TARİH

Alman diktatör Adolf Hitler'in, ölmeden önce parkinson hastalığına yakalanmasının 2. Dünya Savaşı'nı kaybetmesine yol açmış olabileceği iddia edildi.Amerikalı bilim insanlarına göre, Hitler'in hastalığı kariyerini ve aldığı kararları etkilemiş.ABD'deki Pittsburgh Üniversitesi'nden bilim insanlarının bazı raporları değerlendirerek yaptığı araştırma, yıllarca parkinson ile boğuşan Hitler'in hastalığı nedeniyle insanlık dışı ve acımasız davranışlar sergilemiş, paranoyaklığının ırkçı düşüncelerini tetiklemiş olabileceğini gösterdi.'World Neurosurgery' dergisinde yayımlanan makalede, Hitler'in pişmanlık ve sempati besleyememesinin yanı sıra kendi çıkarları için başkalarını kullanmasının hastalığıyla bağlantılı olduğunu öne süren bilim insanları, parkinsonun diktatörün kariyerini ve aldığı kararları etkilediği dolayısıyla savaşı kaybetmesine yol açtığı değerlendirmesinde bulundu.

2 Temmuz 1993 Türkiye Tarihi'nin karanlık sayfalarından biri.  35 kişi gözü dönmüş barbarlar tarafından  katledildi. Devlet insanların katledilmesini seyretti ve katliamdan sonra olayın açığa çıkarılmasında da ağır ihmali oldu. İşte o ihmaller, demeçler ve katliamın iç yüzü.

Mutfak kültürümüzün kökenlerini hiç şüphesiz Osmanlı'ya borçluyuz. Birçok lezzet biraz farklılaşarak da olsa günümüze kadar ulaşmış durumda. Ama malesef hızlı yaşama kapıldığımız bu günlerde bu lezzetleri araştırmaya, bulmaya ya da gidip bir restoranda tatmaya vaktimiz yok. 😔Çok şaşalı ve lezzetli olan Osmanlı Mutfağındaki yemekler aslında sandığınızdan daha kolay. Evet belki pratik değiller ama zaman ayırıp denemeye değer lezzetler! 😋Özellikle Ramazan ayında misafirlerinizi şaşırtmak için deneyebilirsiniz!

Osmanlı döneminde, Keçecizade Hayreddin Efendi adında orta halli bir esnaf, padişahların yaptırdığı Selatin camilerini görüp imrenerek, kendisi de bir cami yaptırmayı diler. Cami yaptırma fikri aklına girdikten sonra hayattaki en büyük amacı, tutkusu bu olur.

Pomaklar, sayısı oldukça az olan Müslüman Slav ırklarından biri. Güneydoğu Avrupa'da Rodop Dağları ile Aşağı Trakya ve Makedonya bölgelerinde yaşamaktalar. Pomak sıfatının kökeni, Slav dillerinde hatırlamak, anlamak ve bilmek anlamında kullanılan pomnja kelimesinden gelmekte. Günümüzde sadece Bulgaristan ve komşu ülke sınırlarında yaşamıyorlar; Türkiye'nin birçok ilinde de kökeni Pomak olan topluluklar bulunuyor. Bu illerden başlıcaları; İstanbul, Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Çanakkale, Balıkesir, İzmir, Manisa ve Bursa'dır. Pomakların en ilginç geleneği ise düğün öncesi gelinleri adeta bir heykel gibi boyayarak hazırlamak. Fotoğrafları gördüğünüzde sanki bir sanat sergisindeymiş gibi hissedeceksiniz.

28 Haziran 1968'in erken saatlerinde şiddetli protestolar ve sokak gösterileri bütün New York'u sarmıştı, çünkü polis şu zamanda artık bir efsane olan Greenwich Village gey barına baskın yapmıştı.  Stonewall Ayaklanması olarak bilinen bu protestolar LGBT topluluğunun politikada yer bulmasını sağlamış ve modern gey haklarının doğuşunu beraberinde getirmiştir. O haziran sabahında eşitlik çok uzak gözüküyordu fakat bu dünyanın ihtiyacı olan bir hayaldi ve en sonunda gerçek olacak bir hayal... David Carter'ın kitabında (Stonewall: Gey Devrimini Kıvılcımlayan Ayaklanmalar) şöyle diyor: Sadece birkaç on yıl önce (tarihe göre çok kısa bir süre) gey ve lezbiyenlerin durumu şu ankinden tamamen farklıydı. 1960'ların sonunda homoseksüellik Illinois hariç bütün eyaletlerde yasaktı. Sadece bir yasa ile de değil, gey bir erkek ya da kadın evinden kovulabiliyor ya da onlara konut engellemesi uygulanabiliyordu. Açıkça gey olduğunu dile getirebilen politikacılar yoktu. Gey karakter içeren televizyon şovu yoktu. Hollywood ana karakteri gey olan bir film yaptığında ana karakter ya öldürülüyordu ya da kendini öldürüyordu. Gey olduğunu söyleyebilen ne polis ne öğretmen ne doktor ne de avukatlar vardı. Aynı şekilde gey bir üye içeren parti de yoktu. 1970'de Stonewall ayaklanmasının yıldönümünde, ilk defa Gey Onur yürüyüşleri New York, San Francisco, Los Angeles ve Chicago'da düzenlendi.Buyurun New York Halk Kütüphanesi'nde bulunun ilk Onur Yürüyüşü'ne ait bazı fotoğraflar.

