onedio

Aydın Haberleri

Türkiye'nin Ege Bölgesi'nde yer alan en kalabalık 20. ilidir. Turizm ve tarım alanında oldukça gelişmiş olan Aydın'ın il nüfusu 2021 itibarıyla 1.134.031'e ulaşmıştır. İl genelinde Akdeniz iklimi etkilidir.

Aydın Büyükşehir Belediyesi

Ege Bölgesi'nde yer alan Aydın'ın kuzeyinde İzmir, kuzeydoğusunda Manisa bulunmaktadır. Konum itibarıyla dik uzanan dağlar ve ovalardan oluşmaktadır. Akdeniz ikliminin etkisinin görüldüğü Aydın maki ve ormanlarla çevrilidir. 17 ilçe ve 671 mahallesi bulunan Aydın'ın en kalabalık ilçesi 481 kişi ile Efeler'dir. Ekonomik olarak tarım, turizm, hayvancılık ile geçim sağlanmaktadır. Zeytin ve incir üretimiyle Türkiye'de birinci sıradadır. Kuşadası ve Didim plajları özellikle yaz aylarında oldukça turist çekmektedir. Bunların yanı sırada madencilik alanında da gelişmiş olan il seramik ve cam endüstrisine katkı sağlamaktadır. Aydın Büyükşehir Belediyesi'nin başkanı 2019 itibarıyla Özlem Çerçioğlu'dur.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Türkiye, Kenan Yıldız'ın Şov Yaptığı Gecede Bulgaristan'ı Deplasmanda 6-1 Yendi
A Milli Futbol Takımı, 2026 Dünya Kupası Elemeleri E Grubu üçüncü maçında deplasmanda Bulgaristan’la karşılaştı. Teknik direktör Vincenzo Montella, İspanya maçına göre kadroda 4 değişiklik yaptı; Zeki Çelik, Ferdi Kadıoğlu, Orkun Kökçü ve Oğuz Aydın ilk 11’de forma giydi. Mücadelede kaptan Hakan Çalhanoğlu, milli formayla 100. maçına çıkarak Türk futbol tarihinde “dalya” yapan 5. oyuncu oldu.İlk yarısı 1-1 biten maçta ikinci yarıda Kenan Yıldız resitali vardı. Milli takım zorlu geçmesi beklenen Bulgaristan deplasmanından 6-1'lik zaferle döndü.
TOKİ Açık Artırma Konut Satışı Ne Zaman? TOKİ Açık Artırma Konutların Satılacağı Şehirler
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), dar gelirli vatandaşlar ve yatırımcılar için yeni konut satışlarına hazırlanıyor. 28 ilde yapılacak açık artırma ile alıcılar, en az 100 bin lira teminat yatırarak ihaleye katılabilecek. Bazı konutlar hemen teslim edilirken, bazıları için teslim süresi 36 aya kadar uzayacak. İşte açık artırmanın tarihi, katılım şartları ve konutların satılacağı iller...
Sinop'ta İşsiz Öğretmen Canına Kıydı
Sinop’ta işsiz öğretmen 35 yaşındaki Gamze Filiz Arslan, dün evde bulunan av tüfeğiyle yaşamına son verdi. Bir süre İstanbul’da özel bir dershanede kimya öğretmeni olarak görev yaptıktan sonra işsiz kalarak memleketi Sinop’a gelen Gamze Filiz Arslan, evde bulunan av tüfeğini çenesinin altına dayayıp ateş ederek canına kıydı. Silah sesi üzerine odaya giren aile fertleri Arslan’ın kanlar içerisinde yerde görünce durumu hemen sağlık ekiplerine bildirdi. Eve gelen ekipler, Arslan’ın öldüğü belirledi. İntiharla ilgili soruşturma devam ederken, genç öğretmenin cansız bedeni, otopsi için Sinop Atatürk Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. DHA
Avukattan Ebru Gündeş'e: 'Gözün Aydın Şekerim'
Ünlü Şarkıcı Ebru Gündeş, eşi Reza Zarrab’ın tahliye haberini avukatından aldı. 17 Aralık soruşturması kapsamında tutuklanan Reza Zarrab avukatlarının itirazı üzerine tahliye edildi. Avukatların yaptığı itiraz mahkeme tarafından bugün değerlendirildi. KOCANI AKŞAM EVE GÖNDERİYORUM İş adamı Zarrab’ın avukatı Şeyda Yıldırım gün boyu karar için adliyede bekledi. Mahkemenin tahliye kararını açıklamasıyla avukat Yıldırım ilk iş olarak ünlü sanatçı Ebru Gündeş’i arayarak müjdeli haberi verdi. Avukat Yıldırım’ın, telefonla konuştuğu Gündeş’e “Kocanı akşam eve gönderiyorum. Gözün aydın şekerim” dediği öğrenildi. Haber karşısında çok sevinen Gündeş’in, görüşmede avukat Yıldırım’a teşekkür ettiği belirtildi. Vatan
Bu Hafta 7 Film Vizyonda
Bu hafta 3'ü yerli 7 film vizyona girecek. 86. Oscar Töreni'nden 3 ödülle dönen ve Teksaslı bir elektrikçinin hikayesini anlatan 'Sınırsızlar Kulübü' sinemaseverlerle buluşacak. Yönetmen Jean Marc Vallee imzası taşına ve 86. Oscar Ödülleri'nden 3 ödülle dönen 'Sınırsızlar Kulübü/Dallas Buyers Club' vizyona girecek. 'Sınırsızlar Kulübü' Senaryosunu Craig Borten'in kaleme aldığı filmde, Matthew McConaughey, Hilary Swank, Jennifer Garner, Jared Leto, Denis O'Hare'nin rol aldı. Teksaslı bir elektrikçi Ron Woodroof'un gerçek yaşam öyküsünü beyazperdeye taşıyan filmde, 1986'da AIDS hastası olduğunu öğrenen ve 6 ay ömür biçilen Woodroof'un alternatif tedavi yöntemlerini deneyerek, 6 yıl daha yaşama mücadelesi anlatılıyor. Film, 86. Oscar ödüllerinde Matthew McConaughey'e 'En İyi Erkek Oyuncu', Jared Leto'ya 'En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu', Adruitha Lee ve Robin Mathews'a 'En İyi Saç ve Makyaj Tasarımı' ödülü getirdi. '300: Bir İmparatorluğun Yükselişi' Dünyada büyük beğeni toplayan '300 Spartalı' filminin devamı '300: Bir İmparatorluğun Yükselişi/300: Rise of an Empire' vizyona girecek. Frank Miller'ın grafik romanı Xerxes'ten uyarlanan ve '300 Spartalı' yapım ekibinin, çok eski bir efsaneye sinemacılığın en gelişmiş teknolojisini kullanarak yeniden hayat verdiği filmin yönetmenliğini Noam Murro'nun yaptı. Başrollerini Lena Headey, Eva Green, Rodrigo Santoro ve Sullivan Stapleton'un oynadığı filmde mücadele karadan denize taşındı. '300 Spartalı'dan sonra yaşananları konu alan film, Persler ile Atinalılar'ın karşı karşıya geldikleri büyük Artemis Savaşı'nı konu alacak. Filmin baş kahramanları ise Pers Kralı Xerxes ve Atinalı ünlü general Themistocles olacak. Filmin setleri ve fonların tamamı sanal dünyada yaratıldı. 'Ömer' 'Vaat Edilen Cennet/Paradise Now' filmiyle uluslararası festivallerden ödülle dönen Filistinli yönetmen Hany Abu-Assad'ın son filmi 'Ömer/Omar', haftanın merakla beklenen yapımlarından... Bu yıl Oscar ödüllerinde Filistin'in 'Yabancı Film Dalı'ndaki adayı olan filmin senaryosunu da Assad yazdı. İsrail istihbaratıyla kedi-fare oyununa giren ve aşkı uğruna ölümü bile göze alan Filistinli bir delikanlının hikayesini anlatan film, 2013 Cannes Film Festivali'nde 'Belirli Bir Bakış Bölümü Jüri Özel Ödülü', 2013 Asya Pasifik Film Ödülleri'nde 'En İyi Film', 2013 Dubai Uluslararası Film Festivali'nde 'En iyi Film' ve 'En İyi Yönetmen' ödüllerini aldı. Filmin konusu özetle şöyle: 'İşgal altındaki Filistin'i ayıran Tecrit Duvarı. Ömer, duvarın bu tarafında ailesiyle yaşayan ve bir özgürlük savaşçısı, diğer tarafına geçtiğinde ise sevgilisi için her türlü fedakarlığa hazır duygusal bir aşık. Duvarın bu tarafındaki Ömer, diğer taraftaki gizli aşkı Nadia'yı görmek için her türlü fedakarlığa katlanmaya ve atılan kurşunlardan kaçmaya alışıktır.' 'Kuşlar Şehrinde Macera' Haftanın 3 boyutlu animasyon filmi 'Kuşlar Şehrinde Macera'nın yönetmenliğini, ilk uzun metrajlı işine imza atan Wayne Thornley yaptı. Senaryosunu Camilla Bubna-Kasteliz, Andrew Cook, Raffaella Delle Donne'nin ortaklaşa yazdığı filmin müzikleri Bruce Retief imzası taşıyor. Seslendirme kadrosunda Yekta Kopan'ın da yer aldığı filmin konusu özetle şöyle: 'Bir kartal olan Kai, Zambezia isimli kuşlar şehrine doğru yola çıkar. Burada hem kökenlerini bulmak hem de şehri savunanların parçası olmak ister. Sert bir adam olan babası Tendai ile uzaklarda yaşayan Kai, Zambezia'dan leylek Gogo ve onun co-pilotu çulha kuşu Tini hayatına girince orada daha canlı bir hayat olduğunu anlar.' 'Silsile' Yapımcılığını Necati Akpınar ve Tunay Vural'ın yaptığı 'Silsile' haftanın yerli yapımlarından. Reklam filmlerinden tanınan Ozan Açıktan'ın yönettiği filmin başrollerini Nehir Erdoğan, Tardu Flordun, İlker Kaleli ile Esra Bezen Bilgin paylaştı. Bir geceden sabahın ilk ışıklarına uzanan olaylar silsilesini Cem Akaş, Ozan Açıktan ve Faruk Özerten'in kaleminden beyazperdeye aktaran film, İstanbul Karaköy'de çekildi. Filmin müziklerini Burak Güven yaptı. 'Bizum Hoca' Haftanın yerli komedi filmi 'Bizum Hoca', Trabzon'da geçen bir hikaye... Senaryosunu yazan Yılmaz Okumuş'un Serkan Acar ile birlikte yönettiği filmin müziklerini Kemal Sahir Gürel yaptı. Filmde, başrol oyuncusu Cezmi Baskın'a Levent Ülgen, Serhat Özcan, Sabriye Kara, Erdem Baş, Seymen Aydın, Mehmet Usta, Şamil Kafkas, Adem Yılmaz, Özge Gürel, Semih Habiboğulları, Volkan Girgin, İsrafil Köse, Tahsin Taşkın, Alay Cihan, Pınar Şenol, Hülya Polat, Flourent Malouda, Jose Bosingwa ve İbrahim Yattara eşlik ediyor. Film, Trabzon'un bir köyüne tayini çıkan resmi imamın gelmesi gecikince köylüler tarafından imam olmasına karar verilen 'Bizum Hoca'nın, köyün ortasından geçen HES inşaatı mücadelesi ve gerçek imamla olan olaylarını konu ediniyor. 'Mavi Dalga' Türkiye, Almanya, Hollanda ve Yunanistan ortak yapımı olan 'Mavi Dalga'yı, senaryosunu da yazan Zeynep Dadak ile Merve Kayan birlikte yönetti. Filmin çekimleri Balıkesir ve çevresinde yapıldı. Dadak ve Kayan'ın ilk uzun metrajlı filminin uluslararası prömiyeri, 64. Berlin Film Festivali'nde yapıldı. Filmde, Ayris Alptekin, Barış Hacıhan, Onur Saylak ile Tülin Özen rol aldı. Antalya Film Festivali'nden de ödülle dönen film, Balıkesir'de yaşayan Deniz'in hikayesini anlatıyor. Muhabir: Hilal Uştuk | AA
Daha Okumadıysanız!.. Türk Edebiyatı'na Damga Vuran 20 Büyük Eser
Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, her yıl farklı bir konuda düzenlediği geleneksel yıllık soruşturmalarının sekizincisinin sonuçlarını Şubat-Mart, 44. sayısında açıkladı. 249 yazarın katıldığı bu geniş soruşturma sonunda ortaya çıkan 40 kitaplık liste, bir belge olma niteliğinde. Edebiyatımızın ve toplumumuzun en değerli nesneleri olma özelliğindeki bu eserlerin listesi; hem meraklısı, hem de edebiyatla yeni tanışanlar için başvurulacaklar arasında. Not: Bu liste de diğer tüm listeler gibi kimisine eksik gelebilir. Doğaldır da; çünkü edebiyat çok kişisel bir şeydir. Yorumlarınızla bu listeyi tamamlada  yardımcı olursanız sevinirim. İşte ilk 20: _Kaynak: http://notoskitap.com/notos-44/_
Perinçek’e Tahliye Veli Küçük’e Ret!
