onedio
İlk Türk Yarış Otomobili: Volkıcar
Türk motorsporlarının en başarılı ralli pilotlarından Volkan Işık, Türkiye'nin ilk özgün yarış otomobiline 3 sene önce imza attı. VOLKICAR adını taşıyan konsept yarış otomobili, tamamen Türk mühendisliğiyle tasarlanırken, geliştirme çalışmaları Volkan Işık ve ekibi tarafından gerçekleştirildi. Volkan Işık, 2008 yılının Aralık ayında start verdiği VOLKICAR projesinde yola yeni nesil yarış otomobili üretmek için çıkmıştı ve bunu başardı. VOLKICAR'ı, fiyat, sürüş yetenekleri, seyir lezzeti ve kalite açısından dünyadaki örneklerini de göz önüne alarak geliştirdiğini söyleyen Işık benzerlerinden daha etkin,iyi ve başarılı bir yarış otomobili üretti. VOLKICAR, projesi ile yurt dışına da ihraç ediyor. İlk taslaklarından üretim aşamasına kadar yaklaşık 2 yıllık bir çalışmayla ortaya çıkarılan VOLKICAR'ın V1 Challenge isimli bir de şampiyonası var. VOLKICAR, Türkiye'de bir benzeri daha yapılmamış bir organizasyonda başrolü oynuyor. V1 Challenge organizasyonu hem kuralları hem de şehir merkezlerinde yapılıyor olmasıyla Türkiye motorsporları tarihinde yepyeni bir sayfa açtı. Üç senesini tamamlayan ve 2014'te yeni sezonuna başlayacak olan şampiyona motorsporlarına yeni bir yarış ruhu getirdi. Geliştirme aşamasında lastikler için Lassa, jantlar için de CMS'nin desteğini alan Volkan Işık Türk üreticilerle çalıştıVOLKICAR'ın şasisi tubular yapıya sahip. 42 mm ve 32 mm çelik çekme borudan imal edilen güvenlik kafesi, sürücünün güvenliğini en üst düzeyde tutuyor. Alt gövde ve üst gövdesi kompozit plastikten üretilen VOLKICAR'da küçük yapısına karşın yüksek performansı nedeniyle 115 HP gücündeki Yamaha motosiklet motoru tercih edildi. Automechanika istanbul fuarı katılımları ile ilgili Volkan Işık şunları söyledi: 'Türk üreticisi ile Türk yarış otomobilini buluşturmak bizim için önemliydi. Bölgedeki tüm otomotiv üretim ve onarım profesyonellerini bir araya getirirken bu fuarda yeni nesil bir anlayışla üretilen yarış otomobilimizle yer alıyoruz. Herkesi fuara stndımızı ziyaret etmeye bekliyoruz. ' VOLKICAR ile yapılacak showlar 4 gün boyunca fuar ziyaretçileri ile buluşacak. Automechanika İstanbul 10-13 Nisan tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre merkezi'nde gerçekleşecek ve Türkiye, Avrupa ve çevre ülkelerden 1.000'den fazla otomotiv firması 25.000 m² net alanda ürünlerini ve hizmetlerini sergileyecekler.teknolojioku
Araç Sahibi Olmadan Önce İkinci Kez Düşünmeniz İçin 16 Sebep
Araç sahibi olmak prestijinin yanı sıra hayatı kolaylaştırdığı düşünülen bir durum. Peki gerçekten öyle mi? Araç sahibi olduğumuz da sınıf atlayıp hayatı daha mı güzel yaşamaya başlıyoruz? İşte araç sahibi olmayı bir kere daha düşünmenizi sağlayacak bazı küçük ipuçları. Karar elbette yine sizin.
Patron Yokken Çizilmiş 13 Çirkin Otomobil
Otomobiller birçok insan için bir tutkudur. Bazen sadece bir motor sesi bile bu tür insanların yüreğinin farklı atmasına neden olmaya yeter. Ancak bazı otomobiller de var ki, bu tür otomobil sevdalılarını bile otomobillerden soğutabilir. Bu otomobilleri gördüğünüzde insan bu otomobili bir tasarımcı mı tasarladı acaba diye sormadan edemiyor. Üstelik bir tasarımcı tasarlasa bile bu kadar çirkin bir otomobile onun üstündeki yöneticiler nasıl izin verdi sorusu da ayrı bir konu. Bu konuda örnek verilebilecek birçok tasarım faciası mevcut. Ben bunlardan gözüme takılan 15 tanesini derledim. Birçok kişi de daha çirkin tasarımlar bulabilir. Ancak tüm bu listelerde değişmeyecek bir model var ki, o da Fiat Multiplia. Google’da “çirkin otomobil” diye hangi dilde aratırsanız aratın karşınıza çıkan bu otomobil, sektörün çirkin kralı.
Sürüş İzlenimi: Volkswagen Beetle – Aşk Yeniden…
Yeni Volkswagen Beetle, namı diğer kaplumbağa firmanın bu modelde piyasaya 1938’den bu yana sürdüğü tamamen yeni üçüncü versiyon. Yeni Beetle Golf Mk6 şasisinde temellendirilmiş. Her ne kadar olaya teknik açıdan yaklaşıldığında temel alınan Mk6 çok daha önde olsa da, Beetle her zaman kalbini mantığından önde tutanların otomobili olmuştur.Pek çoğunuzun hatırlayacağı gibi Volkswagen çok uzun yıllar sonra Beetle modelini tamamen yenilemiş ve 1998’de piyasaya sürmüştü. Dünya çapında bir milyondan fazla satılan yeni Beetle satış rakamları olarak tatminkâr sonuçlar elde etse de, ne kullananları, ne de firmayı tam olarak tatmin edemedi ve üretimine 2010 yılında son verildi. Ne yazık ki ilk girişim, tüm dünyadan otomobil tutkunlarının ortak rüyasını gerçekleştirmek yerine daha çok kadınlar tarafından tercih edilen küçük bir araba yaratmaktan öteye gidemedi. Buradan da anlıyoruz ki Volkswagen Beetle’a biraz peri tozu serpmek lazım. O sadece bir otomobil değil. Hiçbir zaman sadece bir otomobil olmadı.Bu jenerasyonun sonrasında ise Volkswagen pes etmek yerine efsanesini sürdürmek için inatla çabalamayı sürdürdü ve köklerini gelecek ve günümüzle birleştiren çok daha agresif, bir o kadar da duygusal bir tasarımla yollara geri döndü. Volkswagen Beetle artık yeniden gördüğünüzde sarılmak isteyeceğiniz, yoldayken şeklini ya da beygir gücünü düşünmeden gazına yüklenmekten kendinizi alamadığınız bir otomobil. Aranan Peri tozu bu kez bulunmuş görünüyorDış tasarıma bakılacak olursa, Beetle’ın büyüdüğünü ve daha net hatlarla köklerine selam çakarken, günümüz tasarım gerekliliklerini de unutmadığını görüyoruz. Tasarımda baştan bir yaratıma gidilemeyeceğinden Volkswagen mevcut tasarımı kusursuzlaştırma yoluna gitmiş. Bence başarmışlar da. Arabaya bindiğinize sizi uzun zamandır görmediğiniz kadar yüksek bir ön konsol ve nostaljik, aynı zamanda eşsiz torpido gözü karşılıyor.Test sırasında kullandığımız 1.4 litre TSi motor 160 ps güç üretiyordu. 1.2 TSi ve 1.6 TDi versiyonları da ülkemizde mevcut olan yeni Beetle’ın en ‘seksi’ motor seçeneği ise elbette test sırasında kullandığımız 1.4 litre TSI motorlu versiyon.  0-100 km hızlanması gerçekten de 8.3s olan bu motor sürüş esnasında en agresif taleplere bile sorunsuz cevap verirken, arabanın yapısal özellikleri nedeniyle de performansınızı olduğundan dahi fazla hissediyorsunuz. Sonuç? Sınırsız mutluluk.Volkswagen’in artık rüştünü çoktan ispat etmiş DSG otomatik şanzımanıyla vites geçişleri hem ruhlu, hem de sarsıntısız ve her zaman doğru devirlerde gerçekleşiyor. Arabanın ECO ve Sport modları arasındaki performans ve sürüş özellikleri ise çok belirgin. Her iki modda da ruh halinize göre çok keyif almanız mümkün. 1973 model bir Beetle ile uzun zaman geçirmiş bir eski Beetle sahibi olarak şunu söyleyebilirim ki Beetle her zaman bir parça agresif kullanımı ve yüksek devri seven bir arabadır. Yeni versiyonda bu özelliğin teknik olarak olmasa da hissiyat olarak genetiğine işlemesi beni ayrıca mutlu etti.