Hayatının karesini yakalamak için sabırla bekleyen fotoğraf sanatçılarının birbirinden benzersiz fotoğraflarına hayran olacaksınız. Tek bir kusursuz kare için günler, aylar ve hatta yıllar harcayan yetenekli sanatçıların karelerinde doğanın zarafeti ve büyüleyici güzelliği sizi bekliyor. İşte, bakmaya doyamayacağınız o eşiz kareler... Kaynak: James Lucas
Orta çağ ressamların insan figürlerini ne kadar detayla çizebileceğini hepimizi biliyoruz. Ancak bu sanatçıların bazı çalışmalarında bebek figürleri alışılmışın dışında tasvir edilmiştir. Peki bunun ardında yatan sebep nedir ve bu istenmeyerek mi yapılan bir olaydır? Hadi bu soruları hep birlikte cevaplayalım...👇
Mehmet Özcan, Hümeyra Dağlı, Hatice Güven ve Hazal Aras adlı öğretmenlerin yaratıcı ve eğlenceli fikirleri çocuklarla buluşunca ortaya çıkan renkli anlara beğeniler yağdı. Dünyada ünlü tabloları kostüm ve makyajla çocuklarla bir araya getiren öğretmenler tatlı öğrencilerine unutulmaz anlar yaşattı.
Günümüzde, Dünya'nın dört bir yanında yer alan ve muhteşem yetenekli heykeltıraşların ellerinden çıkan benzersiz su altı heykellerinden bazılarına göz atıyoruz. Su altı parklarında ve resiflerde yer alan heykeller ve batık şehirlerden oluşan başyapıtlardan bazıları, Twitter'da bir kullanıcı tarafından listelendi. Gelin, bu muhteşem su altı heykellerini birlikte keşfedelim... Kaynak: James Lucas
Bugün, köşemde başarılı yönetmen, oyuncu, yazar yani kısacası tam anlamıyla bir sanat insanı olan Kosta Kortidis’le sizleri buluşturmak isterim. Bunu sıradan bir köşe yazısı olarak değil de, Kortidis’in oyunlarını hayranlıkla izlemiş, hem yönetmenliğini hem oyun kurgusunu hem de oyunculuğunu çok beğenmiş birinin gerçek duyguları olarak okumanızı tavsiye ederim. Şayet hâlâ bir Kortidis oyunu izlemediyseniz de yazıyı okuduktan sonra hem Kosta’yı hem de tiyatro sayfalar olan Teatro Rudius’u takibe alıp, oyunların tarihlerini kaçırmamanızı tavsiye ederim. Girizgahı burada sonlandırıp bu keyifli ve samimi röportajla sizleri baş başa bırakıyorum. Keyifli okumalar.
Sanat hayatın aynasıdır ama bazı durumlar da hayat da sanatın aynası olabilmektedir. Gittikleri müzelerde kendilerine tıpatıp benzeyen potreleri görünce şok olan kullanıcılardan derlediğimiz bu içeriğimizi hadi hep birlikte inceleyelim...👇
Gösterime girdiğinden beri uzun bir süre geçse de G.O.R.A. şüphesiz sinemamızın en komik filmlerinden. G.O.R.A.'nın dördüncü filminin duyurulmasından bu yana son zamanlarda Cem Yılmaz ve Şafak Sezer gibi isimlerin kadro olduğu film serisi tekrardan gündeme geldi. Peki bu G.O.R.A.'da en çok aklımıza kazınan replikler hangileriydi?Gelin beraber hatırlayalım...👇
Göz kamaştırıcı detaylarıyla ağızları açık bırakan heykelleri derlediğimiz bu içeriğimizde hadi hep birlikte herkel sanatının derinliklerine bir yolculuğa çıkalım...👇
Ancak büyük bir sabır, sevgi ve şansla yakalanabilecek komik olduğu kadar tatlı hayvan resimlerinin bir araya geldiği yarışmada finalistler belli oldu. 'Komedi Evcil Hayvan Fotoğraf Yarışması' finalistleri arasında dikkatleri üzerine çeken harika dostlarımız Daily Mail tarafından paylaşıldı. İşte, birbirinden harika sevimli dostlarımız...
@minchoi isimli bir X (Twitter) hesabı, geçtiğimiz günlerde Star Wars ve dünyaca ünlü tabloları, Midjourney v6 ile bir araya getirdi. Sonuçlara gelin beraber bakalım👇
Sokaklara adete canlılık getiren çalışmalarıyla eski binaları tekrardan hayata döndüren sokak sanatçıları, sanatın dönüştürücü gücünü göz önüne seriyor. Bu yetenekli sanatçıların çalışmalarından derlediğimiz bu içeriğimizde hadi hep birlikte eski kentsel yapıların bile ne kadar güzel olabileceğini görelim...👇
Erbil Kare Yönetmeni Evrim Erbil şöyle diyor:“Sanatı tehdit edebilecek en büyük faktörlerden biri, ilham almak ile kopyalamak arasındaki çizginin bulanıklaşmasıdır. İlham, yapay zekâ da dahil olmak üzere, doğadan, hayattan, deneyimlerden veya duygulardan alınabilir ve bu ilham, yaratıcı bir süreçle dışa vurulabilir. Gel gör ki, teknolojiyi sadece kopyalamak amacıyla kullanmak, sanatın özgünlüğünü ve dolayısıyla yaşamını tehlikeye atabilir. Giclée sanatı, teknolojinin özgünlüğünde özel bir aşama… ”
Türkiye'nin ilk ve tek uluslararası dövme festivali 'İstanbul Tattoo Convention' için geri sayım başladı. Bu yıl altıncısı düzenlenecek olan festivalde dünyanın ve Türkiye'nin birbirinden yetenekli dövme sanatçılarını bir araya gelecek. Taksim Grand Pera'da düzenlencek olan, 'İstanbul Tattoo Convention'ın bu yılki süprizi ise Güneydoğulu dövme yapan kadınlar olacak. İşte, detaylar...
