yolun durumuyla ilgili bilgileri aktarıyor. Ayrıca yakınlarda otomobilin dörtlülerini açan bir sürücü varsa yine diğer otomobillere anında bilgi gönderiliyor. Böylece olası tehlikelerden tüm sürücüler haberdar olabiliyor.
Dünyanın en prestijli motosiklet yarışı olan MotoGP, her yıl birbirinden heyecanlı mücadelelere sahne oluyor. Saatte ortalama 300 km hızla giden 1000 cc’lik hız canavarları, her seferinde yarış severlerin nefeslerini kesecek hareketlere imza atıyor. Pistte bu kadar kuvvetli ve hızlı makineler söz konusu olunca, güvenlik de şakaya gelmeyecek bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Uzun yıllardır Valentino Rossi, Dani Pedrosa, Jorge Lorenzo ve daha nicesinin güveliğinden sorumlu olan BMW, yeni güvenlik aracıyla da bir hayli iddialı. MotoGP’nin güvenlik aracı sponsoru, gelecek sezondan itibaren pistlerin güvenliğini sağlayacak otomobiliyle yeni bir dönemin başlangıcının da habercisi.BMW’nin Cenevre Otomobil Fuarı’ndan önce görücüye çıkardığı yeni nesil güvenlik aracı BMW M4 Coupe, her yönüyle büyüleyici. Bu görkemli otomobil gerek dış görünüşüyle gerek teknik özellikleriyle pistlerin tek söz sahibi olacağını şimdiden herkese gösteriyor. Genellikle beyaz renkte görmeye alışık olduğumuz güvenlik aracı, bu yıl siyahlara bürünerek daha güçlü bir görünüme kavuşmuş. Karanlık tarafa geçen BMW M4 Coupe, simsiyah karbon gövdesinin yanında, bagaj kapağı üzerine yerleştirilen spoiler ile tavan ve ön tamponda yer alan kırmızı mavi çakarlarıyla fazlasıyla güven veren bir görünüşe sahip. Ancak tüm bu ayrıntıların yanında otomobilin öne çıkan en önemli özelliği ise kaputun altında yatan su soğutmalı motor.
Ford 2015 model Mustang modeli arabası için şaka içeren bir reklam filmine imza atmış. Internetten hiç tanımadıkları bir kadınla buluşan erkekler, cafede bir şeyler içtikten sonra mekan değiştirmek için kadının arabasına biniyorlar, olanlar oluyor...
Nissan, ilk olarak 2010 yılında üretimine başladığı elektrikli otomobili Leaf’in göze oldukça hoş görünen yeni bir modelini tanıttı. Tanıtılan model, karanlıkta parlayabilen özel kaplamasıyla tüm dikkatli gözleri üzerine çekmeyi başarıyor.Üzerinde Starpath adı verilen yüksek teknolojili organik bir tabakaya sahip olan otomobil, günde 10 saat boyunca parıldayabiliyor. Söz konusu tabakanın otomobilin toplamda 25 yıl boyunca dayanabileceği de söyleniyor. Parıldayan bu tabaka yalnızca otomobilin güzel görünmesini sağlamıyor. Aynı zamanda otomobilin gece görülebilirliğini artırıyor ve böylece geceleri yayaların veya diğer otomobillerin Leaf’i fark edebilmesini mümkün hale getiriyor. Nissan’ın yalnızca teknolojisini göstermek için tanıttığı bu Leaf modelinin seri üretime geçmeyeceği ve ne yazık ki satışa sunulmayacağı belirtiliyor.LOG
Türkiye’de tüketicilerin yüzde 48'i otomobil satın alma kararı öncesinde 3-10 saat araştırma yaparak en uzun süreyi otomobil kategorisi için ayırıyor.Uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi Ernst & Young'ın (EY) Global Tüketici Araştırması otomobil sektörü sonuçlarına göre, Türkiye’den araştırmaya katılan tüketiciler internette araştırma yapmak için en uzun süreyi otomobil kategorisine ayırıyor.EY'nin 34 ülkede 30 bine yakın tüketiciyle gerçekleştirdiği Global Tüketici Araştırması otomobil sektörü sonuçları açıklandı.Türkiye’den de bin kişinin katıldığı araştırmanın sonuçlarına göre, fiyat ve kalite tüketicinin satın alma kararını etkileyen en önemli faktörler arasında bulunuyor. Katılımcıların yüzde 86’sı fiyat ve teslim şartlarının satın alma kararlarını etkilediğini, yüzde 88’i kalite ve garanti konularının büyük önem taşıdığını belirtiyor.Araştırmaya göre, son iki yılda Türkiye otomobil sektöründe mağaza tasarımı, iyi kullanıcı tavsiyeleri ve erişilebilirlik konuları mağazadan yapılan alım kararında önem kazanıyor. Mağazadan satın alma kararında teslimat şartları tüketiciler tarafından en önemli kriter olarak görülmeye devam ediyor.