onedio

Ankara Emniyet Müdürlüğü Haberleri

Ankara Emniyet Müdürlüğü ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Ankara Emniyet Müdürlüğü ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

"Fethullahçı Terör Örgütü" Davasında İddianame Kabul Edildi
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, 'Fethullahçı Terör Örgütü' üyesi oldukları suçlamasıyla 7 kişi hakkında açtığı davanın iddianamesi kabul edildi.Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, kamuoyunda 'devleti itibarsızlaştırıp iş yapamaz hale getirmek' algısı oluşturmak amacıyla, Ankara Organize Suçlarla Mücadele Şubesine ait bir otomobil, çeşitli malzemeler, bilgi ve belgeleri suç örgütlerine aktardığı savunulan 4'ü polis 7 kişi hakkında dava açtı.Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosunca hazırlanan iddianamede, 'Fethullahçı Terör Örgütü üyesi oldukları' vurgulanarak, 'mensup oldukları örgütün devlet içinden pasifize ve tasfiye edilmesini engellemek, devleti paralel yapının mensuplarına mahkum ve muhtaç göstermek, yeni atanan kadroların başarısız olduğunu ispatlamak, hükümetten intikam almak, yeni atanan kamu görevlilerinin suç örgütleri karşısında yeterli mücadele veremeyeceğini ortaya koymak' amacıyla atılı suçları işledikleri kaydedildi.Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, sanıklar Seyyit Akşit, Cihan Tümbül, Durak Yiğit, Ömer Aydın, Kadir İnan, İbrahim Şimşek ve Nebil Ark olarak gösterildi. Sanıklardan Akşit, Tümbül, Aydın ve Şimşek'in emniyet mensubu oldukları, Yiğit'in geçen yıl emniyetten ihraç edildiği, Ark'ın Turgut Özal Üniversitesinde kulak burun boğaz uzmanı, İnan'ın ise suç örgütü lideri olduğu belirtildi.İddianamede, Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne ait sivil plakalı otomobilin 16 Temmuz 2014'te, müşteki polis memuru Bilal Okumuş'un Keçiören'deki evinin önünden saat 04.00 sıralarında çalındığı, otomobilde çelik yelek, çelik levhalar, polis yeleği, şapkası, biber gazı, araç içi kamera ve hafıza kartı, navigasyon cihazı gibi malzemeler bulunduğu, otomobilin aynı gün 10.20 sıralarında terk edilmiş vaziyette Altındağ'da ele geçirildiği belirtildi.İhbar telefonuAnkara Emniyet Müdürlüğünü 7 Ağustos'ta ankesörlü telefondan arayan ve kimliği belirlenemeyen kişinin, İskitler'de bir kahvehanede sanıklardan Akşit ve Tümbül ile Ali Dilekli'nin, yedek anahtarla çaldıkları otomobili Kadir İnan'a sattıklarını duyduğunu söylediğine yer verilen iddianamede, ihbar üzerine Tümbül, Dilekli ve Akşit'in gözaltına alındığı aktarıldı.Soruşturma sürecinde, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünün, soruşturulan bazı organize suç örgütleriyle ilgili gizli belgelerinin, kuruma ait telsizlerin kodlarının, personel bilgilerinin, resmi ekip aracının çalınarak, kurum dışındaki suç örgütlerine 'siyasi gayeler elde etmek maksadıyla' verildiğinin anlaşıldığı kaydedildi.İddianamede, 'bu maksatlarla işlenen suçların sonuçlarının devletin düzeni, kamu güvenliği ve milli güvenlik yönünden değerlendirmeyi gerektirdiği'ne dikkat çekilerek, 'siyasi maksat güdülerek işlenen suçlar sebebiyle devletin zafiyet içerisinde bulunduğunun algılatılması için planlı ve organize şekilde suçların gerçekleştirildiği, örgütlü bir yapının suçtan sonraki davranışlarının da bu fiillerin terör saikiyle işlenmiş olduğunu gösterdiği' ifade edildi.Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasıİddianamede, 'Suçun Paralel Devlet Yapılanması Terör Örgütü namına işlendiğine dair deliller ve tespitler' başlığı kullanıldı ve altında, 'sanık Akşit'in, emniyet ifadesi ve mahkeme sorgusunda, aracın terör amaçlı çalındığını ve suçların siyasi amaçlı işlendiğini ikrar ettiği' belirtildi.Akşit'in ev aramasında Fethullah Gülen'in iki CD'sinin bulunduğu bildirilen iddianamede, 'sanığın çalıştığı dönemde Emniyet Genel Müdürlüğünün bütün kritik görevlerinde örgüt üyelerinin görev yaptığı ve Akşit'in de bu yapıya üye olmadan teknik dinleme biriminde çalışamayacağı' vurgulandı.'Hükümetin, sonradan bir terör örgütlenmesi olduğu anlaşılan yapıya karşı harekete geçerek, tayin, yer değişikliği ve suça karışanlara karşı ihraç yoluna gittiğine ve idari tedbirler aldığına' dikkat çekilen iddianamede, 'paralel yapının kontrolündeki basın yayın kuruluşlarının olayla ilgili yanlı yayınlarla kamuoyu algısı oluşturmaya çalıştıkları' tespiti yapıldı.Sanıkların cep telefonu sinyal ve arama analizlerinin de beraber hareket ettiklerini gösterdiği kaydedilen iddianamede, Ankara Batı Cumhuriyet Savcılığında, soruşturma konusuna paralel bir soruşturmanın organize şekilde başlatıldığı, basın yayın aracılığı ile de 'Hizmet hareketine kumpas kuruluyor' propagandası yapıldığı ifade edildi.İddianamede, 'Bütün bu sonuçlara bakıldığında, bu iddianamede anlatılan suçların siyasi maksatlar hasıl etmek üzere terör amaçlı, örgütlü bir yapı tarafından işlenmiş planlı ve organize bir suçlar bütünü olduğu anlaşılmıştır' denildi.'Terör örgütünün varlığına ve amacına ilişkin somut deliller''Türkiye'de bir örgütün terör örgütü olup olmadığı konusunda değerlendirme yapmaya tek yetkili kurumun Emniyet Genel Müdürlüğü Terör Daire Başkanlığı olduğuna, başkanlığın 'Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması' hakkındaki raporunda örgütün kuruluşu, amacı, stratejisi, yönetim modeli, hiyerarşik yapısı, paralel devlet kurma çabası, haberleşme ağı, arşivi, uyguladığı siyasi ve terör baskısı, medya ve psikolojik hareket araçları, eğitim alanı, mali yapısı, gelir kaynakları, ideolojisi, terörle ilgili bağlantıları hakkında ayrıntılı bilgiler verdiğine' işaret edilen iddianamede, 'Netice ve kanaat bölümünde; paralel devlet yapılanması olarak bilinen örgütlenmenin bir terör örgütü olduğunu, cebir ve şiddet faaliyeti dikkate alınarak terör örgütü olarak nitelendirilebileceğini bildirmiştir' değerlendirmesi yapıldı.İddianamede, şunlar kaydedildi:'Türkiye Cumhuriyeti devletine paralel bir 'Cemaat Devleti' oluşturulduğu ve devlet egemenliğini fiilen bu örgütün ele geçirmek için gizli faaliyet yürüttüğü iddiaları üzerine başlatılan soruşturmada; böyle bir terör örgütünün varlığına ve amacına ilişkin somut deliller elde edilmiştir. Anlatılan suçların uğruna işlendiği paralel devlet yapılanması olarak kamuoyunda bilinen, terör örgütü olarak değerlendirilen, dini bir cemaatin mensuplarını da aldatarak amacına göre kullanıp yöneten örgütle ilgili genel bir soruşturma yürütülmektedir. Bu terör örgütünün yapılanması, amacı, ideolojik yapısı, hiyerarşik düzeni, mali kaynakları, insan kaynakları ve işlediği suçlar ile ilgili teferruatlı değerlendirme soruşturmalar bitirilip sorumluları