Bu özel röportajda, sanat dünyasının özgün ve yenilikçi isimlerinden Emrah Yücel ile derinlemesine bir sohbet ettik. Yaratıcı zekâsı ve sanatına olan tutkusuyla tanınan Yücel, bu söyleşide kariyeri boyunca izlediği yoldan, eserlerinin arkasındaki ilham kaynaklarına kadar pek çok konuda içtenlikle konuşuyor. Kaligrafi ve hat sanatına modern bir bakış açısı getiren çalışmalarıyla bilinen Yücel, aynı zamanda sanatın sınırlarını zorlayan projeleri ve sanata dair düşünceleriyle de dikkat çekiyor. Sanatın iletişimdeki gücüne ve estetik yönlerine dair değerli görüşlerini paylaşan Emrah Yücel, bu röportajda bize sanatının derinliklerine bir yolculuk sunuyor.Sanat tarihçileri ve eleştirmenler, Türk resminin genellikle Batı sanatından unsurlar alarak bir 'montaj' oluşturma eğiliminde olduğunu uzun yıllardır eleştirmişlerdir. Ancak, bu eleştirilere rağmen, yerel motifleri ve kaynakları çağdaş sanat anlayışıyla bütünleştiren ve bu sayede geniş bir kabul gören Türk ressamlar da var. Örneğin Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Devrim Erbil gibi sanatçılar, yerel ve evrensel öğeleri birleştirerek kendi benzersiz stillerini oluşturdular. Sanatınızda da benzer bir yaklaşım görmekteyiz; geleneksel Türk sanatını modern sanat ve heykel unsurlarıyla harmanlayarak evrensel bir dil yaratıyorsunuz.
Güze resim yapabilmek dünyanın en hoş yeteneklerinden biri. Resim yapma yeteneği sadece bir sanat formu değil, aynı zamanda bir iletişim biçimidir. Bu eşsiz yetenek, yaratıcılıkla da birleşince ortaya muazzam işler çıkabiliyor.
Diyalog Sanat Tiyatrosu'ndan yeni yorumuyla Tarla Kuşuydu Juliet seyirci ile buluşuyor. William Shakespeare'in ölümsüz eserinin Ephraim Kishon'un yeniden kaleme aldığı versiyonuyla yeni bir ekip tarafından sahneleniyor. Hale Kuntay'ın çevirdiği, Devran Şanlı'nın yönettiği 'Tarla Kuşuydu Juliet' oyununda M. Raşit Maraş ve Sena Çamur sahnede yerini alıyor. İşte, detaylar...
Ressam Akın Ekici, Türk resim sanatında kendi yolunu çizmiş, gelenekseli çağdaşla ustaca harmanlayan ve bu sentezle özgün bir sanatsal ifade geliştiren bir sanatçıdır. Geleneksel motifler ve yerel dokuları modern ve evrensel bir perspektifle ele alarak eserlerine taşıyan Ekici, bu yaklaşımıyla sanatının sınırlarını genişletmiş ve adeta bir köprü vazifesi görmüştür. Kendine has geliştirdiği, 'spatula resmi' olarak adlandırdığı teknik ile sanat camiasında dikkatleri üzerine çeken Ekici, çok katmanlı ve kalın boya kullanımıyla resimlerinde derinlik ve canlılık yaratmayı başarmıştır.Eserlerinde yer alan ritmik döngüler, sonsuz ihtimalleri ve döngüleri temsil ederek izleyiciyi zamansız bir yolculuğa çıkarır. Akın Ekici'nin sanatı, gelenekselin çağdaşla dansı ve renklerin sonsuz oyunu olarak tanımlanabilir; her bir eseri, hem gözü hem de ruhu doyuran bir sanatsal ifade zenginliği sunar.Gelin Ressam Akın Ekici'yi daha yakından tanıyalım
20. Yüzyılın başı, insanların uygarlığı bir bütün olarak algılama biçimleri ve genel amaçları başta olmak üzere değişimlerle dolu bir dönemdi. Birinci Dünya Savaşı'nın ya da sözde 'Tüm Savaşları Bitirecek Savaş'ın' patlak vermesi ve ardından gelen eşi benzeri görülmemiş yıkım, birçok kültürün inanç sistemlerinin temellerine meydan okumuş, bu da sanatçıların ahlakla ve Sanat'ın bir kültür için tam olarak ne olup ne yapması gerektiğini tanımlamakla ilgili çok sayıda deneyim ve keşif yapmasına yol açmıştır. İşte bunların ardından, sürekli değişmekte olan bir dünyada kendi yerlerini bulmaya çalışan bir sürü sanatsal akım ortaya çıkmıştır.
Oyunculuk, dışarıdan bakıldığında çoğu kişiye göre oldukça keyifli ve renkli bir dünya gibi görünür. Ancak bu birçok karmaşık ve zorlu süreçleri de beraberinde getiriyor. Oyunculuk, bir karakteri canlandırma, hikayeyi anlatma ve seyirciye duyguları aktarma becerisini gerektirir. Bu yüzden, oyunculuk sanatını icra edenlerin, karakterlerin ruh hallerini, duygularını ve düşüncelerini doğru bir şekilde yansıtabilme yeteneğine sahip olmaları gerekiyor. Bunu da yer aldıkları sanat yapıtına göre biçimlendirmeleri gerekiyor.