Ülkemizde vergi sistemi yüzünden muhtemelen bulunmayan 2.0 litre TDI motor seçeneği yurtdışında bulunabilen yeni Beetle’ın mevcut 3 motor seçeneği ülke koşulları açısından her açıdan tatminkâr bir seçim aralığı sunuyor.Yakıt tüketimi noktasında da boş ağırlığı 1373 kg olan yeni Beetle’ımız oldukça tatminkârdı ve şahir içi-uzun yol ortalaması olarak 6.8 litre gibi bir ortalama değere rahatça ulaştık. Uzun yolda ise sakin tepkilerle yakıt tüketimini 5.5 litre gibi değerlerde tutmak mümkün fakat biraz çaba ve dikkat gerektiriyor.Sürüş özellikleri olarak her ne kadar temel alındığı Golf’ün konfor ve stabilitesinden uzak olsa da, Beetle otoban ve şehir yollarında alışılmış Volkswagen sürüş kalitesine sahip. Yine de bozuk yollar ve ani yön değişimlerinde biraz fazla hareketli ve aksiyona gebe.Direksiyonda ise yeni bir elektromekanik düzenleme söz konusu ve direksiyon oldukça ağır. Buna rağmen arabanın refleksleri oldukça hızlı ve çevik. Direksiyonun ağırlığı biraz suni, bu nedenle sportif bir his katıyor olsa da arabayla aranızdaki iletişimi biraz gölgeliyor gibi.Yeni jenerasyonda daha yüksek ve geniş lastik kullanımı yol tutuş ve viraj kabiliyetini de önceki versiyona göre ciddi oranda arttırmış durumda. Ön tarafta çok noktadan bağlantılı süspansiyon kullanılırken, arkada torsiyon çubuğu kullanılmış fakat açıkçası araba normal yol koşullarında biraz sert süspansiyonlara sahip olmasına rağmen kullanıcı ve yolcusunu rahatsız etmiyor. Her özelliğinde yarattığı mutluluk hissinin psikolojik etkisi de var.Kabinde ise harika bir direksiyon, basit bir vites kolu, etkileyici bir parlak kromvari plastik ön konsol sizi karşılıyor. Uzun zamandır bu kadar etkileyici ve mizanpajı başarılı bir ön konsol görmediğimi söylemeliyim. Ne Mini, ne de şimdiye kadar kullandığım başka bir otomobilin ön konsolu geçmişi günümüzle bu kadar iyi bağlayamamıştı diyebilirim rahatça.Önde oturanlar için mesafeler ve her şey gayet yolundayken, arkadakiler için aynı şeyi söylemek ise malesef biraz güç. Eğer 1.80 cm ve üzerinde kişiler öne oturuyorsa, arkadaki yolcuların iki büklüm olmaları kaçınılmaz bir sonuç olacaktır.310 litrelik bagaj arabanın hedef kitlesi, kökleri ve boyutları gözlendiğinde yeterli. Her noktada köklere atıf yapmamız sebebi ise Beetle’ın bağımsız bir araba gibi düşünülmemesi gerektiğine inanmam. Sonuç olarak ‘retro’ bir arabayla karşı karşıyayız ve atasının prensiplerine yeni teknolojilere sahip olsa da bağlı kalmalı. Zira Beetle’ı seven milyonlarca insan onu sahip oldukları kadar, sahip olmadıklarıyla da sevdi. O ruhu yaşamak, birkaç bavulu evde bırakmaktan hala daha büyük önem taşıyor.Sonuç olarak yeni Volkswagen Beetle sahip olduğu tarih içerisindeki geçmişinden kopmamasına rağmen en kendine güvenli tasarım olarak ön plana çıkıyor. Şurası gerçek ki yeni Beetle önceki jenerasyondan çok daha fazla erkek kullanıcıyı da cezbedecek. Her eski Beetle sahibine tavsiyem ne yapın ne edin bu arabanın direksiyonuna birkez oturup eski günlerinizi hatırlayın. Sadece gaz pedalına eğilip baktığınızda bile, ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız.Teknik Özellikler:Motor:1390 cc, 4 silindir, 16v, TSi, 160 ps 5800 d/dak, 240 Nm 1550- 4100 d/dakPerformans :207 km/s Maksimum hız, 8.3 sn 0-100 km/s hızlanmaŞanzıman :7 ileri DSG, önden çekişOrtalama tüketim :6.2 lt/100 km, 143 g/km CO2Boş Ağırlık :1373 kgGüç/ağırlık oranı :Ton başına 114 bgBoyutlar U/G/Y :4278 / 1808/ 1486 mmFiyatı: 33.800 Euro + 909.50 TL
Reklam
Gerçek Hayatta GTA
ABD’de otobanda otomobillere çarparak araçları silahla alıkoyan suçlu uzun polis takibinden sonra yakalandı. GTA bilgisayar oyununu anımsatan kovalamaca heyecanlı anlara sahne oldu.
Mercedes-Benz: Bir Klasik Tutkusu
Araba sevgisini hobisi yapan, her bir parça için aylarca uğraşabilen, hobisini bir adım daha ileri götürüp garaja döndüren bir çok mercedes-benz tutkunu gönüllülerin katkılarıyla bu galeriyi hazırladık; sizlerin de katkılarını bekleriz.
Reklam
Mercedes'in Muhteşem Teknolojisini 'Tavuk' Üstünden Anlatmak
Söz konusu sistemin adı Magic Body Control. Bu sistem w222 kodlu yeni mercedes s class kasası ile gelen yeni nesil active body control (abc) sistemi.Sistem, abc gibi darbeyi yedikten sonra içeriye hissettirmeme üzerine değil, darbe gelmeden önlem alma üzerine kurulmuş. Güneşliklerin önüne yerleştirilmiş bir çift kamera ile yolun 5m-15m mesafesindeki 1cm-2,5cm'e kadar küçük çukur ya da tümsekleri bile tarayan sistem, yol analizini yapıp, arabanın abc ünitesini besliyor. Bu sayede araç, lastiklerin ne kadar darbe alacağını hesaplayıp önlem alabiliyor. ayrıca sistem cruise control'ü de bilgiyle besliyor. Sonuçta araç çukur ya da tümseklerden kasasını dahi oynatmadan, tabiri caizse ütü masasında kayan ütü gibi geçiyor.Kaynak
Reklam
Skoda'nın Yeni "Vision"U
Skoda Vision C konsepti, markanın gelişiminin ve tasarım anlayışındaki bir sonraki aşamanın simgesi olarak Cenevre Motor Show’da beğenilere sunuldu. Fuarda, ailelere ve maceracı ruhlara hitap eden Octavia Scout modelinin yanı sıra CNG (Sıkıştırılmış Doğal Gaz) ile çalışan seri üretim ilk Octavia da yerini alırken, eşsiz ve özel Octavia L&K, Yeti, Rapid Spaceback ve Citigo’nun Monte Carlo versiyonları da tanıtıldı. Çek otomobil üreticisi Skoda, markanın dinamizmini Cenevre Motor Show’da sergilediği yeni modeller ve versiyonlarla bir kez daha ortaya koydu. Son yıllarda dinamik modeller ve tasarım felsefesindeki gelişimle kaydettiği başarıyı “VisionC” coupe konseptiyle bir sonraki aşamaya taşıyan Skoda, fuarda yeni Octavia Scout ve doğalgazlı Octavia G-TEC’in dünya lansmanları gerçekleştirdi. Ayrıca yeni Octavia’nın en üst donanım seviyesini oluşturan Laurin & Klement versiyonu da Cenevre’de ilk kez görücüye çıktı. Skoda, sportif donanımlara sahip Yeti, Rapid Spaceback ve Citigo’nun yeni Monte Carlo özel versiyonlarını da fuarda sergiledi. Önemli bir kilometre taşı: “Skoda VisionC” Dinamik ve seçkin bir 5 kapılı coupe tasarım çalışması olan “Skoda VisionC”, kusursuz çizgileri ve mükemmel orantılara sahip hatlarıyla ön plana çıktı. Skoda’nın bu tasarım çalışması, aynı zamanda fonksiyonellik ve çevreye saygı anlamında da sofistike bir araç. Skoda’dan beklendiği üzere oldukça ferah bir iç mekana, mükemmel aerodinamik yapıya sahip Skoda VisionC, aynı zamanda doğal gazla çalışıyor. Marka açısından bir ilk olan beş kapılı coupe tasarımını görücüye çıkartan Skoda, böylece yeni araç konseptlerine uzak olmadığını da açıklıkla ortaya koydu. VisionC’yi, tasarım anlayışlarının bir sonraki aşamasının habercisi olarak niteleyen Skoda CEO’su Prof. Dr. Winfried Vahland, “Bu araç, Skoda’nın hareketli bir