onedio

antidepresan Haberleri

antidepresan ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. antidepresan ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

İşte Uyku Getiren Şeyler! Rahat Uyku İçin 20 Basit Yöntem
Doğal dinlenme biçimimiz olan uyku, bedensel fonksiyonlarımızın en önemlilerinden biridir. Fakat depresyon, stres, amfetamin, antidepresan türü ilaçlar, açlık, tokluk, ışık, yüksek ses, sigara, çay, kahve, zihnin meşgul olması gibi birçok neden uyku kalitemizi etkiliyor. Uykusuzluk ya da kalitesiz uyku pek çok sağlık sorununun sebebi oluyor.Çay için Bitki çayları yatmadan önce gevşemenize yardımcı olur.Kitap okuyun Yoğun bir günün heyecanını yatıştırmak için favori kitabınızı elinize alın.Teknolojiden uzak durun Teknoloji ürünü cihazlardan gelen mavi ışık gün içinde olanları düşünmenizi sağlar, bu sebepten dolayı uyumadan en az yarım saat önce bu cihazları kapatın.Bir şeyler arıştırın Bal, süt ve fındık gibi atıştırmalıkların içerisinde olan bileşimler uykuyu tetikler.Germe egzersizleri yapın Germe ağrılarınızı azalttığı gibi aynı zamanda sizi sakinleştirerek uykuya hazırlar.Meditasyon yapın Meditasyon zihninizi temizleyerek sizi uykuya meyilli hale getirir.Işığı kapatın Alarm, cadde lambası, elektronikler- bunların hepsi sizin derin bir uyku uyumanızı engeller. Işık kirliliğini engellemek için bir şeyler ile bunları örtün.Sıcak duş Duş kaslarınızın gevşemesine sebep olur, buda duşa kolay dalmanızı sağlar.Egzersiz Gün içinde egzersiz ile enerjinizi harcamak, akşam uykuya dalmanızı hızlandıracak.Yemeği erken yiyin Yatağa dolu bir mide ile girmek, yatarken sizi rahatsız edecektir, akşam yemeğinizi erken saatlerde ve hafif bir şekilde yiyin .Şaraptan uzak durun Gece yatmadan içilen içki huzursuz bir uyku uyumanızı sağlar.Stresten kaçının Tedirgin ve kaygılı olmak sizi her zaman uyanık tutar, bütün gün ve gece boyunca stresten uzak durmanın yollarını bulun ve zihninizi temizleyin.Kokuları deneyin Lavanta ve çay ağacı yağı huzur verici kokulardır. Yatağınıza ve saçınıza birkaç damla bu kokulardan damlatın.İdeal ısıyı bulun Sağlıklı bir uyku uyumak için en uygun sıcaklık 18-22 derece aralığıdır.Yoga yapın Germe egzersizlerinin yanı sıra yoğa çalışmaları aynı zamanda zihninizin de rahatlamasını sağlar.Uyuklamayın Dinlendirmeyen bir uyku sizi gün içinde uyuklamaya sevk eder, fakat bu sadece gece uykunuzun daha da kaçmasına sebep olur.Yeni bir yatak deneyin Ağrı ve acılar ile uyanıyorsanız, yatağınız yeteri kadar sizi dilendirmiyor olabilir ortalama 8 yılın üzerinde ise yatağınızı değiştirin.Öğleden sonra kahve yok Kafein herkesi farklı etkiler fakat gece yatakta dönüp duruyorsanız öğlenden sonraki kahve keyfinizi bırakmanın zamanı gelmiş demektir.Doğal reçeteler Birçok insan kediotu ve melatonin gibi takviyelerin doğal, sağlıklı bir uyku için birebir olduğunu söyler.Rutininiz olsun Güzel bir uyku uyumak, bedeninizi ve ruhunuzu iyi bir gece uykusuna hazırlamak, dinlenip sakinleşmek için kendinize zaman ayırın. Uyku öncesi ritüeli yapmak için listeden birkaç şey seçin.