Çevre tavsiyesi kararda etkili oluyorSon 2 yıl içerisinde global düzeyde mağaza kanalından satın alımda önde gelen 9 ürün kategorisinden 3’ünde, Türkiye’de ise 7’sinde önemli oranda düşüş yaşanırken otomobil kategorisinde artış oldu.Otomobil sektöründe satın alma sürecinde ürün ve hizmetler hakkında bilgi alma amacıyla tüketiciler, en fazla kişisel kontak (çevreden ve satış personeli tarafından verilen tavsiyeler) yolunu kullanıyor.Marka sadakatinin tüketicilerin satın alım tercihini etkileyen en önemli kriterler arasında yer aldığı görülen araştırmaya göre, geçen iki yıl içerisinde tüketici davranışlarındaki en büyük değişimin satın alma kararında kişisel ilişkinin öneminde yaşandı.İnternette en fazla otomobil araştırılıyorTürkiye’deki internet kullanıcılarının yüzde 38’i internet üzerinde araştırma yapmak için ortalama 3 ile 10 saat harcayarak yüzde 30’luk dünya ortalamasını geride bıraktı.Türkiye’den araştırmaya katılan tüketiciler internette araştırma yapmak için en uzun süreyi otomobil kategorisi için ayırıyor. Katılımcıların yüzde 48’i otomobil satın alma kararı öncesinde 3-10 saat, yüzde 22’si 10 saatten fazla ve yüzde 30’u da 3 saatten az online araştırma yapıyor.Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’deki sosyal medya kullanıcılarının sosyal medya sitelerine ilişkin görüşlerinin iki yıl öncesine göre daha olumlu olduğu görülüyor. Otomobil sektöründe sosyal medyayı ürün ve hizmetler konusunda edinilebilecek bilgiler için iyi bir bilgi kaynağı olarak gören tüketiciler ile kötü bilgi kaynağı olduğu düşünen tüketiciler arasındaki fark açılıyor.Otomobil sektöründe teknik yardım (satış sonrası teknik sorunlar için müşteri hizmetleri, ücretsiz acil yardım hizmetleri, uzman çevrimiçi telefon hatları) ve garanti koşulları tüketicilerin satın alma kararında en fazla etkili olan satış sonrası hizmetler arasında yer alıyor.Ayrıca, organizasyonel yardım (operasyonel hız, müşteri satın alma geçmişinin takip edilmesi, mesai saatleri dışında ulaşılabilirlik) ve sadakat programlarına tüketiciler tarafından verilen önemde iki yıl öncesine göre artış görüldü.Ayrıca araştırma sonuçlarına göre, tüketiciler satın alım yapmadan önce daha temkinli davranıp seçeneklerini birkaç kez gözden geçiriyor ve satın alma kararlarını rasyonel olarak yapıyor.Kuyucuoğlu: 'Müşteri memnuniyetine önem veren rekabette avantajlı olacak'Açıklamada görüşlerine yer verilen EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri ve Otomotiv Sektörü Müdürü Orçun Kuyucuoğlu, müşterilerine katma değer sunan ve müşterileri ile bağ kurabilen otomobil firmalarının rekabette avantajlı bir konumda olacağını belirterek, 'Sosyal medya ve diğer elektronik kanallar aracılığı ile araştırmadan şikayete, satıştan satış sonrası desteğe kadar pek çok konuda bilgiye ve hizmete erişim mümkün. Bu nedenle otomobil firmaları sosyal medya ve elektronik kanallarda müşteriler ile etkileşiminin nasıl yapılandırılması gerektiğine odaklanarak bu yönde aksiyonlar almaları gerekiyor' ifadelerini kullandı.Müşterilerin satın alma sürecinden satın alma sonrası hizmetlere kadar yaşadığı deneyimin marka ve bayi tercihi açısından