onedio
article/comments
article/share
Haberler
10 Soruluk Psikoloji Testiyle Gizli Travmanı Ortaya Çıkarıyoruz!

10 Soruluk Psikoloji Testiyle Gizli Travmanı Ortaya Çıkarıyoruz!

10 soruluk bu özel psikoloji testiyle, belki de farkında olmadığın, belki de göz ardı ettiğin travmalarını ortaya çıkarıyoruz. Bu test, seninle birlikte, belki de hiç farkında olmadan taşıdığın yüklerin, sana ne tür etkileri olduğunu gözler önüne sermek için tasarlandı. Bu testi tamamladığında, belki de hayatında ilk defa, kendini daha iyi tanıma ve anlama fırsatı bulacaksın. Kendi iç dünyanınla daha yakından tanışacak, belki de uzun zamandır göz ardı ettiğin yönlerini keşfedeceksin.

10 Soruluk Psikoloji Testiyle Gizli Travmanı Ortaya Çıkarıyoruz!

Haydiii!

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

1. Cinsiyetini seçer misin?

2. Yaşını da seçer misin?

3. En çok hangi durumda kendini huzursuz hissedersin?

3. En çok hangi durumda kendini huzursuz hissedersin?

4. Rüyalarında en çok neyi görürsün?

4. Rüyalarında en çok neyi görürsün?

5. İnsanlara ne kadar kolay güvenirsin?

5. İnsanlara ne kadar kolay güvenirsin?
İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

6. Bir kriz anında nasıl tepki verirsin?

6. Bir kriz anında nasıl tepki verirsin?

7. Eleştiri duyduğunda ne hissedersin?

8. Yalnızlıktan korkuyor musun?

9. Birini kaybetmek senin için ne ifade eder?

9. Birini kaybetmek senin için ne ifade eder?

10. Son olarak yeniliklere kolay adapte olur musun?

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Terk edilme travması

Terk edilme travması, bir insanın yaşamındaki önemli deneyimlerden biri olarak, ilişkilerde derin izler bırakabilir. Çocuklukta yaşanan terk edilme ya da geçmişteki ilişkilerde hissedilen terk edilme duygusu, bireyin gelecekteki ilişkilerine de etki edebilir. Bu tür bir travma, güven duygusunun zedelenmesine, bağlanma ve ilişki dinamiklerinin sağlıklı bir şekilde gelişmemesine yol açabilir. Bu travma, iki şekilde kendini gösterebilir: aşırı bağlanma ya da uzak durma. Aşırı bağlanma, kişinin sürekli olarak ilişkilere ve partnerlerine fazla bağımlı hale gelmesiyle ortaya çıkar. Bu durum, terk edilme korkusunun bir yansımasıdır ve kişi, terk edilme ihtimalini minimize etmek için sürekli olarak sevgi ve onay arayışına girer. Bu kişi, ilişkiyi tutmak adına sınırlarını aşabilir, sürekli olarak partnerine yakınlık göstermeye çalışabilir ya da sürekli onay arayabilir. Bu tür bir davranış, genellikle kişi yalnız hissettiğinde ya da sevgiye ihtiyaç duyduğunda ortaya çıkar. Öte yandan, terk edilme travması aynı zamanda bireyi ilişkilerden uzak tutma eğiliminde de olabilir. Kişi, terk edilme korkusunun etkisiyle, başkalarına yaklaşmaktan ve duygusal bağ kurmaktan kaçınabilir. Kendisini duygusal olarak izole edebilir ve ilişki kurma konusunda temkinli davranabilir. Bu durum, kişinin güven duygusunun sarsıldığı bir geçmişi yansıtıyor olabilir; çünkü terk edilme travması, güvenli bağlanma oluşturmayı zorlaştırır.