Her Şey Bahane Kahve İçmek Şahane Dedirten 11 Neden
Seul Ulusal Üniversitesi’nden araştırmacıların fareler üzerinde yaptığı bir deneye göre az uyku nedeniyle strese giren fareler kahve aromasına maruz kaldıklarında, beyinlerinde bu strese bağlı olarak oluşan proteinde de bir değişim yaşanıyor.
Sadece Model Dinleyenlerin Bildiği 10 Kelime
'Değmesin ellerimiz' adlı şarkı ile popüler olan başarılı rock grubu Model'i, çoğumuz beğenerek dinliyor.Grubun şarkı sözlerini genelde bas gitarist Can Temiz ara ara da solist Fatma Turgut yazıyor. Buraya kadar her şey normal! Asıl şaşırtmalı kısım; şarkı sözleri :) Bu kelime gruplarından bazıları sadece Model şarkılarında duyabileceğiniz cinsten.
Bonzai Kullanım Yaşı 10'a İndi, Okullar Boşaldı
Uyuşturucuyla Mücadele, Kimsesizlere Bakma ve Koruma Derneği Başkanı Abubekir Demirci, operasyon düzenleyen polisi davullarla zurnalarla karşılayarak gündem olan Bursa’nın Meydancık Mahallesi’ndeki uyuşturucu kullanımıyla ilgili, “Kullanım yaşı 10’a kadar düştü. Bonzai bulamayan çakmakgazı, tiner kullanıyor” dedi. Bonzai kullanımının artması üzerine aileler çocuklarını mahallenin ilkokulu olan Şerif Artış İlkokulu’nda aldığı ortaya çıkarken, 1300 olan okul mevcudu 274’e kadar düştü. Milliyet gazetesinde Burcu Ünal imzasıyla yayımlanan haber şöyle: Haziran başında, Bursa’da bonzai adlı uyuşturucu belasının yayıldığı ilçeye operasyon düzenleyen polisi davullarla zurnalarla karşılayarak gündem olan mahalleyi ziyaret ettik. Mahallede iki evin penceresinde sürekli bir trafik yaşanıyor. Günün her saatinde bir alışverişe tanık olmak mümkün. Bursa’nın Meydancık Mahallesi’nde elektrik direğinin aydınlattığı, daracık ara sokakta sıradan bir apartman... Apartmanın önünde bir o yana bir bu yana gidip gelen bir kedi... Akşamüzeri gayet sıradan bir görünüme sahip bu apartmanın önü; karanlık iyice çöküp, saatler geceyarısına yaklaştığında birden hareketlenmeye başlıyor. Önce genç bir çocuk geliyor, giriş kattaki camı tıklatıyor. Cam açılıyor. Kısa bir sohbet. Ardından elden ele bir şeyler veriliyor. Genç çocuk aldığı şeyi cebine atıp gidiyor. Bir süre sonra bir taksi yanaşıyor kapıya... Taksiden yine genç bir çocuk iniyor. Apartmana giriyor. İçeride en fazla 5 dakika kalıyor. Çıkıyor. Taksinin içerisindekilere bir şeyler veriyor. Sonra dönüp arkasını gidiyor. Taksi de oradan uzaklaşıyor. Çok değil bir yarım saat sonra aynı taksi tekrar geliyor. Aynı sahne tekrarlanıyor. Mahalleli, geçen eylülde Meydancık ve Kamberler Mahallesi’nde 18 eve 200 kişilik bir ekiple operasyon düzenleyen polisin, bu eve de baskın yaptığını anlatıyor. Satışın genellikle evlerden yapıldığını anlatan mahalleliyi doğrular şekilde gerçekleştirilen bir başka operasyonda tuvalet deliğine saklanmış 3 kilo 80 gram esrar, 790 gram bonzai, 127 adet uyuşturucu hap ele geçiriliyor. O sırada sadece birkaç ay önce polisin fayanslarının altında gizlenmiş uyuşturucu paketleri bulduğu mahallenin en işlek