marka olduğunu açıkça kanıtlıyor. Skoda’nın geleneksel değerlerinden ödün vermeden, sofistike tasarımlar sunup, markanın duygusal karizmasını pekiştirmeyi amaçlıyoruz. Şirket tarihinin en büyük model atağı çerçevesinde, önümüzdeki yıllarda model ailemizi genişletmeye ve geliştirmeye devam edeceğiz” dedi. Skoda Satış & Pazarlama’dan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Werner Eichhorn da Cenevre’de görücüye çıkan “VisionC” konseptinin, marka tasarım dili açısından önemli bir kilometre taşı olduğunu vurgulayarak, “Skoda VisionC, heyecan verici ve açıkça, atılım içinde olan bir markayı temsil etmekte” diye konuştu. Çok yönlü ve maceraya hazır “Skoda Octavia Scout” Yeni Skoda Octavia Scout modelinin dünya lansmanı da Cenevre’de yapıldı. Bir crossover olan Octavia Scout, güçlü off-road aracı görüntüsü, zorlu zemin koşullarında bile mükemmel olan sürüş dinamikleri, güçlü modern dört tekerlekten çekiş sistemi ve yenilikçi teknolojileriyle gerçek bir scout konsepti deneyimi sunuyor. Çok yönlülüğüne ek olarak, yeni Octavia Scout, yeni nesil Octavia’nın tüm en iyi özelliklerini de üzerinde barındırıyor: yüksek fonksiyonellik, olağanüstü ferah iç mekan, mükemmel kalite, en yeni güvenlik ve konfor donanımları. Farklı yeteneklere sahip olan Octavia Scout, off-road koşullarında olduğu kadar, çarpıcı maceracı görünümüyle kendisini caddelerde de fark ettiren gerçek bir karakter. Güçlü ön ve arka tamponlar, aracı çevreleyen plastik koruma bantları Octavia Scout modelinin ayırt edici görsel özelliklerinden. Yerden yüksekliği 171 mm’ye çıkarılan araç, böylece standart Octavia’dan 33 mm daha yüksek hale gelirken, iç mekanında da Scout modeline özel bazı tasarım unsurları taşıyor. Beşinci nesil Haldex kavrama sistemine sahip dört tekerlekten çekiş sistemi, arazi koşullarında bile mükemmel sürüş kalitesi sunuyor. Yeni Octavia Scout, mükemmel yokuş tırmanma performansı ve yol tutuşuyla da yüksek puanlar topluyor. Octavia Scout’ta ayrıca yenilikçi çok kollu arka aks bulunuyor. Güçleri 184 PS’ye kadar ulaşan motor seçenekleri arasında iki dizel ve bir benzinli motor bulunuyor. Bir önceki modelle karşılaştırıldığında yeni Octavia Scout’ta emisyon ve tüketim değerleri ortalama yüzde 20 oranında düşürüldü. Skoda Octavia G-TEC: “doğayı önem veren erişilebilir teknoloji” Octavia’nın seri üretim ilk doğalgazlı versiyonu olan “Skoda Octavia G-TEC” de Cenevre’de dünya lansmanı yapılan modelleri arasında yer aldı. Yeni Octavia G-TEC, Skoda yelpazesini doğa dostu ve erişilebilir modellerle genişletmesi açısından önemli bir kilometre taşını simgeliyor. 1.4 TSI 110 HP’lik hem benzin hem de doğalgazla çalışabilen motora sahip Octavia G-TEC, bir depo yakıtla maksimum 1.330 km menzile ulaşabilen “yakıt ekonomisi uzmanı” olarak nitelendiriliyor. İki tam dolu gaz tankı toplam 410 km’lik menzil sağlıyor. CNG tankları boşken, araç otomatik olarak benzinle yola devam ediyor. Sadece benzinle aracın katedebildiği toplam yol ise 920 km. Octavia G-TEC doğa dostu Green paket ile (Start-stop sistemi ve fren enerjisi geri kazanım sistemi standart) satılıyor. Yakıt tüketimi 100 km’de 5.4 m3 (3.5kg), doğal gaz ve emisyon değeri yalnızca 97 g/km. Doğa dostu doğal gaz seçeneği Skoda Octavia’nın Octavia Combi modellerinde de sunuluyor. Octavia, Çek üreticinin Citigo’dan sonra doğal gazlı versiyona sahip ikinci aracı oluyor. Ekonomik, düşük emisyonlu Skoda GreenLine modelleri, olağanüstü çevresel değerler sunuyor. Şu anda emisyon değerleri 120 g CO2/km’nin altında olan 97 Skoda modeli bulunurken, bunun 17’sinin CO2 salımı 100 g CO2/km’nin altında. Eşsiz ve zarif “Octavia L&K” Cenevre Motor Show’da tanıtılan ve Çek üreticinin kurucularından Laurin ile Klement’in isimlerini simgeleyen Skoda Octavia L&K ise eşsiz bir zarafet sunuyor. Bu üst donanım paketi ise Skoda Octavia ve Octavia Combi’de yer alıyor. L&K paketinin donanımları arasında; 18 inç alüminyum jantlar, LED gündüz farlarına sahip bi-xenon farlar, LED teknolojili stop lambaları, iç mekandaysa 4 kollu çok fonksiyonlu direksiyon simidi, eşsiz kahverengi deri/Alcantara koltuklar, Canton ses sitemi ve yeni dekoratif döşemeler bulunuyor. Yeni Octavia L&K, üç güçlü motor seçeneğine sahip. Bunlar 1.8 TSI/184 HP benzinli, 2.0 TDI/150 HP ve 2.0 TDI/184 HP dizel motorlar. 1.8 TSI ve 2.0 TDI/150 HP motorlarda manuel veya DSG otomatik şanzıman seçenekleri bulunuyor. 2.0 TDI/150 HP’lik manuel şanzımanlı dizel motor, 4 tekerlekten çekiş sistemiyle tercih edilebiliyor. 2.0 TDI/184 HP motor seçeneğiyse 6 ileri DSG şanzıman ve dört tekerlekten çekiş sistemiyle 2014 yılının ikinci yarısından itibaren satışa çıkıyor. Monte Carlo model ailesi genişliyor Skoda’nın Cenevre’de sunduğu diğer yenilikler ise daha sportif tarza sahip üç yeni Monte Carlo versiyonu. Çek üretici, Yeti, Rapid Spaceback ve Citigo’nun Monte Carlo versiyonlarını ilk kez bu fuarda sergiledi. Bu üç yeni üyenin katılmasıyla, daha önceden tanıtılan Fabia ve Fabia Combi’yle birlikte Monte Carlo özel modellerinin sayısı da 5’e yükseldi. Sportif tasarıma sahip araçlarda etkileyici siyah 15–17 inç alüminyum jantlar, karartılmış arka yan camlar ve ayırt edici siyah tasarım unsurları kullanılıyor. Yeti ve Rapid Spaceback Monte Carlo, siyah tavana sahip. Monte Carlo modellerinin iç mekanında özel kırmızı dikişli direksiyon simidi, siyah iç mekan ve özel tasarımlı spor koltuklar bulunuyor. Bu özel modeller Skoda’nın motor sporlarındaki başarısını simgeliyor.
Otomobil Markaları Amblemleri ve Anlamları
Şirketin kurucusu Karl Benz, Deutz'daki motor fabrikasındaki görevinin ilk yıllarında, Köln ve Deutz manzaralı evinin tepesine bir yıldız amblemi koymuş, eşine yazdığı mektuplarda bu yıldızın günün birinde başarıyı ve gücü temsil edeceğini ve fabrikasının üzerinde parlayacağını söylemişti. Yıldız Daimler'in, motorlu araçların 'karada, suda, havada' evrenselliğini simgelemektedir. 1909'da tescil edildi.1916 yılında yıldızın etrafı, içinde dört küçük yıldızın ve Mercedes isminin yer aldığı bir daireye çevrildi.1926'da Daimler-Benz birleşmesi ile Benz'in defne yapraklarından çelengi yıldızın etrafını sardı.Bu arada belirtelim markadaki Mercedes ismi şirketin kurucusu Karl Benz'in büyük kızının ismidir. Benz de soyadlarıdır.Ayrıca bazı modellerinin arkasında görüp de merak edenler için;AMG (Aufrecht Melcher Großaspach), Hans-Werner Aufrecht ve Erhard Melcher tarafından 1967 yılında Almanya'nın Stuttgart şehrindeki Großaspach kasabasında kurulmuş bir modifiye şirketidir. AMG bir kısaltma olup; kurucularının soyadları ve bulundukları kasabanın baş harflerinin birleşmesiyle meydana gelmiştir. AMG; Hans Werner Aufrecht - Eberhard Melcher - Großaspach'.