özellikle dikkat edilmesi gereken noktaların başında geldiğini anlatan Kuyucuoğlu, müşteriler ile firmalar arasındaki etkileşimin ve memnuniyetin artırılması için müşterinin temas noktalarında yaşadığı deneyimin ve ihtiyaçlarının doğru anlaşılması gerektiğini kaydetti.Kuyucuoğlu, müşteri memnuniyeti ve servis kalitesinin satın alma kararında önemli bir rol oynadığını aktararak, satış sonrası servis, teknik yardım ve teslimat şartlarında müşterilere sunulacak katma değerli hizmetlerin firmalar için farklılaşma fırsatı doğuracağını bildirdi.AA
Türkiye'de dizel yakıtlı otomobil sayısı, ilk kez 2014'te benzinli otomobil sayısını geçti.Türkiye'de dizel yakıtlı otomobil sayısı, ilk kez 2014'te benzinli otomobil sayısını geçti. Geçen yıl otomobillerin 2 milyon 855 bin 78'ini benzinli, 2 milyon 882 bin 885'ini ise dizel yakıtlılar oluşturdu.AA muhabirinin, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yaptığı derlemeye göre, geçen yıl sonu itibarıyla Türkiye'de trafiğe kayıtlı 18 milyon 828 bin 721 araç bulunuyor.Son 10 yılda benzinli yakıt tercihi her geçen yıl azalırken, dizel yakıt tercihi ise arttı. Geçen yıl otomobillerin 2 milyon 855 bin 78'ini benzinli, 2 milyon 882 bin 885'ini de dizel yakıtlılar oluşturdu.2004'te trafiğe kayıtlı 5 milyon 400 bin 440 otomobilin yüzde 75,2'i benzinli, yüzde 4,7'si dizel iken, geçen yıl trafiğe kayıtlı 9 milyon 857 bin 915 otomobilin yüzde 29'u benzinli, yüzde 29,2'si ise dizel oldu. Böylece dizel yakıtlı otomobil sayısı, ilk kez 2014'te benzinli otomobil sayısını geçti.Geçen yıl trafiğe kaydı yapılan otomobillerde en çok beyaz renk tercihi dikkati çekti.. Geçen yıl trafiğe kaydı yapılan 585 bin 814 adet otomobilin yüzde 62,5’inde beyaz, yüzde 16,8’inde gri, yüzde 9,5’inde siyah, yüzde 4,9’unda kırmızı ve yüzde 6,4’ünde diğer renkler tercih edildi.Arife Yıldız Ünal, AA
Otonom yani kendi kendine giden otomobiller İngiltere şehirlerinde test edilmeye başlanıyor.Birçok firmanın üzerinde çalıştığı sürücüsüz otomobillerin testleri için İngiltere’de de hazırlıklar başladı. İlk olarak İngiltere’nin Greenwich, Bristol, Milton Keynes ve Coventry şehirlerinde başlayacak testlerde 3 farklı araç yola çıkacak.İlkbahar aylarında başlayacak testlerin amacı ise otonom araçların yollarda nasıl çalıştığını gözlemlemek ve olası sorunlar konusunda düzenlemeler yapmak. İngiltere Ulaştırma Bakanlığı’nın verdiği izinle başlayan testlerde araçlar gerçek yol şartlarında kullanılacak.Greenwich’te denenecek olan yüzde 100 elektrikli araç Gateway iki nokta arasında insan taşımak için ’shuttle’ olarak kullanılacak. Ulaştırma Bakanlığı bu araçlarla ilgili mevzuat düzenlemelerinin de 2017 yılına kadar yapılacağını açıkladı.Dünya devleri çalışıyorAralarında Google, Uber ve benzeri teknoloji firmalarının da bulunduğu birçok şirket otonom araçlar konusunda çalışmalar yapıyor. Ayrıca BMW ve Audi gibi otomobil üreticileri de bu tip araç ve özellikler konusunda çözümler sunuyor. Önümüzdeki 5 ila 10 yıl içinde yollarda kendi kendine gidebilen araçların sayısının artması bekleniyor. Birçok ülkede bu araçların kullanımı için deneme, test ve mevzuat değişiklikleri konusunda çalışmalar da yapılıyor.Kaynak: BBC
Land Rover marka aracı kullanan sürücü direksiyon başındayken insan hayatını hiçe sayar derecede cep telefonu kullanarak trafikte ilerlerken başka bir sürücünün dikkatini çekiyor. Kırmızı ışıkta yan yana gelindiğinde ise bir şok yaşanıyor. Nedeni ise sorumsuz sürücünün Laptop, Cep Telefonu ve Kulaklık üçlüsünü aynı anda kullanarak araç kullanmaya çalışması.