hakkında dava açıldığı zaman yapılacaktır.Fethullahçı Terör Örgütünün hükümeti devirmek üzere giriştiği organize, sistematik, dış destekli, yargı ve emniyet üzerinden yürütülen operasyonların hedefi olan Türkiye Cumhuriyetinin 61. Hükümeti, aldığı kararlarla örgütün etkinliğine yönelik devlet içindeki kadrolarını pasifize etmek üzere harekete geçtiği, önce İstanbul ve daha sonra da bütün ülke çapında paralel yapının kontrolündeki kadroları pasif görevlere çekerek tedbir aldığı, Ankara'da Emniyet Genel Müdürlüğü ve Ankara Emniyet Müdürlüğünden üst veya ast birçok emniyet mensubunun işlediği suç veya disiplinsizliği nedeniyle meslekten ihraç, başka ile tayin, açığa alma gibi idari tedbirlere başvurduğu, örgütün bütün ülke çapında emniyet içindeki kadrolarının etkinliğini kırmak üzere acil tedbirler aldığı, görevden alınan veya görev yeri değiştirilen emniyet mensuplarının yerine yeni atamalar yaptığı, şüphelilerin işte bu ortamda mensup oldukları örgütün devlet içinden pasifize ve tasfiye edilmesini engellemek, devleti paralel yapının mensuplarına mahkum ve muhtaç göstermek, yeni atanan kadroların başarısız olduğunu ispatlamak, bu işlemleri gerçekleştiren devlet görevlilerine ders vermek, hükümetten intikam almak, yeni atanan kamu görevlilerinin suç örgütleri karşısında yeterli mücadele veremeyeceğini ortaya koymak, devletin aciz ve zayıflığını ispat etmek üzere planlama yaparak harekete geçtikleri, şüpheli Nebil Ark'ın başkanlığında (ağabeyliğinde), Cihan Tümbül, Ömer Aydın, Durak Yiğit, Seyyit Akşit ve İbrahim Şimşek'in hiyerarşik ilişki içerisinde ve emir komuta zincirinde bir araya gelerek, devletin emniyet gücünü çökertmek üzere planlama yaptıkları, bu planlamaya uygun olarak önce Akşit'in kuruma ait belgeleri çalıp suç örgütlerine verdiği, bu yolla birçok soruşturmanın başarısız kalmasını sağladığı ve netice elde edilmesini engellediği, şüphelilerin planlamasına uygun olarak Akşit'in devlet malı telsizi çalarak suç örgütü liderine verdiği, telsiz kodlarını da temin ederek emniyetin konuşmalarını suç örgütlerinin dinlemesini sağladığı, bu yolla yakalanacak kişilerin yakalanmasının engellendiği, operasyonların sızdığı ve olay faillerinin yakalanamadığı, suç örgütlerinin operasyonlara karşı tedbirler geliştirdiği, şüphelilerin emniyeti başarısız göstermek için yine bir planlama daha yaparak emniyete ait resmi otoyu çalmayı kararlaştırdıkları ve bu planı icraya koyup uyguladıkları, bir ara patlayıcı madde bulup Ankara Organize Suçlarla Mücadele Şubesindeki bilgisayar server'larının patlatılmasını da düşündükleri fakat patlayıcı bulma işinin ihale edildiği Kadir İnan'ın bunu kabul etmemesi üzerine bu düşüncelerini gerçekleştiremedikleri anlaşılmıştır.'AA
Saldırganın İlginç Profili
Meclis'te CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na saldıran Orhan Övet'in facebook profili hayli dikkat çekici. Ahmet Kaya ve Deniz Gezmiş de paylaşmış, Sedat Peker ve Çatlı da... CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na Meclis'te yumruklu saldırıda bulunan Orhan Övet herkesi şoke etti. Saldırgan Orhan Övet, polis tarafından gözaltına alındı. Erzurum doğumlu olan ve Ankara'nın Altındağ İlçesi'nde oturduğu ve 1986 doğumlu olduğu belirtilen Orhan Övet, ilk olarak Kavaklıdere Polis Karakolu'na ardından Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. DENİZ GEZMİŞ VE AHMET KAYA DA VAR, ÇATLI VE EL KAİDE DE... 