Lamborghini Huracan Cenevre'de Pirelli Lastikler ile Sahne Alıyor
Bu yıl 84’üncüsü düzenlenen, Dünyanın en önemli otomobil fuarlarından biri olan Cenevre Otomobil Fuarı’nda, otomotiv endüstrisinin en yeni modelleri görücüye çıkıyor. Son model otomobillerde, teknik ve tasarım özelliklerinin yanında aracın performansını ve güvenliğini doğrudan etkileyen lastikler de dikkat çekiyor. Pirelli’nin siparişe özel teknolojiler ile her bir marka için özel olarak geliştirilen P Zero ve Cinturato lastikleri, fuarın en gözde modelleri olan Ferrari California T, Lamborghini Huracàn ve McLaren 650S tarafından tercih edildi. Fuarda ilk kez görücüye çıkan Audi TT, Audi S1 ve S3 Cabriolet, yeni nesil BMW X5, Mercedes C sınıfı ve S 600 ile Jaguar XFR, F Type ve XJR’da da Pirelli lastikleri kullanıldı. Pirelli’nin son teknolojisiyle üretilen PZero, Cenevre’deki homologasyonlarıyla birlikte, 2007’den bu yana 380 homologasyon alarak yeni bir rekora da imza attı. Bu, Pirelli mühendislerinin PZero’lar için 380 farklı versiyon tasarladıkları ve geliştirdikleri anlamına geliyor. Pireli bünyesinde rekor sayıda homologasyon alan bir diğer lastik ise 5 yıllık ömrü boyunca 170 homologasyon elde eden Cinturato P7 oldu. Huracan’ da PZero etkisi! Lamborghini’nin en son süper otomobili Huracan için tasarlanan yeni PZero, 0’dan 100 kilometreye 3,2 saniyede çıkabilen aracın performansına kusursuz biçimde yanıt veriyor. Ait oldukları markayı belirtmek amacıyla yanaklarında ayırt edici bir L harfi taşıyan bu özel PZero lastiklerinin geliştirilmesinde Formula 1 ile aynı simülasyon teknolojisi kullanıldı. Ayrıca, motorsporlarından elde edilen bileşenlerin kullanılması sayesinde yol tutuşu bir önceki nesil PZero ile karşılaştırıldığında yüzde 7 artırıldı. Pirelli ve Lamborghini mühendislerinin yakın işbirliğinde geniş sırt blokları ve asimetrik tasarımı spor sürüşte optimum denge sağlanırken, yeni bileşenlerin kullanımı sayesinde fren mesafesi de yüzde 5 azaltıldı. Ferrari California T’ye özel iki versiyon Cenevre Otomobil Fuarı’nın en çok beklenen otomobillerden biri olan Ferrari California T orijinal ekipman olarak Pirelli PZero lastikleri ile donatıldı. Yanaklarında ‘F01’ işaretleri ile ayırt edilen yeni lastikler 19 ve 20 inçlik ölçülerde satışa sunuluyor. Lastiklerdeki bir başka öncelik de, Ferrari’nin konfor ve sportif deneyimden taviz vermeden California’nın teknik özelliklerine ve yeni amortisörlere uyum sağlaması için geliştirilen lastik yapısıydı. Yeni direksiyon sistemi ile lastikler arasındaki kusursuz etkileşim, PZero’nun en fazla 34 metrelik bir fren mesafesine katkıda bulunduğu, bilhassa yol üzerinde daha tepkisel bir sürüş sağlanmasına yardımcı oldu. MacLaren 650 s için özel kış lastiği de üretildi Pirelli ile MacLaren Otomotiv arasındaki teknik ortaklık yeni Maclaren 650s ile yeni bir adım daha attı. Cenevre Otomobil Fuarı’nda dünya sahnesine çıkan yeni McLaren 650S, üstün teknolojili Pirelli lastikleri ile donatıldı. Yeni McLaren 650s önde 235/35R19 arkada 305/30R20 ölçülü Pirelli P Zero Corsa lastiklerini kullanıyor. PZero Corsa Asimetrik lastikler “MC1” işareti ile özel olarak yeni 650s’in karakteristik özelliklerine uymak için geliştirildi. Asimetrik ön lastiklerin profili Mclaren 650’s’in aerodinamik performansını optimize ederken, lastik yanaklarındaki yeni tasarım lastiklerin sürüklenme kat sayısını yüzde beş oranında artırdı. Böylece, ıslak zeminde sürüş ve yol tutuşundan ödün vermeden yakıt tüketiminin azaltılması sağlandı. Yeni 650S lastikleri için kullanılan bileşenler de son teknoloji ürünü ve Pirelli’nin Formula 1 deneyiminden ve diğer motorsporları çalışmalarından elde edildi. Pirelli ek olarak 650S için, kış aylarında orijinal ekipman olarak tedarik edilmesi için Pirelli Winter Sottozero 3 lastiklerini geliştirdi.
Reklam
Ford'un Yeni Modelleri Cenevre'de Beğeniye Çıkıyor
Ford Motor Company, şirketin ürün odaklı dönüşümünde kaydettiği ilerlemeyi gösteren yeni araçları, Avrupa’daki otomobil fuarında görücüye çıkarıyor. Ford’un, “5 yılda 25 yeni araç” kapsamında yer alan Yeni Ford Focus, 2014 yılının ikinci yarısından itibaren çeşitli pazarlarda satışa sunulacakken; 2015 yılında Avrupalı tüketicilerle buluşacak olan Yeni Ford Mustang; ve şirketin Avrupa’ya yönelik geliştirdiği yeni büyük SUV aracın, teknoloji, tasarım ve işçilik unsurlarına dair güçlü ipuçları veren Yeni Ford Edge Konsept de fuardaki yerini alıyor. Ford, aynı zamanda, güneş enerjisiyle çalışan, türünün ilk örneği C-MAX Solar Energi Konsept ve Dakar Rally Ford Ranger araçlarının yanı sıra sürücünün kendi sesiyle basit komutlar vererek ve yüksek çözünürlüklü 8 inçlik renkli dokunmatik bir ekran yardımıyla araç içindeki sistemlerin kontrol edilmesi imkanı tanıyan, SYNC 2 teknolojisini de Cenevre’de Avrupa’lı müşterilerin beğenisine ilk kez sunuyor. “Eylül 2012’de açıkladığımız One Ford stratejimizin gücü ile, Avrupa’daki operasyonlarımızda dönüşüm gerçekleştirmeye söz vermiştik.” diyen Ford’un Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Başkanı Stephen Odell sözlerine şunları ekledi: “Kabuğumuza çekilip piyasadaki durgunluğun geçmesini beklemek yerine kendimizi, ürün geliştirme çalışmalarımızı hızlandırmaya ve müşterilerimize daha fazla araç ve teknoloji sunmaya adadık. 5 yıllık bir süre içerisinde en az 25 yeni aracı piyasaya sunacağımıza söz vermiştik. Bu zamana kadar 11 aracın lansmanını gerçekleştirdik ve sadece 2014 yılında en az 10 yeni araç daha geliyor.” Duygusal yeni tasarımıyla yeni bir Ford Focus Daha cesur, daha duygusal dış hatları ve usta bir işçiliğin eseri yeni iç tasarımıyla Yeni Ford Focus, Ford’un tüketicilerle ilk kez buluşturacağı Dikey Park Etme teknolojisi, Çapraz Trafik Uyarı sistemi ve Park Yerinden Çıkış Yardımcısı gibi özellikleri sunuyor. Dikey Park Etme teknolojisi sayesinde sürücü, geri geri giderek diğer araçların arasındaki boşluklara park edebilirken, Çapraz Trafik Uyarı sistemi, sürücüyü, park yerinden geri geri çıkarken, biraz sonra arkadan geçecek olan araçlara karşı uyarıyor. Park Yerinden Çıkış Yardımcısı ise paralel bir park yerinden çıkarken sürücüye yardımcı oluyor. Genişletilmiş yatay ızgara tasarımı ve uçak kokpitinden ilham alarak tasarlanan iç mekan, aracın sportif karakterini ve sürüş cazibesini pekiştiriyor. Yeni Focus, aynı zamanda, Ford’un ileri düzey araç içi bilgi-eğlence sistemi olan SYNC 2 teknolojisinin yanısıra yeni 1.5 litrelik EcoBoost benzinli ve TDCi dizel motorlarını ve 99 g/km CO2 emisyon oranlarına sahip 1.0 litrelik EcoBoost motorunu* Avrupalı tüketicilerle ilk kez buluşturan araç. Yeni Focus, Aktif Şehiriçi Güvenlik çarpışma önleme sisteminin 50 km/s’e kadar olan hızlarda etkili olacak şekilde geliştirilmiş bir versiyonunu ve Çarpışma Önleme Sistemini de ilk kez Avrupalıların beğenisine sunuyor. Aktif Şehiriçi Güvenlik teknolojisine benzer şekilde çalışan Çarpışma Önleme Sistemi, çok daha geniş bir araç tespit menziline sahip olması nedeniyle, sürücüyü daha yüksek hızlarda