Mahkemeler 19 Ergenekon sanığının tahliyesine karar verdi. Tahliyesine karar verilen son isimlerden biri Doğu Perinçek. Veli Küçük dahil 7 sanığın tahliye talebi ise reddedildi. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Anayasa Mahkemesi'nin 'hak ihlâli' kararı üzerine 7 Mart Cuma akşamı Silivri Cezaevi'nden çıkarken, Ergenekon davasının diğer sanıkları için de tahliyeler gündemdeydi. Özel Yetkili Mahkemeleri kaldıran ve tutukluluk süresini 7,5 yıldan 5 yıla indiren yasanın cuma günü yürürlüğe girmesiyle, 5 yılı aşkın süredir cezaevide bulunan tutukluların tahliyesine kesin gözüyle bakılıyordu. Zira cuma günü birkçok davada benzer tahliye kararları çıkmıştı. Ancak, 13. Ağır Ceza Mahkemesi bugün sürpriz bir karar verdi. Veli Küçük, Doğu Perinçek, Tuncay Özkan, Sedat Peker, Mustafa Levent Göktaş'ın da aralarında olduğu Ergenekon davası sanığı 33 kişinin tahliye taleplerini reddetti. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Özel Yetkili Mahkemeleri kaldıran yasanın anayasaya aykırı olduğunu, bu konudaki kararın HSYK tarafından verilmesi gerektiğini söyledi. Özese, bu konuda Anayasa Mahkemesi'ne başvurduklarını açıkladı. Diğer mahkemelerden tahliye kararları Bu karardan kısa bir süre sonra, 13. Ağır Ceza'nın 'tahliye talebi reddedildi' diye açıkladığı isimlerden Tuncay Özkan, Levent Göktaş ve Sedat Peker için tahliye kararı açıklandı. Bu kararı 21. Ağır Ceza Mahkemesi verdi. Mahkeme Tuncay Özkan ve Levent Göktaş'a yurtdışı yasağı koyarken, Sedat Peker'e aldığı ceza miktarını dikkate alarak yasak koymadı. Ardından tahliye taleplerini inceleyen çeşitli mahkemelerden peş peşe tahliye kararları çıktı. Eski Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur, Emekli Org. Hasan Iğsız, Alaaddin Sevim, Danıştay saldırısı sanığı Alpaslan Aslan, Albay Dursun Çiçek, Eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin, Kemal Kerinçsiz, Yalçın Küçük, Teğmen Mehmet Ali Çelebi. gazeteci Merdan Yanardağ, Mehmet Demirtaş, Hikmet Çiçek ve Hasan Atilla Uğur için tahliye kararı verildi. Aralarında Veli Küçük'ün de bulunduğu 7 sanığın tahliye talepleri ise reddedildi. Aslan ve Çiçek cezaevinden çıkamayacak Dursun Çiçek, Balyoz davasından hüküm giydiği için, Alpaslan Aslan da 3 davadan kesinleşmiş toplam 4 yıl 2 ay cezası olduğu için cezaevinden çıkamayacak. Aslan'ın avukatı, bu cezanın yattığı süreden düşülmesini isteyeceğini açıkladı. İlk Tuncay Özkan tahliye oldu Silivri Cezaevinden ilk çıkan isim 1994 gün sonra tahliye olan Ergenekon sanığı Tuncay Özkan oldu. Özkan çıkışta yaptığı açıklamada, '6 yıl sonra zulmün bittiği, özgürlüğe kavuşytuğumuz bir gün olmasını çok isterdim. 6 yıl boyunca çektiğimiz sıkıntıların, gündem olmasını isterdim. Biz kin, husumet, öç alma duygusu içinde asla değiliz' dedi. Tuncay Özkan 1996'dan 2007'ye kadar 5 kez suikast girişimine uğradığını, 2007'de de öldürülmediği için hapse atıldığını söyledi. 'Bugün çıkarken dahi, aldıkları tavır ibretliktir, şeytanla yatağa girdiler, çarpılarak çıktılar' diye konuştu. Bozdağ: HSYK'yı göreve çağırıyorum Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ergenekon mahkemesinin kararına ilişkin açıklamada, 'İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, kaldırılmış bir mahkemedir. Ortada olmayan bir mahkeme var. Burada görevli hakim ve savcıların görevleri sona ermiştir. Bunlar sadece ellerinde bulunan dosyaları devredebilirler. Bu işlemleri yapabilirler. Karar verme yetkileri yoktur. HSYK'yı göreve çağırıyorum' dedi. Mahkemenin ısrarı 13- Ağır Ceza Mahkemesi, davaya bakan mahkeme. Tahliye talepleri için yetkinin kendisinde olduğunu söylüyor. Sanık avukatları ise, 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin artık yok hükmünde olduğunu, tahliye taleplerinin nöbetçi mahkemelerce karara bağlanması gerektiğini savunuyor. Sanık avukatlarından Celal Ülgen, ilginç bir iddiada bulundu. Ülgen, hafta sonu 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin infaz koruma memurları aracılığıyla Ergenekon sanıkları tek tek tahliye dilekçesi topladığını iddia etti. Ve bu dilekçeler ışığında tahliye taleplerini reddettiği söyledi. Ülgen 'Biz avukatlar olarak mahkemeye böyle bir başvuruda bulunmadık. Bu mahkeme kanunla kaldırıldı. Mahkeme kanuna direniyor. Beni HSYK kurdu o kaldırsın nasıl der? Artık tarihe gömüldüler. Bunlar sadece direnmedir. Bu bir darbedir. Darbeyi yargılayanlar darbe yapmaya çalışıyor. Bazı nöbetçil mahkemeler de tahlliye taleplerine direnebilir.' dedi. Ülgen, tahliyelerle ilgili bir sorun yaşanmayacağını savundu. 'Sorun çıkması için legal bir kurum olmalıdır karşı tarafta. Legal bir kurum yok. Onun için verilen kararın kıymet-i harbiyesi yok' diye konuştu. Al Jazeera'nin görüşünü aldığı bir savcı ise, özel yetkili mahkemelere ellerindeki dosyaları teslim etmeleri için 15 gün süre tanındığını, bu süre içinde yetkinin de kendilerinde olduğunu söyledi. 13. Ağır Ceza'nın 'hayır' dediği isimler Mustafa Levent Göktaş, Mehmet Fikri Karadağ, Özkan Kurt, Ulaş Özel, İsmail Sağır, Mehmet Demirtaş, Hasan Ataman Yıldırım, Levent Ersöz, Muzaffer Tekin, Sedat Peker, Boğaç Kaan Murathan, Semih Tufan Gülaltay, Veli Küçük, Fikret Emek, Kemal Kerinçsiz, Serdar Öztürk, Yalçın Küçük, Aykut Metin Şükre, Ergün Poyraz, İbrahim Şahin, Kemal Aydın, Doğu Perinçek, Mehmet Bedri Gültekin, Turhan Özlü, Erkan Önsel, Hikmet Çiçek, Mehmet Deniz Yıldırım, Hasan Atilla Uğur, Tuncay Özkan, Durmuş Ali Özoğlu, Memet Zekeriya Öztürk, İsmail Yıldız, Oktay Yıldırım. Hukukçuların görüşü: Mete Göktürk - Eski Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Savcısı: 'Özel yetkili mahkemeler kalkınca bu davalar ağır ceza mahkemelerine devredildi. İki mahkemenin aynı suçlara farklı kararlar verebildiğini görüyoruz. Tam bir hukuk karmaşası hakim. Bu kararlara itiraz etmek hâlâ mümkün. Tahliye kararı verilenler çıkacaktır, asıl mağdur olanlar tahliye kararı verilmeyenler.' Yusuf Utku Tekayak - Ergenekon davasından 10 yıl hapis cezası alan Sedat Peker’in avukatı: 'Özel yetkili mahkemeler kalkınca, 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yetkisi kalmadı. Artık incelemeleri yapacak olan diğer mahkemeler. 13. Ağır Ceza hâlâ görevli olduğunu söyleyip tahliyeleri reddediyor; ama bunun çözümü başka bir mahkemeyle alakalı değil. Kararı Yargıtay verir. 13. Ağır Ceza’nın tahliyesini reddettiği kişiler de itiraz hakkını kullanmalı. Tutukluluk süresinin 5 yıla inmesiyle zaten 13. Ağır Ceza kendiliğinden tahliye kararı vermeliydi. Burada bir hukuksuzluk var. Anayasa’yı ihlâl ediyor.' Süreç Başbuğ'un tahliyesi ile başlamıştı Mahkemelere, yeni yasanın yanı sıra, İlker Başbuğ'un tahliye gerekçesine atıfta bulunarak yapılan başvurular da vardı. Anayasa Mahkemesi, davada 5 Ağustos'ta açıklanan kararın gerekçesinin hâlâ yazılmadığına, bu nedenle temyiz yolunun kullanılamadığına dikkat çekmişti. Sanık avukatları dilekçelerinde, 'Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlâl edildiği' yönündeki yüksek mahkeme kararının tüm sanıkları ilgilendirdiğini, Başbuğ için verilen tahliye gerekçelerinin kendileri için de geçerli olduğunu belirtti. Cuma gününden itibaren İstanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne bu iki gerekçeyle tahliye talebinde bulunanların sayısı 30'u geçti. Bu isimler arasında Yalçın Küçük, Sedat Peker ve Teğmen Mehmet Ali Çelebi de var. 5 yılı aşkın süredir cezaevinde olan ve müebbet hapis cezası alan gazeteci Tuncay Özkan, yine müebbet alan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, emekli Albay Hasan Atilla Uğur, Muzaffer Tekin, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Hikmet Çiçek, Mehmet Demirtaş ve Oktay Yıldırım da daha önce tahliye talebinde bulunmuştu. Tutukluluk süresini 5 yıla indiren yasanın yürürlüğe girmesinin ardından, ilk tahliye olan isim, Hrant Dink cinayeti davası sanığı Erhan Tuncel'di. 8 Mart Cumartesi günü de, Zirve Yayınevi cinayetleriyle ilgili davanın beş sanığı tahliye edilmişti. aljazeera.com.tr
Şehzade Mustafa kimdir?
