onedio
Bahçeşehir Koleji'nden 8 Ve 12'Nci Sınıf Öğrencilerine Seviye Tespit Sınavı
İSTANBUL (AA) - Bahçeşehir Koleji, düzenlediği seviye tespit sınavı ile Liselere Geçiş Sistemi (LGS) ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) 2021'e hazırlanan, 8'inci ve 12'nci sınıfa giden ve Bahçeşehir Koleji bünyesinde eğitim almayan her öğrenciye seviyesini öğrenme fırsatı sunuyor.Bahçeşehir Koleji'nden yapılan açıklamaya göre, başarılı olanlar Semra & Enver Yücel (SEY) Vakfı tarafından verilecek eğitim bursu için yapılacak sınava girmeye de hak kazanacak. Bahçeşehir Koleji, dijital deneyimini Türkiye genelindeki 8'inci ve 12'nci sınıf öğrencileri ile paylaşarak dijital ortamda seviye tespit sınavı yapacak. Bahçeşehir Koleji öğrencilerinin yanı sıra tüm okullardan seviyesini öğrenmek isteyen öğrenciler, ücretsiz olarak bu sınava girebilecek.Sınavlar LGS ve YKS formatında olacak8'inci sınıflar için online sınav 24 Ekim'de yapılacak. Sınava son başvuru tarihi ise 22 Ekim olacak. Sonuçlar, 26 Ekim'de açıklanacak.12'nci sınıflar için başvuru tarihi 25 Ekim olacak. 7 Kasım’da Temel Yeterlilik Testi (TYT), 8 Kasım'da ise Alan Yeterlilik Testi (AYT) yapılacak. Sınav sonuçları 10 Kasım'da duyurulacak. Sınava giren öğrenciler SEY Vakfı tarafından verilecek eğitim bursunu kazanabilmek için düzenlenecek bireysel sınava da katılma hakkı kazanacak.Seviye tespit sınavının tüm soru çözüm videolarına dijital eğitim platformu üzerinden ulaşılabilecek.Açıklamada görüşlerine yer verilen Bahçeşehir Koleji Eğitim ve Eğitim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Özge Aslan, her çocuğun kaliteli bir eğitimi hak ettiğini belirterek, şunları kaydetti: 'Kurum olarak bu konuda üstümüze düşen görevi en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz. Dijital eğitimin artık hayatımızın bir parçası olduğu gerçeğinden yola çıkarak bu alandaki 10 yıllık deneyimimizi her geçen gün daha da geliştiriyoruz. İsteğimiz tüm öğrencilerin iyi bir eğitim alabilmesi. İşte bu nedenle okul ayrımı yapmadan 8'inci ve 12'nci sınıf öğrencilerini ücretsiz katılabilecekleri bu sınava davet ediyoruz. Başarılı olanlar SEY Vakfı tarafından verilecek eğitim bursunu kazanma şansı yakalayacakları bireysel sınava katılmaya hak kazanacaklar. Belki de yeni bir geleceğe kapı açma şansı yakalayacaklar.'
Duygu Özkan Kılıç Yazio: Haz İletişiminden Kurtulmak Mümkün mü?
Sevgili Haz Sözcüğü;Aslında anlamınla coşku uyandıran bir kelimesin:“Bir şeyden duyusal veya manevi sevinç duyma” …Ancak …Malum 2020’yi böylesine hararetli yaşarken ve de sanki sadece 21. yüzyıl varmış gibi davranırken her alanda, hızla arınmamız gereken haz iletişiminden ve haz iletişimcilerinden uzaklaşmak adına nedir ve kimdir gözlemleriyle belki hep birlikte yetişkin zorbalığını azaltabiliriz.