destekliyor. Ford’un MyKey teknolojisi de Yeni Focus ile ilk kez sunulan özellikler arasında. Yeni Mustang Yeni Ford Mustang’ın, 50 yıllık üretim geçmişinde ilk kez Avrupa’da satışa sunulacak. Yeni Ford Mustang, bir yandan dünyada satış rakamları 9 milyona ulaşan ikon statüsünü ve mirasını günümüze taşırken diğer yandan birinci sınıf performans vaat ediyor. Yeni 2.3 litrelik EcoBoost ve 5.0 litrelik V8 motor seçenekleriyle Yeni Mustang, sürüş rahatlığı sağlayan ve sürücüye yardımcı teknoloji özelliklerini de barındırıyor. Bu özellikler arasında, direksiyon, motor, şanzıman ve elektronik denge kontrolünün tepkilerinin değiştirilebildiği Seçilebilir Sürüş Modları ve SYNC 2 bulunuyor. Yeni Mustang, Avrupa’da fastback ve convertible modelleriyle satışa sunulacak. Aracın her iki model için geliştirilen yepyeni tasarımında, Avrupa’da ve dünyada hayranların yakından tanıdığı klasik Mustang’in, kilit tasarım unsurları korundu. Ford Edge Konsept şık tasarımıyla kendini tanımlıyor Yeni Ford Edge Konsept, şirketin Avrupalı tüketicilere sunacağı yeni büyük SUV’de kullanacağı teknoloji, tasarım ve işçilik unsurları hakkında güçlü ipuçları içeriyor. Ford’un geliştirme çalışmalarını yürüttüğü otonom sürüş teknolojileri arasında, araç içinden veya dışından kumanda edilebilen uzaktan kumandalı prototip park etme özelliği ve engelden kaçınma sistemleri bu araçta gösteriliyor. Aracın titiz bir estetik anlayışıyla şekillendirilmiş akıcı tasarımı, atletik, kendinden emin ve güçlü bir görünüm sunarken birinci sınıf malzemelerin ve işçiliğin göze çaptığı iç tasarım, Ford’un Avrupa’ya yönelik geliştirdiği ilk büyük ve lüks SUV modelinin segment beklentilerini aşacağını gösteriyor. C-MAX Solar Energi Konspt Ford tarafından geliştirilen, türünün ilk örneği C-MAX Solar Energi Konsept güneş enerjisiyle çalışıyor. Araçta kullanılan özel yoğunlaştırıcı, büyüteç işlevi görerek, yoğun güneş ışınlarını aracın üstündeki güneş panellerine yönlendiriyor ve gün içinde toplanan güneş ışığı sayesinde C-MAX Energi Plug-In Hybrid araçla aynı seviyelerde performans sunuyor. Ford’un araştırmalarına göre ortalama bir sürücünün yaptığı bütün seyahatlerin yüzde 75’inde enerji kaynağı olarak güneşten yararlanmak mümkün ve C-MAX Solar Energi Konsept, tipik bir araç sahibinin yol açtığı yıllık sera gazı emisyonlarını dört (metrik) ton oranında azaltabiliyor. Araç, bir günlük güneş enerjisi yüklenimiyle 30 kilometreden (18 mil) fazla menzil sunarak, ortalama bir Avrupalı kullanıcıya yılda 1.000 Euro’luk bir yakıt tasarrufu sağlayabiliyor.* Ford Dakar Ranger Avrupa’da yine ilk kez görücüye çıkan araçlardan Ford Dakar Ranger, Dakar Rallisi’ni daha yeni tamamladı ve fuardaki yerini aldı. 4×4 çift kabinli Ford Ranger’den yola çıkarak Ford Global Ürün Geliştirme Ekibi’nin desteğiyle Neil Woolridge Motorsport Şirketi tarafından modifiye edilen Ford Dakar Ranger, tek parça karosere, geliştirilmiş hafif komponentlere ve 350 PS güç sağlayan 5.0 litrelik V8 motora sahip. SYNC 2 ile ses kontrolü ve dokunmatik ekran Ford’un Avrupa’da ilk kez beğeniye sunulan SYNC 2 teknolojisi, navigasyon, klima, telefon ve eğlence özelliklerinin ses ile kumanda edilmesini sağlıyor ve yeni, yüksek çözünürlüklü 8 inçlik dokunmatik bir ekranı içeriyor. Ses kontrol düğmesine basarak ve “Acıktım” diyerek, bulunduğunuz yerdeki restoranların listesine ulaşmak ve tam adresi söyleyerek navigasyon verilerine kavuşmak mümkün. Avrupa’da ilk kez Yeni Focus ile görücüye çıkan SYNC 2 teknolojisi iki USB portu da dahil olmak üzere çoklu bağlantı seçenekleri sunuyor. Bölünmüş ekranlı navigasyon sistemi, bölgedeki simgesel yapıları/doğa şekillerini ve önemli kavşakları, 3 boyutlu olarak ekranda gösterirken Michelin Rehberi ve Michelin Yeşil Rehberi’ni de içeriyor. Odell şunları söylüyor: “Bugün Avrupa’da 18 ay öncesinde olduğumuzdan farklı bir şirketiz. Ve bundan 18 ay sonra, başlattığımız dönüşüm süreci çok daha çarpıcı bir duruş kazanacak. Bunun sonucunda Avrupa’yı çok daha canlı ve çok daha heyecan veren bir Ford bekliyor.”
DACİA Gerçek Bir Başarı Öyküsü
Cömertlik, güvenilirlik ve uygun fiyat konusunda öncü olan Dacia, bütün müşterilerin güvenini kazandı ve otomotiv pazarında güçlü bir konum elde etti. Dacia, geleneksel uygulamalardan radikal anlamda bir farklılık gösteren yeni otomobil anlayışının öncülüğünü yapıyor. Kısıtlı bütçeye sahip tüketiciler, 2. el bir araç almak yerine artık yeni bir Dacia sahibi olabiliyor. Alırken ve kullanırken ekonomiye önem veren tüketicinin seçimi Dacia, akıllı bir alışveriş olarak tanımlanıyor. Dacia, akıllı alışverişi teşvik ederek müşteri davranışlarının değiştirilmesine de katkıda bulundu. Bu durum aynı zamanda yüksek yenileme ve tavsiye oranları ile desteklenen güçlü marka bağlılığı ile kendini gösteriyor (TNS Sofres araştırması 2013). “Müşterilerimizi, gerekli olanla gösterişli olanı ayırt edebilen kabiliyetteki insanlar şeklinde tanımlayabiliriz. Bu sadece otomobil satın alırken değil, diğer her alanda da geçerli bir durumdur. 2005 senesinde Dacia’yı Avrupa’da “Be logical, be Logan” (Mantıklı ol, Logan ol) sloganı ile lanse ettik. O zamandan beri de Dacia ürün gamı genişlemeye devam etti ve şu anda yedi modele ulaştı. Söz konusu gerçeklik Dacia’nın 2.7 milyon müşterisi ile kendini bir kez daha ispat ediyor.” Renaud Pirel – Pazarlama Direktörü, Dacia Dacia için yine bir büyüme yılı Dacia 2013’de satışlarını 19.3% artırarak yaklaşık 430 bin satış adedine ulaştı. Bu başarının ardında Duster’ın başarılı satış grafiği ve Logan ile Sandero modellerinin yenilenmesi yatıyor. Dacia, 2013 yılında 6 yeni ülkeye giriş yaparak gelişmesini sürdürdü: İngiltere, İrlanda, Norveç, Danimarka, Kıbrıs ve Malta. 43 ülkede varlığını devam ettiren Dacia markası, yenilenen ürünü gamı sayesinde başarısını sürdürmeye kararlı. “Dacia ürün gamının yenilenmesi ve şebekemizin gelişimi sayesinde yeni ülkelerde ticari başarılar peşinde koşmayı ve aynı anda mevcut pazarlardaki pozisyonumuzu muhafaza etmeyi başardık.” Rafael Treguer - Dacia Pazarlama Direktörü Avrupa’da rekor satışlar Dacia’nın pazar payı 2013 yılında diğer tüm markalardan daha hızlı büyüdü. Sıralamada bir sıra yukarı tırmanan marka, Avrupa’da 16’ncı Fransa’da ise 5’inci sıraya yerleşti. Dacia, bir önceki yıla oranla %26 artış gösteren satış ile Avrupa’da rekor düzeyde satış rakamına imza attı. Dacia pek çok pazarda güçlü büyüme kaydetti: özellikle Fransa (+%11.0), İspanya (+%80.9), Portekiz (+%74.0) ve Hollanda (+%49.0). Dacia, Fransa’da bir sıra yükselerek binek+hafif ticari araç pazarında beşinci sıraya yerleşti. Dacia’nın 4 modeli de Top 3 müşteri satınalma listesinde yer alıyor: - Duster: C segmentinde No.1 SUV; - Sandero: B segmentinde No. 3 hatchback; - Lodgy: kendi segmentinde No. 2 kompakt MPV; - Dokker: hafif ticari araç No. 2. Marka, İspanya’da sıra dışı bir performans sergiledi. Satış rakamı bir önceki yıla göre %80.9 arttı. Bu sayede Dacia 2013’ün ilk 10 markasından biri haline geldi. Sandero en çok