Elektrik Haberleri

Türkiye 'sahte e-imza soruşturması'yla çalkalanıyor. Belgede sahtecilik yapan bir çetenin yakalanmasının ardından mezuniyet, ehliyet gibi pek çok resmi belgenin para karşılığında sahtesini yaptıkları ortaya çıktı. Şüpheliler ifadesinde aralarında doçent ve profesör bulunan yaklaşık 400 kişinin usulsüz atamalarında rol oynadıklarını itiraf etmişti. Türkiye'yi sarsan bu ifadelerin ardından sahte mezunların kim olduğu merak ediliyor. Can Medya Grubu Ankara Temsilcisi Fevzi Çakır, Habertürk'te yayınlanan haberinde sahte mezun pek çok ismi deşifre etti. İşte detaylar!Kaynak

Sahte diploma skandalı her geçen gün daha da derinleşiyor. Tüketici şikayet platformlarına yapılan yüzlerce başvuru, dolandırıcılık ağının ulaştığı boyutu gözler önüne serdi. Diploma vaadiyle kandırılan mağdur sayısının arttığı görülürken eczacının, mühendisin, hukukçunun sahte diplomalı olduğu ortaya çıktı. Sosyal medyada sahte diploma skandalına tepkiler de vardı.

Her insan için üniversite yılları farklı bir yer taşır. Kaç yaşına gelirseniz gelin, öğrenci evinde arkadaşlarla yaptığınız sohbetleri, uykusuz geceleri ve özellikle sınav haftasında yaşanan 'sıçtın mavisi'ni görmeyi bile özlüyorsunuzdur. Eğer öğrenci yurdunda kaldıysanız, anlatmaya doyamayacağınız anılar hafızanıza kazınmıştır. Ev arkadaşı, oda arkadaşı bazen dost, bazen de düşman çıkabiliyor. X kullanıcılar, öğrenci yurdunda oda arkadaşlarıyla yaşadıklarını anlattı. Anlatılanlar, okuyanların kanını donduracak türden.

Sanatın iyileştirici gücünü hepimiz iyi biliriz. Bir kanundan ya da neyden çıkan tınılar, notaların hakkını vererek kadife tonda söylenen şarkı, her bir fırça darbesini hayranlıkla incelediğimiz bir tablo… Alır götürür bizi başka alemlere. Ruha, göze kulağa şifa olur. Zamanında külliye olarak kurulan, günümüzde sağlık müzesine dönüştürülen Edirne’deki tarihi yapıda bir zamanlar musikiyle, su sesiyle tedaviler yapılırmış. Bir şelalenin, deniz kenarındaki dalga seslerinin, kuş cıvıltılarının huzurunu kim verebilir? Doğada gezintiye çıkmanın da rahatlatması bu sebeptendir. İnsanın dokunarak bozmadığı doğal ortamların her karışı gerek görüntüsüyle, gerek kokusuyla ve sesiyle ilahi sanatı bizlere resmeder. İşte gerçek sanat bence budur. Ve Yaratıcı’nın sanatından izler taşıyan her sanat türü bence bi o kadar güzeldir.

“Güçlü olan, fırtınadan kaçan değil; fırtınanın içinde yavaşlayabilendir.”— AnonimSon üç ayda Türkiye ekonomisinde yaşanan gelişmeler, sadece istatistikleri değil, insan psikolojisini de altüst etti. Merkez Bankası’nın politika faizini %50 seviyelerinde tutması, ticari kredi faizlerinin %60'lara dayanmasıyla birlikte, işletmeler için nakit akışı artık bir hayatta kalma mücadelesine dönüştü. Özellikle küçük ve orta ölçekli girişimciler, bir yandan artan hammadde ve üretim maliyetleriyle, diğer yandan müşteri tarafında azalan talep ve ödeme zorluklarıyla baş etmeye çalışıyor.Döviz kurlarının sadece Haziran-Temmuz 2025 arasında yaklaşık %7’lik bir artış göstermesi, ithalata bağımlı iş modellerinde anlık kararları bile riskli hâle getirdi. Elektrik, kira ve personel giderleri gibi sabit maliyetler kontrolsüz biçimde yükselirken, satış gelirleri aynı oranda artmadı. TÜİK’in son verilerine göre, tüketici güven endeksi 65’in altına inerek yılın en düşük seviyesine ulaştı. Bu, sadece piyasanın değil, insanların da geleceğe güven duymakta zorlandığını gösteriyor.Ancak girişimcinin yaşadığı fırtına sadece ekonomik göstergelerle ölçülemez. Gerçek kriz, çoğu zaman dışarıdan görünmeyen, içsel bir sarsıntıdır.Geceleri uyuyamayan, ertesi güne kaç müşteriyle devam edeceğini bilemeyen, kredi başvuruları reddedilen ya da tahsilat sorunu yaşayan binlerce girişimci için bu dönem, sadece iş kaygısı değil, kimlik, yeterlilik ve anlam krizidir aynı zamanda. “Ben bu yükü ne kadar taşıyabilirim?” sorusu, sadece finansal değil, ruhsal bir sorgulamadır.İşte tam da bu noktada, girişimcilik yolculuğunun pek konuşulmayan ama en kritik boyutu devreye giriyor, içsel dengeyi koruyabilmek. Fırtına dışarıda koparken, içerde sükûneti inşa etmek. Bu yazı, tam da bu dengede kalabilmenin yollarını konuşmak için yazıldı.