Şehzade Mustafa (1515, Manisa – 6 Ekim 1553, Konya), (Osmanlıca adı: شهزاده مصطفى) Kanuni Sultan Süleyman’ın Mahidevran Sultan’dan olma oğlu.Saruhan, Amasya, Konya sancak beyliklerinde bulunmuştur. Babasının tahtına göz dikmekle suçlanmış; Nahcıvan seferi’ne giden Osmanlı ordusunun Konya’da konakladığı sırada, padişahın otağında boğdurulmuştur. Katli, devlete isyan suçundan dolayıdır; ancak deliller ve şahitler konusunda tartışma bulunmaktadır. Hürrem Sultan’ın tahta kendi oğullarından birini geçirmek için Şehzade Mustafa’ya tuzak kurduğu ve ölümünü hazırladığı iddia edilmektedir.1553 yılında Şehzade Mustafa’nın öldürülmesi 1.561 sayfasında Fransız trajedisi La Soltane ya Gabriel Bounin tarafından konu edinilmiştir.1515 yılında babası Kanuni Sultan Süleyman’ın şehzadeliği sırasında Manisa’da dünyaya geldi. Dedesi Yavuz Sultan Selim’in 1520’de hayatını kaybetmesi üzerine Osmanlı tahtına oturmak üzere İstanbul’a giden babasının yanında İstanbul’a gitti.Hürrem Sultan’ın babasının sarayına girmesinden sonra annesi Mahidevran Sultan ile Kanuni’ye dört şehzade daha doğuran Hürrem Sultan arasında, Kanuni’den sonra kendi oğullarının tahta çıkmasını sağlamak için büyük bir mücadele yaşandı. Şehzade Mustafa, 1533 -1541 arasında Saruhan Sancakbeyi (Aydın sancağı ilavesiyle) olarak görev yaptı. Saruhan (Manisa), padişah adayının görev yaptığı yer kabul edilirdi, dolayısıyla Şehzade Mustafa dönemin veliaht şehzadesiydi. 16 Mayıs 1541’de Amasya Sancakbeyliğine atandı; Saruhan Sancakbeyliğine ise kardeşi Şehzade Mehmed getirildi. Halk ve askerler bu duruma tepki gösterdi, bunun üzerine I.Süleyman doğu topraklarının güvenliği için şehzadenin Amasya’ya gönderildiğini ve veliahtlığının sürdüğünü açıkladı[2]. Ardından, Mehmet’in beklenmedik şekilde 1543’te ölümünden sonra Saruhan Sancakbeyliğine Şehzade Selim getirilirken; Şehzade Mustafa ise 1549 yılında Konya Sancakbeyliğine atandı.Şehzade Mustafa’nın şahsına dair önemli verilerden biri de Bernardo Navagero adlı İtalyan elçinin hakkında verdiği bilgilerdir. Yazdığı bir mektup aynen şu şekildedir:“ “Şehzâde Mustafa, sultanın ilk oğlu. Annesi de Çerkes olan kadın. Şu anda Amasya’da ikamet ediyor. İranlılar’ın sınırında, İstanbul’dan 26 gün uzaklıktaki bir mesafede. Yıllık geliri 80 bin dükaya tekabül ediyor. Annesi de onunla birlikte yaşıyor ve oğlunun zehirlenmesini engellemek için her türlü önlemi alıyor. Onun için en tehlikeli şeyin zehir olduğunu, başka hiçbir şeyden korkmaması gerektiğini söylüyor. Mustafa’nın annesini büyük ölçüde sevip saydığı söyleniyor.Herkes onu çok seviyor ve herkes babasının yerine tahta çıkmasını istiyor. Yeniçerilerin de onun hükümdar olmasını istedikleri çok açık. Sultanın bütün kullarının arzusu da bu, çünkü ilk oğlu olmasından yanısıra çok dürüst, cömert ve cesur olması da herkesin onu istemesi için yeterli sebepler. Topraklarına gelen her yeniçeriye, sultanın kullarına, sadece çok iyi davranmakla, onları misafir etmekle kalmıyor, aynı zamanda çok güzel hediyeler de sunuyor. İşte sahip olduğu nâmı da böyle kazanmış. Her ihtiyaçları için yeniçeriler kendisine rahatça başvurabiliyorlar ve onun idaresinden bugüne kadar kimse sultana şikâyetçi olmamış.Babasına sık sık armağan olarak güzel atlar, ayrıca birkaç bin düka da gönderiyor ve bunu seve seve yaptığı çok belli.Şimdiye kadar babasına karşı hiçbir ters harekette bulunmamış. Hem de başka bir kadından olan diğer kardeşlerinin babasına yakın olduklarını bildiği, hatta biri sarayda yaşadığı halde. Bu konuda çok ılımlı.Söylediğim gibi herkes babasının ardından Şehzâde Mustafa’nın hükümdar olmasını bekliyor ve istiyor. Ancak değişik olaylardan dolayı şans Şehzâde Selim tarafına da düşebilir (Diğer ikisine çok fazla önem verilmemiş). Sultanın çok sevdiği annesinin planları ve çok yetkili olan Rüstem’in planları da bu doğrultuda. Yani sultanın ölümünden sonra Selim’in padişah olmasını desteklemek için şimdi planlar yapıyorlar. Bu yüzden paşa en önemli mevkilere kendine yakın, onun emrinde olan kişileri yerleştiriyor. Sancakların yanısıra, hem yeniçeri ağasını yerleştirdiği, hem de kardeşini kaptanıderya mevkilerine çıkardığı gibi. Paşa kaptanıderya olan kardeşinin görevden alınmaması için büyük çaba gösteriyor. Bu mevkiden kardeşini alsa bile yerine çok güvendiği başka birini koyacak. Zira Mustafa’nın tahta çıkmasını engellemek için bir donanma ile onun yolunu kesmekten daha iyi bir şey yok.Sultan Selim, İstanbul’a çok yakın. Hayatta kalmayı başarırsa, annesi de ölmezse, paşa da hazinenin ve sultanın paralarının sahibi olarak, kaza eseri bir ölüm ile Sultan Selim’i tahta oturtmak onlar için pek de zor olmaz. Herşeyi elde eden para aracılığı ile insanların kalbindeki Sultan Mustafa sevgisini kısa sürede silip atabilir. Bu şekilde kendisi de tahtı elinde tutmaya devam etmiş olacaktır. Ancak Mustafa’nın öldürülememesi durumunda ise Mustafa, hakettiği tahta çıkmak ve çıktıktan sonra da kaybetmemek için elinden geleni yapacaktır. Sultandan sonra tahta çıkan kim olursa olsun, herkesin bir korkusu var. Bunu Türkler de söylüyor: Bu taht meselesi oldukça kanlı olacağa benziyor ve bunun felaketlerin başı olduğunu düşünüyorlar. Bu konu ile ilgili olarak sultanın taht için kimi tercih ettiğini anlamak kolay değil çünkü hepsi onun oğlu ama yanında her zaman Rus karısı var ve bu kadın kendi oğullarını hep ön plana çıkarıp, sürekli Mustafa’yı kötülüyor. Ama Mustafa’nın tahta çıkması konusunda pek bir şey değiştiremeyeceğini de biliyor. Sultan da bu konuda bir şey yapamaz zira kendi ağzıyla Mustafa’nın tahta çıkacağını söyledi.”„—Bernardo NavageroDiğer bir veri ise Guillaume Postel’in Osmanlı gelenek-göreneklerini ve Osmanlı’nın siyasi durumunu anlattığı kitapta bulunmaktadır. 1536′da, Fransız kralı I. François, Kanuni Sultan Süleyman’la bir sözleşme imzaladı ve ardından resmi tercümanı ve tarihçisi Guillaume Postel’i yardımcı olarak Fransız elçisi olan Jean de La Forêt’in yanına, İstanbul’a gönderdi. Fransız tarihçi Guillaume Postel,”De la République des Turcs”(Türklerin Cumhuriyeti) adlı kitabında Şehzade Mustafa’nın iktidarı devralabilecek yaşa ve olgunluğa ulaştığını, tedbirli, ve son derece iyi eğitimli bir şehzade olduğunu yazmaktadır.KişiliğiMustafa, şairdir (Mahlası Muhlisî[5]), hattattır (Elyazısı: Viyana, Şark yazmaları, No:998 de nesh ile yazılmış Süleyman-name). Manisa Bozdağ da, cami, saray, türbe, çeşmeler yaptırdı. Irakeyn ve Korfu seferinde (1534, 1536, 1537) ve Boğdan seferinde Anadolu muhafızı, 9. seferde (1541) İstanbul muhafızı oldu. Manisa Bozdağ da, cami, saray, türbe, çeşmeler yaptırdı. Görüntüsü ve tavırlarıyla dedesi Yavuz Sultan Selim’e çok benziyordu.[6]Şehzade Mustafa’nın bilhassa Amasya’dayken ilim meclislerinde bolca bulunduğu, devrin önemli müderrislerinden dersler aldığı ifade edilir. Celalzade Salih çelebi, Manisalı Senai Mehmed çelebi, Hayreddin Hızır efendi, Şems efendi, şair Lali çelebi, Karaçelebizade Hicri Mehmed Muhyiddin efendi, İstanbul kadısı, şair Muhyiddin Mehmed Hüseyni efendi gibi alimlerden dersler aldı. Şehzadenin hocalarından olan Mustafa Sürûrî Efendi, Bahrü’l- Maarif ve Zahiretü’l Müluk yazıp şehzadeye sunmuştur. Şehzadenin katli üzerine de Kanuni ile alakasını kesip bir daha görüşmemiş ve kendisine verilmek istenen bütün resmi vazifeleri de reddetmiştir.[7] Kanuni Sultan Süleyman’a yazdığı bir mektupta şu ifadeler geçmektedir.“ Cihan padişahı babası gibi adil, atası Sultan Selim gibi yavuz ve korkusuz, büyük atası Sultan Mehmet gibi zeki.Devlet-i Aliye’nin gördüğü en parlak şehzade.„AilesiZevcesinin adı bilinmemektedir. 1525, Kırım doğumludur. Şehzade Mustafa’nın ölümünden sonra 1555 de, Pertev Mustafa Paşa ile evlendirilmiştir.Çocukları:Nergisşah Sultan: 1536 yılında Manisa’da doğdu. Damat Cenabi Ahmet Paşa (şair, tarihçi, Enderuni ve çeşnigirbaşı, 20 yıl kadar Anadolu Beylerbeyi) ile evlenmiştir.