Fetö Şüphelisi Hakkında 15 Yıla Kadar Hapis İstemi
EDİRNE (AA) - Edirne'de, FETÖ soruşturması kapsamında eski akademisyen hakkında, 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı, örgütle bağlantısı olduğu iddia edilen tutuksuz F.S. hakkındaki soruşturmasını tamamladı. Eski akademisyen F.S. için 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası istenen iddianame, Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.Toplanan bilgi ve belgeler, şüpheli ifade tutanağı, bilirkişi raporları ve tutanaklara da yer verilen iddianamede, şüpheli F.S'nin örgüt evlerinde kaldığı, örgütün 2011 yılında çaldığı sorularla KPSS, ALES, Askeri Hakimlik Sınavı ve YDS'ye girdiği belirtildi. 'Deneme sorularının normal olmadığını askeri hakimlik sınavına girince fark ettim'Şüphelinin savcılık ifadesinde, 'Sezgin' kod adlı bir kişinin Askeri Hakimlik Sınavı'na 4 gün kala arkadaşlarıyla kaldığı örgüt evine geldiğini ve kendilerine bir deneme sınavı getirdiğini anlattı. F.S. savunmasında şu bilgileri verdi:'Sınava 4 gün kalmıştı. 'Sezgin' kod isimli kişi yanıma geldi ve deneme sınavını çözmemi istedi. Diğer arkadaşlar da odasındaydı, onlara da verdi mi bilmiyorum. Ben deneme sorularını çözdüm. Ben deneme sorularının normal olmadığın Askeri Hakimlik Sınavı'na girince fark ettim. Sorunların yüzde 30'u benzer çıktı. Bir kısmı da önceki verdikleri deneme sınavı sorularına benziyordu. Daha sonra beni mülakata girmem için zorladılar, ben mülakata girmek istemediğimi söyledim. Tartışma yaşadık. Daha sonra mülakat sınavına girdim. Sınavın ardından bir kişi yanımıza geldi, 7-8 kişilik grup içerisindeydim. Ben ve diğer bir kişiye 'Sizin burada işiniz yok' diyerek kibarca bizi kovdu. Bu yapının ne kadar güçlü olduğunu anladım.' İddianamede, şüphelinin ALES ve YDS'ye de girdiği, örgüt elemanları tarafından sınavlardan 3-4 gün önce, F.S'ye sınavdakine benzer veya aynı soruların çözdürüldüğü, en son YDS'yi kazanarak akademisyen olduğu belirtildi.
Meral Velibeyoğlu Yazio: Çark Ettim Yolumu Buldum
Geçen hafta koç kimliğimle konuşmacı olarak davet edildiğim bir grupta farkındalık çalışması yaptırmak amacıyla ŞİMDİ ve BURADAN baktırarak, GELECEĞİ tasarlamayı sağlayan bir yöntem uyguladım. Bunun için ilk önce bir mevcut durum analizi yapılıyor. Bir çark üzerinden kendi değerlerinizi ortaya koyup mevcut durumunuza bakıyorsunuz. Buradaki amaç durumunuzu görselleştirerek ve somutlaştırarak kendinizi görebilmeniz. Daha sonra kişi kendi çarkına bakarak, mihenk taşını buluyor ve çarkını daha iyi nasıl döndürür konusunda mevcut durumuna “adaptif çözümler” arıyor. Bu çözümlerden hedefler oluşturuluyor ve en son aşamada kişi kendi eylem planını çıkarıyor. Hedef deyince genelde gözümüz korkar, bazen de ulaşılamaz görünür. Ama hedefler amaçlarımızdır, en önemlisi umutlarımızdır. Bizi yolda ve canlı tutar.  Çalışmayı yaparken, aklıma benim bu çalışmayı öğretmen kimliğimle yapmak geldi. Bu kaotik uzaktan eğitim döneminde kafamdaki karmaşaya netlik kazandırır diye düşündüm. Eve gelir gelmez oturdum mevcut öğretmenlik becerilerim ile ilgili çarkımı çıkardım.  Sizinle kendimle ilgili fark ettiklerimi ve durumu iyileştirmek için hangi hedefleri belirlediğimi paylaşmak istiyorum.
