Geçtiğimiz Ay Bunlar Okundu! Şubat Ayının En Çok Satan Kitapları
Okumakta olduğunuz kitap bitmek üzere ve şimdiden ne okuyacağım derdine mi düştünüz? O zaman hemen buraya. Şubat ayının en çok satılan ve en çok okunan kitapları fiyatları ve yorumları ile beraber listeledik. Aralarından favori türünüzü seçin ve kitabı hemen sepete ekleyin. Merak etmeyin Amazon kitapları gerçekten çok hızlı gönderiyor. Elinizdeki bitmeden yenisi kapınıza çoktan gelmiş olur bile...'Bu içerik iş birliği içeriyor.'*Satın aldığınız ürünlerde satıcılardan kaynaklanan sorunlardan Onedio sorumlu değildir.Bu içerik 03.03.2025 tarihinde güncellenmiş olup, bu içeriğe erişim sağladığınız zamana göre listelenen ürün fiyatlarında değişiklikler olmuş olabilir.
Eni Vici Vokke Değilmiş: Michael Jackson'ın "Smooth Criminal" Şarkısında Bahsettiği Annie'nin İlginç Hikayesi
Hepimiz Smooth Criminal şarkısını dinlerken Michael Jackson’ın peş peşe sorduğu o meşhur soruya şahit olmuşuzdur: “Annie, are you okay?” Peki, hiç düşündünüz mü, bu Annie kim?Çoğumuzun kulaktan dolma bir şekilde “Eni vici vokke” olarak duyduğu bu sözlerin aslında oldukça ilginç bir geçmişi var. İlk yardım eğitimlerinden popüler kültüre kadar uzanan bu hikâye, şarkının sandığınızdan çok daha farklı bir anlam taşıyor.Hazırsanız, Michael Jackson’ın neden ısrarla Annie’nin iyi olup olmadığını sorduğuna birlikte bakalım!
Adolf Hitler Hiç Doğmamış Olsaydı Dünya Nasıl Bir Yer Olurdu?
Tarih, dönüm noktalarıyla şekillenir. İnsanlık tarihini derinden etkileyen bazı kişiler ve olaylar, bugünkü dünyayı oluşturmuştur. Adolf Hitler de bu isimlerden biri. Onun politikaları ve liderliği, dünya tarihinin en büyük savaşlarından birine ve tarihte eşi benzeri görülmemiş bir soykırıma yol açtı.Peki, Hitler hiç doğmamış olsaydı, dünya nasıl bir yer olurdu? II. Dünya Savaşı yine çıkar mıydı? Holokost yaşanır mıydı? Alternatif tarih senaryoları üzerine düşündüğümüzde farklı ihtimaller karşımıza çıkıyor.Bazı tarihçiler, II. Dünya Savaşı'nın Hitler olmadan da kaçınılmaz olduğunu öne sürerken, bazıları ise farklı bir dünya düzeninin ortaya çıkabileceğini düşünüyor. Eğer Hitler doğmamış olsaydı, Nazizm yine yükselir miydi? Avrupa’da aşırı milliyetçilik başka bir lider etrafında mı şekillenirdi, yoksa daha barışçıl bir süreç mi yaşanırdı? Gelin, tarihin raflarındaki o tozları kaldıralım ve o alternatif sürece hep beraber bakalım...
Sohbetlerin Aranan İsmi Olacaksınız: Arkadaş Ortamında Satabileceğiniz 15 Şaşırtıcı Bilgi
Herkesin bildiklerinden daha fazlasını arıyorsanız, sizin için ortamlarda satılacak en eşsiz bilgileri derledik. Yeni girdiğiniz ortamda ya da etkilemek istediğiniz kişinin yanında sohbetin kontrolünü elinize alabilirsiniz. Üstelik etrafınızdaki herkesi şaşırtacak birbirinden özel bilgilerle edebiyattan tarihe, ekonomiden ilişkilere, doğadan Türk mutfağına her konuda anlatacak bir şeyiniz olacak. İşte arkadaş ortamında satabileceğiniz 15 ilginç konu ve bilgiKeyifli okumalar...
Konya'dan Bile Küçükler: Yüz Ölçümleriyle Sizi Şaşırtacak 5 Ülke!