Şehzade Mehmed: 1546′da Amasya’da doğdu. Ölümü; 1553, Bursa.Şehzade Orhan: Ölümü; 1552, Konya.Şah Sultan: 1547 yılında Konya’da doğdu. 2 Ekim 1577′de öldü. Zevci Damat Abdülkerim Ağa.Ölümü ve SonrasıTaht yarışında Şehzade Mustafa’yı bertaraf edebilmek için Sadrazam Damat Rüstem Paşa tarafından sahte mektuplar ürettiği düşünülür. Bu mektuplar, Şehzade Mustafa’nın babası hayatta iken onun tahtına göz diktiğini ve isyan hareketlerine destekte bulunduğunu gösterir niteliktedir. Başlangıçta iddialara inanmayan Kanuni, güvendiği din alimlerinden tavsiye istedi. Güvenilen bir kölenin efendisinin parasını irtikap ettiğine ve ona karşı bir tuzak kurduğuna ilişkin hayali bir hikayeyle buna karşı ne yapılması gerektiğini sordu.[10] Aslında bu, Mustafa’nın isyan hareketlerine başvurduğuna ve babasının tahtına göz diktiğine dair endişelerinin çok uzağındadır. O dönemin alimlerinden olan Mehmet Ebussuud Efendi Süleyman’a şu cevabı vermiştir; “bu durumda köleye ölünceye kadar işkence yapılması uygundur.” Bu ifade, şeraite göre kendisine bir cinayet izninin verilmesi demektir, ancak bir fetva niteliği taşımamaktadır. Çünkü Şehzade Mustafa’nın yaşadıkları Süleyman’ın danıştığı hikayeden çok farklıdır.1553 yılında Veziriazam Damat Rüstem Paşa İran seferi için hareketinden sonra Aksaray taraflarına gelince, orduyu durdurdu ve yeniçerilerin Şehzade Mustafa’ya yatkınlığı olduğunu ve askerin, ihtiyarlığı sebebiyle sefere çıkamayan padişahın Dimetoka da oturmasını, Mustafa’yı hükümdar olmasını istedikleri dedikodusunun yayılmakta olduğunu bildirmek için, sipahiler ağası olan, Kızıl Ahmedliler den Şemsi Ağa’yı (Şemsi Paşa) İstanbul’a yolladı ve padişahın bizzat askerin başında sefere çıkmasını arz ederek, Aksaray’dan ileri gitmeyip bekledi.Padişah bunu haber alınca Rüstem Paşa’yı geri çağırdı ve 1553 ağustos sonlarında kendisi İran seferine çıktı. Kütahya sancakbeyi Şehzade Bayezid’i Rumeli muhafazasında bulunmak üzere Edirne’ye gönderdi. Bolvadin’e gelince Saruhan sancakbeyi Şehzade Selim orduya gelerek el öptü. Bundan sonra padişah Aktepe konağına geldiği vakit, sefere çağrılan Şehzade Mustafa orduya iltihak ederek çadırı kuruldu. Ertesi gün şehzade babasının elini öpmek için otağ-ı hümayuna yürüdü. Çadıra girdiği zaman babasını göremedi, yedi dilsiz onu karşıladı ve hemen üstüne atılarak boğmak istedilerse de Mustafa bunların elinden kurtulup kaçarken, saray hademelerinden Zal Mahmud ağa arkadan yetişip şehzadeyi boğdu.Cesedi çadırın önüne bir İran halısı üzerinde bırakılmak suretiyle ölümü ilan edildi. Bu, aynı zamanda İran ile iş birliği yaptığı iddia edilen Şehzade Mustafa’nın durumunda bir mesaj niteliği taşıyordu. Cenazesi daha sonra Bursa’ya gönderilerek II. Murat türbesi yakınına defnedilmiştir.OSMANLI TARİHİNİN EN ACI OLAYIKanunî’nin oğlu Şehzâde Mustafa’nın öldürülmesi Osmanlı tarihinin bugüne kadar unutulmayan en acı hadiselerinden biridirŞehzâde Mustafa, 1515’te babasının Manisa Sancakbeyliği sırasında doğdu. Annesi Mahidevran Hatun’du. 1520’de babasının tahta çıkması üzerine İstanbul’a geldi. 1533’te Manisa Sancakbeyliği’ne tayin edildi.Yeniçerilerin sevgisiŞehzâde Mustafa, Manisa Sancakbeyliği sırasında şairleri ve âlimleri himayesi altına aldı. Halka, ulemaya ve askerlere karşı cömert oldu. Şehzâde hemen herkes tarafından sevilerek saltanatın varisi olarak görüldü.Şehzâdenin bu şekilde geniş bir nüfuza sahip olması ve değişik halk kesimlerinden destek görmesi, Hürrem Sultan’ı huzursuz ediyordu. Hürrem Sultan’ın da etkisiyle Veziriazam Makbul İbrahim Paşa öldürüldü. Böylece Şehzâde Mustafa İstanbul’daki en büyük destekçisini kaybetti. Hürrem Sultan ise kızı Mihrimah Sultan’ı evlendirdiği Rüstem Paşa’yı ikbal merdivenlerinden çıkararak, Şehzâde Mustafa’ya karşı önemli bir müttefik buldu.Valilere mektup yazdıKanunî, Hürrem Sultan’ın da tesiriyle Şehzâde Mustafa’yı saltanat merkezine daha yakın olan Manisa Sancakbeyliği’nden alarak yerine Şehzâde Mehmed’i tayin etti. Şehzâde Mustafa’yı da Amasya’ya gönderdi. Ancak Şehzâde Mehmed’in 1 yıl sonra 1543’teki beklenmedik ölümü Şehzâde Mustafa’yı tekrar şanslı duruma getirdi.Şehzâde Mustafa da bu arada valilere mektuplar yazarak çevresini genişletmeye çalışıyordu. Mahidevran Sultan, Amasya’da Şehzâde Mustafa’ya yol gösteriyor, oğlunu korumak için çabalıyordu.Venedik Elçisi Navagero, Hürrem Sultan ile Rüstem Paşa’nın Şehzâde Mustafa’yı engellemek için neler yaptıklarını da şöyle anlatır:Sahte mektuplarGelişmelerin günden güne kendi aleyhlerine gittiğini gören Rüstem Paşa, gizlice şehzâdenin mührünü kazıttı. Şehzâde Mustafa’nın ağzıyla İran Şahı Tahmasb’a bir mektup yazdı. Sahte mektupta, şehzâde “padişah olması halinde Şah Tahmasb ile yakın bir dostluk kuracağını bildiriyor ve Şah’ın güzel kızı Feride ile evlenmek istediğini” söylüyordu. Rüstem Paşa, şehzâde adına yazdığı sahte mektubu Zeynel Bey vasıtasıyla İran şahına gönderdi. Şahın cevaben şehzâdeye yazmış olduğu mektubu da aynı yolla ele geçirdi. Rüstem Paşa çok büyük bir koz yakalamıştı. Gerektiğinde bu sahte mektupları padişaha gösterecek ve şehzâdenin sonunu hazırlayacaktı.Kanunî’ye iletti1552’de Veziriazam Rüstem Paşa, İran seferine çıktı. Ancak Anadolu’daki asker ve halkın Şehzâde Mustafa’ya büyük muhabbet beslediklerine şahit oldu. Padişahın yaşlandığı ve Rüstem Paşa’nın da ortadan kaldırılması gerektiği yönünde dedikodular üzerine veziriazam, hemen bir adamını İstanbul’a göndererek meydana gelen olayları Kanunî’ye iletti. Bu arada daha önce Şah Tahmasb’a yazdığı sahte mektupları da Şehzâde Mustafa’nın aleyhine delil olarak gönderdi. Artık, Kanunî Sultan Süleyman tamamen oğlunun aleyhine dönmüştü. Özellikle, “Padişahın kalan ömrünü Dimetoka saraylarında ibadetle geçirmesi gerektiği” şayiası kendisini çok üzmüştü. Dedesi İkinci Bâyezid tahttan indirilerek Dimetoka Sarayı’na gönderilmiş ancak yolda aniden ölmüştü.Şehzâde Mustafa’nın öldürülmesiSultan Süleyman, Rüstem Paşa’yı geri çağırarak seferin ertesi yıl bizzat kendi komutasında yapılacağını bildirdi. Kanunî, 28 Ağustos 1553’te ordusuyla Üsküdar’dan hareket etti. Ordu 5 Ekim’de Konya Ereğlisi yakınındaki Aktepe denilen mevkide konakladı. Orduya katılması talimatı verilen Şehzâde Mustafa, babasının kendisiyle ilgili düşüncelerinden habersiz, birlikleriyle babasının otağının 2 mil uzağına otağını kurdu.Uyarıları dinlemediŞehzâde Mustafa, akşama doğru babasının otağından kendisine doğru üzerinde kâğıt bulunan bir ok atıldı. Kâğıtta babasının otağına kesinlikle gitmemesi, babasının onu öldüreceği yazılıydı. Şehzâde Mustafa bunu Rüstem Paşa’nın kendisine karşı bir hilesi olarak düşündü. Şehzâde Mustafa, çevresinin bütün uyarılarına rağmen babasının kendisini öldürteceğine inanmıyordu.Şehzâde Mustafa, padişahın çadırına girdiğinde elinde bir yayla tahtta oturan babasını hürmetle selamladı. Kanunî bu selama, “Ah köpek! Sende hâlâ beni selamlayacak cesaret var mı” diyerek arkasını döndü. Bu işaret üzerine iri cüsseli dilsiz yedi cellat şehzâdenin üzerine atıldılar.