Ayfer Batı Yazio: Yaratıcı Beyin – Daha Üretken ve Yenilikçi Bir Beyin İçin 6 Adım
etiket
Bazı insanlar yaratıcılığın bir armağan olduğunu düşünür; dünyada sadece belirli sayıda insana verilen bir armağan… Vincent Van Gogh, Ludwig Van Beethowen, Toni Morrison ve Annie Leibovitze gibi isimlere verilen bir armağan…  Ama gerçek şu ki; yaratıcılık bir hediye değil, bir yeti, öğrenilebilecek ve geliştirilebilecek bir yeti. Yeter ki doğru öğreti ve deneyim yolları bulunsun, çaba ve çalışma ile bir araya gelsin. Peki bu doğru öğreti ve deneyim yolları nedir, nasıl daha yaratıcı olabiliriz, yaratıcılığımızı nasıl geliştirebiliriz?  Araştırmalar gösteriyor ki, beynimizde yaratıcılıktan sorumlu üç ağ var: Odak ve dikkatten sorumlu olan yönetici dikkat ağı, hayâ ve hayal kurmaktan sorumlu olan hayal ağı, ki adından da tahmin edilebilir, ve beynimizde saklanan bilgiler ile çevremiz arasında bağlantı kurmaktan sorumlu olan çıkıntı ağı. Daha yaratıcı hâle gelmek istiyorsak eğer, bu üç ağı da meşgul etmenin yollarını bulmak gerekiyor. Peki bunun yolları tam olarak neye benziyor? Daha yaratıcı olmak için yapabileceğimiz bazı somut şeyler neler?
Reklam
Diyanet 5 Bin Personel Alacak
Diyanet İşleri Başkanlığı'nca sözlü sınav sonucuna göre 3 bin 500 imam-hatip, 1500 Kur'an kursu öğreticisi ve 100 müezzin-kayyım alınacak.
Reklam
Kayhan Karlı Yazio: Tarım mı? Teknoloji mi?
etiket
Öncelikle bir genel manzarayı çizelim istiyorum. İnsanlık neolitik devrimden ve endüstriyel tarımdan sonra ziraatta yeni bir devrimin eşiğinde. Son dönemde değişimin hızının artışından dolayı, çağ açıp kapatan dönüşümlerin süreleri de çok uzun sürmemekle birlikte özellikle sanayi devriminin şekillendirdiği son dört yüz yıllık sosyolojik yapı, bu yeni dijital teknoloji kırılımıyla tam anlamıyla yerle yeksan olmak üzere… Bu son aylarda salgının tetiklediği tartışmalardan bir tanesi de sanayi devrimi öncesi tarım toplumuna dönüş ve sağlıklı gıdayla yaşamak diye özetlenebilecek, derin olmayan bir tartışma başladı. Oysa insanlığın tarım toplumu olarak yaşadığı dönemlerde nüfusu bugünkünün altıda birinden daha azdı… Tartışılması ve cevaplarını bulmamız gereken sorularımız var aslında ve bu cevaplar belki de yeni hayatı tasarlayacak kuşakların, başta eğitimleri olmak üzere her türlü gündemlerini değiştirecek.
Meral Velibeyoğlu Yazio: Uzaktan Haberler
etiket
Okul zilleri bu dönem uzaktan çaldı. Öğretmenler ve öğrenciler ekran karşısına geçtiler. Büyük bir heyecanla ilk buluşmalar, ilk dersler gerçekleşti.  Ama size bir iyi, bir kötü haberim var.  Kötü haber: Uzaktan eğitim başladı, ama dersler hiç verimli değil.  İyi haber: Süper kahraman öğretmenler, aileler ve öğrenciler var. Uzaktan eğitimi nasıl verimli hale getiririz konusunda kafa yoruyorlar.