Kontrol kaybı travması

Kontrol kaybı travması, bireyin hayatındaki belirli anlarda yaşadığı ani değişimler veya gücünün, kontrolünün elinden alındığı durumların bıraktığı derin bir izdir. Bu tür bir travma, genellikle bir insanın yaşamında beklenmedik veya kontrol dışı gelişmelerin olduğu, kendini güçsüz hissettiği dönemlerle ilişkilidir. Bu dönemlerde yaşanan duygusal çöküş, güven kaybı, hayal kırıklığı veya korku, kişinin zihinsel ve duygusal yapısında uzun vadeli etkiler bırakabilir. Kontrol kaybı travması, bireyin bugün hayatındaki her şeyin kontrolünü elinde tutma ihtiyacını doğurabilir. Bu, bir çeşit savunma mekanizması olarak gelişir. Kişi, geçmişte yaşadığı kontrolsüzlük ve güçsüzlük hissine tekrar düşmemek için, her durumda kontrolü sağlamaya çalışır. Bu, bazı kişilerde aşırı organizasyon ve planlama eğilimlerine dönüşebilir. Her şeyin mükemmel bir şekilde düzenlenmesi ve kontrol altında tutulması gerektiğine dair derin bir inanç oluşur. Bu durum, dışarıdan bakıldığında belki sadece dikkatli bir planlama gibi görünebilir; ancak, gerçekte bu, geçmişte yaşanan travmanın bir yansımasıdır. Kontrol kaybı korkusu, bireyi sürekli olarak her şeyin kontrol altında olmasına yönelik bir baskı hissine itebilir. Kontrol kaybı yaşayan bir kişi, duygusal olarak da yoğun bir şekilde etkilenecek şekilde her durumda kendi gücünü koruma çabasında olabilir. Kendisini güvende hissetmek ve dış dünyadaki belirsizliklere karşı dayanıklı olmak adına, küçük şeylerden büyük olaylara kadar her şeyin düzenli ve öngörülebilir olmasını isteyebilir. Bu, bazen aşırı müdahaleci, titiz ve kontrolcü bir tutuma yol açabilir. İlişkilerde, iş hayatında veya kişisel yaşamda her şeyin belirli bir düzende olması gerektiği duygusu, kişiyi yalnızlaştırabilir ve çevresindeki insanlar üzerinde baskı oluşturabilir.

Değersizlik travması

Değersizlik travması, bir kişinin geçmişte yaşadığı olumsuz deneyimlerin, özellikle çocukluk dönemindeki travmaların, bugünkü davranışlarını ve duygusal durumlarını derinden etkileyebileceği bir durumdur. Çocuklukta duyulmayan, görülmeyen, ya da sürekli eleştirilen bir ortamda büyüyen bireyler, kendilerini değersiz hissedebilir ve bu duygular, yetişkinliklerinde kendilerine dair sürekli bir eksiklik hissi olarak devam edebilir. Bu travma, kişinin özsaygısını ve özdeğerini zedeler, bu da hayatın ilerleyen dönemlerinde çeşitli davranışsal ve duygusal sorunlara yol açabilir. Bu travmanın etkisiyle, birey kendisini sürekli olarak kanıtlama ihtiyacı duyabilir. Çocuklukta yeterince takdir edilmemiş, değerli görülmemiş veya sürekli eleştirilmiş bir çocuk, zamanla kendisini ispatlamak için aşırı bir çaba içine girebilir. Bu çaba, başarı odaklı bir yaşam biçimine dönüşebilir. Kişi, her yaptığı işte mükemmel olmak zorunda hissedebilir ve her adımında başkalarına kendisini kanıtlama isteği duyabilir. Bu durum, yalnızca dışarıdan takdir görmek amacıyla değil, aynı zamanda içsel olarak kendine değerli olduğunu kanıtlamak için de ortaya çıkabilir. Başarı odaklılık, aslında bir çeşit içsel değersizlik hissinin dışa vurumu olabilir. Kişi, her başarılı işin ardından kendisini bir adım daha değerli hissetmeye çalışırken, bir sonraki başarısızlık korkusu da sürekli peşini bırakmaz. Bu travmayı yaşamış bireyler, genellikle 'yeterince iyi değilim' hissiyle boğuşurlar ve her zaman daha fazlasını yapmaları gerektiğini düşünürler. Bu da onları, özellikle sosyal ilişkilerde ve iş hayatında sürekli bir rekabetçi pozisyona sokar, çünkü başarı, kişinin değerini belirleyen bir ölçüt haline gelir.