Şehzâde Mustafa böyle ani bir saldırı karşısında bile cellatlardan kurtulup, onları yere sermeyi başardı. Bu sırada karşısına çıkan Zal Mahmud Ağa, şehzâdeye çelme takarak onu yere düşürdü ve hemen kemendi boynuna geçirdi. Birkaç dakika sonra şehzâdenin cesedi çadırın dışına çıkarılarak bir İran halısının üzerinde teşhir edildi.Rüstem Paşa azledildiOlup bitenler Şehzâde Cihangir’i derinden yaraladı. Şehzâde Cihangir, kısa bir süre sonra vefat etti. Şehzâde Mustafa’nın ölümü ordu arasında derin bir üzüntü ve hoşnutsuzluk meydana getirdi. Rüstem Paşa azledilip, Şehzâde Mustafa’ya yakınlığı ile bilinen Kara Ahmed Paşa veziriazamlığa getirildi. Şehzâdenin cenazesi Bursa’ya gönderilerek defnedildi. Hürrem Sultan’ın kışkırtmasıyla, babasının intikamını alır gerekçesiyle Şehzâde Mustafa’nın 7-8 yaşlarındaki oğlu Şehzâde Mehmed de öldürüldü.Düzmece MustafaŞehzâde Mustafa öldü ama arkasından en az 5 kişi ben Şehzâde Mustafa’yım diye isyan çıkardı. Şehzâdenin katlinden kısa bir süre sonra Dobruca’da ortaya çıkan bir kişi Şehzâde Mustafa olduğunu iddia etti. Şehzâdeye benzerliği ve cesareti ile etrafına Rumeli eyaletlerinden binlerce sipahiyi topladı. Düzme Mustafa bir müddet devlet güçlerini uğraştırdıktan sonra yakalanıp, İstanbul’da çengele geçirilerek öldürüldü.Arka arkaya isyanlarDüz­me­ce Mus­ta­fa is­yan­la­rı dur­ma­dı. 1557’de Ana­do­lu­’da Sa­fe­vi­le­r’­in de des­tek­le­di­ği bir is­yan çık­tı. Sul­tan Sü­ley­ma­n’­ın taht ko­nu­sun­da­ki en­di­şe­le­ri­ni sa­de­ce 1566 yı­lı­na ka­dar ye­ni­den or­ta­ya çı­kan Düz­me­ce Mus­ta­fa­lar can­lı tut­tu. 1564’te fark­lı böl­ge­ler­de iki Düz­me­ce Mus­ta­faor­ta­ya çık­tı. Bir Düz­me­ce Mus­ta­fa ise 1565 Ha­zi­ra­nı­’n­da idam edil­di.Hürrem Sultan’a suçlamaŞehzâde Mustafa ile ilgili birçok mersiye yazıldı. Kadın şair Nisâyî yazdığı mersiyede Hürrem Sultan’ı açıkça suçlamıştır:Bir Urus câdısınun sözin kulağuna koyupMekr ü âle aldanuban ol acûzeye uyubBâğ-ı ömrün hâsılı ol serv-i âzâda kıyupBi-terahhum şâh-ı alem n’itdi Sultan MustafâŞâh-ı âlemsin veli halk tutdı senden nefretiKimsenün kalmadı hergiz sana meyl-i şefkatiBâis olan müftiye irmesün Hak rahmetiMerhametsüz şâh-ı âlem n’itdi Sultan MustafâNisâyiUnutulmayan MERSiYEŞehzâde Mustafa adına birçok mersiye yazıldı. Bunların en meşhuru Taşlıcalı Yahya’nınkidir:Meded, meded bu cihânın yıkıldı bir yanıEcel celâlîleri aldı Mustafa Hân’ı.Dolundu mihr-i cemâli, bozuldu erkânı,Vebâle koydular âl ile Âl-i Osmân’ı.………….Enîsi gâib erenler, celîsi ehl-i sefâ,Ziyâde ide yaşım gibi rahmetin mevlâ.İlâhi! Cennet-i firdevs ana durağ olsun,Nizâm-ı âlem olan Pâdişah sağ olsun!
11 Mart Salı Akşamı Berkin Elvan Protestoları ve Müdahaleler
Gezi olaylarında yaralanan ve 269 günlük yaşam mücadelesini kaybeden Berkin Elvan için 28 ilde düzenlenen gösterilere polis müdahale etti. Gözaltılar var.İstanbul Gezi Parkı olaylarının yaşandığı dönemde evden ekmek almak için çıkan ve başına gaz fişeği isabet eden Berkin Elvan dün hayatını kaybetti. 269 gündür İstanbul Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşam mücadelesi veren 15 yaşındaki Berkin Elvan dün Sabah 07.00'de hayata gözlerini kapadı ve tüm yurt yasa boğuldu.BUGÜN TOPRAĞA VERİLECEKBerkin Elvan'ın hayatını kaybetmesinden sonra annesinin feryadı yürekleri dağlarken siyasilerden de çok sert tepkiler geldi. İstanbul Valisi'nin mesajı da tepkiler çekerken küçük Berkin'in cenazesi bugün Okmeydanı'ndaki cemevinde düzenlenecek törenden sonra toprağa verilecek.POLİS MÜDAHALE ETTİElvan'ın ölümü tüm yurdu derin yasa boğdu ve 28 ilde Berkin Elvan için protesto gösterileri düzenledi. Polis göstericilere müdahale ederken çok sayıda eylemcide gözaltına alındı.İşte yurt genelinde yapılan protestolarda yaşanan gelişmelerİSTANBULTAKSİMGezi eylemlerinde başından vurularak yaralanan ve 269 gün sonra yaşamını yitiren Berkin Elvan'ın ölümünü protesto eden yüzlerce kişi Taksim'de toplandı.İstiklal Caddesi'nde polis müdahalesi sırasında bir gösterici akrepin altında kalmaktan son anda kurtuldu. Akrepin İstiklal Caddesi'nde ilerlediği an bir grup göstericin bağırışları duyuldu. Akrep durdu, kendinden geçmiş bir gösterici arkadaşlarının yardımı ile akrebin önünden kaldırıldı. Olay yerinden uzaklaştırılarak bir kafeye götürülen gösterici daha sonra ambulansla konuldu.BEŞİKTAŞBeşiktaş Çarşı'da Kartal heykeli önünde toplanan kalabalık slogan atarak eylem yaptı. Kalabalık, Ak Parti'nin bir hafta önce açılan seçim bürosunu dağıttı. Daha sonra Şişli tarafından Taksim'e doğru yürüyüş başladı. Kalabalığa Harbiye Orduevi önünde polis gazlı müdahalede bulundu.NİŞANTAŞIBeşiktaş'tan Taksim'e doğru yürüyüşe geçen kalabalık grup, Nişantaşı Valikonağı Caddesi üzerinde polis tarafından durduruldu. Grubun yürüyüşe devam etmek istemesi üzerine, polis göstericilere gaz bombası ve tazyikli suyla müdahale etti. Ana cadde bir anda gaz bulutu altında kaldı. Çevredeki esnaf ve yoldan geçenlerin de gazdan etkilendiği görüldü. Bazı göstericiler caddeye barikat kurarak ateşe verdi. Polis grubu dağıtırken, barikatlardaki ateşler de TOMA'dan sıkılan tazyikli suyla söndürüldü.Olaylar sırasında, cadde üzerindeki apartmanların pencerelerine çıkan vatandaşlar da tencere-tava çalarak eylemcilere destek verdi. Polisin kovaladığı göstericiler ara sokaklara kaçarak dağıldı. Ancak bir süre sonra Ergenekon Caddesi üzerinde toplanmalar başladı.KADIKÖYKadıköy Altıyol'daki Boğa Heykeli önünde toplanan yaklaşık bin kişilik kalabalık, sloganlar atarak Berkin Elvan'ın ölümünü protesto etti.Protestocular arasından bir grup ise Söğütlüçeşme Caddesi üzerinden Ak Parti Kadıköy İlçe Merkezi'ne doğru yürüyüşe geçti. Ancak polis ekipleri göstericilere tazyikli su ve gaz bombasıyla müdahale etmeye başladı. Gruptan bazı kişiler de polise taş, şişe ve havaifişekle karşılık verdi. Bu sırada, çevredeki çok sayıda kişi gazdan etkilendi. Çatışmanın ortasında kalan gözleri görmeyen bir kişi ise, polisler tarafından olay yerinden uzaklaştırıldı.AVCILARAvcılar'da da Ak Parti'ye ait bir seçim aracı yakıldı. Polisin yoğun gazla müdahalede bulunduğu olaylarda bir kadının yaralandığı öne sürüldü. Avcılar'da polisin çok sayıda eylemciyi gözaltına aldığı belirtiliyor.ANKARAİstanbul'daki Gezi Parkı gösterileri sırasında yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Berkin Elvan için Ankara'da eylemler yapıldı. Kızılay Güvenpark'ta toplanan gruba polis gazlı sulu müdahale etti.Eylemciler ise havai fişeklerle polislere karşılık verdi. Eylemcilerin bir kısmı ara sokaklara kaçarken; bir kısmı ise yakındaki AVM ve işyerlerine sığındı. Müdahele sırasında gazdan etkilenenler de ambulansla hastaneye kaldırıldı.İZMİR269 gün sonra dün Sabah yaşamını yitiren 15 yaşındaki Berkin Elvan, İzmir'de yere bırakılan ekmeklerle anıldı.İzmir Konak Meydanı'nda ve Kıbrıs Şehitleri Caddesi girişinde protesto için oturan İzmir Liseli Meclisleri adlı grup eylemde Elvan'ın fotoğrafları ile yere bıraktıkları ekmekler dikkat çekti. Liseli öğrenciler ellerinde, 'Hüznünüzü isyana dönüştürün', 'Hocam düşünüyorum yok yazmayın', 'Berkin Elvan ölümsüzdür', 'Haziran'ın en güzel çocuğu' yazılı' dövizler taşıyıp sloganlar attı.KOCAELİKocaeli Üniversitesi'nde Berkin Elvan için düzenlenen eylemde çıkan arbede sonucu 3 kişi gözaltına alınırken, 4 polis memuru ise yaralandı.Kocaeli Üniversitesi Umuttepe Kampüsü'nde toplanan bir grup öğrenci, Gezi olayları sırasında yaralanan ve bugün hayatını kaybeden Berkin Elvan için eylem düzenledi. Rektörlük binası önünde toplanan öğrenciler, bina önünde barikat kuran güvenlik görevlileri ile tartıştı. Tartışma sonrası Rektörlük binasına girmek isteyen öğrencilere güvenlik görevlileri izin vermeyince arbede yaşandı. Güvenlik görevlilerine taş atan grup, olay yerine gelen çok sayıda Çevik Kuvvet ekibinin müdahalesiyle kampüs içine dağıldı.Polis, biber gazı ve tazyikli suyla müdahalede bulundu. Öğrenciler ise taş atarak karşılık verdi. Çıkan karışıklıkta 4 polis memuru yaralanırken, 3 öğrenci gözaltına alındı.TUNCELİTunceli'de Berkin Elvan için düzenlenen yürüyüşün ardından bir grup, polis araçlarına taş atınca, polis de tazyikli suyla müdahalede bulundu.Tunceli'de Berkin Elvan için düzenlenen yürüyüş nedeniyle bir araya gelen yüzlerce kişi Cumhuriyet Caddesi üzerindeki yürüyüşün ardından yolu trafiğe kapatarak, oturma eylemi yaptı. Eylemin ardından grupta bulunan yüzleri maskeli bazı şahısların Şehit Nahit Polis Karakolu önünde güvenlik önlemi alan polis araçlarına taş atması üzerine polis, tazyikli suyla göstericilere müdahalede bulundu. Polisin müdahalesiyle ara sokaklara kaçan göstericiler buradan da taş ve sopalarla polis araçlarına saldırdı.ADANABerkin Elvan için Adana'da araya gelen bir grup ile polis arasında arbede çıktı. Polis, tazyikli su ve gaz bombasıyla göstericileri dağıttı.Adana Atatürk Parkı'nda yaklaşık 500 kişilik bir grup, Berkin Elvan için bir araya geldi. Eylemciler Atatürk Caddesi'nden yürüyüşe geçerek Ak Parti Il Başkanlığı binasının olduğu bölgeye gitmek istedi. Ancak bu noktada göstericiler polisle karşı karşıya geldi. Polis, Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı (TOMA) ile tazyikli su sıkarak ve gaz bombası atarak gruba müdahale etti. Göstericilerin taş ve sopa dışında havai fişek de kullandıkları görüldü. Caddede ateş yakan eylemciler çevredeki çöp konteynerlerini devirdi.KAYSERİKayseri'de bazı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Gezi Parkı eylemleri sırasında ekmek almaya gittiği sırada başından biber gazı fişeğiyle vurulan Berkin Elvan için Ak Parti il binasına yürüdü. 