
Filin Gövdesinde İnsanlık, Gölgesinde Aptallık: Saramago’dan Sessiz ve Derin Bir Yolculuk
Tarihe dönüp baktığınızda çoğu zaman büyük savaşlar, krallar, antlaşmalar görürsünüz fakat gözden kaçan, küçücük gibi görünen ve devasa anlamlar taşıyan detaylar da vardır. Mesela 1551 yılında Portekiz Kralı III. João, kuzeni Roma Germen İmparatoru II. Maximilian’a hediye olarak bir fil gönderir. Evet, bildiğiniz anlamda bir fil. Koca gövdeli, sessiz, ağırbaşlı bir hayvan. Lizbon’dan yola çıkar ve Viyana’ya kadar yürütülür.Tarihin dipnotu gibi görünen bu olay, Nobel ödüllü yazar José Saramago’nun zihninde büyür, ironik ve derinlikli bir romana dönüşür. Bu romanın Filin Yolculuğu olarak bilinir.Saramago’nun diğer kitaplarını bilenler için bu şaşırtıcı bir hamle değildir. Körlük, Kopyalanmış Adam, Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş gibi romanlarında olduğu gibi burada da mesele sadece olaylar değil; insanın düşünce biçimi, toplumsal yapının absürtlüğü ve görünürlük arzusudur.Belki de bu kitap, onun en sade görünen ve aynı anda en dolaylı anlatı taşıyan eseridir.



