Reklam
Ayfer Batı Yazio: Uzaktan Öğretimin mi Var, Tasarımın Var!
etiket
Realiteyi kabullenmiş önemli bir yaşam becerisi. Realiteyi uyum ise vazgeçilmez bir ayakta kalma becerisi. Öğretmen olmak ve öğretmen kalmak ise bilimsel bir yaşam ve ayakta kalma becerisi. Öncelikle hepimize büyük bir alkış. Yaşam becerimiz tam, ayakta kaldık, devam ediyoruz. Hepimizin yeni gelişim alanı uzaktan öğretim tasarımı hepimize öğrenme coşkusu versin diyor, dört sihirli kavramı tasarım becerimize sunuyorum.
Kayhan Karlı Yazio: 10 Soruda Sosyal ve Duygusal Öğrenme İçin Siz Ne Yapıyorsunuz?
etiket
Sosyal ve duygusal öğrenme nedir diye sorsam hemen bir sürü cevap gelmeye başlar. Eğitim dünyasında son dönemde farklı paydaşların özellikle de eğitimcilerin giderek öğrencilerin sosyal ve duygusal öğrenme (SDÖ) yeterliliklerinin geliştirilmesine vurgular yapılıyor ve gelişmiş eğitimsel kazanım, başarı ile sosyal duygusal öğrenme arasında bağ kurmaktadır. Covid19 salgınıyla birlikte aslında bu kavramların iyice güncelleştiğini de görüyoruz. Öyle ki aslında eğitim sistemleri son yıllarda bilişsel alanların gelişimine odaklanmaktan dolayı kaçırdığı sosyal-duygusal beceriler boyutunu salgın sırasında toplumsal olarak keşfettik. Oysa ülkemizde bu tartışmaların önemli bir boyutu, SDÖ odaklı çalışan okulların daha çok oyun oynadıkları ve öğrenenlerin akademik-bilişsel gelişimlerini geride bıraktıkları yönünde bir algı etrafında yürümekteydi... Şimdi bakıyorum da düne kadar öğrenenlerin bu becerilerini umursamayan ve varsa yoksa deneme sınavları ve sonuçları diyen okulların salgın sonrası yeniş normalleri bu beceriler odaklı olacakmış…
Türker Toker Yazio: Eğitimde Kritik Bileşen: 6 Adımda Çocuğunuzun Sosyal Duygusal Becerilerini Geliştirin
etiket
Bugün eğitim sistemimizde başarılı olmanın yolu sınav kazanmaktır. Sistemin tüm bileşenlerinin başarısı da bu şekilde ölçülür. Evden başlayarak iyi veli, iyi öğrenci, iyi öğretmen, iyi müdür sınav başarısı üzerinden değerlendirilen sistem bileşenleri haline gelmişlerdir. Basitçe anlatmak gerekirse sınav, sistemde sosyal kademeler arası geçişin anahtarıdır. Anneniz ya da babanız belediyede işçi ise yılda belli miktarda soru çözerek önce iyi bir lise sonrasında da iyi bir üniversite kazanma şansınız bulunmaktadır. Bu sayede gecekondudan rezidansa geçişiniz mümkün olabilmektedir. Bu noktada önemli bir yere vurgu yapmak isterim: Sizinle birlikte aynı akademik başarıyı gösteren birlikte aynı lisede okuduğunuz, aynı üniversite sıralarında ders dinlediğiniz arkadaşlarınız ile bugün bulunduğunuz konum! Bizimle birlikte benzer akademiksüreçlerden geçen arkadaşlarımızın kimi hayatta bizden daha başarılı kimi ise daha başarısız. Örneğin Türkiye’de tıp fakültesi kazanmak içim yaklaşık 3 milyon öğrenci arasından ilk 20 bine girmek zorundasınız. ilk 20 binde bulunan öğrencilerinse netleri aslında birbirlerine göre çok da akademik fark oluşturacak netler değil. Ancak aldıkları 4 yıllık tıp eğitiminin ardından hayatta gösterdikleri başarılar arasında ciddi farklar oluşmakta. Bunun temel sebebi sosyal duygusal beceriler olarak adlandırdığımız ve “duyguları anlayıp yönetmek, olumlu hedefler belirleyerek bu hedeflere ulaşmak, başkaları için empati duymak ve göstermek, pozitif ilişkiler kurarak bu ilişkileri sürdürmek ve sorumlu kararlar vermek için gerekli olan bilgi, tutum ve beceriler” olarak tanımladığımız beceri setleridir.