'Hırsız var, katil var' sloganları ile yürüyen kalabalık, Ak Parti il binası önünde basın açıklaması yaptıktan sonra temsili olarak somun ekmeği bıraktı.Gezi Parkı eylemleri sırasında ekmek almaya gittiği sırada başından biber gazı fişeğiyle vurulan Berkin Elvan, 269 gün sonunda yaşam mücadelesini kaybetti. Berkin Elvan'ın ölümü nedeniyle Kayseri'de de tepki eylemi vardı. Sivas Caddesi'nde bir araya gelen sivil toplum ve siyasi parti temsilcileri daha sonra Ak Parti İl binasına doğru yürüyüşe geçti. Grup, 'Hırsız var, katil var', 'Berkin'in katili AKP'nin polisi', 'Hükümet istifa', 'Berkin Elvan burada Bilal nerede?', 'Anaların öfkesi katilleri boğacak' sloganları attı. Berkin Elvan'ın fotoğraflarının yer aldığı dövizleri taşıyan yaklaşık 2 bin kişi için Kayseri polisi de geniş güvenlik önemleri aldı. Kalabalığı Ak Parti İl Binası önünde TOMA ve çevik kuvvet ekipleri karşılayıp, grubun binaya yaklaşmasına engel oldu. Bu sırada kalabalık ıslıklarla durumu protesto etti.Daha sonra siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinden oluşan bir heyet Ak Parti İl Binası önünde basın açıklaması yaptı. KESK Şubeler Platformu adına açıklamayı yapan Büro Emekçileri Sendikası (BES) Kayseri Şube Başkanı Fatmagül Bayat, 'Bugün aramızdan ayrılan Berkin Elvan 269 gün boyunca hepimize sadece benim uyanmam yetmez. Bu ülkedeki adaletsizlikten, hukuksuzluktan beslenen faşizan sisteme karşı halkın yani hepimizin uyanması gerekir, mesajını vermiştir. Berkin'in ölümü uyuyanları sarsan, bir deprem karanlığını aydınlatan ışık olacaktır. Berkin'in 269 günlük yaşam mücadelesini ile verdiği bu mesajının gereğini yerine getirmek boynumuzun borcudur.' dedi. Kalabalık daha sonra olaysız şekilde dağıldı.TEKİRDAĞTekirdağ'da lise öğrencilerinin yaşamını yitiren 15 yaşındaki Berkin Elvan için düzenlediği yürüyüş polis ekiplerince engellendi. Yürüyüşten vazgeçerek basın açıklaması yapan liseliler daha sonra dağıldı.Tekirdağ'da yaklaşık 200 lise öğrencisi ellerinde döviz ve afişlerle Tuğlalı Park'ta toplandı. Gezi Parkı eylemleri sırasında gaz fişeğiyle yaralanan ve 269 gün yoğum bakımda tedavi gördükten sonra hayatını kaybeden 15 yaşındaki Berkin Elvan için Ak Parti binasına yürümek istedi. Hükümet Caddesi üzerinde kaldırımdan yürüyen öğrencileri polis ekipleri durdurarak yürümelerine izin vermedi. Bunun üzerine parka geri dönen liseliler burada basın açıklaması yaptıktan sonra dağıldı.DÜZCEDüzce'nin Akçakoca İlçesi'nde üniversite öğrencileri Berkin Elvan'ın ölümünün üzüntüsünü yaşarken, ellerindeki ekmeklerle protestoda bulundu.Düzce Üniversitesi öğrencisi yaklaşık 50 kişi, Akçakoca Merkez Camii'nin karşısında bulunan alanda toplanarak protestoda bulundu. Gezi eylemleri sırasında ekmek almaya giderken başına isabet eden gaz kapsülü ile yaralanan Berkin Elvan'ın tedavi gördüğü hastanede ölmesinin üzüntüsünü yaşayan öğrenciler, ellerinde ekmekler ve 'Hiçbir ekmek bu kadar pahalı olmamıştı', 'Eylemci olmanıza gerek yok, ekmek almakta yeter', 'Katiller halka hesap verecek', 'Çocuklar ile cellatlar aynı evrende yaşamamalı, ya cellatlar ölmeli, ya çocuklar hiç doğmamalı', 'Katiller halka hesap verecek' yazılı dövizler taşıdı. Öğrenciler, 'Gün gelecek devran dönecek, katiller halka hesap verecek', 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' sloganları atarken, öğrencilerden Mert Erkin yaptığı konuşmada, 'Berkin Elvan'ın yaşamını yitirmesinin en büyük sorumlusu 'Emri ben verdim' diyenlerdir. Bu ülkede ölmek için eylemci olmaya gerek yoktur, zaten ekmek almaya gitmeniz yeterli olacaktır. Gençlik olarak onu öldürenlere inat Berkin'imizi yaşatacağız. Silivri zindanlarını yıktığımız gibi, tertiplerini bozduğumuz gibi Berkin'in de, devrim şehitlerinin de hesabını soracağız' dedi. Gençler basın açıklamasının ardından dağıldı.BALIKESİRBalıkesir'de Demokrasi ve Emek Platformu (BALDEP), Gezi Parkı olayları sırasında başına isabet eden gaz fişeğiyle ağır yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede dün Sabah hayatını kaybeden Berkin Elvan için yürüyüş düzenledi.BALDEP üyesi kalabalık bir grup akşam saatlerinde Yeşilli Meydanı'nda toplanarak yağmur altında oturma eylemi yaptı. Gezi Parkı olayları sırasında başına isabet eden gaz fişeğiyle yaralanan ve 269 gündür SSK Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'de yoğun bakımda tedavi gören Berkin Elvan'ın ölümü Balıkesir'de protesto edildi. Önce oturma eylemi yapan grup sık sık hükümet ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan aleyhinde slogan attı. Üzerinde Berkin Elvan'ın resimleri ve çeşitli yazıların bulunduğu pankartlar taşıdı.Bir süre meydanda oturan grup daha sonra Mekik Sokak üzerinden slogan atarak Milli Kuvvetler Caddesi üzerinden Ali Hikmet Paşa Meydanı'na kadar yürüdü. Binlerce kişinin katıldığı yürüyüş esnasında sık sık 'Berkin Elvan ölümsüzdür', 'Hükümet istifa', 'Katil Tayyip', 'Katil var' şeklinde slogan attı. Burada basın açıklaması yapan grup daha sonra olaysız bir şekilde dağıldı.DENİZLİDenizli'de Delikliçınar Meydanı'ndaki Denizli Belediyesi Hizmet Binası'nın yan cephesindeki Aile Sağlık Merkezi'nin terasına çıkan 4 kişi, 'Berkin'in hesabı sorulacak' yazılı afiş astı. Ardından da 'Berkin'in hesabı sorulacak', 'Katiller hesap verecek' sloganları atmaya başladı. Polis, kamuya ait binada eylem yapılamayacağını belirtip, sonlandırılmasını istedi. Ancak uyarılara aldırmayıp, slogan atmayı sürdüren 4 kişi, polisler tarafından yaka paça terastan indirildi. Gözaltına alınıp, zorla ekip otosuna bindirilen eylemciler, Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Polis, bu sırada gözaltılara tepki gösterin 2 kişiyi daha gözaltına aldı. Yaşananları şaşkınlıkla izleyen çevredekiler, polisin tutumunu eleştirdi. İsim vermek istemeyen vatandaşlar, 'Asıl gözaltına alınması gerekenleri almıyorsunuz, gençlerden ne istiyorsunuz?' diyerek, tepkilerini dile getirdi. Polisin meydandan ayrılmasının ardından, gerginlik sona erdi.ADIYAMANAdıyaman'da Berkin Elvan için protesto gösterisi düzenleyen öğrenciler protestolarını yağmurun şiddetini artırmasıyla sonlandırarak dağıldı.SİVASTürkiye Gençlik Birliği üyeleri, Gezi Parkı eylemleri sırasında yaralanan ve 269 gün sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan için Sivas'ta toplandı.Kent meydanından toplanan grup açtıkları pankartlarla 'Berkin Elvan ölümsüzdür, Berkin Elvan onurumuz' sloganları atarak Gezi olaylarında yaralanan ve daha sonra hayatını kaybeden 15 yaşındaki Berkin Elvan'ın ölümünü protesto ettiler.Ekmek almaya giderken yaralanan Berkin Elvan'ı temsilen ekmek getiren grup daha sonra mum yaktı. Basın açıklamasının ardından grup olaysız bir şekilde dağıldı.ZONGULDAKZonguldak'ın Ereğli ilçesinde Gezi olaylarında ağır yaralanarak 269 gün kaldığı yoğun bakımda hayatını kaybeden Berkin Elvan için protesto yürüyüşü gerçekleştirildi. Ereğli Eğitim Fakültesi öğrencilerinin gerçekleştirdiği eyleme katılan Ülkü Ocakları üyeleri, Berkin Elvan için Fatiha okudu. Bazı protestocular alana ekmek bıraktı.Gezi olaylarında ağır yaralanması sonucu tedavi gördüğü Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 269 gün sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan için Ereğli'de protesto eylemi gerçekleştirildi. Çeşitli bölgelerde toplanan Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Ereğli Eğitim Fakültesi ve Yüksekokul öğrencileri, Atatürk Anıtı önünde bir araya gelerek Berkin'in ölümüyle ilgili çeşitli sloganlar attı.  