Güney Kore menşeli Hyundai, ülkemizde çoğu kişinin tercih ettiği bir otomobil markası konumunda. Yıllardır Türkiye pazarındaki yerini koruyan Hyundai'ın güncel fiyatları her ay başında yakından takip ediliyor. Temmuz ayında yapılan ÖTV düzenlemesinin ardından Hyundai fiyatları da merka konusu oldu. Hyundai, Ağustos ayında geçerli olacak fiyatlarını da yayınladı.Peki, Hyundai i10, i20, Bayon, Tucson, Kona ve Santa Fe ne kadar oldu? İşte Hyundai Ağustos 2025 güncel fiyat listesi.Kaynak

Alman otomobil üreticisi BMW, Ağustos ayında geçerli olacak güncel fiyatlarını duyurdu. Otomobillerinde lüks ve konforu bir arada sunan BMW, yıllardır değişmeyen kalite anlayışı gibi klasikleşen modelleriyle de otomobil tutkunlarının gözdesi olmaya devam ediyor. Markanın, bu ayki fiyat listelerinde ise geçtiğimiz aya göre zamlanan fiyatlar dikkat çekti. Peki, BMW'nin 1, 2, 3, 4, 5, 7, 8, M, X ve i serilerinin güncel fiyatları ne kadar oldu?İşte BMW'nin Ağustos ayı güncel fiyat listesi

Otomobil dünyasında trendler son yıllarda değişmeye başladı. Şehir içerisinde pratik bir kullanım sunan mini elektrikli araçlara rağbet çoğaldı. Otomobil dünyasının önde gelen markaları, farklı özelliklere sahip mini elektrikli araçlar üretti. Trafikte daha kolay bir kullanım sunan, park sıkıntısı yaşamayan ve benzinli olmadığı için yakıt tasarrufu da sağlayan mini elektrikli araçlar her geçen gün yaygınlaşıyor. Ülkemizde Citroen, Fiat, RKS, Volta ve Kuba marka mini elektrikli araçlar bulunuyor. Peki elektrikli araçların fiyatları ÖTV düzenlemesi sonrası arttı mı?Citroen Ami, Fiat Topolino, RKS A1, Kuba ve Volta EV1 mini elektrikli arabalar ne kadar?İşte, mini elektrikli otomobillerin Ağustos ayı fiyatları.

Türkiye gündemi her daim hareketli, dinamik ve değişken. Her an yeni bir haberle, yeni bir gelişmeyle karşı karşıya kalıyoruz. Durum böyle olunca da gündemi takip edip ‘eskimeden’ kalabilmek zorlaşıyor.Biz de sizler için mutlaka okumanız gereken içerikleri tek yerde topladık.İşte gözden kaçırılmaması gereken ve mutlaka okumanız gereken içerikler...

Filistin’de tarihin en büyük soykırımlarından biri yaşanıyor. Tablo her geçen gün daha da ağırlaşıyor. Özellikle Gazze’de siviller, bombaların gölgesinde yaşamaya çalışıyor. Hastaneler yetersiz kalıyor, çocuklar temiz suya, yeterli gıdaya ve güvenli bir sığınağa ulaşamıyor. Elektrik kesintileri, ilaç eksikliği ve yıkılan altyapı nedeniyle hayat durma noktasına geliyor. İnsani yardımlara ulaşamayan halk, açlıktan kırılıyor. Bir kadın, savaştan önceki hayatıyla bugünkü hayatını karşılaştırdı. Ortaya çıkan fark yaşananların boyutunu gözler önüne serdi.