caddesi olan İncirli Caddesi’nde saatler hafta içi geceyarısını göstermiş olmasına karşın taksiler, arabalar vızır vızır... Caddenin girişinde sabahtan beri duran polis arabası halen bekliyor. Polis arabasının 10 metre uzağında öbek halinde bir grup genç duruyor. Sonra bir araba geliyor. Gençlerin az ilerisinde duruyor. Gençlerden bir tanesi arabanın yanına gidiyor. Başını camdan içeri sokuyor. Yaklaşık 5 dakika süren bir konuşmanın ardından arabaya biniyor ve gidiyorlar. Yarım saat sonra bir başka araba daha aynı şekilde grubun az ilerisinde duruyor. Bu defa iki kişi arabanın yanına gidip konuşmaya başlıyorlar. Aynı sahne defalarca tekrarlanıyor, duran bazen bir özel araba, bazen de taksi oluyor. Mahallenin sıradan görünümünü ‘bozan’ tüm bu manzaranın sebebi başta Bonzai olmak üzere çeşitli uyuşturucu maddeler. Meydancık iki yıldır uyuşturucuyla boğuşuyor. Uyuşturucu satışının merkezine dönüşen semtte, mahallelinin şikâyetiyle polis ardı ardına operasyonlar düzenliyor ama bu satıcıları engellemiyor. Uyuşturucu belası mahalleliyi o kadar çileden çıkarmış ki, denetime gelen emniyet mensupları davul-zurnayla karşılanıyor. Son dönemde 10 kişinin uyuşturucu komasına girdiği, bir kişinin uyuşturucudan öldüğü bölgeye denetime giden İl Emniyet Müdürü Sabri Durmuşlar’ın davul-zurnayla karşılanmasıyla Gündeme gelen mahallede uyuşturucu gerçeğini araştırdık. Meydancık Mahallesi, Bursa’nın en eski ve merkezi yerleşim yerlerinden bir tanesi... 30 yılı aşkın süredir bu mahallede yaşayanlara göre 1-2 yıl önce bölge Bursa’nın ‘en nezih’ mahallelerinden biriymiş. Bizim karşımızda ise insanların birbirlerine tedirgin gözlerle baktıkları, dükkânların ve evlerin birçoğunun camında ‘Satılık’ yazısı olan, gece belli bir saatten sonra sokaklarına çıkılmaya korkulan bir mahalle duruyor. Türkiye’nin “Uyuşturucu baskınında Emniyet Müdürü’ne davullu zurnalı karşılama” haberi ile adını duyduğu Meydancık Mahallesi sakinleri, mahalle hayatını ‘tehdit eden’ uyuşturucu ile aslında uzun zamandır mücadele ediyorlar. Meydancık Mahallesi için uyuşturucu satış manzaraları artık ‘sıradanlaşmış’. Hatta biz oradayken gece yaşanan hareketliliği şaşkınlıkla izlerken onlar başlıyorlar anlatmaya: “Esas 6 ay önce olacaktınız burada... O zaman daha hava kararmadan, gün ortasında (İncirli) şu caddede insanların yanına gelip, ‘Bonzai var, şeker var ister misiniz’ diyorlardı. Sonra polis devriyelere başlayınca biraz daha gizli yapmaya başladılar.” Yıldırım İlçesi Kaymakamı Mehmet Yapıcı ise mahallede yaşanan bu uyuşturucu trafiğini, “Mahalleli çok şikâyetçiydi. Eylül-Ekim aylarında düzenlenen operasyonlardan sonra o şikâyetleri bitirmiştik ama son 1-2 ayda tekrar bir canlanma oldu” cümlesiyle mahallelinin anlattıklarını doğruluyor. Son aylarda 10 kişinin komaya girmesiyle bölgede yaşayanların tepkisini daha da çeken uyuşturucu ticareti konusu, Bursa’daki yerel basında da yer aldı. Polisin çeşitli operasyonlar düzenlediği