'Vatan haini' diye bağırıp saldıran şahsın ifadesinde de 'Gıcık oluyorum, politikalarını beğenmiyorum' dediği öğrenildi. Övet'in facebook'taki paylaşımları ise oldukça dikkat çekici. El Kaide militanlarının fotoğraflarını paylaşan Övet'in Deniz Gezmiş ve Ahmet Kaya ile ilgili de çok sayıda paylaşımda bulunduğu görülüyor. Ana sayfasında çok sayıda Muhsin Yazıcıoğlu fotoğrafı var. Erdoğan fotoğrafı da paylaşmış. Övet'in facebook sayfasında Sedat Peker ve Abdullah Çatlı fotoğrafları ve sözleri de yer alıyor. DÜN DENİZ GEZMİŞ FOTOĞRAFLARI PAYLAŞMIŞ Övet'in dün Deniz Gezmiş ve sözleriyle ilgili yaklaşık 10 paylaşımda bulunduğu görüldü.Milliyet
Emniyet Operasyonunda İkinci Dalga
Yasadışı dinleme soruşturmasında 14 ilde 29 polis gözaltına alındı. Listedeki beş polisin aranmasına devam ediliyor. İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen 'yasadışı dinleme' soruşturmasının ikinci dalgası için bu sabah operasyon başlatıldı. İstanbul, Van, Hakkari, Mardin, Ankara, Batman, Diyarbakır, Şırnak, Bingöl, Bitlis, Ağrı, Iğdır, Kahramanmaraş ve Şanlıurfa'da komiser ve komiser yardımcılarının da aralarında bulunduğu polis memurları hakkında gözaltı işlemleri yapılıyor. Gözaltı listesinde 33 polisin ismi var. Soruşturma bünyesinde haklarında yakalama kararı bulunan 33 kişiden 29'u gözaltına alındı. Diğer dört kişinin yakalanması için operasyonlar sürüyor. İstanbul'da gözaltına alınanlardan üçü Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildi ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Vatan Caddesi'ndeki yerleşkesine götürüldü. Diğer illerde gözaltına alınan emniyet görevlileri de İstanbul'a getirilmeden önce bulundukları illerde sağlık kontrolünden geçirildi. Gözaltı kararı alınan polisler şunlar; Murat Turan, Engin Yaşar, Hüseyin Duş, Akif Yılmaztürk, Abdülkerim Anaçoğlu, Metin Güneş, Serkan Durmaz, Safa Tarık Oğuz, Furkan Donkar, Haluk Ural, Ubeydullah Çelik, Ahmet Sarı, Hacı Şerif Erikmen, Şemsettin Dündar, Seçin Tasadif, Erhan Sazil, Hasan Aladağ, Şerif Yiğit, Emre Durak, Burhan Alioğlu, İhsan Şirin, Sadettin Karataş, Ömer Hüseyin Eroğlu, Ebubekir Özer, Ebubekir Gül, Hüseyin Türk, Süleyman Bağlan, Veli Karlı, Osman Kılıç, Serdal Kurtoğlu, Halil Kocaman (Ankara), Fatih Yılmaz (Ankara), Ergün Acun (Ankara)22 Temmuz'da Fethullah Gülen Cemaati'ne yakın olduğu iddia edilen polislere yönelik, 'casusluk' ve 'yasadışı dinleme' başlıklarıyla iki ayrı soruşturma başlatılmış ve 115 polis gözaltına alınmıştı. Bunlardan 31'i tutuklanmıştı. Tutuklananlar arasında, İstanbul Emniyeti İstihbarat Dairesi'nin eski başkanı Ali Fuat Yılmazer ve İstanbul Terörle Mücadele Şubesi'nin eski müdürü Yurt Atayün de vardı. Bu sabah başlatılan operasyon da, Organize Suçlar Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen 'yasadışı dinleme' soruşturmasının 'ikinci gözaltı dalgası' niteliğinde. Bozdağ'dan açıklama Ankara'da gazetecilere konuşan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a operasyonla ilgili görüşü soruldu. Bozdağ, 'Yorum yapmayı doğru bulmuyorum, önemli olan sürecin hukuk içinde ilerlemesidir. Algı operasyonlarıyla yargılama faaliyetlerini etkilemek doğru değildir. Bekleyelim, hukukun gereği neyse o uygulansın' diye konuştu. Bozdağ, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Ahmet Hamsici'nin , 'bazı yargı mensuplarına da operasyon yapılacağına ilişkin medyada haberler yer aldığı ve bu yolla hakim ve savcılara baskı kurulduğu yönündeki görüşlerini de değerlendirdi. 