Tarihin en çok bilinen Roma İmparatorluğu'nun dahi ilk 25'e giremediği, zamanında dünyanın en geniş topraklarına hükmetmiş 25 imparatorluk.

Kitapları seviyor musunuz? Kitap okurum ama her kitabı okumam mı diyorsunuz? Yani kitapta bir seviye arıyorsunuz. Öyleyse Doğu Kütüphanesi'den çıkan bu kitaplara mutlaka bir göz atın.

AMERİKALI ZENGİN KADIN:Yusuf bana bir çocuk ver senden bir çocuğum olsun istiyorum.KOCA YUSUF:Höst bre kafir damızlık mı geldik Frengistan'a.Kaynak:http://tr.wikipedia.org/wiki/Koca_Yusuf

Bugün değil asırlar önce Roma İmparatorluğu topraklarında doğsan adın ne olurdu öğrenmek ister misin? O zaman teste başlayalım.

Geçmişi 12 bin yıl öncesine uzanan Hasankeyf Höyük'te Göbeklitepe’nin tarihinden daha eski bir dini alan ortaya çıktığı iddia edildi.Arkeofili'de yer alan habere göre, Hasankeyf kazıları başkanı Prof. Dr. Abdusselam Uluçam, Dicle nehri kenarındaki kazıların devam ettiği höyükte Göbeklitepe’den daha eski bir dini alanın tespit edildiğini söyledi.5 Yıldır 14 kişilik Japon arkeologlarla birlikte sürdürülen kazı çalışmalarında, en eski ibadet alanının tespit edildiğini belirten Hasankeyf kazılarından sorumlu Prof. Dr. Abdusselam Uluçam, Hasankeyf höyüğünün tarihinin 3.500 yıldan 12.000 yıl öncesine götüren arkeolojik buluntulara rastladıklarını söyledi.Ayrıca bkz: Göbeklitepe Hakkında Bilmemiz Gereken 14 ŞeyBurada bulunan dikilitaşla dünyanın en eski tapınağı Göbeklitepe’den daha eski bir dini yapının ortaya çıktığına değinen Uluçam, yörenin zamanında meşe ormanlarıyla kaplı olduğunu belirtti.

Osmanlı İmparatorluğu'nun son 6 padişahı döneminde basılan kağıt ve madeni paraların alım satımı kanunlara göre serbest. Koleksiyoncular özellikle bu 6 padişah döneminin her biri birer sanat eseri olan banknotlarını arşivlerinde saklıyorlar. Biz de sizler için 11 nadide Osmanlı banknotunu derledik. En sonda da 6 sürpriz banknot var

Baktığımızda yalnızca bir çift elin, iyi bir şekilde etüt edilmiş halini görüyoruz. Hemen her güzel sanatlar akademisinde rutin olarak el ayak etütlerinden ortalık geçilmezken, bu eser sanat tarihinin en trajik çalışmalarından biri olmayı nasıl başarmıştır?Acaba bu bir çift el izleyicisine ne anlatmaktadır?15. yüzyılın ortalarında oldukça zor bir hayat süren Dürer ailesinin iki çocuğu vardır; Albert ve Albrecht.Her ikisi de özellikle resim sanatında henüz eğitim almadıkları halde oldukça yetenekliydiler. Ve bu iki gencin en büyük hayali şehirdeki güzel sanatlar akademisinde okuyup ressam olmaktı. Ancak sorun sabahtan gece yarılarına kadar çalışıp, evi zar zor geçindiren baba için bu kelimenin tam anlamı ile imkansızdır.O vakit ne yapılabilir?Bir akşam yemek yerken iki kardeş bir birleri ile şu anlaşmayı yapmaya karar verdiler;Yazı tura atacağız. Kazanan akademiye, kaybeden madene gidecek ve diğerinin eğitim masrafları karşılayacak. İçlerinde sessizce dileklerini tutup, madeni parayı havaya savururlar.Kazanan Albrecht'tir. Genç Albrecht, daha akademiyi bitirmeden, üstün yeteneği sayesinde, geniş bir kitleye ulaşmış ve üstelik sanatından para kazanmaya çoktan başlamıştır.Okulu bitirmesine az bir süre kala, kendi eğitim masraflarını hiç aksatmayan kardeşi Albreth e şöyle söyler;Sıra sende kardeşim. Sen de akademiye yazılıp hayalini gerçekleştirebilirsin, yeteri kadar para kazanıyorum ve seni okutma sırası bende!Ancak Alberth'in yanıtı hayırdır. -Benim için artık çok geç, maden ocağı ellerimi mahvetti, parmaklarım defalarca ezildi ve eklemlerimde ağrılarım, kontrol edilemeyen titremelerim var. Bu eller için artık çok geç kardeşim, artık kalem ya da fırça tutamazlar...Bu sözler Albrecht Dürer'i derinden etkilemiş ve kardeşinin emektar ellerini ölümsüzleştirmiştir. Albrecht Dürer Avrupa sanat tarihinin gelmiş, geçmiş en büyük ustalarından biri olmayı başarmıştır.

Richard Muñoz Ramirez (29 Şubat 1960 - 7 Haziran 2013 - El Paso,Teksas) Kaliforniya`da ölüm sırasının gelmesini beklerken doğal nedenlerle ölen idam mahkûmu seri katil. 1985`te Kaliforniya`yı soygun, tecavüz ve cinayetle teröre boğarken medya tarafından 'Gece Avcısı' (Night Stalker) lakabı takılmıştır.