satılan araç oldu. İlk kez 2013 Ocak ayından satışa sunulduğu İngiltere’de ise Dacia 17 bin 146 adet satış gerçekleştirdi; bu rakam 0.7%’lik pazar payına karşılık geliyor. Autocar Magazine dergisine göre Dacia, İngiltere’ye giriş yapan yeni bir marka olarak en iyi ilk yıl sonucunu elde etti. Dacia: Euromed bölgesindeki üç ülkede pazar lideri Dacia, Euromed bölgesinde ilerleme kaydetmeye devam ediyor. Marka Türkiye, Fas ve Romanya’da hızla büyüyor; Bulgaristan’da 1 Numara. Dacia, Türkiye’deki pazarda 8’inciliği ele geçirerek köklü markaları geride bıraktı. Lodgy (segmentinde lider) ve Dokker sayesinde %4.3’lük pazar payına ulaştı. Ocak ayında ise ODD tarafından 2013 yılının “En Hızlı Büyüyen Hafif Ticari Araç Markası” ilan edildi. Euromed bölgesinde ise 2012’deki satışlar %7.4 artarken sadece muhteşem bir Aralık ayı geçirdi. (bir ayda %17’den fazla artış). Romanya ve Fas’ta 1 Numara olan Dacia ilerleme kaydetmeye devam ediyor. Dacia, Romanya’da %7 daralan bir pazarda, pazar payını 2013 senesinde önceki yıla göre 5.4 puan artış kaydetti. %31.7’lik pazar payı ile Dacia 1. sıradaki konumunu koruyor. Fas’ta ise marka, pazar payını 4.4 puan arttırarak %25.2’e yükseltti. 2006 senesinden beri en çok satan binek otomobil olan Logan büyük başarılara imza atmaya devam ediyor. Dokker ve Duster Fas’ın en çok satan otomobilleri sıralamasında üçüncü ve dördüncü sırayı aldı. Dacia, Bulgaristan’da %10.9’luk pazar payı ile tarihi liderleri geride bıraktı. Sandero ve Duster binek otomobil pazarında ikinci ve dördüncü sırayı alırken, Dokker hafif ticari araç satışlarında 1 Numara oldu. 50’den fazla gazetecinin oluşturduğu bir kurul; tasarım, motor, işlevsellik, sürüş güvenliği, fiyat ve kullanım masrafları kriterlerinee bağlı olarak Dokker’ı birinci seçti:. “Yılın Van’ı ödülünü aldığımız için çok gururluyuz. Söz konusu ödül Dacia Dokker’ın sadece niteliklerini ve başarısını değil aynı zamanda Dacia markasını Bulgaristan’da geliştirme yönündeki çalışmalarımızı da yansıtıyor”. Plamen Kyaychev - Dacia Pazarlama Direktörü, Bulgaristan. DACIA’NIN FACEBOOK’TA BİR MİLYONDAN FAZLA FAN’I VAR Dacia fan’larının heyecanı markanın ticari başarısını yansıtıyor. Kasım 2013’te Dacia bir milyonuncu Facebook fan��na ulaştı; bu, markanın çekiciliğini gözler önüne seren bir gerçek. Dacia sosyal ağda 2010 yılından beri yer alıyor ve şu anda uluslararası bir sayfayla birlikte 20 yerel sayfaya sahip. Sadece Türkçe sayfasının fan sayısı 426 bin. Bunu 272 bin fan ile Romanya sayfası takip ediyor. Dacia, kulanıcılarına yönelik olarak özel etkinlikler sunuyor: mesela İspanya, Polonya ve uluslararası sayfalarda Kasım 2013’te organize edilen “Yeni Duster” yarışması gibi. Söz konusu etkinlik daha da fazla Facebook üyeliğine vesile oldu; böylece 2014 başındaki fan sayısı 1 milyon 400 bin’e ulaştı. Sosyal ağ sayesinde Fransa’da Dacia pikniği (2013’te 15.000 katılımcı) ve Fas’taki plaj turu gibi etkinlikler düzenlendi. YENİ NESİL DACIA ARAÇLARI Mart 2012’de Lodgy’nin lansmanı ile birlikte yeni bir Dacia nesli ortaya çıkmış oldu. Söz konusu ikinci nesil araçlar Dacia’nın DNA’sında yer alan, markanın başarısını ve güvenilirliğini oluşturan nitelikleri devam ettiriyor: eşsiz iç mekan/fiyat dengesi, güvenilirlik ve yalın ürün gamı. Aynı zamanda yeni nesil modeller daha çekici bir tasarıma, yeni motorlara ve müşterilerin talep ettiği modern donanımlara sahip. Yeni bir marka kimliği Dacia, yepyeni stili ile tüm modellerinde dikkat çeken daha güçlü bir marka kimliğine kavuştu. Daha modern dış tasarım Dacia modellerinde artık yeni bir ön yüz var. Ön kısımdaki ızgara, farlarla birleşip genişlik duygusu uyandırıyor. Izgaranın içerisindeki iki yatay bar, bir yandan güçlü bir izlenim uyandırırken diğer taraftan araca çağdaş bir hava katıyor. Farlar, aracın modern görünümüne katkı sağlayacak biçimde yeniden tasarlandı. Farlar ve ızgara tek parça halinde bir görüntüye sahip; ayrıca siyah renk kullanımı sayesinde ön yüzün tasarım özellikleri vurgulanıyor. Aracın yan tasarımı ise gücü vurgulayan kabarık çamurluklarla yalınlığını korumaya devam ediyor. Daha geniş tekerlek izi ve daha büyük lastikler (Stepway versiyonunda 15 ve 16 inç) araca daha güçlü bir duruş veriyor. “Dacia ürün gamının yeni tasarımı çağdaş, dinamik ve biçim konusunda aynı titizliği muhafaza ediyor. Aracın hatları gereksiz detaylar olmaksızın incelikle düşünüldü. Hem yalın hem de ikonik.” David Durand – Tasarım Başkanı, Dacia ürün gamı Yeni nesil Dacia modelleri, standartta yer alan yeni metalik gövde renkleri sayesinde daha dinamik bir görüntüye kavuştu: Lodgy ve Dokker’da Kül Beji ve Uzay Mavi Blue, Yeni Logan ve Sandero’da Acem Mavi yeni bir tonu, Sandero Stepway’e özgü Gök Mavi ve YeniDuster’da kullanılan Platin Gri. Dacia modellerinde daha çekici, yeni malzemeler kullanıyor. Örneğin egzoz çıkışı gibi yerlerde krom detaylar mevcut. Daha çekici iç mekân Aynı uyum Dacia modellerinin iç mekânında da göze çarpıyor. Dacia ürün gamındaki bütün modeller, stil konusunda uyumlu bir yaklaşımı vurgulayan bir dizi özelliği bünyesinde barındırıyor: yuvarlak hava çıkış kanalları, direksiyona entegre logo ve kapı kolları. Yeni modellerde modern tasarıma sahip birbirinin aynısı ön konsol ve krom gösterge çerçeveleri yer alıyor (versiyona bağlı). Aracın dışında ise parlak siyah renk kullanımı gibi bir dizi üst düzey özelliklerin kullanıldığı görülüyor. Koltukların grafik tasarımı ise artan kumaş kalitesi ile birlikte çeşitli döşeme tiplerini yansıtacak biçimde kullanıldı. Bu kuralın tek istisnası ise hem yol hem de arazi özelliklerini vurgulayacak şekilde yeniden tasarlanan ön kısma sahip Duster. İç mekanda ise aracın 4x4 özellikleri hemen göze çarpıyor. Yeni ön konsol ve dikey çerçeveli orta konsol aracın güçlü yönünü vurguluyor. Cömert özellikler Yeni nesil Dacia modelleri, müşterilerin beklentileri arasında yer alan özellik ve ekipmanları her zamanki çekici fiyat etiketiyle sunuyor. Dacia gamındaki bütün modeller iki multimediya sistemi ile sunuluyor. - Bir multimedya navigasyon sistemi olan Dacia MEDIA NAV, büyük bir dokunmatik ekrana sahip. Kullanımı kolay ve sezgisel olan bu büyük 7 inçlik (18 cm) dokunmatik ekran ve ana sayfası sayesinde kullanıcılar, altı adet fonksiyon arasında kolaylıkla geçiş yapabiliyor: radyo, medya, telefon, harita, navigasyon ve parametreler. Dacia MEDIA NAV, eller serbest telefon görüşmesi yapılmasına veya müzik dinlenmesine imkan tanıyan Bluetooth® teknolojisini içeriyor. Ayrıca 2D veya 3D (kuş bakışı) görüntülü navigasyon sistemi de buna dahil. Telefon veya MP3 çalar gibi kişisel taşınabilir cihazlar ergonomik biçimde kulanılmak üzere ön konsola yerleştirilmiş olan USB portuna veya jaka takılabilir.. - Dacia Plug&Radio çok gerekli bir özellik olup, yalın ve etkili bir multimedya sistemidir. Sistemde bir radyo, MP3 formatı ile uyumlu CD çalar, Bluetooth® bağlantısı ve ön konsolda USB portları ve jakı bulunuyor. Sürüş konforunu artıran özellikler Eksiksiz ön konsol