'Şahsi görüşüdür. HSYK adına yapılmış açıklama değildir' ifadesini kullanan Bozdağ, 'Daha önce de korsan açıklamalar yapmıştı, o da onlardan bir yenisidir. Bazı savcılar açıklama yapıyorlar. Ana muhalefetin açıklamalarından daha ileri açıklama yapıyorlar. Üzerlerinde yargı cüppesi değil de, sanki kin cüppesi var. HSYK’nın sigorta görevini sağlıklı şekilde yapması gerekir. Sayın Hamsici’nin korsan bildirisi aba altından sopa göstermektir ' dedi. Kaynak: Al Jazeera
Emniyet'te 'Taltif' Operasyonu
Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube ekipleri, 17 Aralık öncesi görevde olan polislere yönelik operasyon yaptı. O dönem görev yapan polislerin alınan 'taltiflerde' usulsüzlük yaparak, devleti zarara soktukları iddia edildi.13 KİŞİ GÖZALTINA ALINDICumhuriyet savcılığının talimatıyla arlarında emniyet müdürlerinin de bulunduğu 13 kişi gözaltına alınırken, bazı polislerin ise arandığı kaydedildi.FUAT AVNİ OPERASYONU YİNE ÖNCEDEN BİLDİÖte yandan Twitter'da 'Fuat Avni' hesabından operasyon başlamadan bir süre önce soruşturmanın içeriğine dair bazı tweetler atıldı.sondakika.com
Mahkeme Veli Saçılık İçin Karar Veremedi
Burdur Cezaevi operasyonunda iş makinesiyle kolu koparılan Saçılık’a, “operasyonunu masrafı” için 13 yıl önce açılan tazminat davasının bugünkü duruşmasında da karar çıkmadı.Burdur Cezaevi operasyonunda kolu koparılan Veli Saçılık’a 13 yıl önce açılan tazminat davasında bugün de karar çıkmadı.Saçılık’tan, devletin operasyonunda, operasyon kapsamında görevli olan iş makinesinin kolunu koparmasının ardından açılan davada, iş makinesinin yıktığı duvarın masrafını ödemesi isteniyor.Duruşma salonuna ablukaBurdur 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde bugün görülen duruşmayla ilgili bianet’ten Ayça Söylemez'e konuşan avukat Senem Doğanoğlu, zaten hukuka uygun bir süreç yürümediğini, mahkemenin 2011’de ellerine ulaşan bir dosyanın beklenmesine karar vererek duruşmayı 9 Aralık’a bıraktığını söyledi.Doğanoğlu, bugünkü duruşma öncesi yaşananları da şöyle anlattı:“Duruşmaya 30 kişi beraber geldik, adliyeye daha varmadan aracımız iki sivil polis tarafından durduruldu. ‘İçeri girilmesinin yasak olduğunu, sadece avukatların ve beş kişinin adliyeye alınacağını söylediler. Savcıyla görüştük ancak o da ‘Koridor güvenliğni sağlayamayacağını’ gerekçe gösterip insanları adliye binasına sokmadı. Duruşma salonuna KESK, Eğitim Sen ve Büro Emekçileri Sendikası temsilcileri girebildi.”“Mahkeme Burdur Asliye Ceza Mahkemesi’nde 2008’de kararı çıkmış dosyanın beklenmesini istedi. ancak o dosya bu mahkemeye 2011’de gelmiş olduğundan beklenmesine gerek olmadığını söyledik. Davanın reddinin istedik.”“Bugün ifade veren, cezaevi operasyonuna maruz kalmış olan dönemin mahpusları da isyan olmadığını, hapishaneye operasyon düzenlendiğini söyledi.”“Ama mahkeme taleplerimizi kabul etmedi, bir gerekçe de göstermedi, karar da vermedi.”“Davada mahpuslarla birlikte iki de vefat eden sanığın ailesi yargılanıyor. Artık bir karar çıkmasını bekliyoruz.”200 bin TL masraf!Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün aralarında Veli Saçılık’ın da olduğu 61 kişiye 19 Ocak 2001’de açtığı tazminat davası, 13 yıl sonra görülmeye başlandı.Davada, o dönem tutuklu veya hükümlü olan 61 kişiden, 5 Temmuz 2000’de Burdur Cezaevi’ne yapılan operasyonda yıkılan duvarların, su basan hapishanenin zararını ödemesi isteniyor.Operasyonda, hapishane duvarını yıkarak koğuşa giren iş makinesi Saçılık’ın kolunu koparmıştı. Saçılık’ın kolunu, yanındaki arkadaşları görevlilere teslim etti ancak hastanede kol bulunamadı. Saçılık’ın kolu, operasyondan bir gün sonra Burdur’da bir sokakta bulundu.Maliye Bakanlığı, hapishanenin zararının 2000 yılında 31 bin TL olduğunu ileri sürerek, Saçılık ve arkadaşlarının bu parayı faiziyle ödemesini talep ediyor. Saçılık, miktarın, faiziyle hesaplandığında 200 bin TL’ye varabileceğini tahmin ediyor.Tazminatı da geri istedilerSaçılık, bildiri dağıttığı gerekçesiyle gözaltına alınmış ve örgüt üyeliği suçlamasıyla tutuklanmıştı. Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde işkence gördüğünü de anlatan Saçılık önce Ulucanlar, sonra da TDKP davasından hükümlü olarak Burdur Cezaevi’nde kaldı.19 Aralık Katliamı öncesi 5 Temmuz 2000’de Burdur Cezaevi’ne yapılan operasyonda koğuşa dozerle girildi, dozer Saçılık’ın kolunu kopardı. Kolu ertesi gün sokakta, bir köpeğin ağzında bulundu. Saçılık’a “isyan ettiği” gerekçesiyle dava açıldı.Cezası tamamlandıktan sonra kopan kolu için tazminat davası açan Saçılık Antalya 1. İdare mahkemesinin 2005 yılında verdiği kararla yaklaşık 250 bin lira maddi ve manevi tazminat aldı.Karara Adalet Bakanlığı itiraz etti. Danıştay 10. Dairesinde görülen dava 26. Haziran 2013’te sonuçlandı. Danıştay kopan kolu ve uğradığı işkence nedeniyle Antalya 1. İdare Mahkemesinin verdiği kararı iptal etti ve faizleriyle birlikte Veli Saçılık’tan yaklaşık 700 bin lirayı geri vermesini istedi. İptalin gerekçesi, Saçılık’ın jandarmaya taş atarak karşı koymasıydı.AİHMDavalarını 3. maddenin (Hiç kimse işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya işlemlere tâbi tutulamaz) ihlâli nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşıyan tutuklular, AİHM'in 2011 yılında verdiği karar sonucu Türkiye’nin suçlu bulunduğu ve kendilerine tazminat ödeneceği haberini aldı. Veli Saçılık yönündeyse, haklı bulunduğu tescil edilmekle beraber o dönemde iç hukukta tazminat davası henüz sürmekte olduğundan bir tazminat kararı açıklanması Danıştay kararının açıklanmasından sonraya ertelendi. Bu karar Saçılık’ın aleyhine çıktığından, AİHM'in Türkiye'yi yüklü bir tazminata mahkum etmesi bekleniyor. Ayça Söylemez | Bianet
Tüm Ankara'ya 'Arama Kararı'
Ankara 6. Sulh Ceza Hakimi'nin aldığı karar gereğince asayiş ekipleri Cuma akşam saat 24.00'e kadar Ankara'nın her yerinde arama yapabilecekAnkara 6. Sulh Ceza Hakimi skandal bir karara imza attı. Karar gereğince, Asayiş Polis ekipleri Cuma akşam saat 24.00'e kadar Başkent Ankara'nın her yerinde arama yapabilecek.Elde edilen bilgilere göre, 6. sulh ceza Hakimi Hulya Tıraş 'ın 2014/3329 sayılı kararına istinaden Ankara il genelinde umuma açık alanlar, cadde ve sokaklar, araçlar, tüm şahıslar, şahısların üzeri ve evrakları dahil olmak üzere arama yapılabilecek.Aramalar, Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Ekiplerince yapılacak. Uygulama ankara merkez ve tüm ilçe ekiplerine gönderildi.Başkent Ankara'da daha önce de olağanüstü hal günlerini hatırlatan bu tip bir karar alınmış ve tüm kesimlerin tepkisini toplamıştı.T24