evlerde şu sıralar halen uyuşturucu satışı devam ediyor ve tabii ki tacirler alıcının yaşına bakmıyor. Her ne kadar tüm mahalleli bir şekilde durumdan rahatsız olsa da bir de ateş evine düşenler var. Uyuşturucuyla Mücadele, Kimsesizlere Bakma ve Koruma Derneği Başkanı Abubekir Demirci, “Sabahtan beri 6 aile aradı ‘Çocuğumu kurtar’ diye. Kullanım yaşı 10’a kadar düştü. Bonzai bulamayan çakmakgazı, tiner kullanıyor” diyor. Demirci’ye başvuranlardan biri de son 2 senedir ağabeyi Bonzai kullanan Yasemin. Yasemin yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Bonzai çok kötü... İlk içtiğinde çocuk gibi oluyor, sevecenleşiyor. Biraz uykulu bir hali oluyor. Fakat etkisi geçince agresif davranmaya başlıyor. Sinirli oluyor. Annem de rahatsız. Babam yok. Babamdan kalan emekli maaşı ile geçiniyoruz. Benden para istiyor. Vermediğimde ya bağırıp çağırıyor ya da yalan söylüyor. ‘Kimliğimi kaybettim, çıkartacağım, para lazım’ dedi bir gün ama o para ile gidip Bonzai aldı. Ayakkabısı yırtık geziyor ama yine de onu alıyor. Bunların fiyatları 5 TL ile 100 TL arasında değişiyor. Ben de Antidepresan kullanıyorum, ancak öyle dayanabiliyorum.” Yasemin’den daha ‘şanslı’ bir anne ile konuşuyoruz. Gözlerinin içi gülüyor. “İki hafta önce ağlıyordum ama artık oğlum kurtuldu” diyen anne, oğlunun uyuşturucu kullandığı günleri ve yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Ben çok perişan oldum o dönemde. Sokaklarda ağladım, yardım edin diye. Kime gideceğimi ne yapacağımı bilemedim. Çok perişan oldum. Şimdi artık kullanmıyor, inşallah bir daha tekrar olmaz.” Yıldırım İlçesi Kaymakamı Mehmet Yapıcı, mahallede yaşananlara ilişkin şunları söyledi: “Bu uzun konuşulması gereken bir mevzu. Bugüne kadar o mahallede bir çok operasyon yapıldı. Evden satış yapılanlar da vardı, sokakta da vardı. Mahalleliden bu konuda çok şikâyetler vardı. Bu operasyonlarla o şikâyetleri bitirmiştik ama son 1-2 ayda tekrar bir canlanma var. Ama bu her yerin problemi. Sadece buranın değil. Uyuşturucu bütün ülkelerin el birliği ile uzun vadeli çözmesi gereken bir problem. Uzun süreli üzerinde durulacak bir konu.” “Her şey Kamberler Mahallesi’nin kentsel dönüşüm nedeniyle yıkılmasıyla gelişti” diye başlıyor anlatmaya bir mahalle sakini; “Romanların orada bir yaşamı, bir düzeni vardı. Çalgıdan para kazanırlar, kendi mahallelerinde, kendi düzenlerinde yaşarlardı. Biz de o mahalleden rahat rahat geçerdik, bir sorunumuz olmazdı. Fakat bu insanlar kentsel dönüşümle yerlerinden edilince dağıldılar. Gelir için bir kısmı uyuşturucu satmaya başladı. En fazla göç bizim mahallemize olunca da burası uyuşturucunun en çok satıldığı yer haline geldi.” Mahalledeki uyuşturucu trafiğini sorduğumuz hemen herkes aynı hikâyeyi anlatıyor ama bir şartla; adımı yazmayacak, fotoğrafımı çekmeyeceksin. İlk cümle genellikle, “Evimi satıp gitmek istiyorum ama alıcı bulamıyorum” oluyor. Mahalledeki evlerin büyük bir kısmının camlarında ‘Satılık’ ilanları asılı. ‘Adımı A.E. diye yazın’ diyen bir esnaf, “Bizim apartmanda bu uyuşturucu satıcıları 85 bin liraya bir daire aldılar. Sonra ikinci daireyi 70 bine, üçüncüyü de 65 bine aldılar. Şimdi bana da ‘50 bin TL’ye sat bize’ diyorlar. Onlara satmam. Ama çocuklarım için de korkuyorum” diyor. ‘Alıcısı olmayan’ sadece evler değil. Mahallenin ilkokulu olan Şerif Artış İlkokulu’nda 1300 olan mevcut 274’e inmiş. Veliler bir yolunu bulup, ikametgâhlarını başka mahallelerde gösterip, çocuklarını okuldan alıyorlar. Okul çıkışında yanlarına gittiğimiz velilerden biri yine adının yazılmaması şartıyla anlatıyor: “7 yaşındaki oğlum birkaç ay önce geldi, ‘Anne Bonzai ne’ diye sordu. Ne diyeceğimi şaşırdım. 10 senedir burada yaşıyoruz. Gitmek istiyoruz ama eve alıcı bulamıyoruz.” Okul aile birliğinde görevli bir veli de, “Geçenlerde okula gittim, 15 yaşında uyuşturucu kullanan D. adlı öğrenci kapının önünde duruyordu. Önce güvenliğe küfretti. Ben kızınca bana bıçak çekti. İçtiği şeyin etkisiyle böyle davrandığı için daha sonra yaptığını hatırlamıyor” sözleriyle yaşananları özetliyor. Ö. adeta isyan ediyor; “Başbakan 3 çocuk yapın diyor. Benim 2 çocuğum var, 2’sini de göremiyorum, nasıl 3 çocuk yapayım? Kızıma bir defa anneannesinden eve tek başına gelmesini söyledim. Trende yanına gelip, ‘Bonzai mi istersin şeker mi’ diye sormuşlar. Gitmek de istemiyoruz, biz de burayı bırakıp gidersek bu mahalleye kim sahip çıkacak?” 2011’den itibaren uyuşturucu madde listesine giren Bonzai, uluslararası polisiye literatüründe ‘Spice’ adıyla tanımlanıyor. Bonzai, sıklıkla Bonzai ağacının yapraklarından üretiliyor. Son dönemde tarım ilaçları, fare zehiri gibi kimyasal maddeler de bu bitkilerin ilaçları emmesi sağlanarak Bonzai adıyla piyasaya sürülüyor.Burcu Ünal | Milliyet
'Psikolojik Rahatsızlık Başvuruları Nüfusun Yüzde 12'sine Ulaştı'
2013’te psikolojik kliniğe başvurular 9 milyon kişiyi aştı Türkiye’de psikolojik rahatsızlık şikâyetiyle sağlık kuruluşlarına başvuranların sayısında patlama yaşandığı ortaya çıktı. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, bu şikâyetle sağlık kuruluşlarına başvuranların sayısı son 5 yılda üç kattan da fazla artarak geçen yıl 9 milyon 163 bin 101 kişiye ulaştı. Türkiye nüfusu 77 milyon kabul edildiğinde ise sadece bir yılda psikolojik şikâyetlerle sağlık kuruluşlarına başvuranların oranı yüzde 12 olarak hesaplandı. Taraf'tan Adnan Keskin 'in haberine göre, bu konudaki rekor ise İstanbul ve Ankara’dan geldi. İstanbul’da 2009’da psikolojik rahatsızlık şikâyetiyle başvuranların sayısı 262 bin iken bu sayı beş yılda yaklaşık 6 kart arttı ve 1 milyon 500 bin sınırına dayandı, Ankara’daki artış ise altı katın da üzerine çıktı. Veriler, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu tarafından açıklandı. Bakan, CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun soru önergesine verdiği yanıtlarla bir anlamda Türkiye’nin ruh sağlığı haritasını da çıkarmış oldu. Beş yılda 3 kat artışBakanlık, yanıt yazısında illere ve vaka sayısına göre iki ayrı tabloya yer verdi. Bunlardan ‘İllere göre hasta sayıları’ başlıklı tabloda yer alan bilgilere göre, psikolojik şikâyetle başvuru sayısı son beş yılda üç kattan daha fazla arttı. Tabloya göre; bu sayı 2009’da 3 milyon 21 bin 361 idi. Bu sayı 2010’da 4 milyon 545 bin 666’ya, 2011’de 6 milyon 984 bin 923’e çıktı. 