Güvensizlik travması

Güvensizlik travması, kişinin geçmişte yaşadığı ihanetler, hayal kırıklıkları ya da güven duygusunun derinden sarsıldığı deneyimlerin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Bu tür bir travma, özellikle yakın çevreden ya da sevilen insanlardan gelen beklenmedik ihanet veya olumsuz deneyimlerle şekillenir. Kişi, bu tür deneyimler sonucunda güven duygusunu kaybeder ve insanlar arasında güven inşa etmekte ciddi zorluklar yaşayabilir. Bu travma, kişinin dünya görüşünü, ilişkilerini ve kendisini görme biçimini derinden etkiler. Güvensizlik travması yaşayan bir kişi, başkalarına güvenmekte zorlanabilir. Çocuklukta ya da geçmişte yakın ilişkilerde yaşadığı ihanet ya da hayal kırıklığı, bireyin insanlara olan güvenini zedeler. Bu kişi, her yeni ilişki ya da etkileşimde, geçmişte yaşadığı olumsuz deneyimlerden dolayı tetikte olabilir. Sürekli olarak bir güven kırılma korkusu taşır ve her an bir ihanet, aldatma ya da hayal kırıklığına uğrayacakmış gibi hissedebilir. İnsanlar, başkalarına güvenmek ve onlara yakınlaşmak için çok dikkatli bir şekilde sınırlar koyabilir, sürekli bir mesafe oluşturabilir. Bu da, kişinin başkalarıyla sağlıklı duygusal bağlar kurmasını engelleyebilir. Bu travma, kişinin ilişkilerde sürekli olarak şüpheci olmasına ve hatta bazen küçük bir davranışı bile yanlış anlamasına yol açabilir. Sevdiği kişilerden bir kez ihanet ya da hayal kırıklığı yaşamış olmak, o kişi için gelecekteki tüm ilişkileri potansiyel bir tehdit gibi görmesine neden olabilir. Kişi, insanları sürekli sorgular, onların davranışlarını, sözlerini ya da vücut dilini dikkatle analiz eder. Ancak bu, ilişkiyi sağlamlaştırmak yerine, ilişkilerde bir güvensizlik havası yaratabilir ve kişiyi yalnızlaştırabilir.

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

Bu içerikler de ilgini çekebilir;

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
2021 yılında Kocaeli Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun olduktan sonra, medya ve dijital içerik üretimi alanındaki kariyerime Onedio bünyesinde başladım. Kariyerim boyunca, farklı kategorilerde içerik üreterek geniş bir deneyim kazandım. Ancak, özellikle test kategorisindeki içeriklerime odaklanarak, hedef kitleyi hem eğlendirmeyi hem de onlara değerli bir deneyim sunmayı amaçladım. Yaratıcı içeriklerle, okuyucuların ilgisini çekmek ve onların dijital ortamda keyifli vakit geçirmelerini sağlamak, çalışma anlayışımın temelini oluşturuyor. Hem içerik üretimi hem de dijital medya trendlerini takip etme konusundaki tutkum, beni sürekli olarak gelişen medya dünyasına uyum sağlamaya yönlendiriyor.
Tüm içerikleri
right-dark
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
70
31
14
7
6
5
4
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Özlem Azak

Bunu anlayacak düzeyde olduğuna inanmıyorum. 3,5 klişe soru ile bu anlaşılabilir bisey değil. Isı uzmanlarına bırakın derim. Bir yanlış söz yada anlaşılma in... Devamını Gör

onur.ozdemir

Terk edilme travması, bir insanın yaşamındaki önemli deneyimlerden biri olarak, ilişkilerde derin izler bırakabilir. Çocuklukta yaşanan terk edilme ya da geç... Devamını Gör

onur.ozdemir

Bu kişi, ilişkiyi tutmak adına sınırlarını aşabilir, sürekli olarak partnerine yakınlık göstermeye çalışabilir ya da sürekli onay arayabilir. Bu tür bir davr... Devamını Gör

Aylin Kayhan

Değersizlik travması...