Sinema dünyasındaki Türkiye ve İstanbul betimlemeleri genellikle olumlu tepkiler almaz bildiğiniz üzere. Shinichirō Watanabe imzası taşıyan, 2052 yılında geçen ve distopik bir aksiyon animesi olan Lazarus'ta sunulan İstanbul imajı da gündem oldu. Ancak, bu tasvir genel anlamda beğeni toplamadı. Bu durum, sinema sektörünün Türkiye ve İstanbul hakkındaki genel algısının ne ölçüde gerçekçi olduğu konusunda yine soru işaretleri oluşturdu. Bunun yanında filmde kullanılan motifleri oldukça yerinde bulanlar da oldu.
Buradan izleyebilirsiniz;
Bu durum, ülkenin kültürel ve coğrafi özelliklerinin yanı sıra, sinema dilinde de kendini gösteriyor. Türkiye'nin zengin tarihi ve kültürel mirası, sinema dünyasında Orta Doğu'nun etkileyici bir parçası olarak sunuluyor. Bu betimleme, Türkiye'nin hem yerel hem de uluslararası sinema sahnesindeki yerini ve önemini vurguluyor. Türkiye'nin sinema dünyasındaki bu özgün konumu, onun küresel sinema sahnesinde de dikkat çekici bir yer edinmesini sağlıyor. Bu durum, Türkiye'nin sinema dünyasındaki etkileyici konumunu ve Orta Doğu ülkesi olarak betimlenmesinin nedenlerini ortaya koyuyor.
Türkiye'nin sinema evreninde genel olarak bir Orta Doğu ülkesi olarak betimlendiği görülüyor.

Türkiye'nin sinema dünyasındaki bu özgün konumu genel olarak tepkilerin odağında yer alıyor ve sinema severlerden pek çok film, bu konuda eleştiri alıyor.
Peki siz bu animedeki İstanbul tasvirini nasıl buldunuz? Yorumlarda bizimle paylaşabilirsiniz.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Gayet doğru bir tahmin. Ülkenin yarısını Araplar aldı, yarısını da diğer ülkeler. Dil desen o da İngilizce olur büyük ihtimalle. Şehrin bir kısmı lüks içinde... Devamını Gör
Gayet doğru neyini beğenmemişler ki
Şimdiki zamandan değil gelecek zamandan bahsediyorlar ve haklılar.