göstergeleri. Dacia ürün gamındaki bütün modeller, artık yepyeni işlevsel ve ergonomik üçlü gösterge paneli ile sunuluyor. Bu şekilde yüksek kalite standartları sağlanmış oluyor. Versiyonlara bağlı olarak dış sıcaklık göstergesi, saat, sinyal lambası okları ve hem anlık hem de ortalama yakıt tüketimini, litre ve kilometre cinsinden menzili, son dolumdan beri kat edilen mesafeyi ve bir sonraki servise kalan mesafeyi gösteren araç bilgisayarı (versiyona bağlı) da mevcut. Yeni nesil Dacia modelleri şu ekipmanlarla sunuluyor: hız sınırlayıcı, navigasyon, arka park sensörleri, araç hareket etmeye başladığında devreye giren otomatik kapı kilitleri. Bütün modellerde yer alan ABS fren sistemi ile birlikte kullanılan acil durum fren desteği (EBA) sayesinde güvenlik konusunda da özel özen gösterildi. Elektronik stabilite kontrolü çoğu modelde standart (Lodgy’nin ilk versiyonunda opsiyonel ve Dokker’da Ambience döşeme ile sunuluyor). Duster’ın ESC ile donatılmış bütün versiyonlarında yokuş kalkış desteği de bulunuyor. Söz konusu özellik sayesinde, fren basıncı iki saniye daha muhafaza edilerek yokuşlarda kalkış kolay hale getiriliyor. Eğer sürücü iki saniye boyunca her hangi bir şey yapmazsa, yokuş kalkış desteği fren basıncını kademeli olarak serbest bırakıyor bu şekilde de araç hareket etmiyor. Revize edilmiş ve modern motor gamı Motor yelpazesinin genişleme ve yenilenme hızı, Dacia’nın müşteri ihtiyaçlarına ne denli çabuk cevap verdiğini bir kanıtıdır. Modern, yakıt açısından verimli benzinli motorlar TCe 90 Yakıt açısından verimli TCe 90 motoru Logan, Logan MCV, Sandero ve Sandero Stepway ile sunuluyor. Türkiye’de Sandero Stepway’de sunuluyor.Söz konusu motor üstün sürüş özelliklerini sınırlı yakıt tüketimi ve CO2 emisyonları ile birleştirerek kullanım masraflarını düşük seviyelerde tutuyor. Sahip olduğu düşük ataletli turbo şarj ve değişken valf zamanlaması ile bu 898 cc’lik üç silindirli benzinli motor 5.250 d/d’da 90 bg güç sunuyor. En düşük motor hızlarından (%90’ı 1.650 d/d’dan itibaren) itibaren elde edilen 135 Nm tork sayesinde pürüzsüz ve iyi tepkili sürüş sağlanıyor. Menzili ise selefi olan 1.6 MPI 90’dan neredeyse %30 daha iyi. TCe 115 Dokker, Dokker Van ve Lodgy’de yer alan TCe 115 motoru, Renault Grubu’nun ilk doğrudan enjeksiyonlu turbo benzinli motoru. Bu motor seçeneği Türkiye’de satışa sunulmuyor. Hafif alüminyum bloku sayesinde daha hafif araçlara yönelik. Verimli ve sürüşü özellikleri iyi olan bu motor optimize bir kapasiteye (1.2l) ve 115 bg çıkış gücüne sahip. Sunduğu performans 1.6l motor ile kıyaslanabilir. Motorun torku 190 Nm olup, 2.0 litre motora eşdeğer. Bu değerin %90’ı 1.500 d/d’den itibaren ve %100’ü de 2.000 ila 4,000 d/d arasında elde edilmektedir. Bu da güçlü hızlanma anlamına geliyor. TCe 115 motoru yakıt tasarrufu ile düşük CO2 emisyonlarını bir araya getiriyor. TCe 125 İlk kez Yeni Dacia Duster ile sunulan TCe 125 motoru hem güçlü hem de pürüzsüz. 125 bg güç ve 2.000 d/d’da 205 Nm tork üreten bu turbo şarjlı motor güçlü kalkış ile hızlanmayı en düşük motor hızlarından itibaren garantiliyor. TCe 125 aynı zamanda yakıt açısından verimli olup, kullanım masrafları düşüktür. Yakıt tüketimi kontrol altında olup, triger kayışı gerektirmemektedir. Yeni Duster’da 6 vitesli vites kutusu ile birlikte kullanılan bu motor, yakıt tasarrufu ile düşük CO2 emisyonlarını bir araya getiriyor. Bu motor seçeneği Türkiye’de satışa sunulmuyor. Yeni nesil 1.5 dCi dizel motor: performans ve yakıt verimliliği açısından daha da yüksek standartlar 1.5 dCi motoru güvenilirliği, performansı ve düşük yakıtı tüketimi bakımından takdir topluyor. Söz konusu motor, aynı zamanda Renault Grubu’nun en çok satan motoru. Günümüzde özellikleri daha da artırıldı. En son nesil modelinde daha da etkili bir enjeksiyon sistemi ve turbo şarjı bulunuyor. Böylelikle de tork 20 Nm artırılmış oluyor. Motor sayesinde sürüş zevki artarken yakıt tasarrufu ile düşük CO2 emisyonlarını bir araya getiriliyor. 1.5 dCi motoru yelpazede 75 bg ve 90bg olarak yer alıyor. Lodgy ve Yeni Dacia Duster’da ise 90 ve 110 bg olarak sunuluyor. Türkiye’de 90 ve 110bg seçenekleri Duster modelinde yer alıyor. Pazarın en eksiksiz LPG yelpazesi Pompa fiyatı 1€ / litrenin altında olan LPG konusunda Dacia, bu yakıtı makul fiyatlı bir alternatif olarak sunmaya devam ediyor. Bütün Dacia ürün gamı (Sandero Stepway hariç), pazarlandıkları ülkeye bağlı olarak LPG’li olarak da sunuluyor. Yeni Logan, Logan MCV ve Sandero modelleri 1.2 16V 75 LPG motor ile sunuluyor. Dacia Duster 4x2 ise benzinli/LPG versiyonda sunulurken, 1.6 16v 105 LPG, Duster, Ambiance ve Lauréate döşeme tiplerinde satılıyor (ülkeye bağlı). Bu seçenek Türkiye’de Logan MCV ve Sandero modellerinde yer alıyor. 1.6 MPI 85 LPG çift yakıtlı benzinli/ LPG motor Lodgy ve Dokker’da bulunuyor. Türkiye’de ise bu versiyon bulunmuyor. DACIA; GÜVENİLİRLİK SEMBOLÜ Renault Grubu’nun uzmanlığını temel alan güvenilirlik Dacia, 2013 senesinde Fransa’nın en popüler 20 markası listesinde en güvenilir markalar arasında yer aldı(Auto Plus dergisi güvenilirlik araştırması – 2005 senesinden beri servise giren araç sayısı ile arıza sayısının birbirine oranı). Dacia, kalite açısından bir yandan Renault Grubu’nun uzmanlığından istifade ederken, Renault –Nissan İttifakının proseslerini ve standartlarını da kullanıyor. Grup’un tüm üretim tesislerinde olduğu gibi Kazablanka, Tanca ve Pitesti tesisleri de Renault Üretim Süreciuygulanıyor. Söz konusu yaklaşım, tüm Renault Grubu tesislerinde kullanılmakta olup, tek bir kilit gerekliliği karşılamak üzere son derece sıkı üretim standartlarının uygulanmasını gerektiriyor: yüksek kaliteli ürünler. Dacia, aynı zamanda İttifak motorlarının güvenilirliğinden de istifade ediyor: örneğin İttifak’ın 2013 senesinde bir milyondan fazla satan 1.5 dCi motoru gibi. Aynı zamanda Yeni Dacia Duster Nissan’ın 4x4 araç alanındaki deneyiminden ve uzmanlığından yararlanıyor. Dacia, rekabetçi fiyatlarla güvenilirliği eksiksiz sunuyor Üç yıldır üst üste olmak üzere, Fransız tüketici dergisi Que Choisir’in yürüttüğü bir güvenilirlik araştırması sonucunda Dacia, en düşük servis ücretine sahip marka seçildi. Şubat 2014’te gerçekleştirilen bu araştırmaya Belçika, İspanya, Fransa, İtalya ve Portekiz’den 30 bin sürücü katıldı. Söz konusu sonuç, Dacia’nın müşterilerine sunmak üzere şu çalışmalarını gösteriyor. - Yeni, modern ve yakıt açısından verimli motorlara sahip araçlar, - Son derece rekabetçi satış sonrası teklifleri (parça ve servis), - Mükemmel 2. el değeri, - Mevcut model güncellenmiş hatta daha iyi donanıma sahip olsa bile değişmeden kalan satın alma fiyatı. Kullanırken ve bakım yaptırırken gönül rahatlığı 3 yıl / 100.000 km üretici garantisi tüm modeller için geçerli. Araçlar, şebekeye bağlı her hangi bir yetkili satıcıda en yüksek uzmanlık standartlarında orijinal yedek parçalar kullanılarak onarılıyor. Daha fazla gönül rahatlığı için Dacia aynı zamanda garanti uzatma sözleşmeleri de sunuyor.