Eylem sırasında alana giren ve Ereğli Ülkü Ocaklarından geldikleri öğrenilen bir grup ile polis kısa süreli görüşme yaptı. Aynı sırada eyleme katılanlardan tepki gösterilmesi üzerine, ülkücü grup içinde yer alan Sertan Kuzu, eyleme destek amacıyla geldiklerini, Berkin için Fatiha okumak istediklerini söyledi. Bunun üzerine öğrencilere yanaşan grup, Fatiha okuduktan sonra alandan ayrıldı.Fakülte öğrencisi olduğu öğrenilen Yağmur Erkan, burada yaptığı konuşmada, Berkin Elvan'ın, Gezi Parkı eylemleri sırasında evine ekmek almaya gittiğini söyledi. Erken, Berkin'in Okmeydanı'ndan geçtiği sırada polisin attığı gaz fişeği ile başından yaralandığını hatırlatarak, 'Berkin Elvan bugün hayata gözlerini yumdu. 15 yaşında, 16 kilo olarak bizlere veda etti. Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 269 gündür yaşam mücadelesi veren Berkin Elvan, 16 kiloya kadar düştü. Bizler çocukların oyun oynamasını istiyoruz, ölmesini değil. Çocuklar öldürülmemeli. Siyaseti unutun. Bizler vicdan azabımızı alıp buraya geldik. Bizler vicdanımızla buraya geldik. Hiçbir siyasi kuruluşun altında kalmadan, bağımsız bir biçimde burada, Berkin'i savunmaya geldik. Çocukları hatırlayın. Ekmek almaya giden çocukları. Onları bakkala göndermeyin. Bu ülke bakkala gidecek bir çocuğu bile öldürecek kadar zalimdir. Berkin Elvan ölmedi, ölmeyecektir.' dedi.Konuşmaların ardından Berkin için alkış tutuldu. Bu arada bazı öğrenciler beraberinde getirdikleri poşet içerisindeki ekmekleri alanın ortasına bıraktı. Polisin çevrede güvenlik oluşturduğu eylem bir süre daha atılan sloganların ardından olaysız sona erdi.TRABZONTrabzon Dayanışma Platformu çatısı altında toplanan sivil toplum örgütü temsilcilerinden oluşan yaklaşık 250 kişi, Atatürk Alanı'nda toplandı. Gösterinin başlangıcına CHP Trabzon Milletvekili Volkan Canalioğlu da katıldı. Uzunsokak'tan yürüyerek Merkez Postane önüne gelen grup, hükümet aleyhine sloganlar attı. Grup, 'Hoşçakal Güzel Çocuk', 'Onların çocukları çalıyor, bizim çocuklarımız ölüyor', 'Milyon dolarları bir günde eritemeyenler Berkin'i eritti', 'Berkin uyanamadı, uyan Türkiye', 'Berkin sana söz, alamadığın ekmeği Bilal'e yedirmeyeceğiz' yazılı pankartlar taşıdı. Merkez Postane önünde yapılan basın açıklamasını okuyan Muhammet İkinci şunları söyledi:'Bugün kara bir sabaha uyandık. Berkin Elvan kardeşimizi kaybettik. Acımız sonsuz ve tarifsizdir. İktidarın faşizan baskılarının giderek yoğunlaşması, yaşam alanlarına müdühaleyi, tahammülsüzlüğü, kin ve nefreti slogan haline getirmesi sonucu patlak veren Gezi direnişinde yitirdiğimiz canlarımıza Berkin Elvan kardeşimiz de eklendi. Onların çocukları çalıyor, bizim çocuklarımız ekmek almaya giderken öldürülüyor. Onlar için kefen siyaset yapma aracı, bizim için hayatın çıplak yüzü. 14 yaşında vurulan bir çocuğu 15 yaşında toprağa veriyoruz. O 269 gün yoğun bakımda direndi. Berkin Elvan, Haziran direnişimizde yitirdiğimiz sekizinci canımız oldu. Onu vuranlar bulunamadı çünkü Berkin Elvan milyonları çalan iktidar partisi üyelerinin değil, emekçi çocuğuydu. Berkin Elvan'ı vuranları gizliyorlar çünkü AKP iktidarı için polisin çocukları vurması destan, hırsızları yakalaması darbe girişimidir. Berkin bugün onun arkasından derslerini boykot eden kardeşleriyle sokakları dolduran yüz binlerle ve onun acısını yüreğinin en derinlerinde hisseden milyonlarla sonsuz bir geleceği yürümeye devam edecektir.'  Yürüyüşün ardından dağılan grup Ak Parti seçim bürosunun önünden geçerken camlara vurup slogan atınca tartışma çıktı. Seçim bürosundan çıkan Ak Partililerle gruptaki CHP'liler kısa süre tartıştı, ancak gerginlik çevredekiler tarafından büyümeden önlendi.SAMSUNBerkin Elvan için Öğretmenevinde toplanan bir grup, İstiklal Caddesi'nden yürüyüşe geçti. Sloganlar atan grup, Ak Parti belediye başkan adaylarının seçim bürolarına ve reklam panolarına zarar verdi.Lise Caddesi'ni takip eden grup, Cumhuriyet Meydanı'ndan Ak Parti Samsun İl Başkanlığına yürümek istedi. Grup, çevik kuvvet ekipleri, TOMA ve panzerlerin kapattığı yoldan ilerlemek istedi. Polisin dağılın uyarısına uymayan, taş, pet şişe ve sopalarla saldıran gruba müdahale edildi.Çıkan olaylarda 20 kişi gözaltına alındı. Gruptakiler daha sonra ara sokaklara ve caddelere girerek dağıldı.KONYAKültürpark'ta bir araya gelen grup, 'Berkin Elvan ölümsüzdür' sloganları eşliğinde oturma eylemi yaptı. Burada bir süre, hükümet ve polis aleyhine sloganlar atan gruptakiler Gedavet Parkı'na doğru yürüyüşe geçti.Grubun Gedavet Parkı'na gidişi sırasında trafik bir süre aksadı. Burada bir süre sloganlar atan gruptakiler daha sonra dağıldı.ÇANAKKALEİskele Meydanı'nda sivil toplum kuruluşlarının üyeleriyle öğrencilerden oluşan kalabalık basın açıklaması yaptı.Daha sonra yürüyüşe geçen yaklaşık 3 bin kişi, İnönü Caddesi'ndeki Ak Parti seçim koordinasyon merkezine geldi. 'Katil Polis', 'Polis Simit Sat Onurlu Yaşa' ve 'Hükümet İstifa' sloganları atan grup, bir polis aracını sprey boya ile boyadı, seçim koordinasyon merkezine yumurta ve tuvalet kağıdı attı.Grup daha sonra aynı cadde üzerindeki emniyet müdürlüğünün binasının duvarlarına sprey boya ile yazılar yazdı. Buradan Ak Parti İl Başkanlığı binasına gelen gruptakiler slogan atarak İskele Meydanı'nı geçiçi bir süre trafiğe kapadı.Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı yürüyüşe CHP Çanakkale milletvekilleri Ali Sarıbaş ve Serdar Soydan ile Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan destek verdi.ESKİŞEHİRBerkin Elvan için protesto yapan ve yolu trafiğe kapatan gruba, polis müdahale etti.Yenibağlar Mahallesi Üniversite Caddesi'nde toplanan grup, yürüyerek Kurtuluş Mahallesi Yunusemre Caddesi'ne geldi. Bu sırada polis, gruba dağılmaları yönünde uyarı bulundu.Dağılmayan grup, yolda barikat kurup, polise taşlı, şişeli ve havai fişekli saldırıda bulundu. Bunun üzerine polis, tazyikli su ve biber gazıyla müdahalede bulundu. Göstericiler ara sokaklara dağıldı.AYDIN269 gün sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan Aydın’da da anıldı.Sevgi yolunda bir araya gelen grup, slogan atarak Adnan Menderes Bulvarı boyunca ellerinde meşale, pankart ve döviz ile slogan atarak yürüyüş yaptı. Yürüyüş sırasında bazı apartmanlarda vatandaşlar, gruba ışıklarını söndürerek bazıları da tencere çalarak destek verdi. Berkin Elvan için düzenlenen yürüyüş, Kent Meydanı’nda son buldu.Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı protesto yürüyüşüne katılanlar hükümet aleyhine slogan attılar. Ak Parti Aydın il binası önünden geçerken yuh çeken grup, basın açıklamasının ardından olaysız şekilde dağıldı.GAZİANTEPGaziantep'te, Gezi olayları sırasında hayatını kaybeden 15 yaşındaki Berkin Elvan'ın ölümünü yaklaşık bin kişilik kalabalık tarafından protesto edildi. Gruptakui bazı kişilerin Ak Parti seçim bürosuna saldırmak istemesi üzerine müdaha eden polisle aralarında kısa süreli arbede yaşandı. .Gezi Parkı olayları sırasında başından yaralanan Berkin Elvan'ın 269 gün süren tedavi sonrası yaşamını yitirmesinin ardından Gaziantep Üniversitesi önünde toplanan yaklaşık bin kişilik kalabalık, sloganlar eşliğinde yürüyüşe geçti. '14 yaşında direnen, 15'inde bir kahraman olan çocuklarız', 'Ben lafa değil, cinayete bakarım', 'Berkin Elvan, kokar artık bütün ekmekler' yazılı pankartları taşıyan gruptakiler, sık sık 'Berkin'in katili AKP'nin polisi', 'Faşizme karşı omuz omuza' ve 'Berkin Elvan onurumuzdur' sloganları attı.Yürüyüşe katılan kalabalıktaki bazı kişiler, Karataş Mahallesi'ndeki Ak Parti seçim bürosuna saldırmak istedi. Seçim bürosundaki bayrak ve afişleri indirmek isteyen kişiler ile polis arasında kısa süreli arbede yaşandı. Arbedenin ardından bölgeye çevik kuvvet ekipleri takviye olarak gönderildi. Takviye kuvvetler, yürüyüş güzergahındaki siyasi partilerin seçim büroları önünde önlem aldı. Yaklaşık 2 kilometre yürüyüş yapan grup, tekrar Gaziantep Üniversitesi önünde gelip, olaysız şekilde dağıldı.MERSİNBerkin Evlan'ın ölümünü protesto etmek için saat 19.00 sıralarında ellerinde dövizlerle Forum Alışveriş ve Yaşam Merkezi önünde toplanan yaklaşık 2 bin kişi daha sonra Ak Parti Yenişehir İlçe binasına doğru yürüyüşe başladı. Gazi Mustafa Kemal Bulvarı'nı takiben Tulumba köprüsü kesimine ulaşan eylemci grubun önü parti binasına yaklaşık 150 metre kala Çevik Kuvvet polisi, panzer ve TOMA'lar tarafından kesildi. Grup burada Ak Parti binasına yürümekte ısrar edince polis araçlarından eylemin kanunsuz olduğu ve dağılmaları yönünde sürekli uyarı anonsları yapıldı. Ancak grubun içinden polislerin üzerine taş, yumurta ve havai fişeklerin atılması ve güvenlik güçlerinin de karşılık vermesiyle ortalık birden savaş alanına döndü. Eylemcilerle polisler arasında yaşanan kovalamacalar sonunda çok sayıda eylemci gözaltına alınırken, grubun parti binasına ulaşmaması için olay yerine takviye olarak gönderilen çok sayıda polis çevrede güvenlik önlemleri aldı.Polisin müdahalesiyle gruptakiler ara sokaklara kaçmaya başlarken, atılan taşlar nedeniyle de 2 polisin yaralandığı ve götürüldükleri Mersin Devlet Hastanesi'ne tedavi altına alındığı belirtildi. Halk Bankası ile Ak Parti'nin tüm seçim bürolarında polis yoğun güvenlik önlemi aldı.MUĞLABerkin Elvan için Muğla’da da protesto gösterisi düzenlendi.Sınırsızlık Meydanı'nda akşam saatlerinde bir araya gelen binlerce üniversite öğrencisi, çeşitli sloganlar attı. Daha sonra Cumhuriyet Meydanı'ndan hareket geçen kalabalık grup, Recai Güreli, Baki Ünlü, Hasan Ercan, Hasan Ali Yücel ve Cumhuriyet caddelerinde yürüyerek, 'Katil Erdoğan', 'Hükümet istifa', 'Muğla uyuma katillerden hesap sor', 'Katil polis hesap verecek' şeklinde sloganlar attı. Ardından Sınırsızlık Meydanı'na tekrar gelen grup, burada da sloganlar atmaya devam etti. Emniyet güçlerinin, Ak Parti Il Başkanlığı ve Ak Parti seçim bürolarında geniş güvenlik önlemleri aldığı gözlendi.UŞAKBelediye Meydanı'nda toplanan CHP, ÖDP, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Eğitim-Sen ve Uşak Barosu üyelerinden oluşan yaklaşık bin kişilik grup, ellerinde Türk Bayrağı, dövizler ve ekmeklerle Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı'na yürüdü. Polis ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan aleyhinde sloganlar atarak ilerleyen grup, Atatürk Anıtı önünde durmayıp, Atapark'a yöneldi. İsmetpaşa Caddesi ve Orhan Dengiz Bulvarı grubun yürüyüşü nedeniyle trafiğe kapandı. Orhan Dengiz Bulvarı'nda gruptan bazı kişiler, elektrik direklerine bağlı olan Ak Parti bayraklarını kopardı.Grup adına Atapark'ta basın açıklaması yapan Eğitim Sen Uşak Şube Başkanı Burak Yavaş, 'Polisin attığı gaz bombası fişeğinin başına isabet etmesiyle ağır yaralanan Berkin Elvan, adına yakışır bir mücadele örneği sergiledi. Ülkenin her yanından yükselen 'Uyan Berkin' çığlığına 269 gün süren mücadelesi ile cevap vermeye çalışan küçük bedeni bu yorgunluğa daha fazla dayanamadı. Berkin Elvan, 269 gün boyunca hepimize 'Sadece benim uyanmam yetmez. Bu ülkedeki adaletsizlikten, hukuksuzluktan beslenen faşizan sisteme karşı halkın, hepimizin uyanması gerekir' mesajını vermiştir. Berkin'in yaşam mücadelesi ile verdiği bu mesajın gereğini yerine getirmek boynumuzun borcudur' dedi.Grup, basın açıklamasının ardından olaysız dağıldı.ANTALYAAntalya'da akşam saatlerinde Berkin Elvan için toplanan grupla polis arasında gerginlik yaşandı. Polisin TOMA ve biber gazıyla müdahale ettiği gruptakilerden bazıları ise polise havai fişek attı.Gezi Parkı eylemleri sırasında ekmek almaya giderken kafasına isabet eden biber gazı kapsülü nedeniyle 269 gün komada kaldıktan sonra Sabah saatlerinde hayatını kaybeden Berkin Elvan için öğle saatlerinde Akdeniz Üniversitesi'nde başlayan eylem, akşam saatlerinde Kazım Özalp Caddesi, ardından Cumhuriyet Meydanı'nda devam etti. Kapalı Yol girişinde toplanan yüzlerce kişi 'Berkin Elvan Ölümsüzdür' pankartları ve Berkin Elvan fotoğraflarıyla yürüdü. Cumhuriyet Meydanı'na doğru yapılan yürüyüş sırasında polisin yakın bölgelerde barikat kurduğunu gören grup, duruma tepki gösterdi.Sonrasında gruptan bazıları polise taş attı, bazıları da çevredeki dükkanlardan eline geçirdiği masa ve sandalyeleri fırlattı.Biber gazı kullanarak grubu dağıtmaya çalışan polis geri çekilmek zorunda kaldı. Grup daha sonra yürüyüşüne devam etti. Atılan taşlardan dolayı iki polisin hafif şekilde yaralandığı belirtildi. Gruptakilerden bazıları ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğraflarının bulunduğu billboardları karaladı, afişlerin üzerine 'Hırsız var', 'Katil var' diye yazdı.Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan grup, burada eylemini sürdürdü. Hükümet ve polis aleyhine slogan atan gruba bir süre sonra polis müdahale etti. Gruptakilerden bazıları polise havai fişek attı. Polis ise TOMA'lar ve biber gazıyla gruba müdahale etti.BURDURBurdur'da bir grup, Berkin Elvan için oturma eylemi yaptı.Gezi olaylarında yaralanan ve bugün Sabah saatlerinde hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın fotoğrafının bulunduğu afişe karanfiller koyan öğrenciler, Cumhuriyet Parkı girişinde oturma eylemi yaptı. Öğrenciler kaval eşliğinde ağıt yaktı. Fikir Kulübü Federasyonu öğrencileri tarafından düzenlenen oturma eyleminde CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı İrfan İnanç Yıldız da destek verdi. Oturma eyleminin devam ettiği öğrenildi.BİLECİKİstanbul'daki Gezi Parkı gösterileri sırasında yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Berkin Elvan için Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi öğrencileri eylem yaptı.Akşam saatlerinde Bilecik Şehitler Parkı önünde toplanan Bilecik Üniversitesi öğrencileri sağanak yağışın altında mum yakıp yerde oturan öğrenciler birçok pankart açtı.Bilecik Üniversitesi Şeyh Edebali Üniversitesi öğrencilerinden olan İslam Ergül, yaptığı konuşmasında ekmek almaya giderken polis gaz fişeği ile başından vurulan Berkin Elvan için toplandıklarını belirtti.Ergül, konuşmasının ardından gezi eylemleri sırasında ölen Berkin Elvan, Ali İsmail Korkmaz, Mehmet Ayvalıtaş, Medeni Yıldırım, Abdullah Cömert ve Ethem Sarısülük'ün isimleri söylenerek, öğrenciler 'Burada' diye bağırdılar. Bazı öğrenciler göz yaşlarını tutamadılar.Öğrenciler eylemlerinden sonra Berkin Elvan'ın fotoğrafını çiçeklerin arasına koyarak, fotoğrafın yanına mum diktiler ve olaysız bir şekilde dağıldılar.AFYONKARAHİSARAfyonkarahisar'da bir grup, Gezi Parkı olaylarında yaralanan ve bugün hayatını kaybeden Berkin Elvan için eylem yaptı.Türkiye Liseliler Birliği (TLB) Afyonkarahisar Temsilciliği üyeleri, Merkez PTT binası önünde toplandı. Grup adına basın açıklamasını okuyan Zeren Alatepe, 269 günlük yaşam mücadelesini kaybeden Berkin Elvan'ın, acısının çok büyük olduğunu, Berkin Elvan'ı ölüme mahkum edenlerden hesabının sorulması gerektiğini söyledi. Alatepe, ayrıca Berkin Elvan'ın ölümünü protesto için bir süre derslere girmeyeceklerini de kaydetti. Grup açıklamanın ardından olaysız bir şekilde dağıldı.haberler.com