2012’de bu şikâyetle sağlık kuruluşlarına başvuranların sayısı 7 milyon 906 bin 472’ye çıktı. Geçen yıl ise bu sayı 9 milyon 163 bin 101 kişiye ulaştı. Böylece, ilk kez bir yıl içinde bu şikâyetleriyle başvuranların sayısı ilk kez 10 milyon sınırına dayanmış oldu. Türkiye nüfusu 77 milyon kabul edildiğinde ise sadece bir yılda psikolojik şikâyetlerle sağlık kuruluşlarına başvuranların oranı yüzde 12 olarak hesaplandı. İstanbul'da duble rekorBakanlığın verileri, psikolojik rahatsızlıklar nedeniyle başvuranların illere göre dağılımında ilk dikkat çeken İstanbul oldu. İstanbul’daki başvuranların sayısı, Türkiye’deki genel artış oranının da iki katına çıktı. Psikolojik rahatsızlık şikâyetleri sayısındaki artışta Ankara ve İzmir de İstanbul’u aratmadı. Ankara’da bu sayı 2009’da 73 bin iken, yüzde 7’ye yakın artışla geçen yıl 487 bini geçti. İzmir’de psikolojik rahatsızlık şikâyetiyle başvuranların sayısı 2009’da 451 bin iken bu sayısı 2013’te 583 bini de geçti. Bu nedenle en az doktora giden kişiler ise Bayburt’ta. İstanbul'da duble rekorBakanlık ikinci olarak son beş yıla ilişkin antidepresan ve benzer özelliklerdeki ilaçların kutu bazında tüketimiyle ilgili istatistikleri verdi. Buna göre, bu ilaçların tüketiminde çok önemli düşüşler olmadığı gibi yer yer önemli artışlar oldu. Nüfus yoğunluğunun da etkisiyle bu tablodaki rekor yine İstanbul’un oldu. Buna göre İstanbul’da geçen yıl antidepresan vb.özellikte 6 milyon 523 bin kutu ilaç tüketildi. Bu sayı 2009’da 20 bin kutu daha azdı. En az antidepresan ilaç tüketimi 20 bin 14 kutu ile Hakkâri, 21 bin kutu ile Ardahan ve 22 bin kutu ile Tunceli’de oldu. T24
Kekemelik Hakkında Merak Edilen Herşey
Konuşma sırasında konuşmanın düzenli ilerlemesini bozan, konuşmalara duraklama getiren, bazı ses ve sözcüklerin tekrarlanması ya da hecelerin uzatılması ile konu konuşmalarda görülen bozukluğa kekemelik denir.Kekemelik bireyi sosyal ortamdan soğutur. Bireyde kaygı ve üzüntüye neden olur. Bu yüzden birçok kekeme toplumsal baskılar yüzüne psikolojik olarak rahatsızlıklar yaşamaktadır.Kekemeliğin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte bazı olayların kekemeliği tetiklediği bilinmektedir. Gerilim düzeyi yüksek olan ailelerde kekemelik daha sık görülmektedir. Kekemelik beyindeki konuşma merkezinin olumsuz etkilenmesi sonucu oluştuğu düşünülmektedir. Çocuklukta yaşanan endişe ve gerilim kekemeliği tetiklemektedir.Kekemelik görülme olasılığı %3 tür. Yani her 100 kişiden 3 ünde kekemelik görülmektedir. Genellikle küçük yaşlardaki