THK Başkanı Yıldırım Gözaltına Alındı
THK Başkanı Osman Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 9 kişi, 'kurumda bazı usulsüz işlemler yapıldığı' iddiasıyla başlatılan operasyon kapsamında, Ankara Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındı.Ankara Emniyet Müdürlüğü ekipleri, savcılığın talimatıyla 'THK'da bazı işlemlerde usulsüzlük yapıldığı' iddialarına ilişkin soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında 11 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Polis, THK Başkanı Osman Yıldırım ile bazı yakınları ve kurum çalışanlarının da aralarında bulunduğu 9 kişiyi gözaltına aldı. Olayla ilgili iki kişinin arandığı bildirildi.Gözaltına alınanlar ifade işlemleri için Ankara Emniyet Müdürlüğüne getirildi.THK Genel Başkanlığı binasında arama yapılıyorTürk Hava Kurumunda 'bazı usulsüz işlemler yapıldığı' iddiasıyla başlatılan operasyon kapsamında THK Genel Başkanlığı binasında arama yapılıyor.Kurumun, Opera'daki binasına gelen Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Şube ekipleri, bazı dosya ve belgeleri inceleyip örnekler alıyor.Binanın önünde çok sayıda sivil polis aracı da bekliyor.Bu arada gözaltına alınan şüphelilerden bir kişi, polis eşliğinde aramanın yapıldığı yere getirildi. Şüphelinin, binaya girerken yüzünü kapattığı görüldü.Polisin binadaki arama çalışmaları sürüyor.Polis araması tamamlandıAnkara Cumhuriyet Savcılığının, 'bazı usulsüz işlemler yapıldığı' iddiasıyla başlatılan operasyon kapsamında, Türk Hava Kurumundaki (THK) polis araması tamamladı. Ankara Emniyet Müdürlüğü ekipleri sabah saatlerinden itibaren THK'da yaptıkları aramayı tamamladı.Bir bilgisayarın hard diskine incelenmek üzere el koyan polis, soruşturma kapsamında gözaltına alınan Kurum Başkanı Osman Yıldırım ile kurumdan ayrıldı. Yıldırım'ın Ankara Emniyet Müdürlüğüne götürüldüğü belirtildi. Öte yandan, THK Basın Yayın Müdürü İsmail Çanak ise basın mensuplarına açıklamada bulundu.Çanak, soruşturma devam ettiği için Kurum Başkanının herhangi bir açıklama yapmasına izin verilmediğini söyledi. Yıldırım'ın emniyette ifadesine başvurulacağını açıklayan Çanak, kurumun, süreçle ilgili yazılı açıklama yapacağını bildirdi. 'Halkımızın merak etmesin, uçağımızı çok kısa bir zamanda gökyüzünde göreceğiz'Çanak, Yıldırım hakkındaki iddiaların sorulması üzerine, 'Şu anda bize belirtilmiş herhangi bir şey yok. Ancak, Türk Kuşu Uçağı'nın üretim aşamasıyla ilgili bazı konular var' diye konuştu. Usulsüzlük iddialarının doğru olup olmadığı sorusunu yanıtlayan Çanak, şunları söyledi:'Araştırılıyor, emniyet güçleri tarafından yapılacak araştırmanın ardından süreçle ilgili bilgilendirme yapılacak. Soruşturma devam ediyor, herhangi bir şey söylememiz mümkün değil. Ancak, Türk Kuşu Uçağı'nın üretim planlarının sosyal medyaya sızması iddialar arasında. Diğer iddialara ilişkin bize gelen herhangi bir bilgi olmadı. Bilgi geldikçe sizle paylaşacağız. Başkanımızın söylediği şu; 'Halkımızın merak etmesin, uçağımızı çok kısa bir zamanda gökyüzünde göreceğiz. Bundan halkımızın şüphesi olmasın. Biz çalışmaya devam ediyoruz.'AA