Reklam
Reklam
Kayhan Karlı Yazio: Altı Boyutta Güncel Eğitim Sistemleri
etiket
Onedio sayfalarında ilk yazımda okuyuculara en güncel konulardan birisi ile merhaba demek ve kendi alanımda detaylar vermek istedim. Özellikle sadece ülkemizde değil dünya üzerindeki tüm ülkeler genelinde tartışılan eğitim sistemleri, Covid-19 salgınıyla birlikte tam anlamıyla kral çıplak durumuna geldi. Özellikle de içerik ve ulaştırma yöntemleri açısından çağın çok gerisinde kalmış olan eğitim dünyası şimdi büyük bir kriz yaşıyor ve yaşatıyor…
Türker Toker Yazio: 7 Adımda Sağlıklı Uzaktan Eğitim İçin Velilere Öneriler
etiket
“Tuhaf zamanlarda yaşayasın…” der bir Çin atasözü. Gerçekten de tuhaf zamanlardayız. Eğitime dair alışkanlıklarımızın,inançlarımızın ve dahi bildiklerimizin şiddetli travmatik sarsıntılar geçirdiklerine şahit oluyoruz. Çok değil 6 ay öncesine kadar sabah servise bindirip okula uğurladığımız çocuklarımızla şimdilerde eğitimin çok farklı bir uygulamasını tecrübe etmekteyiz.Başlangıçta “Acil Uzaktan Öğretim” olarak karşımıza çıkan durum şimdilerde daha sistematik bir kurgu ile yapılandırılmış ve eğitimin tüm paydaşlarını ilgilendiren “yeni normal” mottosuyla sistemin merkez noktası haline gelmiştir. Bu da öğrenci, öğretmen ve velinin bir süre daha eğitime-öğretime dair alışılmışın dışında davranmaları gerektiği anlamına gelmektedir. Hepimiz uzaktan eğitime dair  bu hızlı ve beklenmedik dönüşüme uyum sağlamalıyız. Bu yazıda sizlere 7 adımda çocuklarınıza uzaktan eğitimde nasıl yardımcı olacağınıza dair bir rehber sunulmaktadır. Bu rehber görece bizler için yeni ve alışılmadık uzaktan eğitim araçlarından en iyi şekilde faydalanabilmemize yardımcı olabilir. Bununla birlikte evden öğrenmenin yüz yüze öğrenmeden daha pratik olan bazı yönlerine de hazır olmanızı sağlayabilir.
Rıfat Kamaşak Yazio: İtiş Kakış Girişimcilik…
etiket
Yükseköğretim Kurumları Sınav (YKS) sonuçları açıklandı ve binlerce genç geleceklerine yön verecek üniversite programlarına kayıt hazırlıklarına başladı. Bu gençler mezun olduktan sonra iş dünyası ekosisteminin en önemli dinamiklerini oluşturacaklar. Dünyada ve ülkemizde diş hekimliği, hukuk ve tıp harici alanlar öğrencilere direkt mesleki yeterlilik kazandırmıyor. Olsun kazandırmasın zaten itiştirildikleri yer belli, girişimcilik… Bir girişimci kafasıdır gidiyor, hadise belli. Ey genç (!) girişimci ol şirketini kur, parayı koyacak yer bulamayacaksın.
Reklam