çocuklarda kekemelik çok sık görülmektedir. Kekemelik erkeklerde daha sık görülür. Şehir hayatı yaşayan çocuklarda daha fazla görülmektedir. Gürültünün ve stresin içinde büyüyen çocuklarda kekemelik görülmektedir. Kekemelik en çok 2-7 yaşları arasında görülmektedir. Kekemelik en çok 5 yaşlarında görülür.Kekemelik birçok çocukta ergenliğe geçişle birlikte son bulmaktadır. Bazı çocuklarda görülen kekemelik ergenlikte atlatılmazsa ömür boyu sürmektedir. Bazı vakalarda erişkinliğe geçiş döneminde kaybolmakta, bunun dışında tedavi edilmeyen vakalar omur boyu sürmektedir. Kekemelik genelde kalabalık ortamlarda, otoriter birisinin karşısında cevap vermelerde, telefona yanıt vermelerde, birinden bir şey isterken, hazırlıksız bir durumla karşılaşıldığında daha sık görülmektedir.Kekemelik için birçok tedavi yöntemleri kullanılmaktadır.1-Davranış düzenlemesi2-Nefes alıştırmaları3-Gevşeme teknikleri4-Konuşma terapisi5-Ses düzey kontrolü6-Antidepresan ve anksiyolitik tedavileri kekemeliğe iyi geldiği gözlemlenmiştir.kekemeliğin iyileşmesi kekemeliğin tedavi edilmesi kekemelik belirtileri kekemelik görülme yaşı Kekemelik nedenleri kekemelik nedir kekemelik tedavisi
Depresyon Hakkında Merak Edilenler
Sıkıntı dolu yaşamımızda zaman zaman insanın üzerinde bir çökkünlük hissi olabilir. Bu sıkıntılar gelip geçici olduğu sürece önemli değildir. Sorun hayata ilişkin sorunların olması değil bu sorunların insan ruhaniyeti üzerinde etkisinin kısa süreli ya da uzun süreli olmasıdır. Eğer uzun süreli olarak kendinizi umutsuz, mutsuz ve hüzünlü hissediyorsanız depresyona girdiğinizi söyleyebilirim.Depresyon özellikle büyük hayal kırıklıklarından sonra ortaya çıkmaktadır. Kişi çoğu zaman depresyona girmeyi normal bir durum olarak kabul etmektedir. Bu hastalığın vücuda yerleşmesinin en önemli sebebi bu durumun gelip geçici olduğunun düşünülmesidir. Hastalık çoğu insanın gözünde tehlikesiz masum sıradan bir hastalık olarak görülmektedir. Hal böyle olunca bu hastalıkla mücadele konusunda insan pasif kalmaktadır.Depresyon hastalığı 100 insanın 15 inde görülen bir hastalıktır. Birçok insan depresyon hastalığı ile birlikte yaşamaktadır. Bu hastalığın en önemli etkisi insan psikolojisini olumsuz etkilemesidir. Bu hastalık öldürmeyip süründürmektedir. Öldürmeyen hastalıklar her zaman insanlara şirin görünen hastalıklar olmuştur.Depresyon belirtileri şunlardır.1-Kişi kendini sürekli mutsuz ve boşlukta hisseder.2-Cinsel ilişkilerde haz alamama3-Huzursuzluk, çabuk irkilme, aşırı ağlama4-Çok az ya da aşırı uyuma5-Aşırı kilo alma ya da aşırı kilo kaybı6-Dikkat toplamada zorlanma7-Sık sık intihar etme düşünceleri8-Enerji azalması sonucu kişide oluşan yorgunlukDepresyon tedavi yöntemleri1-Psikoterapi tedavisi: Bu yöntem ilaç tedavisi ile birlikte kişiye psikolojik telkin yapılır.2-İlaç tedavisi: Antidepresan ilaçları kullanılır3- Elektrokonvülsif tedavisi: Ağır düzeydeki depresyon hastalarına uygulanan yöntemdir.