25 Bin Öğretmen Ataması Açıklaması: Umut mu, Hayal Kırıklığı mı?
Millî Eğitim Bakanlığı’nın yaptığı 25 bin öğretmen ataması açıklaması, eğitim camiasında karışık duygulara yol açtı. Açıklamaya göre, 15 bin öğretmen doğrudan göreve başlayacak, geri kalan 10 bin öğretmen ise iki yıl boyunca Millî Eğitim Akademisi’nde eğitim alacak. Bu durum, yıllardır atama bekleyen birçok öğretmen adayı için beklentilerin gerisinde kalmış gibi görünüyor. Atama sayısı, ülkenin öğretmen ihtiyacını karşılamaktan uzak kalırken; ücretli öğretmenlerin mevcut durumu da göz önüne alındığında, bu açığın nasıl kapatılacağı sorusu gündeme geliyor.
Birçok öğretmen adayı, mesleklerine duydukları sevgi ve bağlılıkla umutlarını kaybetmemeye çalışıyor, fakat bu belirsizlik karşısında yaşadıkları hayal kırıklığını da dile getiriyor.
Eğitim fakültesini bitirmiş olmanın ardından mesleğe adım atmanın bu kadar zor olması, zaman zaman endişe yaratabiliyor. Ancak yine de pek çok aday, “Umut kaybetmemek lazım.” diyerek geleceğe dair beklentilerini sürdürüyor. Eğitimcilere de bu yakışır zaten. Öte yandan “Ben niye eğitim fakültesi okudum?” sorusunu soranların sayısı da az değil. “Hiçbir şey olamazsan en kötüsü öğretmen olursun.” cümlesinden, “İyi ki öğretmen olmuşum.” cümlesine varmak istiyorlar. Peki varabilirler mi? Bu kaygılar, öğretmen adaylarının zihninde belirsizlik yaratıyor.
Millî Eğitim Akademisi uygulaması ise başka bir tartışma konusu. Öğretmen adaylarının yıllarca bekledikten sonra yeniden bir eğitim sürecine alınmaları ve bu süreçte yalnızca asgari ücretle geçim mücadelesi vermeleri, adaletli ve sürdürülebilir bir sistem arayışını yeniden gündeme taşıyor. Eğitimde kalitenin artırılması, öğretmenlerin liyakate dayalı bir istihdam sistemiyle göreve başlamasıyla mümkündür. Öğretmenlerin mesleklerine güvenle bağlanmaları, öğrencilerimizin daha nitelikli eğitim almasını sağlayacaktır. Bu nedenle, gerçek ihtiyaçlar doğrultusunda hızlı ve adil atamaların yapılması büyük önem taşımaktadır.
Elbette bu görüşler, daha iyi bir eğitim sistemi için yapılan yapıcı eleştiriler olarak değerlendirilmelidir. Tüm bu tabloyu dile getirdiğimizde, “Sen de hiçbir şeyi beğenmiyorsun hocam.” diyenler olabilir. Cevap vermek kolay değil. Ama şunu hatırlatmak gerekir: Eleştiri, umudu büyütmenin ilk adımıdır.
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