Subaru’nun 2015 model otomobillerinde kullanmak üzere duyurduğu araç içi navigasyon sistemi Starlink’i oldukça kötü gösteren resmi tanıtım videosu, yeni otomobilleri bekleyenleri hayal kırıklığına uğrattı. Sesli olarak komut verilebilen ve istenen adres seçilerek kolayca kullanılabilen Starlink sistemi reklamın başlarında kulağa oldukça hoş ve yararlı geliyor. Ancak Nav Traffic’in navigasyon yazılımı gösterilmeye başlandığından itibaren her şey bir anda tepe taklak oluyor. Sistemde kullanılan işlemcinin çok düşük bir performans sergilemesi nedeniyle yapılan kaydırma ve yakınlaştırma-uzaklaştırma hareketleri gecikmeli olarak gerçekleştiriliyor. Ayrıca harita üzerinde gezinirken görüntüler geç yükleniyor ve bazı grafiksel hatalar meydana geliyor.Subaru‘yu kullanıcıyı yanıltmadan direkt olarak gerçek kullanım görüntülerini gösterdiği için tebrik etmek gerek. Fakat 2015 yılında satışa sürülen otomobillerde halen donmalar yaşayan bir navigasyon cihazına yer vermek ne derece doğru, o tartışılır.LOG
Chevrolet Camaro General Motors tarafından üretilen Amerika arabasıdır.1967 yılında ilk modeli piyasaya sürülmüştür. En güçlü modeli; 7 Litre hacimli, 430 beygir gücünde bir v8 motordur ve bu güç ilk modelinde mevcuttur. Döneminin yasalarında sınır olmadığı için böyle bir güçlü motor üretmişlerdir, daha sonraları bu güç diğer modeller de yasalara uygun hale getirilmiştir.Bütün Chevrolet ürünlerinin C ile başlama sebebi kesinlikle Chevrolet Camaro'dur zira Chevrolet firmasının göz bebeği olduktan sonra diğer tüm modelleri de hemen hemen hepsi C ismi ile başlamıştır.Tamamen hastasına özel bir galeridir. Bu araçlardan siz de bir tane isteyebilirsiniz. Tabi önce benzin istasyonu satın almalısınız.
Kalabalık kent merkezlerinde kullanım amacıyla IMA’nın geliştirdiği tek kişilik elektrikli taşıt aracı Colibri’nin deneme üretimine ve ön sipariş alımına bu yıl başlanıyor. 2016’da piyasaya sürülmesi beklenen araç, bireysel kullanımın yanı sıra servis filolarına sahip şirketleri hedefliyor.IMA şimdiden 1200 adet özel sipariş aldığını açıkladı. Bu, aracın popüler hale geleceğinin işareti olarak görülüyor. Birçok ülkede 150’yi aşkın otomotiv mağazasının Colibri satmak için lisans başvurusunda bulunduğu belirtiliyor. İlk aşamada 5000 adet satış öngörüyorlar.Küçük ve hafifColibri’nin temel özelliği küçük, hafif ve hızlı olması. 2,74 metre uzunlukta, 1,22 m genişlikte ve 1,37 m yükseklikte olan araç 440 kilogram ağırlığa sahip. Satış fiyatı 12.500 dolar olarak belirlendi. Aylık akü kiralama bedeli ise 45 dolar olacak. Colibri’nin özelliklerine en yakın araç olarak elektrikli Renault Twizy’nin baş rakip olması bekleniyor.
Hiç son hızda giden süper otomobillerin nasıl fotoğraflandığını merak etmiş miydiniz? Aslında akılınıza ilk gelen cevap muhtemelen doğru olanı. Zira Aston Martin‘in kamera arkası görüntülerinden yansıyanlara göre; bu otomobiller, onların önünden giden başka bir otomobilin arkasından çekiliyor.