Reklam
Renault Twingo Cenevre Fuarında
Renault Twingo’ya yeniden, daha cesur bir bakışla bakıyor. İlk lansmanından yirmi yıl sonra, Renault, ayrıntılı bir dönüşümden geçen küçük şehir araçlarının üçüncü kuşağını tanıtmaktan gurur duyuyor. Neşeli görünümüne ek olarak, Yeni Twingo dört renk seçeneği ve yeniliklerle birlikte sunuluyor. Yoğun kişiselleştirme fırsatları doğal olarak bu programın bir parçasını oluşturuyor. Arka kısımdaki moturun konumlandırılması sayesinde: • Yeni Twingo artık daha çevik ve 8.65 metrelik bir dönüş çapına sahip, rakiplerinin değerlerinden ortalama olarak bir metre daha az olan bu değerle fark yaratıyor. • Yeni Twingo, kabin uzunluğuna eklenen 13 cm ile oldukça geniş ve ferah, ancak Yeni modelin toplam uzunluğu 10 cm kısaltıldı. • Yeni Twingo beş kapılı mimarisi, akıllı yükleme çözümleri, tamamen düz zemini ve 2.20 metrelik şaşırtıcı derecede uzun maksimum yük uzunluğu nedeniyle çok pratik. Twingo bu özelliğe sahip tek şehir aracıdır… • Yeni Twingo’nun sınıfının en iyisi ileri görüş alanı ve yüksek sürüş pozisyonu, yoğun alanlarda araç kullanılırken daha da önem kazanıyor. Bagajda ya normal havalandırmalı ya da turboı üç silindir benzinli motor yer alıyor. Her iki motor da yakıt verimliliği ve etkili bir performans sunuyor. Yeni Twingo internet bağlantısına sahip ve iki multimedya sistemine sahip :R & GO radyo (akıllı telefon ile birlikte) ve R-Link® sunan tek şehir aracı. Yenilikçi Renault 5 Turbo ve Twingo’nun mirasından esinlenen Yeni Twingo Renault’nun küçük araçlardaki uzmanlığını kanıtlıyor. Yeni Twingo’nun lansmanına ek olarak, Renault küçük araç sınıfındaki diğer yeni gelişmeleri sunmak ve markanın spor araçlar, elektrikli araçlar ve motor yenilikleri dünyası gibi yoğun uzmanlık sahibi olduğu alanların bazılarına odaklanmak için. 2014 Cenevre Otomobil Fuarını seçti. İlk kez sergilenecek olanlar arasında Clio R.S. 200 EDC Monaco GP: bu sınırlı sayıdaki model spor ve rafine bir müşteri kitlesini hedefliyor. Siyah tavanı, siyah dış kaplaması, İnci Beyaz ya da Platin Gri metalik kaplaması (pazara bağlı olarak) ve zengin donanıma sahip kabini ile ilk bakışta göze çarpıyor. Renault elektrikli araçlar ürün gamında « Flexi Charger »’ı sunuyor. Bu şarj kablosu ZOE’yi klasik ev prizinde şarj etmeyi sağlıyor. Renault aynı zamanda daha az yol yapan sürücüler için ayda 49€’dan başlayan fiyatlarla Yeni Z.E. Access batarya kira planı « Z.E. Access »’i öneriyor. Yeni Energy dCi 160 Twin Turbo downsizing ve çift turbo ilk 1.6 dizel motor. Bu 1.598cc motor 160bg ve 380Nm cömert bir tork seviyesi sunuyor. Bu değerler motoru, performans açısından 2 litre motorlar arasına yerleştiriyor. %25 tüketim ve CO2 tasarrufu, 1.6litre bir motor için bir ilk. Energy dCi 160 Twin Turbo’nun sunduğu yakıt tasarrufu daha büyük araçlar için ideal düzeyde. Bu yeni motor Markanın gelecekte lansmanı yapılacak D- ve E-segment modellerinde de kullanılacak.
Mesut Özil'le Ferrari'nin Kurucusunun İnanılmaz Benzerliği!
1988'de hayatını kaybeden Ferrari otomobillerinin üreticisi Enzo Anselmo Ferrari, Türk asıllı Alman futbolcu Mesut Özil'e olan benzerliğiyle dikkat çekiyor. İşin ilginç yönü ise Enzo Ferrari'nin ölüm tarihi olan 1988'in Mesut Özil'in doğum tarihi olması.CNN Türk
Araç Muayenesi Öncesinde Dikkat Etmeniz Gereken 10 Şey
1-Muayeneye gitmeden ücretsiz randevunuzu alın Muayene zamanı gelen araç sahipleri, TÜVTÜRK muayene istasyonlarına gitmeden, belirledikleri gün ve saat için www.tuvturk.com.tr internet sitesinden ve 0 850 222 88 88 numaralı çağrı merkezimizinden ücretsiz olarak alınabilmektedir. 2-Büyükşehirlerdeki yoğun istasyonlardan randevu alıyorsanız, tüm muayene süreci için en az 2 saat ayırın, zaman planınızı buna göre yapın TÜVTÜRK internet sitesi veya çağrı merkezinden alınan randevu saati, muayenenin başlama saatini değil, araç sahibinin müşteri kabul işlemlerinin yapılacağı yarım saatlik arayı belirtmektedir. 3-Vergi veya trafik cezalarınızı mutlaka kontrol edin, borcunuz varsa ödemeden muayeneye gitmeyin Borcu olan araçların randevu alınsa dahi, muayenesi yapılamamaktadır. Borcunuzu ödemeden muayeneniz yapılmayacaktır. 4-Muayeneden önce egzoz emisyon ölçümünüzü kontrol edin Geçerli egzoz gazı emisyon ölçümünün olmaması Ağır Kusur olarak değerlendirilmektedir. Bu hizmet araç muayene istasyonlarının tamamında da uluslararası standartlarda verilmektedir. 5-Ruhsatınızı, kimliğinizi, zorunlu trafik sigortası ve diğer zorunlu belgeleri mutlaka yanınızda bulundurun İstasyonlara muayene hizmeti için giderken, aracınızın ruhsatı, kimliğiniz ve trafik sigortası yanınızda olmalıdır. Aracınız LPG/CNG’li ise Gaz Sızdırmazlık Raporu gerekmektedir. Ancak bu belgenin olmaması Hafif Kusur olarak değerlendirilmektedir. 6-Araç size ait değilse, gerekli ek belgeleri mutlaka beraberinizde götürün Getireceğiniz araç size ait değilse, vekalet durumunu gösterir belgeleri mutlaka beraberinizde götürün. 7-Tadilat muayenesine gidiyorsanız ilgili belgelerinizi mutlaka yanınızda bulundurun Eğer aracınızda bir tadilat yapılmış ise, Tadilat Muayenesine başvurulmalı, Gaz Sızdırmazlık Raporu ve Montaj Tespit Raporu (LPG/CNG takılarak tadilat projeleri ile istasyona başvuran araç sahipleri için gereklidir), yetkili mühendis tarafından çizilen onaylı tadilat projesi ve hesapları ile Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu’na bağlı odalardan alınacak EK-1 belgesi istenmektedir. 8-Tüm ödemelerin nakit olduğunu unutmayın Araç Muayene ücretleri nakit olarak yapılabilmektedir. Ödeyeceğiniz miktarı önceden öğrenereke yeterli nakit parayı yanınızd götürün. 9-Muayenenizi zamanında yaptırın, gecikme ücreti ödemeyin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 35. Maddesi uyarınca, muayene süreci geçirilen araçlardan, gecikilen beher ay için yüzde 5 fazla muayene ücreti tahsil edilmektedir. Yasalar gereği gecikmeler 30 günlük dilimler halinde olmaktadır. 1 günlük veya 20 günlük gecikme 1 ay olarak değerlendirilmektedir. 10-Muayeneye gitmeden önce aracınızda bulunması gereken ekipmanları mutlaka kontrol edin. Araç muayene sırasında, traktörler, motosikletler ve motorlu bisikletler hariç tüm motorlu araçlarda 1 adet ilk yardım çantası, 2 adet üçgen reflektör, yangın söndürme cihazı ( aracın cins ve kullanım amacına göre adet ve miktarı değişmektedir ) ve stepne bulunup bulunmadığı kontrol edilir, bunların eksikliği hafif kusur olarak değerlendirilir. Patlamayan lastik veya lastik tamir takımı bulunan araçlar gibi orijinalinde stepne bulunmayan araçlarda stepne bulundurulması zorunlu değildir.Motosiklet sahiplerinin muayeneye gelirken kasklarını da getirmeleri zorunludur. Güncel kurallar, fiyatlar ve randevu bilgileri için www.tuvturk.com.tr web sitesi ziyaret edilebilir.
Dünyanın En Pahalı Motorsikleti Altın ve Elmastan
Hamburg Motor Fuarı’nda sergilenen dünyanın en pahalı ve en hızlı motosikletleri 50 binden fazla ziyaretçinin ilgi odağı oldu. 45 bin metrekare alanda 300 motosiklet firması ürettikleri araçları müşterilerinin beğenisine sundu. Artan akaryakıt fiyatlarına alternatif olarak elektrikli motor ile çalışan geleceğin motorları fuarda başı çekti. Harley Davidson firmasının 24 ayar altın ve 200’den fazla elmas kullanarak yaptığı dünyanın en pahalı motosikleti görenleri hayretler içinde bıraktı. Fuarda bir diğer bölümünde ise jet motoru takılarak 7 bin beygir gücüne çıkarılan dünyanın en hızlı motoru dikkatleri üzerine çekti. Hamburg eyaletinde bu yıl yirmincisi düzenlenen fuarında iki üç ve dört terkli olmalarının yanı sıra ve farklı tasarım ile üretilmiş motosiklet modelleri büyük ilgi çekti. Motor fuarının ilgiyle izlenen diğer bölümü ise tek teker üstünde durma, ateş çemberi içinden geçme ve kendi etrafında dönme gibi gösteriler oldu.veteknoloji
Reklam