Türkiye'nin yüz ölçümü tam olarak 783.562 km². En büyük ilimiz olan Konya'nın yüz ölçümü ise 38.257 km². Yani Konya, sahip olduğu yüz ölçümüyle aslında bazı Avrupa ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkeden daha büyük. Genellikle turistik açıdan duyduğunuz ülkelerin yüz ölçümlerinin ne kadar olduğunu öğrenince ise şaşırabilirsiniz. İşte, dünyanın yüz ölçümü en küçük ülkeleri!
Bağımsız Sanatçılar ve Görünmezlik Tuzağı: Özgürlüğün Bedeli
Sanatın her zaman özgür ve bağımsız bir alan olduğu söylense de günümüzde bağımsız sanatçılar için görünmez kalmak neredeyse kaçınılmaz bir kader hâline gelmiştir. Büyük sanat kurumları, müzeler, galeriler ve yatırımcılar sanat dünyasını şekillendirirken, bağımsız sanatçılar bu sistemin dışında kalan, desteklenmeyen ve çoğu zaman fark edilmeyen kişiler olarak varlıklarını sürdürmeye çalışıyor. Görünmezlik tuzağı, sanatçının yalnızca sanatsal üretimiyle değil, aynı zamanda sistem içindeki yerini nasıl konumlandırdığıyla da ilgilidir. Bu tuzak, sanatçıyı kısıtlayan ekonomik, sosyal ve kültürel faktörlerle örülmüş, katmanlı bir yapıdır.
Mutlaka Okunması Gereken 10 Beyin Kitabı
'Beyin, evrendeki en karmaşık nesnedir.' – V. S. Ramachandran.Buna tüm kalbimle katılıyorum. Beynimizi anlamak, aslında kendimizi anlamak demek. Düşüncelerimiz nereden geliyor? Duygularımız nasıl şekilleniyor? Bilincimizin derinliklerinde neler yatıyor? İşte bu sorular, beni her zaman büyülemiştir. Çünkü beynimiz yalnızca bir organ değil; dünyayı algılama biçimimiz, hikâyeler yaratma yeteneğimiz ve kim olduğumuzun en büyük kanıtı.Bu yüzden, beynin sırlarını çözmeye çalışan en iyi kitapları bir araya getirmek istedim. Nörobilimden psikolojiye, bilinçaltının gizemlerinden yaratıcılığın kaynağına kadar uzanan bu kitaplar, hepimizin zihnini açacak nitelikte. Eğer siz de düşüncelerinizin nasıl şekillendiğini, kararlarınızın ardındaki mekanizmaları ve insan olmanın doğasını merak ediyorsanız, doğru yerdesiniz.Şimdi, birlikte bu büyüleyici keşif yolculuğuna çıkalım!
Ölmek Var, Vazgeçmek Yok- Mickey7’nin Absürt ve Varoluşsal Macerası
Bilim kurgu, bazen insanı sonsuz evrenin derinliklerine sürükleyen muhteşem bir keşif aracı, bazen de iç dünyamızdaki en karanlık sorularla yüzleşmemizi sağlayan bir ayna. Edward Ashton’ın Mickey7’si ise tam olarak bu iki unsuru mükemmel bir dengeyle harmanlayan hem düşündüren hem de kahkaha attıran bir roman. Yani, ölmekten bıkmayan bir karakterin hikâyesi nasıl bu kadar eğlenceli olabilir, diyorsanız, işte burada Ashton’ın ustalığı devreye giriyor.
Kaptan Ailesinin Sahnesinde: "Bir Günümüz Efsanesi / Ferhat ile Şirin"
Efendim, bugünkü yazımda değişik bir konsept deniyor olacağım. Bugünkü konuklarım başarılı oyuncular Orçun Kaptan ve Damla Cercisoğlu Kaptan. Onlar aynı zamanda karı koca ve çok başarılı işlere imza atacağına adım gibi emin olduğum yepyeni bir tiyatroyu yani Eserekli Tiyatro’yu kurdular ve ilk oyunları Bir Günümüz Efsanesi / Ferhat ile Şirin’i 6 Mart’ta Şişli Tiyatrosu’nda sahneleyecekler. Normalde soruları ben sorarım ve konuklarım cevaplar ama bugün bir değişiklik yapmak istiyorum ve konuklarımın birbirlerine soru sorup cevaplamalarını arzu ettim. Çok da keyifli bir dialog oldu. Ee hadi buyrun o zaman röportaja…