Kendi kendine gidebilen araçlar otomobil kiralama hizmetlerinde kullanılacak. Teknoloji devi Google ve şoförlü araç kiralama servisi Uber bu alana yatırım yapmayı planlıyor.Şöförlü araç servislerinin yaygınlaşması, Uber ve Lyft gibi firmaların dünyaçapında hizmet vermeye başlaması farklı açılımları da beraberinde getiriyor. Bu tip servislerin en önemli sorunlarından biri şoförlerle yaşanan sıkıntılar. Bunun gönüne geçmek için firmalar şoförsüz araç teknolojilerine yatırım yapmaya başlıyor.Şoförlü araç kiralama hizmetleri içinde en yaygını olan ve Türkiye'de de faaliyet gösteren Uber, ABD'nin Carnegie Mellon Üniversitesi'yle otonom araçlar geliştirmek üzere stratejik işbirliği yapmaya başladığını açıkladı. Üniversitenin Ulusal Robotik Mühendislik Merkezi'nde yapılacak çalışmalarda otonom araçlar konusunda projeler geliştirilecek. Merkez'de daha önce Mars Rover aracı üretilmişti. Uber konuyla ilgili resmi bir açıklama yaparak işbirliğini doğruladı.Öte yandan benzer bir haber ise Google cephesinden geldi. Zaten kendisinin geliştirdiği otonom bir araç projesi bulunan firmanın Uber benzeri bir araç kiralama servisi kuracağı iddia edildi. Bloomberg Business'ın haberine göre Google otonom araçlarını kiralama servisinde kullanmayı planlıyor. Otonom araçlar sayesinde şoförlere yaşanan sıkıntılar ortadan kalkacağı gibi bu araçların uzaktan kontrolü de sağlanacak.Bu alanda atılacak çok adım ve geliştirilecek çok fazla teknoloji olsa da Uber ve Google'ın bu adımlarının diğer firmalara da örnek olması bekleniyor.Kaynak: Uber ve Bloomberg Business
PC veya ceplerde çıkan açıklara alıştık ama BMW'lerde ortaya çıkan açık, çok daha tehlikeli olabilirBMW'nin Connected Drive sistemindeki bir güvenlik açığı, kötü niyetli kişilerin, BMW sunucularını taklit ederek araçlara uzaktan kilit açma komutunun verilebilmesine olanak tanıdığı ortaya çıktı. Problem, Allgemeiner Deutscher Automobil-Club (ADAC) olarak adlandırılan bir Alman otomobil birliği tarafından fark edildi ve birkaç BMW modelinde varlığı doğrulandı.Sistem, araçlar istem dışı kilitli kaldığında BMW yardım hattından uzaktan kilit açma isteminde bulunmalarını sağlıyor. BMW sözcüsü Dave Buchko'nun söylediğine göre bu açığı bulan kişiler, BMW'nin telematiklerinde kullandığı yazılımlardan bazılarını tersine mühendislik işlemleri ile çözmeyi başardı. Böylelikle de BMW sunucusunu taklit etmeyi başarmışlar.Araba üreticisi, şimdiden Connected Drive yüklü 2.2 milyon arabaya güncellemeleri göndermeye başlamış durumda. Söylenen göre, bu açıktan faydalanılarak arabaların kilitlerinin açıldığı veya açılmaya çalışıldığı bir durum rapor edilmiş değil.Bu yeni güncelleme, BMW ile araba arasındaki bağlantıya HTTPS şifrelemesi ekliyor ve bu da sorunu ortadan kaldırmak adına oldukça fazla işe yarıyor. Eklenen bu şifreleme ile beraber sadece mesajların güvenliği arttırılmakla kalmıyor, aynı zamanda arabanın sadece doğru güvenlik sertifikasına sahip sunuculardan bağlantı kabul etmesine sebep oluyor. Bu da en nihayetinde sorunu ortadan kaldırmış oluyor.Ancak bu açığın ortaya koyduğu önemli bir durum var. Araba üreticileri, önümüzdeki yıllarda bu ve benzeri sorunlarla sık sık karşılaşmak durumunda kalabilirler. Var olan açıklıklar ile yapılabilen tek şey kilitleri açmak olduğu sürece, her ne kadar bu durum endişe yaratıcı olsa da, çok büyük bir sorun gibi gözükmüyor. Asıl önemli olan sorun, bu açıklar ile arabaların frenlerinin çalışmalarının engellenmesi gibi sorunların ortaya çıkmasında yaşanabilir. Böyle bir sorun, tahmin edilebileceği gibi oldukça acı bir şekilde sonlanabilir.Chip